EKONOMİ - 29 Ocak 2025 Çarşamba 10:10

Park Dedeman, Mersin’de hizmet vermeye başladı

A
A
A
Park Dedeman, Mersin’de hizmet vermeye başladı

Park Dedeman Mersin Marina hizmet vermeye başladı. Mersin’de geçen yıl kapılarını açan ’By The Marina Otel’, bundan sonra ’Park Dedeman Mersin Marina’ olarak konuklarını ağırlamaya devam edecek.


Dedeman Hotels-Resorts International (DHRI) ve NŞ İnşaat arasında yapılan franchise anlaşması ile geçen yıl temmuz ayında kapılarını açan ’By The Marina Otel’, bundan sonra Dedeman markasıyla hizmet verecek. Türkiye’nin, turistik ve tarihi güzellikleriyle önemli liman kenti Mersin’in şehir merkezinde bulunan Park Dedeman Mersin Marina’nın resmi açılışı yoğun katılımla gerçekleştirildi. Hizmete açılan otel, kentin ve bölgenin turizm potansiyeli için önemli konaklama merkezlerinden biri olacak.



"Yatırımcıların hiçbir endişe taşımadan yatırım yapmasını arzu ediyoruz"


Açılışa katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Park Dedeman markasını Mersin’de ilk kez görmekten büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi. İş adamlarının, yatırımcıların istikbalin olduğu yerlere gittiğini belirten Seçer, "Mersin, gelecek vadeden bir kent. Mersin’de yatırımcıların hiçbir endişe taşımadan yatırım yapmasını arzu ediyoruz. Mersin özellikle 2019 yılından sonra yerel yönetimlerde ortaya çıkan değişimle beraber yeni yönetim anlayışıyla tanıştı. Kentin birliğini, dirliğini önemseyen, kentin çağdaş bir kent olması için çalışmalar yapan, özellikle Mersin gibi göçmen kentinde hangi renkten olursa olsun tüm kimliklerin kültürlerin bir arada kardeşçe yaşaması için gayret sarf eden bir yönetim anlayışından sonra Mersin farklı bir Mersin oldu. Mersin’de güvenli iş yapabilirsiniz. Mersinli birbirine saygılı bir halktır, birbirinin hakkını gören, hatta onun hakkını savunan bir haktır. Onun için tüm iş insanlarının Mersin’de yatırım yapma ortamının olduğunu ve buraya gelmelerini biz Mersinliler olarak ve Mersin’in yönetiminde söz sahibi belediye başkanları olarak arzu ediyoruz" dedi.



"Yeni bir otel yapmak isteyen yatırımcı için arazi sıkıntımız yok"


Bölgede muazzam bir gelişme olduğunu ancak kent otelleri yönünden fakir bir kent olduklarını ifade eden Seçer, "Merkezimizde 4 ilçemiz var. Tamamında kentin imar planları bizim dönemimizde tamamlandı. Yani burada yeni bir otel yapmak isteyen yatırımcı için arazi sıkıntımız yok. Burada yeni oteller yapılabilir. Bu konuda da özellikle turizm yatırımcılarına belediye olarak farklı bir bakış açısıyla bakıyoruz. Elimizden geldiğince imarda da avantaj sağlamak için pozitif baktığımızı buradan söylemek isterim" diye konuştu.



"Cruise gemilerini getirmek için bir liman olsa Mersin’in her şeyi çok farklılaşır"


Dedeman Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Demiray da yaklaşık 3 yıl önce Banu Dedeman ile başladıkları yolculukta bünyelerinde 17 otel ve 2 marka olduğunu belirterek, "Bugün geldiğimiz noktada 10 marka, 43’ü açık, 32’si imza aşaması tamamlanmış toplam 75 otele ulaştık. İnşallah bu yılın sonunda hep birlikte bunu 100’ün üzerine çıkarmış olacağız" dedi. Mersin’i çok önemsediklerini dile getiren Demiray, şöyle devam etti: "Mersin’i hak ettiği değeri tam bulamamış bir şehir olarak görüyorum. Mersin’in çok büyük potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Markalarla birlikte Mersin gerçekten hak ettiği değeri fazlasıyla bulacak. Mersin’in ikinci bir İstanbul olma potansiyelini çok büyük görüyorum. Buraya çok güzel bir liman yakışır. Cruise gemilerini getirmek için bir liman olsa Mersin’in çehresi, çevresi, her şeyi çok farklılaşır. Bunun çok büyük bir potansiyel olduğunu düşünüyorum."



"Mersin’e bir katma değer katacak"


Dedeman ailesi olarak Mersin’in tanıtımına faydalı olmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını vurgulayan Demiray, "Yılda yaklaşık 3,5 milyon insan Dedeman otellerinde kalıyor. Şimdi bu vesileyle inşallah 3,5 milyon kişi daha Mersin’de bir otelimiz olmasından dolayı burayı merak edecek, takip edecek, gelip burada konaklayacak ve Mersin’e bir katma değer katacak" ifadesini kullandı. Turizmin çok kolay bir iş olduğuna dikkat çeken Demiray, "Yapmamız gereken tek şey, evimize gelen misafiri ağırladığımız gibi herkesi ağırlayabilmek" diyerek, hizmete açılan tesisin Mersin’e ve Türkiye’ye hayırlı, uğurlu ve bereketli olmasını diledi.



"Öncülüğünü biz yaptık"


NŞ İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Şahin de Dedeman’ın, turizmle ilgili Türkiye’nin önde gelen markalarından biri olduğunu belirterek, "Dedeman gibi bir markanın Mersin’de olması, turizmle ilgili hizmet sunması, Mersinli vatandaşlarımız için, misafirlerimiz için bir avantaj. Mersin’deki konaklama hizmetiyle ilgili bir zamandan sonra aşama kaydetmemiz gerekir. Genel olarak turizm yatırımcılarının konaklama tesisleri olarak hizmetlerini daha ileriye götürebilmeleri gerekir. Mersin’de farklı markaları, güvenilir markaları oluşturmamız gerekir. Bunun öncülüğünü biz yaptık. Dedeman’ı Mersin’e getirdiğimiz, kavuşturduğumuz için mutluyuz, gururluyuz. Umarım bundan sonra devamı gelir. Yatırımcı arkadaşlarımızın bu tür markaları Mersin’e getirmesini bekliyoruz" dedi.


Konuşmaların ardından otelin açılış kurdelesi katılımcılar tarafından kesildi. Açılışa, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, Dedeman Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Banu Dedeman ile DHRI Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Özmestçi de katıldı.



Park Dedeman, Mersin’de hizmet vermeye başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kısa vadeli dış borç stoku Kasım ayında 178,8 milyar dolara geriledi Kısa Vadeli Dış Borç (KVDB) stoku, bir önceki aya göre yüzde 0,8 oranında azalarak Kasım ayı itibarıyla 178,8 milyar ABD dolarına geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 Kasım ayı Kısa Vadeli Dış Borç İstatistikleri Gelişmeleri’ni paylaştı. Buna göre, Türkiye’nin Kısa Vadeli Dış Borç (KVDB) stoku, bir önceki aya göre yüzde 0,8 oranında azalarak Kasım ayı itibarıyla 178,8 milyar ABD dolarına geriledi. Orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış borçları gösteren kalan vadeye göre KVDB stoku da yüzde 1,4 oranında azalışla 232,7 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Bankalar kaynaklı KVDB stoku, bir önceki aya göre yüzde 0,7 oranında azalarak 81,6 milyar ABD doları olmuşken, Merkez Bankası kaynaklı yükümlülükler yüzde 3,8 oranında azalarak 36,1 milyar ABD dolarına geriledi. Yurt içi bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, bir önceki aya göre yüzde 4,3 oranında artarak 23,8 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Yurt dışı yerleşik bankaların yurt içindeki mevduatı yüzde 4,7 oranında azalışla 18,7 milyar ABD doları oldu. Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 0,2 oranında azalarak 18,8 milyar ABD dolarına gerilerken, TL cinsinden mevduatları yüzde 3,0 oranında azalarak 20,3 milyar ABD doları oldu. Diğer sektörler kaynaklı KVDB stoku, bir önceki aya göre yüzde 1,1 oranında artarak 61,0 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşti. Dış ticaret işlemlerinden kaynaklanan ticari krediler yüzde 0,8 oranında artarak 56,5 milyar olmuşken, nakit krediler kaynaklı yükümlülükler yüzde 4,2 artarak 4,5 milyar ABD dolarına yükseldi. Döviz kompozisyonu incelendiğinde, KVDB stokunun yüzde 47,8’inin ABD doları, yüzde 20,5’inin Euro, yüzde 16,7’sinin Türk Lirası ve yüzde 15,0’ının diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü. Kasım ayı itibarıyla kalan vadeye göre KVDB stokunda, Merkez Bankası ile Genel Hükümet’in toplam yükümlülükleri 2023 yılına göre azalış göstermişken, Bankalar ve Diğer Sektörlerin yükümlülüklerinde artış gözlendi.
Ankara Ankara Büyükşehir’e 2 ihale ile ilgili 5 milyon 130 bin lira çevre cezası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresine 5 milyon 130 bin 806 lira ceza uyguladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresine (ASKİ) Tuz Gölü’ne ileri biyolojik arıtmaya tabi tutulmayan atık su deşarj edildiği ve lisanssız katı atık depolandığı gerekçesiyle toplam 5 milyon 130 bin 806 lira ceza uyguladı. Bakanlık ekiplerinin ihbar üzerine yaptıkları denetimde Şereflikoçhisar ilçesinde oluşan evsel atıkların, Ankara Büyükşehir Belediyesi uhdesinde bulunan katı atık düzenli depolama sahasında depolandığı, ancak sahaya ait Çevre İzin ve Lisans Belgesi’nin bulunmadığı tespit edildi. Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde meydana gelen ihlalle ilgili ASKİ’ye 3 milyon 793 bin 452 lira idari ceza kesildi. "Tuz Gölü’ne usulsüz deşarj" İhbar üzerine yapılan denetimde yine Şereflikoçhisar’da atık suların arıtımı için ASKİ tarafından yaptırılan İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin elektrik enerjisi sorunu nedeniyle devreye alınmadığı belirlendi. Bölgede oluşan atık suların, arıtma tesisinin yanında bulunan 4 gözlü doğal arıtım lagünlerine kabulü yapılarak bekletildiği sadece basit arıtma yapıldığı tespit edildi. İleri biyolojik arıtmaya tabi tutulmayan atık suların usulsüz şekilde Tuz Gölü’ne deşarj edildiği belirlendi. Yine Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarındaki ihlalle ilgili ASKİ Genel Müdürlüğü’ne 1 milyon 337 bin 354 lira idari ceza uygulandı.
Adana Esnaftan 35 milyon TL haraç isteyen ‘Duygusuzlar’ çetesi çökertildi Adana’da esnaftan toplam 35 milyon TL haraç isteyip alamayınca da iş yerlerini kurşunlayan ‘Duygusuzlar’ çetesi Gasp Büro Amirliği ekiplerince çökertildi. Çete üyesi 10 kişi polis tarafından yakalanırken 7’si tutuklandı. Çetenin hafif makineli tüfek ve tabanca ile yaptığı saldırılar ise kameralara yansıdı. Kentte kendilerini ‘Duygusuzlar’ olarak tanıtan çete üyelerinin oto tamircisi V.K.’yı (66) arayıp, "Biz duygusuzlarız size ceza kestik 15 milyon TL vereceksiniz. Bu parayı ödeyeceksiniz" dediği iddia edildi. V.K. parayı ödemeyi kabul etmedi. Bunun üzerine çete üyelerinden Efehan Ö. (20) ve Ramazan K. (19), 6 Şubat’ta Seyhan ilçesine bağlı Yeşiloba Mahallesi’nde V.K.’nin iş yerine gelerek hafif makineli tüfekle ateş açıp, kaçtı. Zanlılar olaydan saatler sonra da telefon tamirciliği yapan A.S.’yi (56) arayıp 10 milyon TL haraç istedi. Olumsuz yanıt alan Ramazan K. ve Hakan O. (22) A.S’nin Yüreğir ilçesine bağlı Ulubatlı Hasan Mahallesi’ndeki deposuna hafif makineli tüfekle ateş açıp, kaçtı. 15 Şubat’ta çete üyeleri bu sefer de oto galerici K.Ç.’yi (24) arayıp 10 milyon TL haraç istedi. K.Ç. parayı vermeyince Sarıçam ilçesine bağlı Yeni Mahalledeki oto galeriye gelen Ramazan K. tabanca ile ateş açarak kaçtı. Yaşanan kurşunlanma olayları ise anbean güvenli kameralarına yansıdı. Gasp polisleri çeteyi çökertti Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Gasp Büro Amirliği ekipleri şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. 500 saatlik görüntü izleyen polis çete üyelerinin kimliklerini belirledi. Musa K.’nin (24) çeteye liderlik yaptığı öne sürülürken polis, Ramazan K., Efehan Ö., Hakan O., Emrullah T. (26), İbrahim G. (20), T.C.Ü (16), Hakan G. (19), Salih G. (16) ve Cengiz T.’nin (18) adreslerine operasyon yaptı. Yapılan operasyon çetenin 10 üyesi de yakalandı. Şüphelilerin adreslerinde olaylarda kullandığı hafif makine tüfek, ruhsatsız tabanca, kar maskesi, kask ve eldivenler de ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk şüphelilerden Musa K., Ramazan K., Efehan Ö., Hakan O., Emrullah T., İbrahim G., T.C.Ü. tutuklanırken Hakan G., Salih G. ve Cengiz T. adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
Bursa Bebeklerde burun akıntısı, sağlık sorunlarının habercisi olabilir Yakın temas, göz, burun akıntısı ve havada asılı kalan damlacıklar yoluyla bulaşan RSV konusunda ailelerin dikkatli olması gerektiğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Dilara Yılmaz, son günlerde çocuklarda artan Respiratuvar Sinsityal Virüs (RSV) enfeksiyonları hakkında bilgi verdi. Medicana Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Dilara Yılmaz ailelere yaptığı uyarıda şu cümlelere yer verdi; "RSV, çocuklar arasında en yaygın görülen solunum yolu enfeksiyonlarından biridir ve hemen hemen her çocuk ilk iki yıl içinde en az bir kez bu virüsün neden olduğu hastalıklara yakalanır. RSV enfeksiyonunun genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu olarak başlar. Ancak yüzde 20-30 oranında alt solunum yolu enfeksiyonlarına, yani bronşiyolit ve zatürreye yol açabilir. RSV’nin özellikle bir yaş altındaki bebeklerde alt solunum yolu enfeksiyonlarının en sık sebeplerinden biridir. Burun akıntısı, soğuk algınlığı gibi görünen belirtiler, zatürreye yol açabilir. Bu sebeple ebeveynler, belirtiler konusunda dikkatli olmalı ve herhangi bir solunum güçlüğü, oksijen seviyesinin düşmesi gibi durumlarda mutlaka bir doktora başvurmalıdır. Prematüre doğmuş bebekler, kronik akciğer hastalığı, kalp hastalıkları ve bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar RSV enfeksiyonlarına karşı daha savunmasızdır. Bu çocuklarda enfeksiyon daha ağır seyredebilir ve hastaneye yatış gerektirebilir. Ancak sağlıklı çocuklarda da hastalık ciddi boyutlara ulaşabilir. Beslenme bozukluğu, oksijen satürasyonlarında düşüş veya solunum zorluğu varsa, hastaneye yatırmak gerekebilir." Virüs bulaştığı yüzeyde saatlerce kalabilir RSV’nin insandan insana yayıldığını belirten Uzm. Dr. Dilara Yılmaz, "Virüsün en çok öksürme, hapşırma ve nefes alıp verme yoluyla, enfekte olmuş kişinin salyası ve burun akıntısı ile bulaşır. Aynı zamanda, ellerde 30 dakika kadar canlı kalabilir ve bulaşabileceği yüzeylerde de saatlerce varlığını sürdürebilir. Bu yüzden sık sık el yıkama, maske kullanımı ve hijyen önlemlerine dikkat edilmelidir. RSV için rutin bir aşı yok. Prematüre bebekler ve doğuştan kalp hastalığı olan bebeklere yönelik koruyucu olarak antikor tedavisinin kullanılabilir. Bu tedavi, Ekim-Mart ayları arasında risk altındaki bebeklere uygulanmakta ve RSV enfeksiyonlarının ciddi boyutlara ulaşmasını engellemektedir. Sonuç olarak, RSV’ye karşı ebeveynlerin uyanık olmaları ve hijyen kurallarına titizlikle uymaları büyük önem taşımaktadır. Erken teşhis ve doğru tedavi, çocukların sağlıklı bir şekilde bu dönemi atlatmalarına yardımcı olacaktır" dedi. RSV’de antibiyotiğe gerek yok RSV enfeksiyonunun tanısının genellikle hasta yakınmaları, muayene belirtileri ve yapılan testlerle koyulduğunu belirten Uz. Dr. Dilara Yılmaz, "Bu testler, enfeksiyon etkenlerini ayırt etmek ve gereksiz antibiyotik kullanımını önlemek açısından önemlidir. RSV enfeksiyonlarının tedavisi genellikle destekleyicidir. Antibiyotik kullanımına virüs kaynaklı enfeksiyonlarda gerek kalmamaktadır. Ancak, ikincil bakteriyel enfeksiyonlar, örneğin orta kulak iltihabı veya zatürre gelişirse, antibiyotik tedavisi gerekebilir" şeklinde görüş verdi.