ÇEVRE - 05 Kasım 2024 Salı 10:51

Mersin’de muhtarlara afet farkındalık eğitimi veriliyor

A
A
A
Mersin’de muhtarlara afet farkındalık eğitimi veriliyor

Mersin Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı koordinesinde ‘Muhtarlara Yönelik Afet Farkındalık Eğitimi’ düzenlendi. AFAD ve AKUT ekiplerinin de yer aldığı eğitimde, muhtarların afet alanındaki rolü, güvenli toplanma alanları, tahliye planları, afet bilinci ve temel ilk yardım konularında bilgiler aktarıldı.


Mersin’de, Büyükşehir Belediyesince muhtarlara yönelik afet farkındalık eğitimi veriliyor. Afet İşleri Dairesi Başkanlığı koordinesinde, AFAD ve AKUT ekiplerinin de katılımıyla gerçekleştirilen eğitimde, merkez Akdeniz ve Yenişehir ilçelerindeki muhtarlara, muhtarların afet alanındaki rolü, güvenli toplanma alanları, tahliye planları, afet bilinci ve temel ilk yardım konularında bilgiler anlatıldı. Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nde düzenlenen eğitim programında; Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanı Dr. Kemal Zorlu, afet eğitmeni Aziz Doğan ve Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi’nde görev yapan Dr. Serhat Kandemir sunum yaptı. Büyükşehir Belediyesi, gerçekleştirdiği afet farkındalık eğitimlerini kentteki tüm muhtarlara ulaştırmayı hedefliyor.



"Muhtarlarımıza ciddi görevler düşüyor"


Afet İşleri Dairesi Başkanı Dr. Kemal Zorlu, yaptığı sunumda, afete dönüşen olayların yönetilmesi ve sonucunda oluşan maddi manevi zararların azaltılması noktasında yapılması gerekenlerin bilinmesi gerektiğini söyledi. Afetler konusunda bilincin artırılmasının ve afet öncesinde gerekli önlemlerin alınmasının önemli olduğunu vurgulayan Zorlu, "Bu konu, sadece bir kurumun, organizasyonun ya da vatandaşların tek başına yapabileceği bir şey değil. Bu konu merkezi hükümetiyle, büyükşehir ve ilçe belediyeleriyle, STK’larla, özel sektörüyle, vatandaşıyla ve en nihayetiyle muhtarlarla birlikte herkesin ucundan tutağı bir iş. Bu noktada muhtarlarımıza da ciddi görevler düşüyor" dedi.



"Muhtarların hepsine ulaşmak istiyoruz"


Eğitim çalışmalarının ilkini muhtarlardan başlattıklarını ifade eden Zorlu, "Muhtarlar hem yerel yönetimler, hem de merkezi idare ile vatandaşlar arasında köprü görevi görüyor. Özellikle afet durumlarında onların yapacağı önderlik, oluşabilecek zararları en aza indirme noktasında çok önemli. Teknik konularla ilgili çalışmaları biz zaten AFAD İl Müdürlüğü ve AKUT’la yapıyoruz. Afetler konusunda böyle kurumsal iş birlikleri olmazsa, tek başına yapılacak bir iş değil. Kentimizdeki muhtarların hepsine ulaşmak istiyoruz" diye konuştu.



"Afet olayları için temel ilkyardım çok önemli"


Sağlık İşleri Dairesi’nde görev yapan Dr. Serhat Kandemir de acil her durumda olduğu gibi, afet olaylarında da temel ilkyardımın çok önemli olduğunu belirterek, bu konuda asgari 10-12 saatlik bir eğitimin şart olduğunu kaydetti. Kandemir, katılımcılara temel ilkyardımın neler olduğunu ana hatlarıyla anlattı.



"Mersin’in afetselliği özellikle sel ve toprak kayması"


Afet eğitmeni Aziz Doğan ise afete dönük olaylar hakkında bilgi vererek, Mersin’in afetselliğinin özellikle sel ve toprak kayması olduğunu belirtti. Deprem olduğunda muhtarların kime, nerede ve ne şekilde destek olacaklarının çok önemli olduğuna dikkat çeken Doğan, afet öncesi yapılması gereken aile planının önemine de vurgu yaptı. ‘Çök-kapan-tutun’ hareketini uygulamalı olarak gösteren Doğan, "Depremde, toplanma ve barınma alanları büyük önem taşımaktadır. Bu iş ve işlemlerin, eğitimlerimizin en temelinde de muhtarlarımız var" dedi.



"Muhtarlar bu konuda kilit rol oynuyorlar"


Akdeniz ilçesine bağlı Nusratiye Mahallesi Muhtarı Mehmet Dindar, muhtarların 6 Şubat depreminde önemli rol aldığını ve meşakkatli işlere imza attıklarını ifade ederek, "Muhtarlar bu konuda kilit rol oynuyorlar. 2017’de muhtarlık bünyemizde gönüllülerle kurmuş olduğumuz bir arama kurtarma ekibimiz var. Mersin Arama Kurtarma adını alan ekibimiz, STK haline geldi. Eski yapıda olan bir muhtarlık binamızı da, şu an bir istasyon haline getirdik. Burada, elzem olan tüm malzemeleri bulunduruyoruz. Çünkü 6 Şubat’ta yaşadığımız sorunları, aynı şekilde yaşamak istemiyoruz" diye konuştu.



"Mersin hem sele, hem de depreme meyilli bir şehir"


Akdeniz ilçesine bağlı Müfide İlhan Mahallesi Muhtarı Hülya Açar da afetler konusunda herkesin bilinçlenmesi gerektiğini söyledi. Açar, "Çünkü deprem bölgesindeyiz. Bulunduğumuz şehir hem sele, hem de depreme meyilli. Özellikle benim mahallemdeki 4-5 sokak, dere yatağına çok yakın. Verilen bu bilgilerden sonra, yağmur suyu mazgallarının hızlı bir şekilde temizlenmesinin önemini kavradık" dedi.


Yenişehir ilçesine bağlı Hürriyet Mahallesi Muhtarı İsa Can Özçiçek ise muhtarların bilinçlenmesi açısından bu tür etkinliklerin önemli olduğunu vurguladı. Bu eğitimlerin devam etmesini isteyen Özçiçek, eğitimlerin mahalleler bazında yapılmasını da talep etti.



Mersin’de muhtarlara afet farkındalık eğitimi veriliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Ait olduğu topraklara kazandırılan eserler ve hikayeleri ’Kaçış Yok’ sergisiyle Antalya’da Kültür Yolu Festivali’nde ziyaretçiyle buluşan ’Kaçış Yok’ sergisi, Antalya Arkeoloji Müzesi’nde açıldı. Hafta boyunca ücretsiz gezilebilecek müzede; Perge Antik Kenti’nden kaçırılan Tetrarkh heykel başları, yasa dışı yollarla evlerinden koparılan Anadolu’da görev yapan askerlere 25 yıllık hizmetleri sonrası verilen Roma dönemi askeri diplomaları, Osmanlı dönemine ait hançerler, Orta Çağ mücevherleri, pişmiş toprak kapları gibi çok sayıda kültür varlığı ziyaretçiyle buluşuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Kültür Yolu festivali kapsamında; kaçak kazılarla yurt dışına çıkarılan, yasa dışı yollarla evlerinden koparılan, uluslararası iş birliği ile iadesi sağlanan ve kolluk kuvvetlerinin operasyonlarıyla ele geçirilen kültür varlıkları “Kaçış Yok” adlı sergiyle, Antalya Müzesi’nde sergileniyor. 2-10 Kasım tarihleri arasında ücretsiz ziyaret edilebilen müze, çok sayıda yerli ve yabancı vatandaşın uğrak yeri oldu. Eserlerin yanında topraklara kazandırılma öykülerinin de yer aldığı sergi, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin görkemli eserleriyle derin bir anlam kazanıyor. “İsimsiz kahramanların elinden kaçış yok” Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığı uzmanlarının yurt dışında ve Türkiye genelinde yaptığı incelemeler, takip ve araştırmaları sonucu sağlanan bilgi, belge ve deliller aracılığıyla iadesi sağlanan eserlerin oluşturduğu serginin konusu; kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi için yıllardır her koşulda mücadele veren isimsiz kahramanların Antalya’ya kazandırdıkları şeklinde belirtiliyor. Bakanlık tarafından oluşturulan, “Kaçış Yok sergisini neden izliyorsunuz?” sorusu yöneltilen broşürde; “Antalya, anaforlu Ksanthos Çayı’nın bulunduğu Lykia Uygarlığı’ndan Sarpedon’un, Perslere karşı bağımsızlık için can veren Lykia Beyi Perikle’nin, Millî mücadelede İngiliz ve Fransız gemilerini batıran kahraman Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker’in, efsanelerin, doğal güzelliklerin ve antik uygarlıkların mekânıdır. Sizler asırlık bir çınar gibi dimdik ayakta duran Antalya Müzesinde, üst bölümü kaçırıldıktan 30 yıl sonra evine dönen ’Perge Yorgun Herakles Heykeli’ ve İsviçre gümrüğünde yakalanıp 50 yıl sonra anavatanına geri getirilen ’Perge Herakles Lahdi’nin hikâyesi gibi Antalya’ya geri kazandırılan başka nice eserlerin öykülerini öğrenecek ve yıllardır sürdürülen bu çabanın, b mücadelenin tanığı olacaksınız. Bu vitrinlerde gördükleriniz kültür varlığı kaçakçılığı ile mücadele eden her bir neferin alın terinin eseridir. Sizleri de bu mücadeleye ortak olmaya davet ediyoruz. Bizlere bu gururu yaşatan ve kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi için gece gündüz çalışan isimsiz kahramanlara sonsuz teşekkürler. İsimsiz kahramanların elinden kaçış yok" ifadelerine yer verildi. "Tetrarkh’ın hikayesi, bilim ve uluslararası iş birliğinin zaferini simgeliyor" “Bütünün Parçaları: Tetrarkh Heykel Başları” eseriyle başlayan sergide, toplam 22 eser yer alıyor. Teatrarkh Heykel Başları, “Antalya’daki Perge Antik Kenti, yalnızca zengin bir tarih değil, aynı zamanda karanlık bir talan hikayesiyle de yüzleşti. 1970’li yıllardan itibaren kaçak kazılarla yağmalanan bu kadim kent, Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu Prof. Dr. Jale İnan’ın önderliğinde kararlı bir mücadeleye sahne oldu. Ancak kaçırılan eserlerimizden biri olan Tetrarkh heykel başlarının, yıllar sonra heyecan verici hikayesi, bilim ve uluslararası işbirliğinin zaferini simgeliyor. Tetrarkh, Roma İmparatorluğu’nda dört imparator tarafından yönetilen dönemi temsil eden yöneticilere verilen isimdir. 2020 yılında yayınlanan bir makale, New York’taki Metropolitan Müzesi’nde sergilenen bu heykel başlarının, Perge Tiyatrosu’ndaki başsız imparator heykellerine ait olabileceğini ortaya koydu. Türk ve Alman bilim insanlarının titiz çalışmaları ve arşiv incelemeleri, bu başların Perge’den kaçırıldığını kesinleştirdi. Manhattan Bölge Savcılığı’nın hızlı müdahalesiyle eserlere el konuldu ve başlar yıllar sonra 2023 yılında ait oldukları gövdelerle Antalya’da birleştirildi. Bu birleşme, tarihin talanını geri döndürmek için verilen kararlı mücadelenin bir sembolüdür” şeklinde öykülendirildi. Kolluk kuvvetlerinin operasyonlarıyla ele geçirilen eserler de sergide Kolluk kuvvetlerinin operasyonlarıyla ele geçirilen kültür varlıkları kısmında ise 1959 yılında Antalya’da ele geçirilen Bizans İmparatorlarına ait altın sikkeler, 1960’lı yılların sonunda Korydalla Antik Kenti’nde bulunan "Sion Buluntuları" ve Serik’teki bir kaçak kazıda bulunan Apollon Heykeli, ziyaretçiyle buluşuyor. Kültür varlıklarının hikayesi ise şu şekilde aktarılıyor: “Kültür varlığı kaçakçılığına karşı verilen mücadelede jandarma, emniyet ve gümrük muhafaza birimlerinin özverili çalışmaları sayesinde, pek çok kıymetli eser kaçakçıların ellerinden kurtarılarak müzelerimize kazandırıldı.1959 yılında Antalya’da ele geçirilen Bizans İmparatorlarına ait altın sikkeler ve 1960’lı yılların sonunda Korydalla Antik Kenti’nde bulunan ’Sion Buluntuları’ bu başarıların sadece birkaç örneği. Bu eserlerin bir kısmı burada sergilenirken, bir kısmı ne yazık ki yurt dışına kaçırılmış ve Washington D.C.’deki Dumbarton Oaks Müzesi’nde sergilenmektedir. Ancak, onları geri getirmek için çabalarımız sürüyor. Serik’teki bir kaçak kazıda bulunan Apollon Heykeli de büyüleyici detaylarıyla izleyicilerini geçmişle buluşturuyor. Hep birlikte, kültürel mirasımızı koruma mücadelesinde devletimizin tüm organlarıyla omuz omuza çalışıyoruz.” “Merhaba güzel evim” Kaçış Yok adlı etkinlikte sergilenen Rahip Büstü’nün öyküsü ise hafızalara kazınacak şekilde hazırlanmış. Eserin yanında yer alan öyküde şu ifadelere yer veriliyor: “Ben, 1800 yıllık bir rahibim. Bronzdan döküldüm, zor zamanlar yaşadım, hatta yakılma ve eritilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldım. Ancak en büyük acım, yasa dışı yollarla yurdumdan koparılmak oldu. Başımda gördüğünüz büstler, atalarımın izlerini taşır. Saçlarım ve sakallarım, dönemin asker modasına uygun olarak özenle şekillendirildi, böylelikle kendi çağım hakkında size bilgi taşıyabildim. Yüzyıllar boyunca memleketimde kalmayı umarken, hain eller beni ait olduğum topraklardan kopardı. Ama iyiler kötüleri yendi ve sonunda evime kavuştum. Merhaba güzel evim.” “Geriye kalan sikkelerin de ülkemize iade edilmesi için çalışmalar sürüyor” “Antalya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen, 1999 ve 2022 yıllarında ait olduğu topraklara geri dönen Elmalı Sikkeleri ise şöyle aktarılıyor: “Elmalı Sikkeleri, Antik dönemde Attik-Delos Deniz Birliği için basılan değerli parçalardır. 1984 yılında Antalya Elmalı’da gerçekleştirilen kaçak kazılar sonucu 1900 adet sikkeden büyük bir kısmı yurt dışına kaçırıldı. Ancak, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın titiz çalışmaları sonucunda 1999 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nden 1674 sikkenin iadesi sağlandı. Massachusetts Mahkemesi, bu sikkelerin koşulsuz olarak Türkiye’ye ait olduğuna karar verdi. 2021 yılına gelindiğinde ise Sotheby’s Müzayede Evi’nde, Elmalı Sikkeleri grubuna ait olduğu düşünülen bazı sikkeler tespit edildi. 2022 yılında yapılan olumlu görüşmeler sonucunda 17 adet sikke ülkemize getirildi ve Antalya Müzesi’nde sergilenmeye başladı. Bu dosya, Türkiye’nin hiçbir kültür varlığından vazgeçmediğinin simgelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Geriye kalan sikkeler de tespit edilerek ülkemize iade edilmesi için çalışmalar sürüyor. Kaçış yok.” Askeri diplomalar da öz yurduna döndü Evlerinden koparılan eserler ait oldukları yere döndü levhalı kısımda ise yasadışı yollarla ülkeden kopartılan eserlerin öyküsünde ise şu ifadelere yer verildi: “Bu vitrin, farklı dönem ve kültürlere ait eserleri bir araya getiriyor. Osmanlı dönemine ait hançerlerden Bizans sikkelerine, Orta Çağ mücevherlerinden pişmiş toprak kaplara kadar her biri, yasadışı yollarla evlerinden koparıldı. Kültür varlığı kaçakçılığı, dünya mirasına karşı işlenmiş ciddi bir suçtur. Bu eserlerin iadesiyle geçmişte yapılan yanlışları düzeltme yolunda önemli adımlar atıyoruz. Kültürel mirasın korunması için uluslararası iş birlikleri sayesinde bu nadide parçalar ait oldukları topraklara geri dönüyor. Bu eserlerin yurt dışına hiç çıkmaması, kaçak kazıya maruz kalmaması ise ilk hedefimiz ve çalışmalarımızı bu anlayışla çok yoğun sürdürüyoruz. Çünkü tek amaç var: Korumak ve bundan kaçış yok.” Eserler, festival sonrası da Antalya’da Eserler, festival bittikten sonra da Antalya Arkeoloji Müzesi’nde sanatseverlerle buluşmaya devam edecek. Festival kapsamında 7 ilde ziyaretçiyle buluşan Kaçış Yok sergisinin Antalya ayağında görkemli eserler bulunuyor. Sergilenen eserler arasında; Boubon’un Kayıp Eserleri, Yorgun Herakles Heykeli, Herakles Lahti, Sütunlu Lahit parçaları gibi varlıklar da yerini aldı. "Eserleri burada görünce gurur duydum" Kaçış Yok sergisini ziyaret eden Ümmühan Akın, "Türk olarak, Türkiye’de yaşayan bir insan olarak, bize ait olan eserlerin yurdumuza dönmesini istiyoruz. Bütün eserlerimizi burada görmekten çok mutlu oldum ve gurur duydum. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na çok teşekkür ederiz" diye konuştu.
Ankara Milli emlak arazisi vaadiyle 40 milyon liralık vurgun Vatandaşları milli emlak arazi vaadiyle 40 milyon lira dolandırdıkları tespit edilen suç örgütüne yönelik gerçekleştirilen operasyonda, 9 şüpheliden 8’i göz altına alındı. İstanbul’da olduğu tespit edilen 1 şüpheli hakkında ise yakalama çalışmaları başlatıldı. Edinilen bilgilere göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosunca nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, yağma, özel belgede sahtecilik suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında operasyon başlatıldı. Mağdurdan alınan beyana göre, şüpheli şahısların kendilerini devletin yüksek kademelerindeki şahıs ile bağlantılı olduklarını ve İstanbul ile Antalya illerinde bulunan milli emlak arazilerinin satış işlemini gerçekleştirdikleri vaadinde bulunan suç örgütü üyeleri 40 milyon liralık vurgun yaptı. Yapılan takip sonucu suç örgütü üyelerinin 9 adet tapu senedi verdikleri belirlenirken, bu tapuların Ankara Kriminal Polis Laboratuvarında yapılan teknik inceleme sonucunda sahte olduğu tespit edildi. Tehdit ve silah zoruyla paralara el koydular Bir diğer mağdur ise, suç örgütü üyelerinin kendisini aylık altın kotasının yükseltilmesi vaadi ile Ankara iline davet ettiklerini, istedikleri parayı alamayınca kendisini ve oğlunu alıkoyarak tehdit ve silah zoruyla 200 bin dolar maddi menfaat sağladıklarını ayrıca 400 bin dolarlık sözleşme imzalatarak borçlandırdıklarını ifade etti. 8 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan eş zamanlı sabah operasyonlarında yakalan 8 şüpheli göz altına alınırken, İstanbul’da olduğu tespit edilen bir şahıs hakkında ise yakalama çalışmaları başlatıldı.
Mersin Mersin’de son bir haftada aranan 936 kişi yakalandı Mersin’de son bir haftada gerçekleştirilen çalışmalarda haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan 936 kişinin yakalandığı bildirildi. Aynı tarihler arasında gerçekleştirilen uyuşturucu ile mücadele çalışmalarında ise yakalanan 191 şahıs hakkında işlem yapılırken, 19 şüpheli de tutuklandı. Mersin’de Değerlendirme ve Koordinasyon Toplantısı, Vali Ali Hamza Pehlivan başkanlığında yapıldı. Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda, kentte devam eden kamu yatırımları, vatandaşlara sunulan kamu hizmetleri, bunlara ilişkin iş ve işlemler, değişik başlıklarda sürdürülmekte olan ve planlanan projeler ele alındı, değerlendirmelerde bulunuldu. Koordinasyon toplantısının ardından güvenlik ve asayiş değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. İl genelinde güvenlik ve asayiş konularında yerine getirilen çalışmalar, suç ve suçlulara karşı gerçekleştirilen operasyonlar ve ilgili diğer hususlar ele alındı. "Çeşitli suçlardan 489 şüpheli gözaltına alındı" Vali Pehlivan, toplantıyla ilgili yaptığı açıklamada, 28 Ekim-3 Kasım arasında emniyet ve jandarma ekiplerince yürütülen operasyonel çalışmalarda, haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan 936 kişinin yakalandığını belirtti. Pehlivan, aynı tarihler arasında dolandırıcılık, cinayet, hırsızlık, yağma gibi çeşitli suçlardan 489 şüphelinin de gözaltına alınarak, adli makamlara teslim edildiğin kaydetti. Yine aynı tarihler arasında yapılan trafik denetimlerinde ise 67 bin 399 aracın kontrol edildiğini ifade eden Pehlivan, 246 aracın trafikten men edildiğini, 14 bin 18 araç ve sürücüsüne de işlem yapıldığını vurguladı. Uyuşturucu ile mücadele çalışmaları Aynı tarihler arasında gerçekleştirilen uyuşturucu ile mücadele çalışmalarına da değinen Pehlivan, "Gerçekleşen 150 narkotik olayı sonrası yakalanan 191 şahıs hakkında işlem yapılırken, 19 şüpheli de tutuklandı. Şüpheli şahısların ikamet, iş yeri ve araçlarında yapılan aramalarda ise 27 bin 961 adet sentetik uyuşturucu hap, 952 gram bonzai, 20 kilo 898 gram metamfetamin, 33 kilo 464 gram esrar ele geçirildi" dedi. En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi kapsamında 359 anneye, narko-yetişkin faaliyetleri kapsamında bin 780 kişiye, 2 narkonokta etkinliği kapsamında ise 3 bin 500 kişiye bilgilendirici el broşürü dağıtıldığına işaret eden Pehlivan, Mersin’in huzuru ve güvenliğini daim kılmak için emniyet, jandarma ve sahil güvenlik birimlerinin çalışmaya devam ettiğini kaydetti.