SPOR - 21 Kasım 2023 Salı 18:32

Serdal Adalı: "Beşiktaşlıları mutlu etmek ve yüzlerini güldürmek için bu kutsal göreve talibiz"

A
A
A
Serdal Adalı: "Beşiktaşlıları mutlu etmek ve yüzlerini güldürmek için bu kutsal göreve talibiz"

Beşiktaş Başkan Adayı Serdal Adalı, çok kritik günlerde olduklarını dile getirerek, "Benim ve ekibimin enkaz edebiyatı yapmadan Beşiktaş’ımızla ilgili çok kısa vadede gerçekleşecek hayalleri ve umutları var. Mersin sokaklarında Beşiktaş’ımızın formasıyla, atkılarıyla dolaşan bütün Beşiktaşlıları mutlu etmek ve yüzlerini güldürmek için bu kutsal göreve talibiz" dedi.

 

Beşiktaş’ta 3 Aralık’ta yapılacak olan Olağanüstü Seçimli Genel Kurul’da başkan adayı olan Serdal Adalı, Mersin’de kongre üyeleriyle bir araya geldi. Bir restoranda gerçekleşen buluşmada konuşan Serdal Adalı, önlerinde çok kritik günler ve dakikalar olduğunu söyledi. Daha önce böyle bir yarışta olmayı hiç istemediğini belirten Adalı, "Önümüzde çok kritik günler ve dakikalar var. kasım ayında böyle konuşmayı hatta ve hatta böyle bir yarışın içinde olmayı hiç istemezdim. Bugün Beşiktaş’ın başarısını konuşuyor olmayı, hepimiz tüm kalbimizle tercih ederdik. Durum olağanüstü olunca bizde üzerimize düşeni yapıp, adaylığımızı camiamızın takdirine sunduk. Çokta güzel karşılık bulduk, destek bulduk, birlik duygusunu yeniden tesis edebileceğimizin sinyalini aldık. Ancak içinde bulunduğumuz tablo maalesef ortada. Maddi ve manevi erozyona uğruyoruz. Bu durum her Beşiktaşlı gibi beni de tüm kalbimle derinden yaralıyor. Beşiktaş Türk spor tarihinde bir okuldur. Zirveden uzak kalmayı kabullenemez. Adaletsizliğe karşı orta yolu seçemez. Başı daima diktik. Benim ve ekibimin enkaz edebiyatı yapmadan Beşiktaş’ımızla ilgili çok kısa vadede gerçekleşecek hayalleri ve umutları var. Siz değerli Mersinli Beşiktaşlılarımıza sunu söylemek isterim. Mersin’de Beşiktaş’ımızı yaşatan Mersin sokaklarında Beşiktaş’ımızın formasıyla, atkılarıyla dolaşan bütün Beşiktaşlıları mutlu etmek ve yüzlerini güldürmek için bu kutsal göreve talibiz" diye konuştu.

"Artık vakit icraat vakti"

Beşiktaş’ın herkesin umudu olduğunu kaydeden Adalı, "Kartalımızın yine zirvede uçmasını istiyoruz. Alt yapısı örnek, tesisi, tapusu, taşınmazıyla kısaca mali gücüyle bağımsız bir Beşiktaş istiyoruz. Okuluna, işine Beşiktaş formasıyla giden, mutlu bir camia istiyoruz. İşte bizim hayalimiz bunlar. Ben şimdi tüm kongre üyelerimizi göreve davet ediyorum. Gelin Beşiktaş’ımıza bu kez biz kanat olalım. Ulu Önder Atatürk’ün işaret ettiği zeki, çevik ve ahlaklı sporcuları Beşiktaş’ımızın bünyesinde toplayarak, Beşiktaş’ımıza yakışan başarıları yakalayabilmek, Onursal Başkanımız Süleyman Seba’nın açtığı yolda devam edebilmek, sizlere verebileceğimiz bir sözümüzdür. Ben ve arkadaşlarımız bunları yapabileceğimizi söylüyoruz. Artık vakit icraat vakti. Artık vakit Beşiktaş’ımızı yüceltme vakti. Artık vakit her cephede bir olma vakti. Vakit kara kartalı zirveye taşıma, ayağa kaldırma vaktidir" şeklinde konuştu.

"Kapasite 52 bine çıkacak"

Serdal Adalı, stadyumla ilgili görüşlerini şöyle aktardı:

"Stadyumda yapılacak işler bellidir. Mimarlarla gerekli toplantıları yaptık. Deplasman tribününü ikiye bölmek ilk iştir. Projeleri çiziliyor. İkincisi de kapasite artırımı. 52 bine çıkacak kapasite. Onun dışında da yapılacak bir şey yok. Ses dağılıyor diye şikayet geliyor, çatıyı değiştirmek zor. Çatıyı değiştirmek yeni stadyum yapmak kadar maliyetli ve uzun bir iş. Zaten Anıtlar Kurulu oraya çivi çaktırmaz bize. Çatı ile tribün arasında açıklıktan şikayet ediliyor ama o açıklık, rüzgar sirkülasyonu nedeniyle olması gereken bir şey.”

"Altyapıdan kaliteli futbolcular çıkarmamız lazım"

Futbol akademisinin yeniden dizayn edilmesi gerektiğini aktaran Adalı, “Kısa, orta ve uzun vadeli planlarımız var. Kısa vadeli planımız; herkes ne kadar futbol konuluyor dese de ilk olarak o konuyu çözmemiz lazım. ‘Seçilmiş gibi transfer çalışmalarına başlamış’ demişler. 11 Ocak’ta ara transfer başlıyor. O tarihe kadar olan süreyi en iyi şekilde kullanıp, transfer başladığı zaman hocamızın istediği transferleri yapmamız lazım. Bunu geciktirirsek şu an elimizdeki değeri 85 milyon Euro’yu bulan takımın değeri kalmayacak. Ben bu takımdan umutsuz değilim yine de. Şampiyonalar Ligi’ne katılacağız. Bunun için de camianın birlik beraberlik içinde olması lazım. Orta vadede ise, Beşiktaş’ın Futbol Akademisini yeniden dizayn etmek geliyor. Bir şekilde eskiden yaptığımız gibi altyapıdan kaliteli futbolcular çıkarmamız lazım. Daha önceden yapılandırılmış banka borçları var; banka yapılandırması. Balon ödeme dediğimiz ödemeler önümüzdeki aylardan itibaren başlayacak. Bunları yapmazsak faiz yükü artacak ve ödenemez hale gelecek. Bunlar için de çalışmalar yapıyoruz. Gerekirse cebimizden yapacağız. Önümüzdeki sezon da iyi bir takım kuracağız ve gelecek sene şampiyonluk kutlamasını Mersin’de yaparız" diye konuştu.

Rıza Çalımbay açıklaması

"Rıza Çalımbay ile mi devam edeceksiniz?" sorusuna Adalı, "Evet. Keşke Şenol Güneş bıraktığı zaman Rıza Hoca gelse belki Avrupa’da devam ederdik" yanıtını verdi.

"Seyir zevki veren Beşiktaş oluşturacağız"

Rakip takımlardaki yıldız futbolcuların çocuklar üzerinde etkisi de sorulan Adalı, "Hiç şüpheniz olmasın. Beşiktaş’ı hak edecek oyuncular gelecek. Laf olsun diye oyuncu almayız. İhtiyaç nerede varsa oraya oyuncu alacağız. Maalesef 3 senedir şampiyon olamıyoruz. Bir yıldızımız yok. Benim de torunum var. Aynı şeyi ben de yaşıyorum. Gelecek sezon hayal ettiğimiz, çatır çatır oynayan, seyir zevki veren bir Beşiktaş oluşturacağız" dedi.

Burak Yılmaz’ın üyeliğinin düşürülmesi

’Burak Yılmaz’ın üyeliğinin düşürülmesi ile ilgili düşünceleri’ sorulan Adalı, "Bu Genel Kurul’un alacağı bir karar. Orada önerge verilir, düşürülür. Siz düşürün derseniz düşürelim" şeklinde konuştu.

Koray Ünlü-Mehmet Umut Bakay



Serdal Adalı: "Beşiktaşlıları mutlu etmek ve yüzlerini güldürmek için bu kutsal göreve talibiz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Narin Güran cinayeti davasında tanık amca Erhan Güran dinlendi Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin görülen davanın ikinci duruşmasında tanık olarak dinlenen amca Erhan Güran’a Mahkeme Başkanı, "Bir senaryo peşindesiniz gibi görünüyor" dedi. Merkez Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolmasından 19 gün sonra 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın ikinci duruşması sürüyor. Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmada, ’’iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanacak olan Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran ile Narin’in cansız bedeninin bulunduğu dereye taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar, yargılanıyor. Davanın ikinci duruşmasında tanıklar dinleniliyor. Duruşmada, Narin’in cansız bedeninin bulunduğu bir gün önce evinde aile toplantısı yapılan amca Erhan Güran, tanık olarak ifade verdi. Güran, çoban Ahmet Akgün ile yaşadığı olayı şu sözlerle aktardı: "Biz çocuğu kaybolan bir aileydik. Saat 18.00 gibi köye gelirken Ahmet’i çağırdım. ‘Sen bir şey gördün mü’ diye sordum. Bunun üzerine Ahmet kaçınca peşinden gittim. Kapıyı açamayınca duvardan atladı. Bu şüpheli hareketleri nedeniyle jandarmaya bilgi verdim. Bir gün sonra evime çağırdım. Ahmet’in şüpheli hareketleri nedeniyle eve çağırıp soru sorduk. Ahmet bir şey biliyor mu, bilmiyor mu diye sorduk." Enes’in bir kızla görüldüğü iddialarıyla ilgili amca Erhan Güran, "O söylenen kız benim kızım. Kızımın Enes ile ahırda olduğu söylendi. Ama benim kızımın çarşıda alışveriş yaparken görüntüsü var. Yeter artık namusumuzla uğraşmasınlar. Bizi kızımızla öldürmekle artık itham etmesinler" dedi. ‘Enes, neden toplantıda yoktu’ sorusuna ise Erhan Güran, "Bilinçli bir toplantı değildi, Enes’in ise nerede olduğunu bilmiyorum" diye yanıt verdi. Aile toplantısında çoban Ahmet Akgün’ün dövüldüğü iddialarıyla ilgili de Erhan Güran, şunları söyledi: "Arkaya gittim çobanla konuştum, bana ‘İsa’yı ve bir kadını gördüm’ dedi. Ama çoban yalan söyledi. Çok dövmedik. Bir iki tokat atıldı. Ben çobana vuranlara da kızdım. Biz bir senaryo kurmadık, Güran ailesi olarak bir senaryonun içindeyiz. Güran ailesine bir senaryo kuruldu." Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Bir senaryo peşindesiniz gibi görünüyor" dedi. Erhan Güran ise "Yeter artık bu namus namus nedir ya. Benim kızımın ahırda olduğunu iddia ediyorlar. Biz şüpheli hareketleri için çobanı çağırdık" dedi. Mahkeme Başkanı, bu kez Erhan Güran’a "Geçen celse sordum, başka biri geldi mi diye. Niye söylemediniz bu çobanı" sorusunu yöneltti. Erhan Güran, "Aklıma gelmedi" diye yanıt verdi. Ardından Mahkeme Başkanı, "Bırak Allah’ını seversen hepinize sordum. Hiçbir şey söylemediniz. Siz bizden bir şey gizliyorsunuz" ifadelerini kullandı. Güran, çobanı şüpheli hareketlerinden dolayı sorguladıklarını belirterek bir art niyetlerinin olmadığını öne sürdü.
Ankara AKK’den Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin yıl dönümüne özel “Kızılca Gün ve Ankara” paneli Ankara Kent Konseyi (AKK), Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) desteğiyle, Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 105’inci yıl dönümüne özel “Kızılca Gün ve Ankara” konulu bir panel düzenledi. AKK, ABB’nin desteğiyle düzenlenen, Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 105’inci yıl dönümüne özel “Kızılca Gün ve Ankara” paneline ev sahipliği yaptı. Panelde, Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişindeki süreç, Ankara halkı ile buluşması ve o gün Ankara’da yaşananlar anlatıldı. “Atatürk’ün mirasına sahip çıkacağız” ABB Başkanı Mansur Yavaş, panele özel gönderdiği mesajda, şu ifadeleri kullandı: “27 Aralık 1919, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişiyle bağımsızlık mücadelemizin en önemli dönüm noktalarından biri olmuştur. Ankara, Milli Mücadele’nin kalbi olmuş; Cumhuriyetimizin temelleri burada atılmıştır. Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 105’inci yıl dönümünde, bu tarihi günün anlamını bir kez daha derinlemesine ele almak ve Cumhuriyetimizin değerlerini geleceğe taşımak adına düzenlenen bu panel, hepimiz için önemli bir fırsattır. Bu anlamlı günde, büyük önderimizin bağımsızlık ve özgürlük yolunda attığı adımları bir kez daha hatırlayacak, onun izinden gitme kararlılığımızı güçlendireceğiz. Atatürk’ün mirasına sahip çıkmak, hepimizin ortak görevidir.”
Samsun OMÜ’de PCR eğitimi Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Karadeniz İleri Teknoloji Araştırma Merkezi (KİTAM) ve Yaban Hayatı Araştırma Enstitüsü arasında imzalanan protokol kapsamında ‘Uygulamalı Moleküler Tanı Yöntemleri Eğitimi’ düzenlendi. Bilimsel araştırmalara önemli katkılar sağlayan eğitim süresince katılımcılar, teorik bilgilerin yanı sıra laboratuvar ortamında polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yöntemiyle yapılan uygulamalara da katıldılar. Eğitim, KİTAM’ın Araştırma Geliştirme Laboratuvarı’nda gerçekleştirildi ve OMÜ-BAP06-2024-4894 numaralı projeye ait araştırmalar kapsamında katılımcılara önemli bilgiler sunuldu. Eğitimde, moleküler biyolojinin temel tekniklerinden biri olan polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yönteminin kullanımı detaylı bir şekilde ele alındı. Katılımcılar, PCR tekniklerinin teorik arka planını öğrenirken, uygulamalı oturumlarda bu yöntemin nasıl kullanılacağına dair pratik deneyim kazandılar. Eğitimin içeriği, PCR’ın hayvan, bitki ve mikroorganizmalara ait DNA’ların analizindeki rolü, DNA izolasyonu, PCR ürünlerinin elektroforez ile analizi gibi birçok temel konuyu kapsadı. Katılımcılar aktif katılım gösterdi Toplamda 17 katılımcının olduğu eğitim süresince katılımcılar, teorik bilgilerin yanı sıra laboratuvar ortamında PCR yöntemiyle yapılan uygulamalara da katıldılar. Eğitimin en dikkat çekici yönlerinden biri, katılımcıların aktif bir şekilde eğitim sürecine dahil olmaları oldu. Katılımcılar, PCR ile elde edilen ürünlerin yatay elektroforez yöntemiyle incelenmesi ve genetik analizlerin yapılması üzerine deneyim kazandı. Gelişmiş laboratuvar altyapısı ve bilimsel katkı Eğitimin verimli geçmesini sağlayacak olan teknoloji ile güçlendirilen KİTAM’ın araştırma ve geliştirme laboratuvarı, bölgedeki biyoteknolojik araştırma kapasitelerini artırma ve ileri teknoloji uygulamalarını yerel araştırmacılara öğretme adına büyük bir fırsat sundu. Laboratuvarın sağladığı altyapı, katılımcıların PCR uygulamalarını gerçek veriler üzerinde denemelerine imkan tanıdı. İleri araştırmalar ve gelecek planları Eğitim, sadece bir bilgi paylaşımı süreci değil, aynı zamanda bölgedeki biyoteknolojik araştırmaların kalitesini artırmayı ve bu alanda yeni projelerin geliştirilmesini teşvik etmeyi hedefleyen bir adım olarak öne çıktı. Katılımcıların PCR yöntemlerini daha ileri düzeyde uygulama fırsatları bulması, gelecekteki araştırma projelerinde önemli bir etki oluşturması bekleniyor. Yaban Hayatı Araştırma Enstitüsü ve KİTAM arasındaki işbirliği, bilimsel araştırmalara olan katkılarını sürdürmeyi ve bölgedeki biyoteknoloji alanında uzmanlaşmış kadroların yetişmesini sağlamayı hedefliyor. Bu tür eğitimlerin, gelecekte daha geniş kitlelere ulaşarak bilimsel gelişmelere yön verecek önemli bir rol üstlenmesi de bekleniyor.