YEREL HABERLER - 29 Şubat 2012 Çarşamba 10:08

LPG’Lİ TEKNE DALYAN KANALI’NDA GÖRÜCÜYE ÇIKTI

A
A
A
LPG’Lİ TEKNE DALYAN KANALI’NDA GÖRÜCÜYE ÇIKTI

Muğla’nın dünyaca ünlü Dalyan Kanallarında sefer yapan teknelerin sintine ve yakıt atıkları ile kanalı kirletmesi nedeniyle sık sık gündeme gelen alternatif teknelerle ilgili çalışmalar devam ediyor. Daha önce Güneş Enerjili, Pilli ve Elektrikli teknelerin denendiği kanalda bu sefer de LPG’li tekne tanıtıldı.
İpragaz’ın, Dalyan Tekne Kooperatifine ait bir teknede uyguladığı sistem, Muğla Valiliği İdari Kurul Başkanlığı 26.İdare Kurulu Toplantısında tanıtıldı. İpragaz Satış Planlama ve Direkt Satışlar Müdürü Savaş Deniz Bilge tarafından yapılan tanıtıma Vali Yardımcısı A.Kamil Başar, Köyceğiz Kaymakamı Yücel Gemici, Ortaca Kaymakamı Mustafa Gürdal, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mesut Avcı, Köyceğiz Belediye Başkanı Salih Erbay, Ortaca Belediye Başkanı Hasan Karaçelik, Dalyan Belediye Başkanı Arif Sarı, Göcek Liman Başkanı Raşit Velioğlu, Dalyan Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Atilla Gültekin ve Turmepa temsilcisi Yücel Okutur katıldılar.
Tanıtımın ardından tekneyi yerinde inceleyen heyet, tekne ile de küçük bir kanal turu attılar.
Tur sonrası tekne ile ilgili görüşlerini açıklayan Vali Yardımcısı A.Kamil Başar, “Bugün İdari Heyeti olarak Dalyan’da LPG’li tekneyi denemiş olduk. Gerçekten titreşim ve motor sesi olarak diğer motordan çok farklı ve çevreci bir motor. Güvenlik anlamında da arkadaşların ifade ettiğine göre güvenli olduğunu söylüyorlar. Tabii bunun için daha erken, şu an inceliyoruz, bakıyoruz. Bence güzel bir tekne seyahatiydi. Bu akıntıda, bu rüzgara karşıda bu şekilde güçlü olduğunu da bu motorun görmüş olduk. İlerde diğer sistemleri de inceleyerek bir karar vereceğimize umuyorum. İlk denememiz iyi geçti” dedi.
Dalyan Tekne Kooperatifi Başkanı Atilla Gültekin ise yaklaşık 1 yıldır yakıt tasarruflu ve çevre bakımından uyumlu tekneler üzerinde çalıştıklarını belirterek, “Şu anda Dalyan Tekne Kooperatifine ait 1 adet tekneyi faaliyete geçirdik ve test sürüşünde yetkililerle birlikte başarılı bir şekilde yaptık. Bu teknemiz yakıt tasarrufunun yanı sıra önemli olan Dalyan kanallarında çevreye duyarlı olarak baktığımız emisyon olarak sıfır emisyon, sintine suyu ve katı atık yağ bakımından da sıfır derecede çevreye uyumlu bir tekne. Biraz önce yine kullandığımız teknede titreşim olarak sıfıra yakın bir seviyede, gürültü olarak da önceki dizel teknelere göre %90 ses kirliliği olmamaktadır. İnşallah sponsor bulduğumuz taktirde de bu dönüşümü peyderpey, tekne kooperatifi olarak yapmak istiyoruz” dedi.
İpragaz Satış Planlama ve Direkt Satışlar Müdürü Savaş Deniz Bilge ise İpragaz olarak LPG’li tekne için Dalyan’da 6 aydır çalışma yaptıklarını belirterek, “Burası için en doğru çözümü araştırdık ve doğru motoru tespit ederek, doğru uygulama yaparak ilk tekneyi de yaklaşık 6 aylık süreç içinde test ettik. Herşey olumlu. Dizelle karşılaştırdığınızda, zaten LPG’nin çok daha çevreci bir yakıt olduğu bütün dünyanın bildiği bir gerçek. Otogazda zaten LPG kullanımını çok iyi bilen bir ülkeyiz. Dünyada Güney Kore’den sonra en fazla LPG kullanan 2.ülkeyiz. Burada değişen tek şey ise araçta değil bir teknede kullanılması. Dolayısı ile her türlü teknik, standart, mevzuat, güvenlik tedbirleri, bunların hepsinin yasal mevzuatta yeri var ve her şey tamamlanmış durumda. Bizim yaptığımız bütün uygulamalarda Dalyan bölgesinde, bu standartlara ve kurallara uygun yapılmış uygulamalar.
Dalyan bize önceki nesillerden miras kalmış ve sonrasına devredeceğimiz çok önemli bir doğa güzelliği. Burayı kaybetmemek için biz elimizden geleni, tüm ekibimizle buraya konsantre olarak, elimizden geldiğince mücadele ediyoruz. Bugün yaptığımız toplantıda gayet olumluydu. Yetkililer tekneyi bizzat gördüler. Hem performans, hem sessizlik, hem de atık anlamında çevreye duyarlı bir çözüm olduğuna daha fazla ikna durumdalar. Bundan sora adım adım Dalyandaki süreç genişleyerek yayılacaktır diye tahmin ediyoruz” dedi.
MALİYETİ 12 BİN LİRA
Dizel tekne ile LPG’li teknenin maliyetlerini de karşılaştıran Savaş Deniz Bilge, “Benzinle kıyasladığımızda %30 bir tasarruf yaratıyor. Ancak buradaki tekneler dizel. Bunlarla yakıt harcaması aynı şekilde. Ama burada esas olan ilave yük binmemesi, LPG’li sistem kullanıcıya ekstra maliyet yaratmıyor. Bu yetmez, çevreye kıyaslanamayacak kadar fazla koruyor. Bir dizel mortorlu tekneyi sıfırdan marinize edilmesi, Dalyan’a yakışır şekilde yaparsanız yaklaşık 10 bin lira bir maliyete geliyor. Bizim motorumuzun tüm sistem beraber, anahtar teslim 10-12 bin lira seviyesinde. Bunda sonra mevzuat belirlenince, daha ayakları yere basınca, talebin durumuna göre belli bir miktar daha düşeceğine, 10 bin lira civarında bir seviyeye ineceğini tahmin ediyoruz” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Ücretsiz Basketbol Kursları çocuklara hem spor hem gelecek sunuyor Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yıl boyunca sürdürülen ücretsiz basketbol kursları, çocuklar ve gençlerden yoğun ilgi görüyor. Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı koordinesinde gerçekleştirilen kurslar, çocuklara hem spor alışkanlığı kazandırıyor hem de fırsat eşitliği sağlıyor. Haftanın 4 günü Servet Tazegül Spor Salonu ile Seyfi Alanya Spor Salonunda düzenlenen basketbol antrenmanlarına, kentin farklı noktalarından toplam 150 kursiyer katılıyor. 2011-2017 yılları arasında doğan çocukların yararlanabildiği kurslarda temel basketbol eğitiminin yanı sıra takım ruhu, disiplin ve özgüven kazandırılması hedefleniyor. Ücretsiz olarak sunulan kurslar, çocukların fiziksel gelişimlerini desteklemenin yanı sıra sosyalleşmelerine de katkı sağlarken, ailelerden de büyük ilgi görüyor. Basketbol kursuna kayıtlar, Macit Özcan Spor Tesisleri içerisinde yer alan Gençlik ve Spor Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde yapılıyor. "Çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan uzak tutmayı amaçlıyoruz" Mersin Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığında görev yapan Basketbol Antrenörü İhsan Keskin, kursların yıl boyunca devam ettiğini belirterek, "Cumartesi ve pazar günleri Servet Tazegül Spor Salonunda, pazartesi ve salı günleri ise Seyfi Alanya Spor Salonunda antrenman yapıyoruz. Çocuklarımız burada sadece basketbol öğrenmiyor, aynı zamanda takım olmayı, paylaşmayı ve yardımlaşmayı da öğreniyor" dedi. Kursların ücretsiz olmasının fırsat eşitliği sağladığını vurgulayan Keskin, "Yetenekli erkek sporcuları Mersin Spor Kulübünün, kız sporcuları ise Çukurova Spor Kulübünün altyapısına yönlendiriyoruz. Amacımız çocuklara spor yapma alışkanlığı kazandırmak ve onları kötü alışkanlıklardan uzak tutmak" diye konuştu. Velilerden kurslara tam not Dördüz çocuklarını Büyükşehir Belediyesinin spor kurslarına yazdıran Tuğba Uyanık, ücretsiz kurslardan memnun olduklarını belirterek, "Çocuklarım 2 yıldır Büyükşehir Belediyesinin kurslarına katılıyor. Belediyemiz bu konuda bize büyük destek oluyor" ifadelerini kullandı. Velilerden Aysel Bozkurt ise "Basketbol kursundan çok memnun kaldık. Eğitmenler özveriyle çalışıyor. Herkes gönül rahatlığıyla çocuklarını bu kurslara yazdırabilir" dedi. Çocuklar spordan ve sosyalleşmeden mutlu Kursa katılan öğrencilerden Toprak Su Eroğlu, basketbolu çok sevdiğini belirterek, "Burada hem basketbol oynuyoruz hem de arkadaş çevremiz genişliyor. İleride profesyonel olarak bu sporu yapmak istiyorum" dedi. Hira Kaplan ise "Buraya gelmek çok güzel hissettiriyor. Hem eğleniyorum hem de enerjimi atıyorum. Basketbolu çok seviyorum" ifadelerini kullandı.
Gaziantep Gaziantep’te Fransız zulmünün 104 yıllık izi: Sivil halka atılan top mermisi hala duvarda duruyor İşgalci Fransız askerlerinin Gaziantep Savunması döneminde tarihi Boyacı Camii cemaatine attığı top mermisi patlamamış şekilde 104 yıldır cami karşısındaki evin duvarında duruyor. Kurtuluş Savaşı döneminde, sömürgeci Fransa’ya karşı iman ruhuyla direnen, İslam ile yoğrulmuş bu toprakların işgal edilmesine ve İslam düşmanlarının eline geçmesine izin vermeyen Gaziantep halkı, kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yılını kutluyor. İşgalci Fransız askerlerinin Gaziantep Savunması döneminde işlediği zulüm ve acımasızlıklarının izleri, aradan geçen 104 yıla rağmen kentte bulunan birçok asırlık camide halen duruyor. Gaziantep’i işgal etmeye gelen Fransızların ilk icraatı, kentteki hastaneleri, okulları ve camileri bombalamak oldu. Kentteki onlarca cami Fransız askerleri tarafından bombalandı İşgalci Fransız birlikleri Gaziantep’te ilk olarak Abdülhamid Han tarafından yapılan Hamidiye Guraba Hastanesi’ni bombaladı. Kentin tek hastanesi olan hastanenin yıkılması sonucu savunmada yaralanan siviller, Şeyh Fetullah Camii’nde tedavi edilmeye başlandı. İşgalciler, bu camiyi de içinde yaralı siviller olmasına rağmen defalarca topçu bataryalarıyla vurdu. Şeyh Fetullah Camii’nin yanı sıra Kozanlı, Hacı Nasır, Ferhadiye, Musullu Şeyh, Başıkesik, Handan Bey, Çınarlı, Karatarla, Tekke ve Ömeriye Camii başta olmak üzere kentteki onlarca cami Fransız askerleri tarafından bombalandı. 104 yıl önce attığı top mermisi halen saplandığı yerde duruyor Bu camilerden bazıları tamamen yıkılırken, birçok cami de harabeye döndü. Kentteki birçok camide ve camilerin civarındaki evlerde halen top mermilerinin izleri duruyor. Fransız işgal kuvvetlerinin 104 yıl önce, Gaziantep Savunması sırasında cami cemaatine attığı ve cami karşısındaki bir evin duvarına saplanıp kalan top mermisi halen saplandığı yerde duruyor. Duvardaki top mermisi tarihin kanlı dönemine ve zulmüne şahitlik etmeye devam ediyor Evin çatısının altında duvara saplanan ve patlamayan top mermisi tarihin kanlı dönemine ve zulümde sınır tanımayan işgalci Fransa’nın zulmüne ve zulüm dolu barbarlığına şahitlik etmeye devam ediyor. Fransızların İslam düşmanlığına da tanıklık eden top mermisi 104 yıldır saplandığı yerde duruyor. 104 yıl önce camiye atılan ve caminin karşısındaki evin duvarına isabet eden top mermisini görenler ise şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazikültür A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, kentteki birçok tarihi camide ve cami çevresindeki birçok yapıda Antep Savunmasının o dehşetli günlerinden kalan mermi ve şarapnel parçalarının izlerini görmenin mümkün olduğunu söyledi. Yakar, Fransızların tarihi Gaziantep Kalesi civarında bulunan camilere saldırması, işgal esnasında ve sonrasında yaşanan vahşetin izlerinin kentin birçok noktasında hala durduğunu belirtti. "104 yıl geçmesine rağmen 15,5’luk top mermisi patlamamış olarak duruyor" Birinci Dünya Savaşı’nda Gaziantep’i işgal eden, önlerine gelen canlı ve cansız her şeye zarar veren işgalci Fransız askerlerinin yaptıkları katliamlar ve acımasızlıkların izlerinin kentteki asırlık camilerde halen durduğunu belirten Yakar, "20’inci yüzyılın en önemli şehir savunmalarından birine sahne olan Antep Savunması’nın her anı yaşandığı andan günümüze kadar ibretlik olaylarla ve vesikalarla doludur. Fransız askerleri Çıksorut ve Hacıbaba gibi şehrin değişik çevrelerindeki tepelere yerleştiler ve şehri bombardımana başladılar. O kadar büyük bir tesadüftü ki 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisi kurulurken aynı tarihte 23 Nisan 1920’de de Samsaktepe’den, Çıksorut’tan, Cünüt Dağları’ndan atılan Fransız topları şehirdeki camileri, sivil mimarileri, yaşam alanlarını hedef alarak Gazianteplileri teslimiyete zorluyorlardı. Fransız askerlerinin cami cemaatine attığı ancak bir Antep evinin duvarına saplanıp kalan 15,5’luk top mermisi patlamamış olarak duruyor. Bu top mermisi 23 Nisan 1920’den günümüze kadar Antep Savunması’nın nasıl bir haleti ruh içerisinde geçirildiğini gösteren çok önemli bir kayıttır. Buraya yakın Mağarabaşı var. 26 Nisan’da Fransızların Mağarabaşı’ya taarruzları söz konusu ve o taarruzlarda da büyük bir fedakarlık gösteren Antepliler düşmanı şehrin içine sokmamışlardır. Buradaki savunmalar çok önemliydi. 30 Mayıs-18 Haziran tarihleri arasında bir mütareke söz konusudur. İçinde bulunduğumuz Antep evinin çatısında bulunan patlamamış 15,5’luk Fransız top mermisi tarihten günümüze kadar bir ibret vesikası olarak durmaktadır" dedi. "26 tane tarihi camide Fransızların attığı bomba izlerini ve mermi izlerini görüyoruz" Camiler başta olmak üzere Gaziantep’teki tarihi binaların Fransız zulmünün şahitliğini yaptığını ifade eden Yakar, "Gaziantep’te bulunan 26 tane tarihi camimizin minarelerinde, Gaziantep Savunması döneminde Fransızların attığı bomba izlerini ve mermi izlerini görüyoruz. Fransızlar maneviyat tanımadıkları için, insanı tanımadıkları için şehri ele geçirmek amacıyla sivil halkın üzerine atmış olduğu bombalardan camilerde nasibini almışlardır. 23 Nisan 1920’deki bombardımanın bir amacı da camileri hedef alarak insanların moralini bozmak ve o moral bozukluğuyla beraber şehre hakim olmaktı. Aynen şu an Gazze’de yapıldığı gibi 105 yıl önce de bu şehirde bugün Gazze’de yapıldığı gibi camileri, mescitleri, hastaneleri bombaladılar. Şeyh Fethullah Camii’nin minaresine Kızılay bayrağı asılmış olmasına rağmen Fransızlar ne maneviyat tanıdılar ne hastaları ne insan hakları tanıdılar. Sırf şehri ele geçirmek amacıyla sivillerin, hastanelerin ve camilerin üzerine bombalarını yağdırdılar" diye konuştu.