ASAYİŞ - 14 Nisan 2025 Pazartesi 19:15

Eski eşini öldüren sanık: "Kendimi kaybettim"

A
A
A
Eski eşini öldüren sanık: "Kendimi kaybettim"

Muğla’nın Bodrum ilçesinde geçen yıl eski eşini sokak ortasında kurşunlayarak öldüren, yardım etmeye çalışan bir kişiyi de yaralayan şahıs ile suç delillerini gizlediği öne sürülen oğlunun yargılanmasına başlandı. Sanık ifadesinde, "Kapıda Hüsne ile karşılaştım, ardından Sedat gelip bana küfretti. Kendimi kaybettim. Sedat’a ateş ettim. Hüsne’yi hedef almadım" dedi.


Olay, 24 Temmuz 2024 günü akşam saatlerinde Geriş Mahallesi’nde yaşandı. 2021 yılında boşandığı 3 çocuk annesi Hüsne Topal’ın bulunduğu eve giden Hacı Ömer Alçı, kadını dışarı çağırarak konuşmak istedi. Kısa sürede tartışmaya dönüşen olayda iddiaya göre Alçı eski eşini darp etti. Çığlık seslerini duyan Hüsne Topal’ın arkadaşı Sedat T., kadının yardımına koştu. O sırada belinden tabancasını çıkaran Hacı Ömer Alçı, peş peşe tetiğe bastı. Kurşun yağmuruna tutulan Hüsne Topal ağır yaralanırken, Sedat T. ise vücuduna isabet eden mermilerle yere yığıldı. Olay yerinden kaçan Alçı, kısa sürede Bodrum polisi tarafından Emin Anter Bulvarı’nda yakalandı. Cinayetin ardından kullanılan silahın ise zanlının oğlu B.A. ve arkadaşı E.D. tarafından saklandığı ortaya çıktı. Kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Hüsne Topal, memleketi Hatay’da toprağa verildi. Yaralı Sedat T.’nin ise tedavisi Bodrum Devlet Hastanesi’nde sürdürüldü. Gözaltına alınan baba ve oğlu, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Oğul B.A. daha sonra ara kararla serbest bırakılırken, E.D. hakkında ise adli kontrol kararı verildi.


Olayla ilgili dava Bodrum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. İlk duruşmaya tutuklu sanık Hacı Ömer Alçı ile tutuksuz yargılanan oğlu B.A., hayatını kaybeden Hüsne Topal’ın annesi Hatun Topal, aile yakınları, avukatlar ve tanıklar katıldı. Mahkeme heyeti ilk olarak sanık Hacı Ömer Alçı’yı dinledi. Sanık Alçı, "Çok üzgünüm. Boşanmıştık ama birlikte yaşıyorduk. Olay günü Hüsne’nin konumunun Sedat’ın evinde olduğunu görünce oraya gittim. Neden gittiğimi bilmiyorum. Kapıda Hüsne ile karşılaştım, ardından Sedat gelip bana küfretti. Kendimi kaybettim. Sedat’a ateş ettim. Hüsne’yi hedef almadım. Polisten saklanmadım, her şeyi anlattım. Silahı kendimi korumak için taşıyordum" dedi.


Alçı, önceki ifadesinde olayın ‘alacak-verecek’ meselesi yüzünden yaşandığını söylemesinin nedeni olarak, "Avukatım beni o şekilde yönlendirdi" ifadelerini kullandı.


Tutuksuz sanık B.A. ise olay günü babasının yanına geldiğini ve silahı kendisine verdiğini söyleyerek, "Annemle her gün konuşurdum. Aradığımda bir kadın telefonu açtı, ‘Annen öldü’ dedi. Olay yerine gittim, annemi kanlar içinde buldum. Silahın bende olduğunu hatırlayınca paniğe kapılıp 200 metre ilerideki ağacın altına attım" dedi.


Hüsne Topal’ın annesi Hatun Topal ise duruşmada gözyaşları içinde konuştu. Hatun Topal, "Kızımın namusunu karalamasın. Yalan söylüyor. Çocukları ‘Annem yok’ diyor. Şikayetçiyim. Bizi mahvetti" dedi.


Tanık olarak dinlenen site görevlisi, "Ömer’in bir elinde silah vardı, diğer eliyle Hüsne’ye vuruyordu. Sedat kapıya çıkınca aralarında tartışma yaşandı. Sonra silah sesleri duyuldu" ifadelerini kullandı.


Mahkeme heyeti, sanık, tanık ve avukatların beyanlarının ardından duruşmaya ara verdi. Heyet, tutuklu sanık Hacı Ömer Alçı’nın tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanık B.A. hakkında ise yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartının sürdürülmesine karar vererek duruşmayı 16 Haziran’a erteledi.


Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan aile avukatı ve Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Üyesi Perihan Ceviz, "Sanık indirim alabilmek için gerçeğe aykırı ifadeler veriyor. Bu eylemin tasarlanarak işlendiğini düşünüyoruz. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alması için mücadelemiz sürecek" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete’de "Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik", Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile sağlık turizmi alanında faaliyet gösterecek tüm sağlık tesisleri ve aracı kuruluşlar, HealthTürkiye portalı ile entegre çalışacak. Sağlık turizmi kapsamında sunulan tüm hizmetler HealthTürkiye portalı üzerinden takip edilebilecek; hastalar da aldıkları hizmeti portal üzerinden görüntüleyebilecek. Sağlık tesislerinde sağlık turizmi kapsamında ameliyathane ortamında yapılacak cerrahi işlemler için komplikasyon sigortası yaptırılması zorunlu olacak. USHAŞ, sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren sağlık tesisi ve aracı kuruluşları, uluslararası platformlarda destekleyecek. Sağlık tesisi ve aracı kuruluşlardan hizmet alan her sağlık turisti için bir sorumlu personel belirlenecek ve sunulan hizmetin takibi yapılacak. Sağlık tesislerine akreditasyon Yönetmelik ile birlikte sağlık tesisleri, TÜSKA tarafından oluşturulan uluslararası geçerliliğe sahip akreditasyon ve sertifikalara sahip olacak. Uluslararası Sağlık Turizmi Yetki Belgesi, HealthTürkiye Performans Kriterleri’ne bağlı olarak geçerliliğini koruyacak; yetki belgesi devredilemeyecek. Tüm sağlık tesisi ve aracı kuruluşlar, hasta şikayet oranları ve memnuniyet anketleri ile değerlendirmeye tabi tutulacak. Sağlık tesisleri ve aracı kuruluşlar, yabancı dil seçeneği bulunan internet sitesi oluşturacak. Sağlık tesisinde uluslararası sağlık turizmi biriminde çalışan personelin en az birinin yabancı dil bilmesi ve bunu belgelendirilmesi gerekecek. En az 2 yabancı dilde çağrı hizmeti Yönetmeliğe göre aracı kuruluşlar, 7 gün/24 saat esasına uygun olarak ve en az iki yabancı dilde çağrı hizmeti sunacak. Sağlık Turizmi Yetki Belgeli sağlık tesisleri ve aracı kuruluşlar, Yönetmelik hükümlerine altı ay içinde uyum sağlayacak; 2025 sonuna kadar komplikasyon sigortası ve 2026 sonuna kadar akreditasyon ve sertifikayı alacak.
Diyarbakır Narin Güran cinayeti davası 2 Mayıs’a ertelendi Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin haklarında dava açılan 6’sı tutuklu 12 sanık ile suça sürüklenen 3 çocuğun yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verirken, duruşmayı 2 Mayıs’a erteledi. Tutuklu sanıklar Birsen, Fuat ve Maşallah Güran, Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya ve Muhammed Kaya ile tutuksuz sanıklar Şeyma Kaya, Hediye Güran, İbrahim Halil Güran, Barış Güran, Kurtuluş Güran ve Ömer Faruk Güran ile suça sürüklenen çocuklar R.A. (16), M.G. (16) ve İ.K. (17) hakkında "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5’er yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava, Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesinde görülüyor. Tutuklu sanıklar, Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi. Kapalı görülen davanın ikinci duruşmasında, 12 sanık ile suça sürüklenen 3 çocuk ve avukatları hazır bulundu. Duruşmada, 7 tanık dinlendi. Savcı, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamı ve esas hakkındaki mütalaasını sunmak için süre talebi yönünde görüş bildirdi. Sanık avukatları, savunmalarında müvekkillerinin isnat edilen suçtan tahliyeleri ile beraatlerini istedi. Mahkeme, tutuklu sanıkların mevcut halinin devamına karar vererek, duruşmayı 2 Mayıs’a erteledi. Olay Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta 2024’te kaybolan ve 8 Eylül 2024’te Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin 6’sı tutuklu 12 kişi ile suça sürüklenen 3 çocuk hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. Başsavcılık tarafından, 12 kişi hakkında "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5’er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından, çocuklar R.A. (16), M.G. (16) ve İ.K. (17) hakkında aynı suçtan hazırlanan iddianame ise 2. Çocuk Mahkemesince kabul edilmişti. Diyarbakır 2. Çocuk Mahkemesinin, kendilerindeki dosyanın, Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 6’sı tutuklu 12 sanık hakkında açılan davayla birleştirilmesi yönündeki talebi kabul edilmişti. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim 2024’te kabul edilmişti. Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım 2024’te başlanmış, mahkeme heyeti 28 Aralık 2024’teki duruşmada, tutuklu sanıklar Yüksel, Enes ve Salim Güran’ın "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın da "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmalarına ve tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.