KÜLTÜR SANAT - 29 Ocak 2025 Çarşamba 13:33

Muğla’nın kültürel mirası, çini sanatıyla hayat buluyor

A
A
A
Muğla’nın kültürel mirası, çini sanatıyla hayat buluyor

Muğla Olgunlaşma Enstitüsü Seramik ve Çini Dekorlama Atölyesi, doğanın büyüleyici güzelliklerinden esinlenerek el emeğiyle hazırladığı çini tablolarla büyük beğeni topluyor. Geleneksel Türk çini sanatını modern estetikle buluşturan bu eşsiz eserler, yaşam alanlarına zarafet ve özgünlük katmayı amaçlıyor.


Atölyede üretilen çini tablolar, renk ve desen zenginliğiyle dikkat çekerken, her bir parça özel el işçiliğiyle şekillendiriliyor. Sanatseverlerin ilgisini çeken bu tasarımlar, Muğla Olgunlaşma Enstitüsü’nün mağaza bölümünde satışa sunularak sanatseverlerle buluşuyor.


“Muğla’nın kültürel değerleri sanatla buluşuyor”


Muğla Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Mehmet Keleş, çini atölyesinde doğadan esinlenerek üretim yaptıklarını belirterek, "Muğla, bitki örtüsü bakımından çok zengin bir coğrafya. Adeta açık hava müzesi niteliğinde bir doğa güzelliğine sahibiz. Seramik ve çini atölyesi olarak da doğadan esinlenerek özgün tasarımlar oluşturuyoruz. Bu eserler, enstitümüzün satış ve pazarlama bölümünde sanatseverlere sunuluyor. Çini atölyemizde, çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek" dedi.


Enstitü bünyesinde 13 farklı atölye bulunduğunu vurgulayan Keleş, Seramik ve Çini Atölyesi’nin yanı sıra diğer atölyelerin de birbirini destekleyici ürünler üreterek Muğla’nın kültürel değerlerini yaşatmaya çalıştıklarını belirtti. Özellikle Muğla bacalarından esinlenerek hazırlanan dekoratif ürünler, bölgenin kültürel mirasını sanatla buluşturuyor.


“Sanat ve el işçiliği bir arada"


Muğla Olgunlaşma Enstitüsü’nün çini tabloları, hem ev dekorasyonu için şık bir seçenek hem de anlamlı bir hediye alternatifi olarak büyük ilgi görüyor. Geleneksel sanatı modern yorumlarla harmanlayan bu çalışmalar, sanatseverleri Muğla’nın doğası ve kültürel mirasıyla buluşturmaya devam edeceği belirtildi.



Muğla’nın kültürel mirası, çini sanatıyla hayat buluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Çevre Yönetimi Genel Müdürü Turan: "Yıl sonuna kadar 30 bin depozito makinesi ülkemizin çeşitli noktalarında karşınıza çıkacak" Bursa’da düzenlenen Tekstil Sektöründe Hava Emisyonu Temiz Üretim Konferansı’nda hava kirliliğinin azaltılması için hayata geçirilecek projelere destek çağrısı yapıldı. Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, "Depozito sistemini hayata geçiriyoruz. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından yıl sonuna kadar 30 bin tane depozito makinesi, ülkemizin çeşitli noktalarında karşınıza çıkacak. Marketler başta olmak üzere cam şişe, metal meşrubat kutusu ve pet şişeleri getirip attığınızda belli bir ücret verilecek" dedi. Bursa’da hava kirliliğinin hassas olarak ölçüldüğü Kestel’de Tekstil Sektöründe Hava Emisyonu Temiz Üretim Konferansı gerçekleştirildi. Kestel Belediyesi Ek Hizmet Binası’nda yapılan konferansa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, sanayiciler ve Kestel halkı katıldı. Tekstil fabrikalarının yoğun olduğu ilçede havanın temizlenmesinin ancak yeşil dönüşümle olacağı belirtilerek, ilçe halkından hayata geçirilecek projelere destek istendi. "İhracatımızı sürdürülebilir hale getirmek için kriterleri kendimize uyarlamalıyız" Sanayide dijital dönüşümün yanı sıra yeşil dönüşümün de bir an evvel gerçekleşmesi gerektiğini kaydeden Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, "İklim değişikliğinin etkilerini her gün yaşıyoruz. Sel felaketi, afetler, kurak geçen sezonlar, artan yangınlar ve buzullarda meydana gelen erimeler gibi bir dolu etkileri hissediyoruz. Dünyanın aldığı ortak karara göre 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedeflerini yakalamak için birtakım taahhütler ortaya koyuyor ülkeler. Burada bizim sektörler olarak baktığımızda tarım sektörü, sanayi ve ticaretle ilgili yapmamız gereken hususlar var. Bu çerçevede baktığımızda bizim de bunu ıskalamamamız gerekiyor. 14 Ocak’ta yayımlanan yönetmelik, sanayide yeşil dönüşüm belgesinin süreçlerini anlatıyor. Yönetmelik, Türkiye Yüzyılı vizyonları arasında sanayide yeşil dönüşümle alakalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilen görev sonucu ortaya çıkmış bir şey. O sırada tüm bakanlıklarla beraber Avrupa’daki ve dünyadaki uygulamalarla birlikte ulusal mevzuatımız oluşturuluyor. Yıl sonunda başvuruları alacağız ve kademeli ön geçişi görecek sanayimizin bir anlamda ikiz dönüşümü ile hem yeşil hem de dijital dönüşümü içeriyor. Aynı zamanda hava, su, enerji verimliliği gibi bir dolu parametreye göre bir puanlama olacak. Bu uluslararası geçerliliği olan bir belge olacak. Belge olmadığı takdirde 2026 yılında bazı sektörler öncelikle sınırda karbon düzenlemesine tabi tutulacak ve ihracat yapamayacağız. İhracatımızı sürdürülebilir hale getirmek için bu kriterleri kendimize göre uyarlamamız gerekiyor" şeklinde konuştu. Depozito Saha Yönetim Sistemi hayata geçiyor Depozito Saha Yönetim Sistemi ile birlikte geri dönüşüm anlamında bir adım daha atılacağını söyleyen Turan, "Depozito sistemini hayata geçiriyoruz. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından yıl sonuna kadar 30 bin tane depozito makinesi, ülkemizin çeşitli noktalarında karşınıza çıkacak. Marketler başta olmak üzere cam şişe, metal meşrubat kutusu ve pet şişeleri getirip attığınızda belli bir ücret verilecek. Akıllı telefonunuzdaki uygulamadan bu miktarı aldıktan sonra dilediğiniz alışveriş mecrasında bunu harcayabileceksiniz. Bu atıkların çevre kirliliği oluşturmadan ekonomiye yeniden kazandırılması sağlanacak" ifadelerini kullandı. Sıfır Atık Projesi ülkemizi küresel marka haline getirdi 2017 yılından bu yana uygulanan Sıfır Atık Projesi’nin Türkiye’yi küresel bir marka haline getirdiğini belirten Turan, "En kıymetli projelerimiz arasında Sıfır Atık Projesi var. 2017’den beri 7 yıl oldu ve aslında ülkemizde 7 bölgemizi ve dünyada 7 kıtayı şu an küresel marka haline getiren sıfır atık hareketi, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 30 Mart Dünya Sıfır Atık Günü olarak dünyada da kutlanan bir etkinlik. Sıfır atığın mantığı aslında döngüsel ekonomi. Son dönemde vizyon olarak önümüzde duran bu yaklaşım, önceki ekonomik yaklaşımdan farklı olarak doğrusal ekonomi anlayışına dayanmıyor. Doğrusal ekonomi ‘al, kullan, tüket, at’ yerine, ‘al, kullan, atma, geri döndür, yeniden ekonomiye kazandır’ anlayışını benimsiyor" dedi.
Bursa Nilüfer’de ’ortak akıl’ toplantısı Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, ilçede yapılan çalışmalar ve planlanan projelerle ilgili CHP’li eski ve yeni dönem milletvekilleri, PM Üyeleri, Nilüfer Belediye Meclisi Üyeleri ve CHP İlçe Başkanı’nın katılımıyla ’Ortak Akıl’ toplantısı düzenledi. 10 ayda hayata geçirilen çalışmaları şeffaf bir şekilde paylaşan Başkan Şadi Özdemir, gelecek vizyonu ile ilgili de fikir alışverişinde bulundu. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, göreve geldikleri andan itibaren yaptıkları çalışmaları ve planlanan projeleri ’Ortak Akıl’ toplantısında paylaştı. Başkan Özdemir, ilçeyi ortak akılla yönetmek istediklerini ve bu anlamda toplantılar düzenlediklerini anlatarak, "Ortak akıl vizyonu ile yola çıkmıştık. Çeşitli kesimlerin fikirlerinden faydalanmaya çalışıyoruz. Amacımız herkesin sesinin yansıdığı, hepimizin sahip çıktığı bir Nilüfer oluşturmaktı. Sloganımızı bu yönde ‘Herkesin Sesi, Hepimizin Nilüfer’i’ olarak belirlemiştik. Katılımcı, demokratik, şeffaf, adaletli, yenilikçi, erişilebilir, çözüm odaklı ve çevreye duyarlı olmak bizim değerlerimiz" şeklinde konuştu. Göreve geldiklerinden bu yana geçen 10 aylık süreçte çok yol kat ettiklerini ifade eden Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer’in 8’inci en gelişmiş kent olduğunu belirterek, bayrağı daha yukarı taşımak istediklerini dile getirdi. Nilüfer’in afetlere karşı hazırlıklı, bilinçli bir kent olması için planlamalar yaptıklarını dile getiren Başkan Şadi Özdemir, "Depreme dayanıklı malzemelerin olacağı deprem lojistik merkezi kuracağız. Gıda dağıtım merkezi, deprem lojistik merkezi, ağır araç parkının bir arada olduğu bütünsel bir yer yapmaya çalışıyoruz. Bunun yanı sıra deprem parkları oluşturacağız. İçinde acil durumlarda kullanılabilecek tuvalet, elektrik ve gıda ihtiyacını karşılamak için malzemeler bulunacak" dedi. Nilüfer Bostan daha aktif olacak Nilüfer Bostan satış noktalarının daha aktif olması için işlevselliğini artıracaklarını vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, "Çalışma saatlerini düzenleyerek, konsepti değiştireceğiz. Bununla ilgili ciddi mesai harcıyoruz. Besaş ürünleri de raflarımızda olacak. İyi hizmetle, tüketimi de artıracağız" diye konuştu.
Bursa Kestel’in kirli havası yeşil dönüşüm ile temizlenecek Bursa’da düzenlenen Tekstil Sektöründe Hava Emisyonu Temiz Üretim Konferansında, sanayiciler ve halkın katılımıyla yeşil dönüşümün önemi vurgulandı. Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan’ın da katıldığı etkinlikte, hava kirliliğinin azaltılması için hayata geçirilecek projelere destek çağrısı yapıldı. Bursa’da hava kirliliğinin hassas olarak ölçüldüğü Kestel’de Tekstil Sektöründe Hava Emisyonu Temiz Üretim Konferansı gerçekleştirildi. Kestel Belediyesi Ek Hizmet Binası’nda yapılan konferansa, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, sanayiciler ve Kestel halkı katıldı. Tekstil fabrikalarının yoğun olduğu ilçede havanın temizlenmesi ancak yeşil dönüşüm ile birlikte olacağı konuşulurken ilçe halkından hayata geçirilecek projeler için destek istendi. "İhracatımızı sürdürülebilir hale getirmek için kriterleri kendimize uyarlamalıyız" Sanayide dijital dönüşümün yanı sıra yeşil dönüşümün de bir an evvel gerçekleşmesi gerektiğini kaydeden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, "İklim değişikliğinin etkilerini her gün yaşıyoruz. Sel felaketi, afetler, kurak geçen sezonlar, artan yangınlar ve buzullarda meydana gelen erimeler gibi bir dolu etkileri hissediyoruz. Dünyanın aldığı ortak karara göre, 2053 yılına kadar net 0 emisyon hedefleri yakalamak için bir takım taahhütler ortaya koyuyor ülkeler. Burada, bizim sektörler olarak baktığımızda, tarım sektörü, sanayi ve ticaretle ilgili yapmamız gereken hususlar var. Bu çerçevede baktığımızda, bizim de bunu ıskalamamamız gerekiyor. 14 Ocak’ta yayımlanan yönetmelik, sanayide yeşil dönüşüm belgesinin süreçlerini anlatıyor. Yönetmelik, Türkiye Yüzyılı vizyonları arasında sanayide yeşil dönüşüm ile alakalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilen görev sonucu ortaya çıkmış bir şey. O sırada tüm bakanlıklarla beraber Avrupa’daki ve dünyadaki uygulamalarla birlikte, ulusal mevzuatımız oluşturuluyor. Yıl sonunda başvuruları alacağız ve kademeli ön geçişi görecek sanayimizin, bir anlamda ikiz dönüşümü ile hem yeşil hem de dijital dönüşümü içeriyor. Aynı zamanda hava, su, enerji verimliliği gibi bir dolu parametreye göre bir puanlama olacak. Bu uluslararası geçerliliği olan bir belge olacak. Belge olmadığı takdirde, 2026 yılında bazı sektörler öncelikli sınırda karbon düzenlemesine tabi tutulacak ve ihracat yapamayacağız. İhracatımızı sürdürülebilir hale getirmek için bu kriterleri kendimize göre uyarlamamız gerekiyor" şeklinde konuştu. Depozito Saha Yönetim Sistemi hayata geçiyor Depozito Saha Yönetim Sistemi ile birlikte geri dönüşüm anlamında bir adım daha atılacağını söyleyen Turan, "Depozito sistemini hayata geçiriyoruz. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından yılsonuna kadar 30 bin tane depozito makinesi, ülkemizin çeşitli noktalarında karşınıza çıkacak. Marketler başta olmak üzere, cam şişe, metal meşrubat kutusu ve pet şişeleri getirip attığınızda belli bir ücret verilecek. Akıllı telefonunuzdaki uygulamadan bu miktarı aldıktan sonra, dilediğiniz alışveriş mecrasında bunu harcayabileceksiniz. Bu atıkların çevre kirliliği oluşturmadan ekonomiye yeniden kazandırılması sağlanacak" ifadelerini kullandı. Sıfır Atık projesi ülkemizi küresel marka haline getirdi 2017 yılından bu yana uygulanan Sıfır Atık projesinin Türkiye’yi küresel bir marka haline getirdiğini belirten Turan, "En kıymetli projelerimiz arasında Sıfır Atık projesi var. 2017’den beri 7 yıl oldu ve aslında ülkemizde 7 bölgemizi ve dünyada 7 kıtayı şu an küresel marka haline getiren sıfır atık hareketi, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 30 Mart Dünya Sıfır Atık Günü olarak dünyada da kutlanan bir etkinlik. Sıfır atığın mantığı aslında döngüsel ekonomi. Son dönemde vizyon olarak önümüzde duran bu yaklaşım, önceki ekonomik yaklaşımdan farklı olarak doğrusal ekonomi anlayışına dayanmıyor. Doğrusal ekonomi ‘al, kullan, tüket, at’ yerine, ‘al, kullan, atma, geri döndür, yeniden ekonomiye kazandır’ anlayışını benimsiyor" dedi.
Balıkesir Bandırmaspor - İstanbulspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 25. haftasında oynanan Bandırmaspor-İstanbulspor maçı sonrası teknik adamlar mücadeleyi değerlendirdi. Bandırmaspor Teknik Direktörü Mustafa Gürsel, bugünkü maçın bir başlangıç olmasını dilerken, İstanbulspor Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz ise, "Bugün İstanbulspor’un net bir golü verilmedi" dedi. Trendol 1. Lig’in 25. hafta karşılaşmasında Bandırmaspor, konuk ettiği İstanbulspor’u 1-0 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Bandırmaspor Teknik Direktörü Mustafa Gürsel, maça kazanmak için çıktıklarını söyledi. Gürsel, "Transfer dönemini tamamladıktan sonra mücadele ve istek anlamında iyiyiz, bunu daha çok artırarak devam ettirmek istiyoruz. Bu maç inşallah bir başlangıç olur. Bundan sonraki maçlara buradan aldığımız moralle umarım devam ederiz. Karşılaşma iyi bir mücadele oldu, ikinci golü de bulabilirdik. İkinci golü bulsak maçı daha erken koparabilirdik. Kazanmak önemli, puanımızı 40’a yükselttik. Bundan sonraki maçlara daha emin ve güvenli bakmak için bu puana çok ihtiyacımız vardı" ifadelerini kullandı. Osman Zeki Korkmaz: "Bugün İstanbulspor’un net bir golü verilmedi" İstanbulspor Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz da takım olarak iyi bir mücadele sergilediklerini dile getirerek, "Biz İstanbulspor olarak yere yatmadan, zaman geçirmeden, hakemlere bağırıp çağırmadan futbol oynamaya devam edeceğiz ve sonunda da biz kazanacağız. Yere yatanlar, süre geçirenler eninde sonunda kaybedecek İstanbulspor’un bu futbol kültürü kazanacak. Camialar, takımlar hakem açıklandıktan sonra önceden tepkilerini ortaya koyarlar bugün maçta olabilecekleri Allah’tan birkaç yönetici arkadaşıma söylemiştim. Yayıncı kuruluştan rica ediyorum, spor yorumcuları VAR’dan iptal edilen golde topun izdüşümüne baksınlar. Bugün İstanbulspor’un net bir golü verilmedi" dedi.