ÇEVRE - 26 Şubat 2024 Pazartesi 13:26

Zehirli sakın dokunmayın: Denizanaları sahilden toplanıyor

A
A
A

Türkiye’nin turizm merkezlerinden Mersin’de sahil kenarlarını dolduran zehirli denizanaları belediye ekipleri tarafından toplanmaya başlandı. Denizanalarının zehirli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Deniz Ayas, vatandaşların kesinlikle temasta bulunmaması gerektiğini söyledi.

Akdeniz’de 321 kilometre kıyısı bulunan Mersin’de son günlerde zehirli iğneleri bulunan denizanası kabusu yaşandı. Hafta sonu binlerce denizanası özellikle turizmin önemli noktalarından Erdemli ilçesinde bulunan Kızkalesi ile Silifke ilçesi sahillerinin kenarını doldurdu. Kıyıya vuran denizanalarını gören vatandaşlar da şaşırdı. Haber verilmesi üzerine Erdemli Belediyesine bağlı ekipler, Kızkalesi sahiline giderek denizanalarını tek tek topladı. Ekipler tüm sahili temizlerken tekrar aynı durumun yaşanması durumunda çalışmasına devam edeceği belirtildi.

Kızkalesi sahilinde denizanalarını gördüğünü belirten vatandaşlardan Emine Altuner Topkara, belediye ekiplerine haber verdiklerini, onların da temizleyip eski görünümüne kavuşturduğunu söyledi.

"Popülasyonlarını artırıyorlar"

Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, son günlerde yaşanan denizanası kabusu ile ilgili bilgi verdi. Ayas, "Mersin sahillerinde gördüğümüz ’rhopilema nomadica’ dediğimiz tür. Bu tür onlarca yıldır Akdeniz ekosisteminde. Kızıldeniz’den gelen bir tür. Geçen hafta Adana, Hatay ve Mersin bölgesinde de denizdeydik. Açık denizde çok yoğun denizanası varlığını tespit ettik. Bu tür belli dönemlerde akıntının da etkisiyle sahillere gelebiliyor. Yıldan yıla bu türün Akdeniz ekosisteminde arttığını görüyoruz. Özellikle Mersin körfezinde daha büyük popülasyonlar oluşturduğunu görüyoruz. Denizanaları planktonlarla besleniyor. Aşırı avcılık faaliyetleri sonucunda planktonlarla beslenen balık türleri denizden çekildiğinde, denizanaları için denizde daha fazla besin kalıyor, daha fazla plankton kalıyor. Popülasyonlarını artırıyorlar. Bunların popülasyonlarının günden güne artmasının temel nedenlerinden en önemli sebebi aşırı balıkçılık faaliyeti. Onun dışında küresel ısınma ve diğer faktörleri de sayabiliriz" dedi.

"Bu türler zehirli, kesinlikle dokunmamak lazım"

Denizanalarının pasif olarak denizde hareket ettiğini, dalgaların ve akıntıların etkisiyle bir yerden bir yere gidebildiğine değinen Prof. Dr. Ayas, "Kendileri yer değiştirmezler. Dönemsel olarak denizdeki akıntılar ve dalga sistemleri açıktaki bu popülasyonları kıyılara doğru getirebilir. Mersin sahillerinde de bu günlerde gördüğümüz denizanalarının temel sebebi akıntılarla açıktaki bireylerin sahile vurması. Bu türler zehirli. Buna kesinlikle dokunmamak lazım. Ana gövdesi dışında uzantıları üzerinde yakıcı hücreleri var. Bunlar elinize değdiğinde kaşıntı, kızarıklık ve ciddi lezyonlar oluşturabilir. Bu noktada da kesinlikle dokunmamalarını biz tavsiye ediyoruz. Ölü bile olsa denizanalarına dokunmamalarını tavsiye ediyoruz" diye konuştu.

"Denizanası ile temas edildiğinde tatlı suyla yıkamayın"

Denizanalarının olduğu sularda belirli tentaküllerin kalabildiğine dikkat çeken Ayas, "Bireyler de oradaysa kesinlikle suya da girmemek gerekiyor. Çünkü yakıcı hücreler ciddi lezyonlar oluşturabilir. Alerjik reaksiyonu olan insanlarda da nefes alma güçlüğü gibi çeşitli semptomlar daha ileri semptomlar gelişebilir. Eğer denizanası elinizi çarptığında ya da vücudunuzun herhangi bir yerine geldiğinde bir pamuğun üzerine sirke sürüp üzerine bastırabiliriz. Kesinlikle tatlı suyla yıkamamak gerekiyor. Deniz suyuyla o bölgenin tekrardan yıkanması gerekir. Eğer yapılabiliyorsa sirkeyi üzerine bastırarak oradaki etkisinin azaltılması gerekir" ifadelerini kullandı.

Zehirli sakın dokunmayın: Denizanaları sahilden toplanıyor

Halil İbrahim Varlı - Hüseyin Yıldız

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Alanya’da engelli öğrencilere belediyede staj imkanı Alanya Özel Eğitim Meslek Okulu’nu ziyaret eden Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, engelli öğrencilere destek olmak için belediyede staj yapma imkanı sağladıklarını belirterek, “Turizm tesisleri başta olmak üzere tüm işletmelere okulumuzdaki öğrencilerimize iş imkanı sunması konusunda çağrıda bulunuyorum” dedi. Alanya Belediyesi ve Özel Eğitim Meslek Okulu iş birliği kapsamında bu yıl 18 özel öğrenci belediye bünyesindeki kreşler, etüt merkezleri, İskele Çay Bahçesi ve Tevfik Hoca Evi’nde staj yaptı. Öğrenciler meslek okulunda öğrendikleri teorik bilgileri, belediye işletmelerinde pratik bilgiye dönüştürerek hayata adapte olma fırsatı yakaladı. Alanya Özel Eğitim Meslek Okulu’nu ziyaret eden Başkan Özçelik, iki kurum arasında yapılan iş birliğiyle önümüzdeki yıllarda öğrencilerin staj imkanının artması ve okulun eksiklerinin giderilmesi adına okul yöneticileriyle bir görüşme gerçekleştirdi. Daha sonra okuldaki atölyeleri gezerek, öğrencilerle bir araya geldi. Öğrenciler, Başkan Özçelik’e kendilerine staj imkanı tanıdığı ve okula olan destekleri için teşekkür etti. Başkan Özçelik, “Alanya Belediyesi olarak eğitime destek olmaya devam ediyoruz. Kentimizdeki engelli bireylere hem para kazanmalarını hem de topluma adapte olmalarını sağlayan Özel Eğitim Meslek Okulu ile de iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Bu yıl okulumuzdan 18 öğrencimize belediye işletmelerimizde staj imkanı sağladık. Her yıl öğrencilerimize staj imkanı sağlamaya devam edeceğiz. Okulumuzun fiziki ihtiyaçları ile ilgili de çalışmalarımızı yapıyoruz. Buradaki yöneticilerimize ve öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Gerçekten para için değil, gönülden yapılabilecek bir mesleği icra ediyorlar. Kentimizdeki tüm iş adamlarına da çağrıda bulunmak istiyorum. Turizm tesisleri başta olmak üzere tüm işletmeler, okulumuzdaki öğrencilerimize iş imkanı sunmaları konusunda rica ediyorum. Özel bireylere hep birlikte destek olmalıyız” diye konuştu. Ziyarette Başkan Özçelik’e, Başkan Yardımcısı Murat Levent Koçak ve Başkan Danışmanı Faruk Konukçu eşlik etti. Başkan Özçelik burada, Okul Müdürü Ahmet Ünalan, Müdür Yardımcıları, öğretmenler, okul çalışanları ve engelli öğrenciler ile bir araya geldi.
Antalya Sel safari istasyonunu vurdu, onlarca ATV kayıp Antalya’nın Manavgat ilçesinde 13 bin metrekare alan üzerinde kurulu ATV safari tesisinde bulunan 120 adet ATV’den 40 tanesi sel sularına kapılarak kayboldu. 2021 yılındaki yangında tüm araçlarının yandığını belirten Ahmet Cem Kartal, dün yaşanan sel felaketinin faturasının 10 milyon liranın üzerinde olduğunu söyledi. Turuncu alarmın sonrasında dün Manavgat genelinde etkili olan sağanak yağmur ve sel, ATV safari parkını da vurdu. Bucak Şıhlar Mahallesi’nde bulunan safari parktaki 120 adet ATV’den 40 tanesi sel sularına kapıldı. ATV safari tesisin sahibi ve çalışanları traktör ve kepçelerle çevredeki dereleri kontrol ederek bulabildikleri ATV’leri römorka yükleyerek tesise getiriyor. İşletme sahibi Ahmet Cem Kartal, 2021 yılında meydana gelen Cumhuriyet tarihinin en büyük yangını olan Manavgat yangınında tesisin tamamen yandığını, 130-140 tane ATV’nin küle döndüğünü belirterek, “Çarşamba günü Manavgat genelinde etkili olan şiddetli yağmurla birlikte bir anda arka tarafımızda bulunan tepeden gelen sel suları tesisimizi yerle bir etti. Tesisimizde bulunan 120 adet ATV’den 40 tanesi sel sularına kapılarak kayboldu. Buradakilerin de tamamı sel sularının ardından görüldüğü gibi çamur deryasının içerisinde zarar görmüş durumda. ATV’lerin 1 tanesinin şu an piyasa değeri 150 bin lira. Tesisimizdeki toplam zarar 10 milyon liranın üzerinde. Daha yangının açtığı yaraları saramadan böyle bir olayla karşılaştık" dedi.
Antalya Akdeniz Üniversitesi’nde akademik başarılar kutlandı Akdeniz Üniversitesi Akademik Töreni coşkuyla gerçekleştirildi. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, üniversitenin bilimsel ve akademik başarılarına dikkat çekerken, Antalya Valisi Hulusi Şahin’den konferans salonu talebinde bulunarak salondakilere keyifli anlar yaşattı. Vali Şahin ise üniversitenin ihtiyaçlarının karşılanacağına dair destek sözü verdi. Akdeniz Üniversitesi’nde 2024 yılı itibarıyla akademik unvan alan, unvanı yükseltilen ve kadroya atanan öğretim üyeleri için “Akdeniz Üniversitesi Akademik Töreni” düzenlendi. Akdeniz Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen törene, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, İl Jandarma Komutanı Tarık Hekimoğlu, öğretim üyeleri ve aileleri katıldı. “Bilim, geleceği şekillendirir” Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, konuşmasında üniversitenin bilimsel ve akademik alandaki başarılarına vurgu yaptı. “Bilim ve eğitimin gücü, insanlığın sorunlarına çözüm üretmekte ve geleceği şekillendirmekte benzersiz bir role sahiptir” diyen Özkan, üniversitenin inovasyon, teknoloji ve sağlık alanında elde ettiği uluslararası başarıların altını çizdi. Rektör Özkan, dijitalleşmeye yapılan yatırımlardan akademik yükseltme kriterlerindeki düzenlemelere, araştırma projelerine ayrılan bütçelerden uluslararası sıralamalardaki yükselişe kadar birçok başarıyı paylaştı. 2024 yılında üniversitenin bilimsel yayın sayısında yüzde 12’lik artış beklediklerini belirten Özkan, özellikle rejeneratif tıp, biyoteknoloji ve yapay organ çalışmalarında öncü bir konumda olduklarını ifade etti. Akdeniz Üniversitesi’nde bir yılda 252 organ nakli gerçekleştirildi Rektör Özlenen Özkan, üniversitenin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda önemli projelere imza attığını belirtti. Özellikle, karbon ayak izini sıfırlamayı hedefleyen projeler ve Güneş Enerjisi Santrali yatırımlarıyla çevresel sürdürülebilirlik konusunda fark sağlandığını ifade etti. Sağlık alanındaki başarılarını paylaşan Özkan, 2024 yılı itibarıyla 252 organ nakli gerçekleştirildiğini, Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 1,4 milyon ve Diş Hekimliği Fakültesi’nde 310 bin hastaya hizmet verildiğini açıkladı. Uluslararası başarılar ve yenilikçi projeler Akdeniz Üniversitesi’nin Times Higher Education sıralamalarında yükseliş kaydettiğini dile getiren Özkan, üniversitenin genç üniversiteler sıralamasında dünya genelinde 251-300 bandına çıktığını söyledi. Teknokent projeleri, yeni araştırma merkezleri ve ulusal-uluslararası fonlarla desteklenen projeler sayesinde üniversitenin küresel arenada tanınırlığının arttığını belirtti. Rektör Özkan’dan konferans salonu talebi, salonda keyifli anlar yaşattı Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, konuşması esnasında Antalya Valisi Hulusi Şahin’den söz isteyerek, üniversitenin en büyük ihtiyaçlarından birini dile getirdi. Özkan’ın talebi, törene katılanlara keyifli anlar yaşattı. Rektör Özkan, Vali Şahin’e dönerek, “Kızım bir şey istemeden önce bana ‘Söz ver’ der. Ben de sizden söz istiyorum” dedi. Ardından, Akdeniz Üniversitesi’nin 70 bin öğrencisi ve 2 bin 500 akademik personeline rağmen sadece 480 kişilik bir konferans salonuna sahip olduğunu vurgulayarak, “Biz buraya sığmıyoruz. En önemli ihtiyacımız büyük bir konferans salonu. Valilerimizle birlikte iş insanlarımızdan destek bekliyoruz” dedi. Vali Şahin ise gülümseyerek, “Canı gönülden söz” yanıtını verdi ve talebin karşılanacağını belirtti. Bu diyalog, salondaki davetliler arasında gülümsemelere ve alkışlara neden oldu. Antalya Valisi Hulusi Şahin’den üniversiteye destek sözü Törende konuşan Antalya Valisi Hulusi Şahin ise Akdeniz Üniversitesi’nin bilimsel başarılarına dikkat çekerek, bilim yuvalarının desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Nobel ödüllü bilim insanı Derin Acemoğlu’nun çalışmalarından alıntılar yapan Şahin, kapsayıcı ve destekleyici kurumların toplumların yükselmesindeki rolüne değindi. Üniversitenin başarısındaki ivmenin devam edeceğine inandığını belirten Şahin, “Akdeniz Üniversitesi çok daha büyük başarılara gebedir” dedi. Vali Şahin, Akdeniz Üniversitesi’nin ihtiyaçlarına yönelik de önemli açıklamalarda bulundu. Şahin, Rektör Özkan’ın ilettiği talep üzerine üniversitenin fiziki imkanlarını artırmak adına 2 bin kişilik bir konferans salonu ve yeni projeler için destek sözü verdi. Açılış konuşmalarının ardından Akademik Biniş Giyme Törenine geçildi. Törende akademik ünvan alan, ünvanı yükseltilen ve kadroya atanan106 akademisyen biniş giydi.
Tekirdağ Tekirdağ’da Sıla bebek davası ertelendi Tekirdağ’da Sıla bebek davasında sanıklar ve tanıklar dinlenirken, mahkeme duruşmayı 5 Şubat 2025 tarihine erteledi. Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma yaklaşık 6 saat sürdü. Mahkeme heyeti, anne Bakiye Yeniçeri, sevgilisi Sanlı Ö., ve suça sürüklenmiş çocuklar K.A. ile G.K.’nin tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, çocuklardan birinin babası olan Kani K.’yı ise adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Sıla bebeğin hayatını kaybettiği olay sonrası başlatılan soruşturma kapsamında duruşma günü belirlenmişti. Duruşmaya anne ve çocukların SEGBİS aracılığıyla katıldığı, diğer sanıkların ise mahkeme salonunda hazır bulunduğu bildirildi. Duruşmada sanıkların önceki ifadelerinden uzaklaştıkları ve savunmalarını değiştirdikleri gözlemlendi. Avukat Ahmet Berksoy’un açıklamaları Duruşma sonrası Sıla bebeğin aile avukatı Ahmet Berksoy, şu açıklamayı yaptı: "Sıla bebek dosyasında meydana gelen olaylar sonucunda ne yazık ki Sıla bebek hayatını kaybetti. Malkara Cumhuriyet Savcılığı ve Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde bugün duruşma günü belirlendi ve duruşmaya eşlik ettik. Suça sürüklenmiş çocuklar ve diğer sanıkların en ağır cezayı alması için hukuki süreci titizlikle yürütmekteyiz. Duruşmada annenin ilk ifadelerinden uzaklaştığını, çocuğun bezindeki kan lekesiyle ilgili önceki beyanlarını değiştirdiğini gözlemledik. Çocuğun bezinde herhangi bir kan izi olmadığını iddia etti ancak komşu çocuklarının eylemlerine bağlı ısırık izlerinin arttığını beyan etti. SEGBİS yöntemiyle ifade veren çocuklar, ilk ifadelerinden farklı şekilde suçlamaları reddettiler. Ancak adli tıp raporları, çocuğun anal bölgesinde DNA izlerine rastlandığını gösteriyor. Bu durum, davada tartışmaya yer bırakmıyor. Sanıklardan Kani K. ile duruşma arasında konuşma fırsatım oldu. Kendisi, ’Eğer oğlum suç işlemişse cezalandırılsın. Telefonunda gördüğüm bir durumu mahkemeye ibraz ettim,’ diyerek delil sundu." İddianame detayları Hazırlanan iddianamede anne Bakiye Yeniçeri’nin toplam 67 yıl, komşu Kani K.’nın 28 yıl 6 ay, sevgilisi Sanlı Ö.’nün ise “suçu bildirmeme” suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Suça sürüklenen çocuklardan G.K. için 66 yıl, K.A. için ise 48 yıl hapis cezası isteniyor. Duruşma, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 185’inci maddesi gereğince kapalı yapıldı.