ÇEVRE - 22 Mart 2025 Cumartesi 10:16

‘Dünya Fok Günü’nde yeni doğmuş ’Akdeniz keşiş foku’ görüntülendi

A
A
A
‘Dünya Fok Günü’nde yeni doğmuş ’Akdeniz keşiş foku’ görüntülendi

Akdeniz Koruma Derneğinin (AKD) nesli tehlike altındaki Akdeniz keşiş fokuna yönelik fotokapan kameralarla izleme gerçekleştirdiği bir mağarada yeni doğan fok görüntüsü kaydedildi. Doğu Akdeniz’de sayıları giderek azalan ve kıyılarımızda birçok tehditle karşı karşıya olan türün neslinin devamı için bu görüntüler umut verici olarak yorumlandı.



Yavru fok 4 aylık


Türkiye kıyılarında genellikle Ekim-Kasım aylarında doğum yaptığı bilinen Akdeniz keşiş fokuna yönelik 2024 yılının Kasım ayında Dernek tarafından kaydedilen görüntülerde, sağlıklı bir dişi yavru fok ve yetişkin anne yer alıyor. Görüntüler, AKD’nin 2017 yılından beri izleme gerçekleştirdiği Gökova Körfezi’nde yer alan bir kıyı mağarasında kaydedildi.



Çalışmalar 2016 yılında başladı


Günümüzde dünya genelinde yaklaşık bin Akdeniz keşiş fokunun (Monachus monachus) yaşadığı biliniyor. Akdeniz keşiş foku, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliğinin (IUCN) Kırmızı Listesi’ne göre dünya genelinde "Hassas (Vulnerable-VU)" olarak sınıflandırılırken, Doğu Akdeniz’de ise tür hala "Nesli Tehlike Altında (Endangered - EN)" olarak değerlendirilmekte. Akdeniz Koruma Derneği, Akdeniz foku izleme ve koruma çalışmalarına 2016 yılında Muğla’da yer alan Gökova Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesinde başladı.



İzleme çalışmaları Bakanlıklar desteği ile yürütülüyor


2019 yılı itibari ile Foça, Fethiye-Göcek, Datça-Bozburun ve Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nde, türün yılın hangi döneminde, ne sıklıkla ve hangi kıyı mağaralarını üreme ve/veya dinlenme amaçlı kullandığını belirleme çalışmalarının yanı sıra kıyı mağaralarını kullanan bireyleri tanımlıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen izleme çalışmaları, türün korunması için önemli veriler sağlıyor. Bu bilgiler, kamu kurumlarına raporlanarak gerekli koruma önlemlerinin alınmasına katkıda bulunuyor. Dernek, ayrıca öğrencilere ve yerel halka yönelik farkındalık ve eğitim programları düzenleyerek ekosistem bilincini ve doğa koruma sorumluluğunu artırmayı hedefliyor.



Fokların yaşam alanları belirleniyor


22 Mart Dünya Fok Günü dolayısıyla türün önemine dikkat çeken Akdeniz Koruma Derneği’nden Bilimsel İzleme Uzmanı Dr. Ezgi Saydam, "Gökova Körfezi’nden Kaş’a kadar uzanan kıyı şeridinde yürüttüğümüz bilimsel izleme çalışmaları sayesinde, fokların hangi mağaraları üreme ve dinlenme amaçlı kullandığını belirleyerek, bu alanların daha etkili bir şekilde korunması için çalışıyoruz. Özellikle doğum sonrası ilk 4-5 ay yavrular için çok kritik, bu dönemde doğum mağarası ve çevresinde herhangi bir tehditle karşılaşmaması yavrunun hayatta kalabilmesi için büyük önem taşıyor" diye aktardı.



Yaşam alanları tehdit altında


Tür ve yaşam alanlarına yönelik en önemli tehditler arasında kıyı şeridindeki kontrolsüz yapılaşmaya bağlı habitat kaybı ve Akdeniz keşiş fokunun doğum, yavru bakımı ve dinlenmek için kullandığı mağaralarda rahatsız edilmesidir. İnsan baskısı nedeniyle Akdeniz keşiş fokunun kullanımına uygun olan kısıtlı sayıdaki bu mağaraları terk etmek zorunda kaldığı biliniyor. Akdeniz keşiş foku, zaman zaman balıkçılıkla olumsuz etkileşimler yaşayabiliyor. Av araçlarına zarar verdikleri ve av aracına yakalanan türleri tükettikleri için balıkçılar tarafından kasıtlı olarak öldürülebilmekte ve balıkçılık av araçlarına hedef dışı av olarak yakalanmaları sonucu özellikle yavrular ve genç bireyler boğularak ölmektedir. Türün karşılaştığı diğer tehditler ise, aşırı avcılık nedenli besinlerinin azalması, denizel ortama giriş yapan antropojenik kirleticiler, salgın hastalıklar, toksik alg patlamaları, mağaraların çökmesi gibi öngörülemeyen faktörler, azalan genetik çeşitlilik ve iklim değişikliğidir. Bu sebeple Derneğin kaydettiği görüntülerde yer alan yavru fok, türün neslinin devamı için kritik önem taşıyor.



‘Dünya Fok Günü’nde yeni doğmuş ’Akdeniz keşiş foku’ görüntülendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Çamlı Çocuk Köyü Bayram’da misafirlerini bekliyor Marmaris’te Tıbbi Bitkiler Koleksiyon Bahçesi’nin yanında, çam ağaçlarıyla çevrili 20 bin metrekarelik doğal alanda kurulan Çamlı Çocuk Köyü, Muğla’nın çocuklara özel ilk tematik eğitim alanı olma özelliğini taşıyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi ile MARTAP Kooperatifi iş birliğiyle hayata geçirilen projede; çocukların hem eğlenip hem öğrenebileceği, doğa bilinci kazanabileceği ve kendilerini geliştirebileceği atölyeler büyük ilgi görüyor. Akademik ve kişisel gelişimi desteklemeyi hedefleyen Çamlı Çocuk Köyü, farklı temalara sahip etkinliklerle çocuklara unutulmaz deneyimler sunuyor. Doğayla iç içe oyun ve oturma alanı Çamlı Çocuk Köyü’nde, her biri özel olarak tasarlanmış atölyeler aracılığıyla çocuklar doğayla iç içe eğitim alma fırsatı yakalıyor. Randevu alarak giden misafirler için çeşitli eğitim atölyelerinin hazırlandığı Çamlı Çocuk Köyü, randevusuz giden misafirlerini de keyifli vakit geçirmeleri için bekliyor. Çocuk oyun alanları, uzman eğitmenler eşliğinde eğitim atölyeleri, yürüyüş parkurları, bitki tünelleri ve tarım laboratuvarının bulunduğu Çamlı Çocuk Köyü’nde ebeveynlerin vakit geçirmeleri için oturma alanları bulunuyor. Başkan Aras, "Çocuklarımız doğada hem eğleniyor hem öğreniyor" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Çamlı Çocuk Köyü’nün çocukların gelişimi açısından taşıdığı öneme dikkat çekerek, "Günümüzde çocuklarımız ne yazık ki sokakta oyun oynama kültüründen, doğayla temas kurma alışkanlıklarından uzaklaşıyor. Bizim sorumluluğumuz, onları yeniden doğayla buluşturacak güvenli ve öğretici ortamlar oluşturmak. Çamlı Çocuk Köyü de tam bu anlayışla kuruldu. Burada çocuklarımız eğlenirken öğreniyor, doğayı tanıyor ve onun bir parçası olmayı deneyimliyor. Bu da bizleri son derece mutlu ediyor" dedi Başkan Aras, ayrıca yaklaşan bayram tatilinde ailelere de çağrıda bulunarak, "Bayramda çocuklarımızla birlikte kaliteli ve öğretici zaman geçirmek isteyen tüm ailelerimizi Çamlı Çocuk Köyü’ne bekliyoruz. Doğayla buluşmak, öğrenmek ve birlikte güzel hatıralar biriktirmek için burası harika bir fırsat" dedi.
Antalya Bayramda beslenme düzeni tavsiyesi: "Az ve sık beslenilmeli" Ramazan ayının sonuna gelinmesiyle birlikte, değişen beslenme düzeni tekrardan eskiye dönecek. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde diyetisyen olarak görev yapan Kübra Gözde Demirkaplan Arslan, bu geçiş sürecinin kolay bir şekilde nasıl atlatılabileceği yönünde tavsiyelerde bulundu. Ramazan ayının ardından, normal beslenme düzenine sağlıklı bir geçiş yapmak, vücut dengesini korumak açısından büyük önem taşıyor. Uzman Kübra Gözde Demirkaplan Arslan, bir ay boyunca değişen beslenme alışkanlıklarının aniden eskiye dönmesinin sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkiler oluşturabileceğini belirtti. Arslan, bu konuya dikkatli ve özenli yaklaşmak gerektiğini söyledi. "Az ve sık beslenilmeli" Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde diyetisyen olarak görev yapan Kübra Gözde Demirkaplan Arslan, beslenme alışkanlıklarının değiştiği bir ramazan sürecinden çıkıldığını, bundan dolayı da vatandaşların, Ramazan Bayramı ve sonrasındaki geçiş süreci için dikkat etmesi gereken bazı konular olduğunu söyledi. Arslan, "Öncelikle, azalan metabolizma hızımızı eski hızına getirmek için fiziksel aktiviteleri arttırmalı, az az ve sık sık beslenmeliyiz. Ayrıca bağırsak düzenimizi eskiye döndürmek için; meyve, sebze ve tahıllardan günlük olarak yeterli tüketim seviyesine ulaşmamız lazım. Bağırsak sağlığı için önemli olan bir diğer konu da su tüketimi. Su tüketimini yeterli miktarda yaparak, geçiş sürecini kolaylaştırabiliriz. Bu süreçte; hamur işi, kızartma ve yağlı besinlerden uzak durmamız gerekiyor. Ramazan Bayramı’nda özellikle tatlı tüketimine çok dikkat etmeliyiz. Eğer tatlıya hayır diyemiyorsak, her gittiğimiz misafirlikte ya da bize gelen misafirde tatlı tüketmek yerine, bu tüketimi günde 1 defayla sınırlandırmalıyız. Eğer mümkünse tatlı tercihimizi şerbetli tatlılar yerine, sütlü ve az şekerli tatlılardan yana kullanmalıyız" diye konuştu.