GÜNDEM - 07 Kasım 2024 Perşembe 15:59

Toroslar Belediyesi çalışanlarına mobbing iddiası

A
A
A
Toroslar Belediyesi çalışanlarına mobbing iddiası

Hizmet-İş Sendikası Karaman Şube Başkanı Mustafa Karakaş, Mersin’in merkez ilçe Toroslar Belediyesinde bazı çalışanların belediye yönetiminin haksız ve hukuksuz uygulamalarına maruz kaldığını ileri sürerek, "İş barışı ve iş huzurundan eser kalmayan Toroslar Belediyesinde büyük bir endişe ve tedirginlik hakimdir" dedi.


Hizmet-İş Sendikası Karaman Şube Başkanı Mustafa Karakaş, yaptığı yazılı açıklamada Toroslar Belediyesinde çocuklarının rızkından, alın terlerinin karşılığını almaktan başka hiçbir derdi olmayan bazı çalışanların belediye yönetiminin hem haksız ve hukuksuz tutumu hem de partizanca ve insani olmayan yaklaşımları nedeniyle oldukça zorlu bir süreçten geçtiklerini ifade etti. Toroslar Belediyesi ile imzalanan ve halen yürürlükte olan bir toplu iş sözleşmesi olduğunu hatırlatan Karakaş, 31 Mart seçimlerinde göreve gelen Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız ve ekibinin bu sözleşmeyi tanımadığını, 1 Temmuz tarihinden itibaren uygulanması gereken maaş artışını görmezden geldiğini öne sürdü.



"İş barışı ve iş huzurundan eser kalmadı"


Toroslar Belediyesi yönetiminin konunun yargıya intikal etmesini de şahsi olarak algılayıp kin ve nefret duygusu ile hareket ettiğini ileri süren Karakaş, "Bu nedenle işçi arkadaşlarımız büyük baskı ve hukuksuzluklara maruz bırakılmaktadır. Psikolojik tacizler, sebepsiz yer değişiklikleri, sendikamızdan istifa ettirmeye yönelik baskılar ve işten çıkarmalar hız kesmeden ve artarak devam etmektedir. İş barışı ve iş huzurundan eser kalmayan Toroslar Belediyesinde büyük bir endişe ve tedirginlik hakimdir. Bu duruma gelinmesinin yegane sebebi, 31 Mat seçimlerinden önce işçi ve emekçi dostu olduğunu ifade edip, hak ve adalet üzerine olacağının sözünü veren belediye başkanının bu sözlerinin tam tersi yönde icraatlar yapması, hak, hukuk ve vicdandan uzak bir tutum sergilemesidir. Kendisini acilen yanlıştan dönmeye, verdiği sözleri tutmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.


Toroslar Belediyesinde haksızlığa uğrayan işçilerin yanında olmaya devam edeceklerini belirten Karakaş, şöyle devam etti:


"Tüm gücümüz, tüm kararlılığımız ve hukukun üstünlüğüne olan sarsılmaz inancımızla mücadelemize devam ediyoruz. Toroslar Belediyesi tarafından işçi arkadaşlarımıza yönelik yapılan her türlü haksızlık ve hukuksuzluk sendikamız avukatlarınca yargıya intikal ettirilmiş, ilgili bakanlık ve kurumlar nezdinde tüm girişimlerimiz eksiksiz yapılmıştır. Hak arama ve ekmek için yürüttüğümüz mücadele, siyasetin de, dünyevi tüm mevki ve makamların da üzerindedir. İşçi arkadaşlarımızın alın terleri, tüm ideolojilerden ve tüm siyasi hesapların fevkindedir. El emeği kutsaldır, alın teri kutsaldır. Kutsallarımıza sahip çıkmaya, hakkımızı aramaya, hukuk tanımayanlarla yine hukuk önünde hesaplaşmaya devam edeceğiz."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Yüksel Güran’ın ifadesi tamamlandı Narin Güran davasında hakim karşısına çıkan anne Yüksel Güran’ın ifade verme işlemi tamamlandı. 4. sanık Salim Güran’ın ifade işlemine başlandı. Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanık hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün ilk duruşması başlayan davada tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar ile tanıklar mahkemeye getirildi. Sanık ve tanık avukatlarının da hazır bulunduğu mahkemede yargılanma başlandı. Nevzat Bahtiyar ve Enes Güran’ın ardından Yüksel Güran ifade verdi. Mahkeme başkanının sorularını da yanıtlayan Güran, "Kahvaltı hazırladım. Çocuklarım gurbetten gelmişlerdi. Son soframız güzeldi. Çünkü sonradan bize zehir ettiler. Sabah elbiseleri eltime Hediye Güran’a götürdüm. Narin hala evde. Narin, elbiseler istedi. Alacağım dedim. Narin ile Muhammet telefon için kavga etti. Saate baktım 13.00 idi. Saatte baktı anne geç kaldım dedi. Muhammet ve Enes yatıyorlardı. Ben de yattım, uyandım. Evin içinde enesin elbiselerini aldım valizinden sonrada telefonu çaldı. Telefonla konuştu ne kadar konuştuğunu bilmiyorum. Hediye geldiğinde Enes yatıyordu. Biz bayağı oturduk. Daha sonra evi topladım. Akşam Salim’i Hüseyin Güran’ın evinin orada gördüm. Enes ile arkadaşlarını gördüm. Sigara içiyorlardı. Bende içmeyin dedim, yazık değil mi dedim" dedi. Mahkeme başkanının "Kızımı kim öldürdüyse getirsin demişsin?" sorusuna Yüksel Güran, "Hayır bunu hiç söylemedim. Ne söylediysem tersi söylenmiş. Hediye’ye, Yasemin’e Narin’i sordum. Gelmediğini söylediler. Korktum. Kafasını çarpmıştır diye düşündüm. Baktık, her yere bakıyoruz. Nevzat’ın karısı da gelip beni teselli etti. Bütün köy Narin’i arıyoruz. Sonra kimin jandarmayı aradığını bilmiyorum. Sonra bütün herkes Tavşantepe’ye geldi. Salim’in öldürdüğünü sanmıyorum. Kim öldürmüşse Allah’a havale ediyorum. Kadınların kavgasından haberim yok. O sırada ambulansın içindeydim. Karakoldaydım. Narin’i Enes öldürse kendi elimle teslim ederdim. 7 yaşında Tülin’i defnettim. Bana bir gün anne demedi. Her şeyimi Narin’e verdim. Hepimiz Narin için ölüyorduk. Ne Salim, ne de Nevzat kesinlikle evimize gelmemiş. Dışarda hiç ayakkabı sesi, araba sesi duymadım" diye cevap verdi. Mahkeme başkanının "Salimle ilişkiniz var mı?" sorusuna Yüksel Güran, "Salim’le hiçbir alakamız yoktur. Ahıra girdiğimde oğlumun hiçbir şeyle ilişkisini görmedim, kesinlikle öyle bir şey yoktur. Çocuklarım akıllıdır. Salim kendi evinin reisidir. Nevzat, Salim’e iftira atmasını Allah bilir. Nevzat, Allah’tan korkmuyor. Narin’in katilini istiyorum. Hayallerimizi yıktılar. Namusumu lekelediler. Kızıma gelinlik yerine kefen giydirdiler. Arif’in tırnağını değiştirmemiz Salim’le alakamız yok. Beni öldürün namusuma leke sürmeyin, Güran’lara leke sürmeyin. Salim evimize gelmemiştir. Çocuklarımızın psikolojisi bozulmuş. Hediye geldiği zaman saati bilmiyorum. Hediye geldiği zaman Muhammet uyanmıştı. Kapıyı Muhammet açtı ilk geldiğinde. Hediye ikinci geldiğinde kapı açıktı. Hanginiz kızımı götürdünüz diye bir şey söylemedim. Kızımın bir mezarı olsun söylemedim. Olaydan sonra evin içindeki halıları yıkamadım. Kızım, olaydan bir kaç gün önce elinde para vardı. Dedim kim verdi dedi Nevzat amca verdi. Niye aldın, ayıp dedim. Bu adam yalan konuşuyor. Bu şerefsiz evimize gelmemiş. Narin, Muhammet 14 Temmuz’da Salim’im arabasına bindik. Nevzat, evimize hiç gelmedi. Nevzat’ın eşi Gazal evimize geliyordu" diye cevapladı. Mahkeme başkanının "Nevzat’ın biriyle ilişkiye girdiğini duydun mu?" sorusuna Yüksel Güran, "Hayır. Yemin ederim ikisi de (Salim ve Nevzat) evimizi gelmedi. Narin’in katilini istiyorum, çıkarın bana. Telefonu kimse kapatmamış, mesajlar silinmedi" dedi. Duruşma, Salim Güran’ın ifadesi ile devam ediyor.