SPOR - 03 Ekim 2024 Perşembe 12:52

Bodrum FK galibiyet serisini sürdürmek için mücadele edecek

A
A
A
Bodrum FK galibiyet serisini sürdürmek için mücadele edecek

Trendyol Süper Lig’in 8. haftasında karşılaşacakları Kasımpaşa’nın zorlu bir rakip olduğunu söyleyen Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, “İyi bir takımla oynayacağız. Bizim de kendimize göre doğrularımız var. Doğrularımızı sahaya iyi yansıttığımızda istediğimiz sonuçları aldık, iyi yansıtmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.


Bodrum Futbol Kulübü, Trendyol Süper Ligin 8. haftasında 5 Ekim Cumartesi günü saat 13.30’da deplasmanda Kasımpaşa ile karşılaşacak. Yalıçiftlik İsmail Altındağ Tesisleri’nde karşılaşmanın hazırlıklarını sürdüren yeşil-beyazlı ekip, Hatayspor ve Adana Demirspor galibiyetlerinin ardından galibiyet serisini sürdürerek, çıkışına devam etmek istiyor.


Apandisit ameliyatı olan Gökdeniz ve sakatlığı bulunan Christophe Herelle, Kasımpaşa karşısında forma giyemeyecek.



İsmet Taşdemir: "Doğrularımızı sahaya yansıtacağız"


İyi oyunla rakipleri Kasımpaşa’ya karşı mücadele edeceklerini aktaran Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, “Kasımpaşa son maçında çok iyi bir geri dönüş yaptı. Özellikle son 2-3 sezondur ligimizde çok iyi grafik sergileyen, çok iyi oyun oynayan ve ligi iyi yerlerde bitiriyorlar. Dolayısıyla da iyi bir takım ve bu ligin artık hemen hemen gediklisi olmuş bir takımıyla oynayacağız. Oturmuş bir kadroları var. Evet, Sami Uğurlu hoca cezalı ama sonuçta orada teknik kadrosuyla, oyuncusuyla çok doğru bir takım, iyi oynayan bir takım bunu da özellikle son hafta Galatasaray maçında da geri dönüşü muhteşem yaparak neticelendirdiler. Hep söylediğim gibi bizim için bütün maçlar zor, bu maçın da bir zorluğu var. Biz de o zorluğa göre hazırlanmaya çalışıyoruz. Bizim de kendimize göre doğrularımız var. Doğrularımızı sahaya yansıttığımızda istediğimiz sonuçları aldık. Uzun yıllardır bizimle beraber olan, birlikte ligler atladığımız arkadaşlarımızın performansı bizim için sevindirici, buna Ahmet’i, Celustka’yı da ekleyebiliriz. Yeni arkadaşlarımızın da bizim oyun stratejimize bağlı kalarak faydalı olmaya çalışmaları bizim için iyi, en azından oluşturduğumuz bir yapıya uymaya çalışıyor arkadaşlarımız. Zaten yetenekli oyuncular, her geçen gün de yeteneklerini daha iyi sergileyeceklerdir. Takımımızla da daha örtüşeceklerdir, zamanla çok daha iyi olacaklardır diye bir beklentimiz var” ifadelerini kullandı.



Ondrej Celustka: "Takımımla gurur duyuyorum"


Takımın gösterdiği performanstan dolayı gurur duyduğunu söyleyen takımın tecrübeli oyuncularından Ondrej Celustka, “İki hafta öncesine göre şu anda takım içerisindeki motivasyon çok iyi, gösterdiğimiz son dönemdeki performanstan dolayı takım arkadaşlarımızla gurur duyduğumu söyleyebilirim. Şimdi aynı şekilde motivasyonunuzu devam ettirip, takım halinde oynayıp, Kasımpaşa deplasmanından da puanları alarak evimize dönebilirsek bizim için çok iyi olacak. Ben kariyerim boyunca büyük stadyumlarda, çok kalabalık taraftarlar önünde oynadım ama Bodrum stadyumunun atmosferi farklı. Küçük olmasına rağmen sahaya yakın olduğu için orada gerçekten değişik bir atmosfer hissediyorsunuz. Taraftarla kurduğum bu bağdan dolayı da gerçekten mutluyum. Onlar da benim performansımı yukarı çekmeme yardımcı oluyor. Gerçekten o sahada oynamak beni mutlu ediyor diyebilirim” diye konuştu.



Gökhan Akkan: "Burada aile ortamı var"


Başarılı file bekçisi Gökhan Akkan ise Bodrum’a geldiği için çok mutlu olduğunu dile getirerek, "Biliyorsunuz sezona Çaykur Rizespor’la başlamıştım. Rizespor’da yeni sözleşme de imzalamıştım. Yaşanan gelişmelerden sonra, tabii buraya Taylan’ın da gelmesi biraz da etkili oldu, benden önce o geldi. Zaten herkesin Bodrum Futbol Kulübü hakkında konuştuğu bir şey vardı. İçerideki çok güzel aile ortamından bahsediyorlardı, samimiyetten bahsediyorlardı ve gerçekten geldiğimde de bunu en iyi şekilde yaşadım. İnanılmaz güzel bir ortam var, inanılmaz iyi bir aile ortamı var. Bu da gerçekten bizim başarımızın anahtarı olacağını düşünüyorum. Son iki maçta aldığımız galibiyet, Başakşehir maçındaki iyi oyun bence Bodrum’un ligde neler yapabileceğini gösterdi. Çünkü çok iyi bir takımız, çok iyi özelliklere sahibiz, çok iyi mücadele ediyoruz ve ben bu ligin tecrübelisi olarak mücadelenin ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Bodrum’da bu gerçekten fazlasıyla var, bunu devam ettirip alt sıralarla işimiz olmadan en iyi yerde, en güzel yerde bitirmek istiyoruz. Kendi performansıma gelince tabii ki de bunu değerlendiren hocamızdır. Ne zaman, ne şekilde, hangi şartlarda görev verirse ben Bodrum’u daha ileriye taşımaya, takımımın başarısı için görev verildiğinde elimden gelenin en iyisini yapacağım” şeklinde konuştu.



Bodrum FK galibiyet serisini sürdürmek için mücadele edecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Bebeklerin gelişimi için en iyi besin kaynağı: ‘Anne sütü’ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Buket Taneri, bebeklerin gelişimi için en iyi besin kaynağının anne sütü olduğuna dikkat çekti. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da kabul gören anne sütünün faydaları, bebeklerin gelişimi için büyük önem arz ediyor. Medicana Sağlık Grubu Doktorlarından Uzm. Dr. Buket Taneri, anne sütünün bebeklerin hem fiziksel hem de zihinsel gelişiminde önemli rol oynadığını belirterek önemli açıklamalarda bulundu. “Bebeğinizin gelişimi için en iyi besin kaynağı anne sütüdür” Anne sütünün bebekler için önemine değinen Medicana International Samsun Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Buket Taneri, “Anne sütü dünyaya gelen bebeğiniz için en iyi başlangıç, verebileceğiniz en güzel hediyedir. Anne sütü, bebeğiniz için mükemmel besindir. İçindeki antikorlar sayesinde bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı korur. Bebeğinizin sindirim sistemini düzenler ve alerji riskini azaltır. Bebeğinizin gelişimi için en iyi besin kaynağıdır. Beyin gelişimi, kemik sağlığı ve genel büyüme için gerekli tüm besinleri içerir. Emzirme anneye de birçok fayda sağlamaktadır. Doğum sonrası rahmin daha hızlı toparlanmasına yardımcı olur, meme kanseri ve tip 2 diyabet riskini azaltır. Anne ve bebeğin özel bir bağ kurmasını sağlar. Ten teması ve yakınlıkla bebeğinizle aranızdaki bağı güçlendirir” dedi. “Emzirme anne ile bebek arasındaki harika bir yolculuktur” Emzirmenin önemi hakkında da açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Buket Taneri, “Dünya Sağlık Örgütü, bebeğinizin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesini daha sonra ek gıdalara başlanıp emzirmenin 2 yaşına kadar devam etmesini önerir. İlk 6 aylık süreçte anne sütü içerik olarak bebeğinizin bütün ihtiyacı olan her şeyi karşılamak için yeterlidir. Sütünüzün dönem dönem yetersiz olduğunu düşündüğünüz durumlarda endişelenmeyin, çoğu annenin yeterli sütü vardır. Bebek emme sıklığını artırdıkça süt üretimi de artar. Bir çocuk doktoruna danışarak bu konuda destek alabilirsiniz. Çalışan anneler için anne sütü ve emzirmeyi destekleyici birçok haklar mevcuttur. Unutmayın, emzirme sizle bebeğinizin arasındaki harika bir yolculuktur; bu yolculukta bazen sütün azalması ya da emmede zorluklar gibi durumlarla karşılaşabilirsiniz ancak bebeğiniz için aldığınız bu kararın ne kadar değerli olduğunu unutmayın” diye konuştu.
İstanbul Esenyurt’ta edebiyat ve sanat rüzgârı... Usta yazarlar dil kardeşliğinde buluştu Esenyurt Kardeş Kültürler Festivali 5. gününde düzenlenen “Edebiyattan Sanata Kardeşliğin İz Düşümü” konulu söyleşide konuşan Başkan Özer; "Esenyurt’ta bugüne kadar insana değil betona yatırım yapılmış. O nedenle adeta bir model işliyoruz. Mottolarımızdan bir tanesi de Esenyurt’u kültürün ve sanatın başkenti haline getirmek. Çünkü sanatın ve kültürün iyileştirici ve şifa veren bir yönü olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı. Esenyurt Belediyesi ve İl Dernekler Birliği’nin ortaklaşa düzenlediği Kardeş Kültürler Festivali tüm coşkusuyla devam ediyor. Çeşitli etkinliklerin yer aldığı festivalin 5. gününe ’Edebiyattan Sanata Kardeşliğin İz Düşümü’ başlıklı söyleşi damgasını vurdu. Eski Belediye binasında düzenlenen programda Yazar Şeyhmus Diken ve Şair Haydar Ergülen, Esenyurtluları kültürel zenginliklere uzanan bir yolculuğa çıkardı. İlginin yoğun olduğu programa Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in yanı sıra CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin, İl Dernekler Birliği Başkanı Orhan Onur, Belediye Başkan yardımcıları, STK’lar ve dernek başkanları katıldı. Edebiyat ve sanat üzerinden kardeşlik temasının da işlendiği söyleşide kültürel kimliklerin önemine vurgu yapıldı. Şair Haydar Ergülen’in henüz yayınlanmamış kitabından Cumartesi Anneleri’ne itafen seslendirdiği şiir ise programa katılanlardan büyük alkış aldı. "Esenyurt’un Kültür ortamını solumasından mutluyum" Konuşmasına yazarak üretmenin önemine değinerek başlayan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer; "Sevgili Şeyhmus Diken, Diyarbakır aşığı biri olarak kentini Türkiye’ye ve dünyaya tanıttı. Bana göre yazmak ölümün elinden bir şeyler kurtarmaktır. Çünkü her şey biter, geriye insanın hikayesi kalır. İranlı şair Füruğ’un çok sevdiğim bir dizesi var. Diyor ki; ’Kuş ölür, sen uçuşu hatırla.’ Şeyhmus bu nedenle böyle bir iz bırakarak yürümeye devam ediyor. Sevgili Haydar Ergülen’in ise şiirlerini ve yazılarını uzun zamandan beri okuyorum. O da ülkemizin yetiştirmiş olduğu ender şairlerden bir tanesi. Roman biraz fazlası olan bir eser. Öykü ise daha damıtılmış, fazlası atılmış bir metin. Ancak şiir özün özüdür bana göre. Yani Ahmed Arif’in deyimiyle ‘şair, namus işçisidir’. Bizim adımıza içimizi okuyor, duygularımızı dile getiriyor. O nedenle şairler bana göre dünyanın en önemli ustalarıdır. Şimdi burada iki büyük yazarımız ve şairimiz bulunuyor. Ben onların Esenyurt’un bu kültür ortamını solumasından dolayı çok mutluyum" ifadelerini kullandı. "Kültür ve sanat iyileştrir" Sözlerini kültür ve sanatın iyileştirici gücüne değinerek sürdüren Prof. Dr. Ahmet Özer, şunları söyledi: "Biz Esenyurt’ta bir model işliyoruz; bir kanaviçe örer gibi. Bunun için mottolarımız var. Bu mottolardan bir tanesi de Esenyurt’u kültürün ve sanatın başkenti haline getirmek. Bu hedefimizin nedenlerinden bir tanesi tamamen insan odaklıdır. Çünkü sanatın ve kültürün iyileştirici ve şifa verici bir yönü vardır. Sadece ilaçlar, doktorlar şifa vermez. İnsan ruhuna dokunan ve onu iyileştiren en önemli şey yazılarda, çizilerde vardır. Esenyurt kötü yönetildiği için bu şehrin ruhu zehirlenmiş ve çalınmış. Bugüne kadar sadece betona yatırım yapılmış. Yer bizim gök Allah’ın demişler ve binlerce konut yapmışlar. Oysa beton yenmez. Aslolan insandır, insanı merkeze koyabilmektir. O nedenle sanatın böyle bir iyileştirici rolü vardır." "Dünyanın en büyük silahı kültürdür" Esenyurt’un en büyük sorunlarından birinin kentlileşememek olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Özer; "Sanatın ikinci önemli vazifesi de bizim açımızdan çok gerekli. İnsanlarımız çeşitli nedenlerle buraya göç etmişler. Buranın kentsel dinamikleri olmadığı için gelenler ne köylü olmaktan çıkmışlar, ne de kentli olmuşlar. Yani arada kalmışlar. Bunlar aynı zamanda şehircilik açısından çarpık kentleşmeye, insani açıdan ise kentlileşmemeye yol açan bir durumdur. İşte kültür sanat bu insanların dönüşmesini, kentlileşmesini sağlayan bir işleve sahiptir. Yerel yönetimler olarak bu dönüşmeyi sağlamak ise bizim vazifemiz. Bugün dünyanın en büyük silahı atom bombası değil, kültürdür” ifadelerini kullandı. "Soyut kardeşlik söylemini kırmalıyız" Konuşmasında farklı inanç ve kültürler üzerinden kardeşlik olgusuna ve toplumsal barışın önemine değinen Yazar Şeymus Diken, “Bugün topluma dayatılan resmi ideolojiler üzerine bir okuma yapmanın gerektiğine inanıyorum. Eğer biz bunu yapmazsak, bahsettiğimiz kardeşlik kavramı, kardeşliğimiz soyut kalır. Bu soyut kardeşliği kırabilmek, somuta dönüştürmek için gerçek manada siyasetin, sivil toplum örgütlerinin ve entelektüel camianın böyle toplantılarda bir araya gelmesine ihtiyaç var. İşte bugün Esenyurt’ta Vanlı Ahmet Özer’in Belediye Başkanı olup kardeşliğin tezahürü için mücadelesinin o vesileyle anlamlılığına kıymet biçmek istiyorum” değerlendirmesinde bulundu.