ÇEVRE - 30 Mart 2023 Perşembe 11:05

Öğrencilere çevre, deniz ve iklim eğitimi

A
A
A
Öğrencilere çevre, deniz ve iklim eğitimi

Mersin Büyükşehir Belediyesi ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü (DBE) iş birliğinde öğrencilere, ‘çevre, deniz ve iklim’ eğitimleri veriliyor.

Mersin Büyükşehir Belediyesi ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü (DBE) iş birliğinde öğrencilere, ‘çevre, deniz ve iklim’ eğitimleri veriliyor.


ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün konusunda uzman hocaları, araştırma görevlileri ve genç araştırmacıları tarafından verilen eğitimlerde, deniz farkındalığı kazandırmak ve korumak başta olmak üzere çocuklarda deniz bilincinin yüksek olması ve yaşadıkları gezegene sevgiyle yaklaşmaları, iklim değişikliği, insan kaynaklı küresel ısınma gibi konularda da farkındalık oluşturmak hedefleniyor. Mayıs ayının sonuna kadar sürecek olan eğitimlerde çok sayıda öğrenciye ulaşılması hedefleniyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi, eğitim boyunca ulaşım, kumanya ve eğitim materyali desteği sağlayacağı kaydedildi. Temiz Akdeniz için bilgi ve bulmaca kitapçığı da öğrencilerin eğlenerek öğrenmesi için hediye edildiği ifade edildi.



“Amacımız çevre, deniz ve iklim bilincini kazandırmak”


ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde araştırmacı olarak çalışan Dr. Evrim Kalkan, eğitimi kısa süre önce kurulan ODTÜ İKLİM-Orta Doğu Teknik Üniversitesi İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi çatısı altında verdiklerini belirtti. Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ile daha önce de çocuklara yönelik eğitim programı yaptıklarını aktaran Kalkan, “İklim merkezimiz kurulduktan sonra, çocuklara çevre, deniz ve iklim bilincini kazandırmak, onları bilimle buluşturmak ve biraz olsun hayatlarına dokunmak için bir araya gelmek istedik. Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ile daha önce de bu çalışmaları yapmıştık. Yine benzer bir iş birliği yaptık” dedi.


Eğitimin içeriği ile ilgili detayları aktaran Kalkan, “İlk olarak çevre ve deniz nedir. Deniz canlıları nelerden oluşuyor gibi bilgilerin üzerinden geçiyoruz. İşin içine biraz oyun kattık. Hem denizleri ve denizde ne olduğunu öğrensinler, hem de oyun oynasınlar ve onlarda daha kalıcı bir iz bıraksın istedik. Daha sonra iklim meselesine giriyoruz. Deniz kirliliğinden, çöp probleminden bahsediyoruz. Biz yetişkinler yeterince sorumluluk alıp bir şeyleri değiştiremedik, ama çocuklara bunun bilincini ve farkındalığını kazandırmak ve bir şeyleri en azından gelecek nesiller üzerinden değiştirmek istiyoruz. Sonra eğlenceli bir deney aktivitemiz var. Orada küresel ısınma ile ilgili kimyasal tepkimelerin nasıl olduğu konusunda, eğlenceli 4-5 deneyden oluşan bir bölüm var. Ayrıca, çocuklara deniz koruma alanlarının önemini anlatabilmek ve farkındalık kazandırmak için de, burada her sene yaptığımız deniz kaplumbağaları izleme çalışmasını referans aldık. Onunla ilgili ne yapıyoruz, koruma faaliyetleri ne demek, nasıl olur, nasıl yapılır konularında interaktif şekilde bilgi veriyoruz” diye konuştu.



“Yaklaşık 250 öğrenciye eğitim vermiş olmayı planlıyoruz”


Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Proje Birimi’nde görev yapan Hacer Çabuk ise eğitim projesinin süreci hakkında bilgi vererek, " Burada çevre kirliliği, denizin korunması, denizin tanınması, deniz canlılarının tanınması ve deniz kirliliğini önlemek maksatlı öğrencilere eğitim vermeyi hedefliyoruz. Eğitimlerimiz Mayıs ayı sonuna kadar sürecek. Toplamda 10 hafta olarak belirledik. Bu sürecin sonunda yaklaşık 250 öğrenciye eğitim vermiş olmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.


4. sınıf öğrencisi Bade Akgül, eğitimde önemli bilgiler öğrendiğini söyledi. Çevreyi korumak için elinden geleni yapacağını ifade eden Akgül, “Doğa bizim yaşam alanımız. Nasıl denizler balıkların yaşam alanıysa, doğa da bizim yaşam alanımız. Doğa olmazsa biz yaşayamayız” diye kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Türkiye’de hububatı, don, kuraklık ve fare tehdit ediyor Ülkenin birçok yerinde şubatta etkili olan don ve aylardır süren kuraklık hububat üretiminde olumsuz etki oluştururken, bazı yerlerde fare ve köstebek zararlılarındaki yoğunluk dikkati çekiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin merkez ve taşra teşkilatı teknik personelinin sahadan birebir gözlem, meteorolojik veri ve teknik bilgilerle hazırladığı "Fenolojik Değerlendirme - Hububat ve Bakliyatta Yağış, Ekiliş ve Gelişim Analizi (Şubat 2025 Değerlendirmesi)" yayınlandı. Rapora göre, ülkede 1 Ekim-28 Şubat arasındaki kümülatif (5 aylık) dönemde ise 221,4 mm yağış gerçekleşti. Normali 313,0 mm (1991-2020) ve geçen yıl 336,4 mm olduğu gözönünde alındığında yağışlarda normaline göre yüzde 29, geçen yıl yağışlarına göre yüzde 34 azalma oldu. Yağışlar, Konya, Isparta, Karaman, Hatay, Osmaniye, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak, Hakkâri ve Van çevrelerinde normaline göre yüzde 60’ın üzerinde azaldı. Kırşehir, Eskişehir ve Konya’da yazlık ekilişlerin devam ettiği belirtilen açıklamada, Konya’da genellikle yazlık olarak yulaf ve arpa olmakla birlikte az da olsa yazlık karakterli buğday çeşitlerinin ekimi yapıldığı aktarıldı. Ay içinde gerçekleşen kar yağışının, hububatın soğuk hava şartlarından korunmasına yardımcı olduğu ve topraktaki nem seviyesini artırdığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Konya’da bu yıl hububat ekilişlerinin genellikle geç yapılması bitkilerde üst vejetatif gelişimin fazla olmasını engellemiş dolayısıyla sıcaklığın eksi 14 dereceye kadar düştüğü kar örtüsü bulunmayan arazilerde zararın minimal düzeyde kalmasını sağlamıştır. Hububat Konya’da geç ekilen bazı arazilerde çimlenme, genel olarak da kardeşlenme dönemindedir. Kırıkkale’de kardeşlenme henüz başlamamış olup, önümüzdeki aylarda alınacak yağışlarla birlikte başlaması öngörülmektedir. Kırıkkale’de ocak ayı yağış miktarının mevsim normalleri altında olması, kar yağışının hiç olmaması nedeniyle bitki gelişiminin durağan bir şekilde devam ettiği, bitki kök yapısının yeterince gelişmediği tespit edilmiştir." Ankara ve Kayseri’de hububatın, erken ekilen alanlarda 2-3 kardeş çıkarmış durumda olduğu bildirilen raporda, "Aksaray ve Niğde genelinde yağışlar yetersiz olup şu an için bitki su ihtiyacının az olmasından dolayı tarımsal kuraklık söz konusu değildir. Mart ve nisan yağışları hububat için önem arz etmektedir. Eskil Sultanhanı bölgesinde bitki kardeşlenme dönemi başındadır. Diğer bölgelerde ise bitki çıkışları sorunsuz tamamlanmıştır" ifadesi kullanıldı. Sivas’ta köstebek zararı Konya ve Eskişehir’de don nedeniyle bitkilerin yeşil aksamında sararmalar görüldüğüne dikkat çekilen raporda, şu bilgiler aktarıldı: "Sivas’ta bitki gelişimi normal şekilde ilerlemekte olup herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemiştir. Konya’da meteorolojik kuraklık devam etmekte, bu durum, başta barajlar ve göller olmak üzere yer altı ve yer üstü su rezervlerinde azalmaya neden olmuş, hidrolojik kuraklık belirgin hale gelmiştir. Kış mevsiminde olunması ve bitkinin su ihtiyacının az olması nedeniyle hububat açısından henüz tarımsal kuraklık söz konusu değildir. Ancak yetersiz kalan yağışlar nedeniyle bitki kök bölgesindeki su rezervi düşük tarla kapasitesindedir. Bu durum bitki su ihtiyacının arttığı kardeşlenme dönemi sonrasında tarımsal kuraklık için ileri düzeyde risk oluşturmaktadır." Raporda, Ankara, Eskişehir, Kırşehir ve Konya’da fare zararının devam ettiği vurgulanarak, "Sivas’ta köstebek zararı gözlemlenmiştir. Konya’da geçen aylarda olduğu gibi bu ayda da fare zararları ve çiftçiler tarafından bu zararlılarla mücadele işlemleri devam etmiştir" denildi.