GÜNDEM - 01 Ağustos 2024 Perşembe 16:43

Yenişehir Belediyesi stratejik planını halkın katılımıyla hazırlayacak

A
A
A
Yenişehir Belediyesi stratejik planını halkın katılımıyla hazırlayacak

Yenişehir Belediyesi, 2025-2029 Stratejik Planı’nı halkın doğrudan katılımıyla hazırlayacak. ’Bu Şehirde Söz Sende’ sloganıyla 32 mahallede düzenlenecek halk toplantılarında Yenişehirliler, serbest kürsüde söz alarak, kentin geleceği için görüşlerini aktaracak.


Halkın katılımıyla 2020-2024 Stratejik Planı’nı hazırlayarak Türkiye’de bir ilke imza atan ve birçok belediyeye örnek olan Yenişehir Belediyesi, 2025-2029 Stratejik Planı’nı da katılımcılıkla hazırlayacak. Yenişehir Belediyesi, mahallelerde düzenleyeceği toplantılar, muhtarlıklara kurduğu talep ve öneri sandıkları ve anket çalışmasıyla halkın görüşlerini alacak. Alınan talepler, uzmanların katılımıyla düzenlenecek çalıştayda değerlendirilerek, Yenişehirlilerin görüşleri stratejik planın temelini oluşturacak.



"Demokratik katılımı en üst seviyeye çıkarmayı amaçlıyoruz"


İlçedeki mahalle muhtarlarıyla bir araya gelen Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, vatandaşlara serbest kürsüde düşüncelerini, önerilerini ve eleştirilerini dile getirme fırsatı sunarak, demokratik katılımı en üst seviyeye çıkarmayı amaçladıklarını söyledi. Bu sürecin vatandaşların seslerini duyurmalarını sağlayarak, yerel yönetim ile halk arasındaki iletişimi güçlendireceğine ve ortak karar alma mekanizmalarının etkinliğini daha da artıracağına dikkat çeken Özyiğit, "2019 yılında göreve geldikten hemen sonra tüm mahallelerimizde toplantılar düzenledik. 5 bin 50 talep ve öneri aldık, daha sonra kamu kurumları, STK’lar ve üniversite temsilcilerinin katılımıyla çalıştaylar düzenledik. Belediyecilik vizyonumuzu da ekleyerek, halkın görüşleri ışığında stratejik planımızı hazırladık. Şimdi yeni dönem planımız için aynı uygulamayı gerçekleştireceğiz" dedi.



"Halkın görüşleri uzman çalıştaylarında değerlendirilecek"


Stratejik planın kapsayıcı ve en yüksek seviyede temsil sağlayacağını belirten Özyiğit, mahallelerde yapacakları toplantıların farklı bakış açıları ve çeşitli önerilerle planın daha zengin ve etkili olmasına katkıda bulunacağını ifade etti. Toplantıların ardından yapılacak çalıştayla ilgili de konuşan Özyiğit, "Toplantılar sonrası düzenleyeceğimiz çalıştaylar, halkın görüşlerinin uzmanlık bilgisi ile harmanlanmasını sağlayacak. Uzmanlar, halkın dile getirdiği sorunları ve önerileri bilimsel veriler ışığında değerlendirerek, stratejik planın daha uygulanabilir ve gerçekçi olmasını sağlayacak. Bu da planın başarısını artıracak ve hedeflere ulaşmayı kolaylaştıracak" diye konuştu.



"Toplantılar, toplumsal dayanışmanın ve birlikteliğin güçlenmesine katkı sağlayacak"


Mahalle toplantılarının vatandaşların bir araya gelerek ortak sorunlarını ve çözümlerini tartışmalarına imkan sağlayacağını vurgulayan Özyiğit, "Bu toplantılar aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve birlikteliğin güçlenmesine katkı sağlayacak. İnsanların birbirleriyle etkileşime geçmesi anlamında sosyal bağları kuvvetlendirerek, kentsel aidiyet duygusunu da artıracak" diye konuştu.


Özyiğit, stratejik plan kapsamında yapacakları toplantıların ardından her ay bir mahallede de halk buluşmaları gerçekleştireceklerini kaydetti.



"Her bir vatandaşımızın süreçte aktif rol alması kritik önem taşıyor"


2025-2029 Stratejik Planı sürecinin kentin geleceği için büyük bir öneme sahip olduğuna işaret eden Özyiğit, "Her bir vatandaşımızın süreçte aktif rol alması, sadece bireysel görüşlerin değil, toplumsal ortak aklın ürünü olan bir planın oluşturulmasını sağlayacak. Halkın katılımıyla oluşturulacak bu stratejik plan, sadece yerel yönetimin değil, aynı zamanda her bir Yenişehirlinin beklenti ve ihtiyaçlarını da yansıtacak. İşte bu nedenle, her bir vatandaşımızın süreçte aktif rol alması kritik önem taşıyor. Bu ortak akıl, gelecekte karşılaşılabilecek sorunların önceden tespit edilip çözüm üretilmesine imkan tanıyacak ve kentimizin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunacak" dedi.


Yenişehir Belediyesi tarafından 2-18 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek mahalle toplantılarının ardından 21 Ağustos’ta uzmanların katılımıyla çalıştaylar yapılacak.



Yenişehir Belediyesi stratejik planını halkın katılımıyla hazırlayacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Arnavutköy’de yaşlı adama, servis minibüsü çarptı İstanbul’un Arnavutköy’de sabah namazı sonrasında camiden çıkarak evine yürüyen 2 kişiye servis minibüsü çarptı. Bir kişi kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olay, 14 Ocak 2025 Salı günü sabah saatlerinde gerçekleşti. Mehmet Gümüşay ve Talat Selvili iki kişi sabah namazından çıkıp camiinin karşısında bulunan sitedeki evlerine doğru yürüdüğü esnada, kavşaktan dönüş yapan servis minibüsünün altında kaldı. Servis minibüsü önce yol kenarındaki demir korumalıklara çarptı daha sonra ise refüje çıkarak durabildi. Kazada yaralanan 2 kişi hastaneye kaldırıldı. Hastanede tedavileri devam eden 2 kişiden Mehmet Gümüşay isimli şahıs yaşamını yitirdi. Polis ekipleri kazayla alakalı çalışmasına devam ederken servis sürücüsü gözaltına alındı. Yaralı Talat Selvili’nin ise sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kazadan hemen sonra yaşanan panik anları ve olaya karışan servis aracı cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Kaza gerçekleştiği esnada aynı camiden çıkan ve olayı gören Birol Özgenç isimli vatandaş, “Biz camiden çıktık oda bizimle beraberdi biz karşıya geçtik onlarda hemen arkamızdan geçiyorlardı. Sesi duyunca baktık minibüs onlara çarptı ve sürükledi. Biz koştuk baktık Mehmet yerde yatıyor, biz buraya geçtiğimizde onlarda yolun ortasındaydı. Biz geçtik onlara çarptı minibüs” ifadelerini kullandı. “Hastaneye gittiğinde vefat etmiş” Yine olayla alakalı konuşan Aykut Aktaş, “Sabah erken saatlerinde hava hala karanlık olduğu için büyük ihtimalle göremediği için iki kişiye çarpıyor. Burada yaşıyordu, ambulans ile hastaneye gittiğinde vefat etmiş. Bu yol gerçekten çok tehlikeli bir yol biz dilekçeler verdik ve bu yolun değişmesini istiyoruz buradan öğrencilerde gelip geçiyor ama bu üzücü yol oldu. İşyeri servisiydi çarpan camii cemaati olarak bu durumdan çok muzdaribiz çözülmesini talep ediyoruz.” Şeklinde konuştu.
İstanbul “Aile Yılı destekleri, 10 yıl içinde sonuçlarını verecektir” 2025 Aile Yılı kapsamında açıklanan destekler ile doğum oranlarının artmasının Türkiye için önemini vurgulayan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Zekeriya Şahin, ekonominin ve demografik yapının geleceğine dikkat çekti. Şahin, genç nüfusa ihtiyaç olduğunu belirterek önümüzdeki 10 yılda hedefe ulaşılması gerektiğini belirtti. 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile kurmak isteyen gençlere yapılacak teşvikleri açıkladı. Alınan bu kararın ekonomik ve toplumsal yönden Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine yönelik değerlendirmelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zekeriya Şahin, genç nüfusun önemini vurguladı. “4 çalışanın bir emekliyi finanse etmesi gerekirken, bizde oran 1,63” “2025 yılının ilk Kabine Toplantısı’nda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan etti. Bunu ilan etmesindeki temel gösterge Birleşmiş Milletler nüfus verileri. Nüfus verilerimizde doğum ve doğurganlık oranı çok düştü. 2001 yılında 2.38 olan oran 2023 sonu itibariyle 1.51’lere düştü” diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğum oranlarının düşmesi ve bunun süreç olarak devam etmesi, genç nüfusun azalmasına, yaşlı nüfusun artmasına neden olur. Sosyal güvenliğin finansmanı ve istihdam anlamında bir takım olumsuz etkileri olmakla birlikte ekonomik potansiyel açısından da ciddi sıkıntılar doğurur. Özellikle SGK sisteminin sürdürülebilirliği açısından dünyada kabul görmüş oran şudur: Emeklilerin finanse edilmesi noktasında 4 çalışan 1 emekliyi finanse ederken, Türkiye’de bu oran 1,63’e düştü. Bu, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği anlamında bir problem olmakla birlikte, Avrupa’da olduğu gibi nüfusun yaşlanmasına ve demografik yapının bozulmasına da neden olur. İş gücüne katılım ve ekonominin büyümesi noktasında domino etkisi yaparak olumsuz bir etkiye neden olur.” “Ekonomi iyi olursa doğurganlık hızı da yükselir” Destek ve teşviklerin doğurganlık oranı üzerinde olumlu etkisi olacağını belirten Şahin, “Genel kanı, kentleşme, sanayileşme ve de buna bağlı olarak boşanma oranlarının ve evlenme yaşının yükselmesinin doğurganlık oranını olumsuz yönde etkilediği. Yine, ekonomik durum da nedenlerden biri olarak ön plana çıkıyor. Ekonominiz iyi olursa çocuk doğurganlık hızı yükselebilir. Baktığınız zaman aileler çocukları bir maliyet unsuru olarak görmeye başladılar. Aileler şunu düşünüyor; bir bebeğin, çocuğun bakımını, eğitimini, kreş masraflarını anne-baba çalışarak karşılamaya çalışıyor. Babaannenin, anneannenin çocuklara baktığı bir ortam maalesef ki kalmadı. Kentleşme, sanayileşme ve hızlı bir demografik değişim, bütün bu unsurlar çocuk doğurganlığı üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor” dedi. “2030 ve 2050 hedeflerini tutturmalıyız” Avrupa’da ve gelişmiş ülkelerde yaşlanan nüfusa rağmen göçmenler vasıtasıyla istihdam oluşturulduğunu belirten Şahin, Türkiye’nin ise demografik unsurlarını etkin çalıştırarak üretim ve istihdam odaklı olması gerektiğinin altını çizdi. Evlilik öncesi maddi destek gibi psikolojik destek de sağlanması gerektiğini belirten Dr. Şahin, “Günümüzde bu destek rakamları düşük görünmekle birlikte ekonomik kriterlerimiz göz önüne alındığında doğum artışını makul seviyede destekler diye düşünüyoruz. Ekonomimiz biraz daha ivme kazanıp bölgesel anlamda da güçlülüğümüz artarsa kısa sürede bu problemi aşabiliriz. Birleşmiş Milletler’in nüfus verilerine göre 2030’da ve 2050’de Türkiye’nin tahminlerini tutturması gerekiyor” diye konuştu. 24 yıllık süreçte doğum oranında ciddi düşüş yaşandığını belirten Şahin, Aile Yılı kapsamında sağlanacak teşviklerin önümüzdeki 10 yıl içerisinde olumlu yönde etkisini göstereceğini belirtti.