ASAYİŞ - 24 Ekim 2024 Perşembe 11:32

Mersin’de jandarmadan öğrencilere siber farkındalık eğitimi

A
A
A
Mersin’de jandarmadan öğrencilere siber farkındalık eğitimi

Mersin’de jandarma ekipleri öğrencilere yönelik siber farkındalık eğitimi verdi.


İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, güvenli ve bilinçli internet kullanımını sağlamak, siber güvenlik alanında farkındalık oluşturmak amacıyla eğitimlerine devam ediyor. Bu kapsamda her yaş grubundan bireyleri bilinçlendirmek amacıyla Yenişehir Osman Köse Ortaokulu ile Akdeniz İleri Ortaokulu öğrenci ve öğretmenlerine yönelik siber farkındalık, siber zorbalık, güvenli internet kullanımı, dijital bağımlılık ve dolandırıcılık ile sosyal medya kullanımında dikkat edilecek hususlar konularında eğitim verildi. Eğitimlere 300 öğrenci ile 8 öğretmen katıldı.


Jandarma ekipleri, gerçekleştirdiği eğitimlerle siber suçların gerçekleşmeden engellenmesi, maddi manevi zararların en aza indirgenmesi, siber suçlarla ilgili farkındalık ve bilincin oluşturulmasını hedefliyor.



Mersin’de jandarmadan öğrencilere siber farkındalık eğitimi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri Tabip Odası’ndan o doktorlara tepki Kayseri Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Mehmet İlhan Şahin; yenidoğan çetesinde yer alan doktorlara ve sağlık çalışanlarına tepki göstererek; "Sağlık sektörü en temiz kalması ve herkesin yüzde 100 güven duyması gereken bir alan" dedi. Kayseri Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Mehmet İlhan Şahin; bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen ve aralarında doktorlar ile sağlık çalışanlarının da bulunduğu çeteye tepki gösterdi. Sağlık sisteminin bir güncellenmeye ve reforma ihtiyacı olduğunu kaydeden Şahin; "Yenidoğan bebeklerimizin sağlığının alet edilerek devletin soyulması, bunun üzerine bunu ortaya çıkarmaya çalışan Cumhuriyet Savcısını tehdit edilmesiyle birlikte ortaya çıkmış olan bu pislik, soruşturması devam eden bu adli olaylar biz hekimleri ve sağlık çalışanlarını derinden yaraladı ve dehşete düşürdü. Bizler temiz, namuslu hekimler ve sağlık çalışanları olarak her hastamıza kendi yakınımız gözüyle, bir bebek söz konusuysa kendi bebeğimiz gözüyle, bir yaşlı hastamız varsa annemiz, babamız, dedemiz, ninemiz gözüyle bakmaya çalışan insanlarız. Mesleğini bu şekilde vicdanıyla yapmaya çalışan insanlarız. Toplumdaki ahlaki çürüme maalesef sağlık sektörüne ve sağlık çalışanlarına da sirayet etmiş durumda. Biz bu kadar kirliliğin içerisinde ne yazık ki tertemiz kalabilmiş bir sektör olamadık. Bundan dolayı görüyoruz ki bazı meslektaşlarımız, sağlık çalışanları ve hastane patronları bu pisliklere bulaşmış. Bu hepimizi derinden yaralıyor. Toplumdaki hekime, sağlık hizmetlerine olan güveni de derinden sarsıyor, bunun da farkındayız. Bu güvenin yeniden tesis edilmesi için hepimize çok büyük görevler düşüyor. işi. Biz hekimler olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Sağlık sistemimizin bir güncellenmeye, reforma ihtiyacı olduğu açıktır. Bu sağlıkla dönüşümle birlikte halkımızın sağlık hizmetine ulaşması kolaylaşmıştı. Yıllarca halkımız bundan yararlandı ama bu aynı zamanda maalesef bir ticarileşmeyi gündeme getirdi ve bu ticarileşmenin neticesi de paraya tapan insanların insan sağlığını hiçe saymasına ve insan sağlığı üzerinden haksız kazanç elde etmesine yol açtı. Bu nedenle bu sistemin yeniden revize edilmesi gerekiyor. Bu ticarileşmenin önünün alınması gerekiyor. Kamudaki sağlık hizmetlerinin de yeni başkan ele alınması gerekiyor. Burada da yine para öncelikli, kazanç öncelikli bir sistemden bizim kurtulmamız gerekiyor. Yoksa bu çürüme maalesef hızlanarak devam edecek" ifadelerini kullandı. "Sağlık sektörü en temiz kalması ve herkesin yüzde 100 güven duyması gereken bir alan" Şahin; "Bu soruşturmayla birlikte meseleyi sadece yeni doğan bebeklerin sağlığı konusuna sınırlandırmamak gerekiyor. Sağlık sektörü en temiz kalması ve herkesin yüzde 100 güven duyması gereken bir alan. Bu nedenle burada başka muhtemel yolsuzlukların, haksızlıkların insan sağlığını hiçe sayan uygulamaların mutlaka araştırılması lazım. Bununla ilgili sağlık müdürlüklerinin, tabip odalarının ve toplumun bütün kesimlerinin denetleyici bir rol üstlenmesi lazım. Muhtemel başka sıkıntılı durumlar varsa bunların üzerine gidilerek bu güvenin yeni baştan tesis edilmesi gerekiyor. Hepimiz o ailelerin yerinde olabilirdik. Hepimiz bebeklerini kaybeden noktada olabilirdik. Hepimiz bugün yoğun bakıma yatırdığımız hastalarımızın, yaşlılarımızın sağlığından yüzde 100 emin olmak istiyoruz. O emanetlere sahip çıkıldığından emin olmak istiyoruz. Biz hekimiz bu işi yapıyoruz ama biz de yeri geliyor hasta ve hasta yakın oluyoruz. Dolayısıyla bu çürüme hepimizi etkiler. Bu çürüme bizi helak eder. Ondan dolayı da hem devletin üstüne düşen vazifeyi bir hakkın yapması lazım. Devletin bütün savcılarının, kurumlarının, bürokrasisinin ama aynı zamanda halkımızın ve sivil toplumun da bu konuda daha fazla inisiyatif kullanması lazım. Herhangi bir toplumun kesimini suçlayıcı ve birilerini aklayıcı şekilde değil. Bir kere hepimizin bir ahlak buhranı içinde olduğunu kabul etmemiz gerekiyor ve bu buhran da "sen kirlisin, ben temizim" yarışına girmeden olmalı. Biz toplum olarak yeni baştan nasıl arınabiliriz, bu ahlaki yozlaşmayı nasıl durdurup geri çevirebiliriz diye düşünmemiz gerekiyor. İnşallah çabalar fayda görür. Ümit verici şeyler var. Eninde sonunda bir savcımız aldığı bütün tehditlere bu konunun üstüne gitti. Böyle yiğit insanların yüreklendirilmesi lazım. O savcımızı tebrik ediyorum. Başka savcılarımızdan da bu şekilde cesur hareketler, davranışlar, tutumlar bekliyoruz. Bu tutumun sadece savcılardan ve yargıdan beklenmemesi gerekiyor. Kimin sorumluluğu varsa bu sorumluluğu üstlenmesi ve cesur olması gerekiyor. Yoksa sonumuz, gidişatımız iyi değil" diye konuştu.
İstanbul Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler: “47 terör hedefi tam isabetle vuruldu” Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Suriye ve Irak’ta 47 terör hedefi tam isabetle vurulmuş, çok sayıda terörist etkisiz hale getirilmiştir. Terör örgütlerinin tüm tesis ve faaliyetlerinin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da meşru hedefimiz olacağının herkes tarafından bilinmesini istiyoruz” dedi. TUSAŞ’a yönelik terör saldırısı, SAHA İstanbul fuarında düzenlenen törenle lanetlendi. TUSAŞ standı önünde düzenlenen anma törenine Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve BAYKAR Genel Müdürü Haluk Bayraktar, BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar katıldı. “Saldırı ülkemizin savunma sanayiine yapılmıştır” Törende konuşan SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Bayraktar saldırıyı lanetleyerek, “Bu menfur saldırı yalnızca TUSAŞ’a değil, ülkemizin savunma sanayiine, bağımsızlık mücadelemize ve milli hedeflerimize yapılmıştır. Ancak herkes bilmelidir ki bu tür alçakla terör eylemleri bizleri ne yıldırabilir, ne de hedefimizden uzaklaştırabilir. Bu kadim topraklar şanlı tarihimiz boyunca bağımsızlık ve özgürlük uğruna verilen mücadelelerin izlerini taşır. Bu güzel ülke canını ortaya koyarak fedakarlık yapan kahramanlarımızın bize emanetidir. Onların bıraktığı bu kutsal emanete sahip çıkmak en büyük sorumluluğumuzdur. Vatanımız için çalışırken toprağa düşen kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz. Saha İstanbul ailesi olarak tam bağımsız savunma sanayii hedefine tüm paydaşlarımızla omuz omuza daha güçlü bir şeklide yürümeye devam edeceğiz. Böyle hain saldırılar bizleri daha güçlendirir. Birlik ve beraberliğimizden aldığımız güçle savunma sanayimizi daha ileri taşıyacağız. Türkiye’nin her alanda tam bağımsızlığına giden bu yolda hiçbir güç bizleri durduramayacak. Daha güçlü daha kararlı ve azimliyiz. Aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun” diye konuştu. “Dicle’nin kuzularını çakallara kaptırmayacağız” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise konuşmasında teröristlerin Türkiye’nin tam bağımsızlık yolundaki yürüyüşünü hedef aldığına dikkat çekerek, “Hain teröristler ve arkasındakiler asla hedeflerine ulaşamayacaklar. Bizler aziz Türk milletinin istiklali için, istikbali için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Şehitlerimizin emaneti olan vatanımız için, milletimizin birlik ve beraberliği için durmaksızın ter dökeceğiz. Gök vatanda, mavi vatanda, uzay vatanda, milli savunma sanayimizi hep birlikte zirveye çıkaracağız. Tüm kurumlarımızla milli teknoloji hamlesi yolculuğunda omuz omuza çalışacağız. Bu yoldan asla dönmeyeceğiz. Hainlere inat daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz. Milletimizin gözbebeği savunma sanayi projelerimizi daha hızlı gerçekleştireceğiz. Caydırıcılık kabiliyetimizi en ileri seviyeye çıkaracak, hiçbir şer odağının Türkiye’nin kılına bile zarar vermesine izin vermeyeceğiz. Mehmetçiğimizin topraklarımızdan kazıyıp attığı terörün hortlamasına izin vermeyeceğiz. Teröristler ümitlenmesin, onların sırtını sıvazlayanlar hiç ümitlenmesin. Biz bundan sonra bu toprakların çocuklarını, Dicle’nin kuzularını çakallara kaptırmayacağız. Türkiye yüzyılında tam bağımsızlık idealimizden asla vazgeçmeyeceğiz” açıklamalarında bulundu. “Acımız büyük ancak evlatlarımızın intikamını almak için kudretimiz daha da büyük” Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de saldırıyı lanetleyerek, “Maalesef savunma sanayimizin öncü kuruluşlarından TUSAŞ’ın tesislerine yönelik alçakça ve şerefsizce bir saldırı gerçekleştirildi. Ülkemizin ve milletimizin huzuru ile milli savunma sanayimizi hedef alan bu menfur saldırıyı bir kez daha lanetliyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Acımız büyük ancak evlatlarımızın intikamını almak için kudretimiz daha da büyük ve kararlılığımız tam. Bu hain saldırı aynı zamanda teröristlerin ve hamilerinin ülkemizin yükselen markası, tam bağımsızlık ülkümüzün lokomotifi yerli ve milli savunma sanayimizden ne kadar rahatsızlık duyduklarının da bir işaretidir. TUSAŞ tesislerimizde başta milli muharip uçağımız KAAN olmak üzere, HÜRJET, HÜRKUŞ, AKSUNGUR ve ANKA ihalarımız gibi birbirinden değerli projeler yürütülmekte, savunma sanayimizin gözbebeği sistemler üretilmektedir. Elbette böylesine kritik bir tesisin hedef alınması tesadüf değildir. Bir maşa olan terör örgütlerinin ve onları güden karanlık güçlerin niyetlerini gayet iyi biliyoruz. Ancak unutulmasın ki Türkiye asla hiçbir tehdide boyun eğmemiştir, eğmeyecektir. Hainlerin oyunlarını bozmaya, heveslerini kursaklarında bırakmaya devam edeceğiz. Savunma sanayiinde Türkiye Yüzyılı hedeflerimize daha kararlı bir şekilde ilerleyeceğiz. TUSAŞ’ımızın ve birbirinden seçkin personelinin de bu doğrultuda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da elde edeceği başarılarla göğsümüzü kabartacağını, asil milletimizin gururu olmaya devam edeceklerine yürekten inanıyorum. Tüm savunma sanayi mensuplarımızın her zaman yanında olacağız. Unutmayınız ki sizlerin azmi, çalışkanlığı ve yüksek gayreti, terörle mücadelede en önemli güvencelerimizden birisidir” ifadelerini kullandı. “Suriye ve Irak’ta 47 terör hedefi tam isabetle vuruldu, çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi” Terörle mücadelenin devamı edeceğine vurgu yapan Yaşar Güler, “Asil milletimiz emin olsun ki ülkemize ve halkımızın güvenlik ve huzuruna kasteden şer odaklarını bertaraf etmeye, son terörist de bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar mücadelemize devam edeceğiz. Dün gece kahraman silahlı kuvvetlerimiz Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik büyük başarı ile hava harekatlarını icra etmiştir. 29’u Irak ve 18’i Suriye kuzeyi olmak üzere toplam 47 terör hedefi tam isabetle vurulmuş, çok sayıda terörist etkisiz hale getirilmiştir. Terör örgütlerinin tüm tesis ve faaliyetlerinin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da meşru hedefimiz olacağının herkes tarafından bilinmesini istiyoruz. Operasyonlarımız kararlı ve tavizsiz bir şekilde devam edecektir. PKK, PYD, YPG başta olmak üzere hiçbir terör örgütü mensubu, kahraman Mehmetçiğin pençesinden kurtulamayacaktır. Bu vesileyle bir kez daha şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Kıymetli ailelerinin ve asil milletimizin başı sağ olsun” dedi.