SAĞLIK - 24 Eylül 2024 Salı 10:55

Doktor anne, oğlu ile ’mesai arkadaşı’ oldu

A
A
A
Doktor anne, oğlu ile ’mesai arkadaşı’ oldu

Mersin’de 112 Acil Çağrı Merkezi’nde görevli doktor Gülizar Özer, çalıştığı yere atanan oğlu Kayra Özer ile ’mesai arkadaşı’ oldu. Babası da doktor olan Kayra Özer, komuta kontrol merkezinde annesi ile birlikte nöbet tutuyor.



Mersin’de yaşayan Özer ailesinin tek oğlu 24 yaşındaki Kayra Özer, doktor olan anne ve babasının izinden giderek Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandı. Bu yıl okulu bitiren Özer, 118. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülük kurasında tercih ettiği Mersin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne atandı. Doktor olan annesi 54 yaşındaki Gülizar Özer ile mesai arkadaşı olan Kayra Özer, bir yandan tecrübesini artırırken, diğer yandan da annesiyle görev yapmanın gururunu yaşıyor.


Anne Gülizar Özer, 29 yıllık meslek hayatının 20 yılında 112’de görev yaptığını söyledi. Uzun süre ambulansta görev yaptıktan sonra 8 yıldır da komuta kontrol merkezinde görevine devam ettiğini ifade eden Özer, "Burada değişik faaliyetlerimiz var. Biz doktorlar ve diğer arkadaşlarımızla ambulansların Mersin’deki hastalara dağılımını ve yönlenmesini, hastaneler arasında nakil işlemlerinin koordinasyonunu sağlıyoruz. Bunun dışında vatandaşlarımızın sorunlarını dinliyoruz, danışma hizmeti veriyoruz, sorunları gideriyoruz" dedi.


"Birlikte göreve gidip geliyoruz"


Oğlunun meşakkatli bir eğitim sürecini tamamladıktan sonra atandığı 112 Acil Çağrı Merkezi’nde beraber görev yapmaya başladıklarını belirten Özer, "Öncelikli olarak liseye kadar gerçekten bayağı zor bir eğitim hayatı yaşadı. Çok çalıştı, tıp fakültesini kazandı. Fakülteyi bitirdikten sonra atama dönemi geldi. 118. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülük kurasında da komuta kontrol merkezimizi tercih etti. Şükürler olsun ki ataması buraya, yanıma oldu. Şu anda birlikte çalışıyoruz, birlikte göreve gidip geliyoruz. Çok mutluyuz ve gerçekten çok gururluyuz" diye konuştu.


"Bir evde 3 doktor birlikte çalışıyoruz"


Oğlunun tıp fakültesini tercih etmesinde pek etkilerinin olmadığını dile getiren anne Özer, "Ama çevremizde, arkadaş çevresinde, iş çevresinde, devamlı gelip giderken gördüğü şeyler, bir tıp çevresiydi, doktor çevreydi. Belki de bundan dolayı örnek olmuş olabilir, etkilenmiş olabilir. Onun için belki de tıp fakültesini seçmiş olabilir. Tabii doktor olduğu için şu anda çok mutluyuz, çok gururluyuz. Eşim de aynı zamanda doktor. Bir evde 3 doktor birlikte çalışıyoruz. Ayrıca oğlumun buraya atanmış olması benim için ve eşim için gerçekten bir gurur kaynağı, mutluluk kaynağı. Bir anneyle oğlunun bir arada çalışması gerçekten çok güzel bir şey. İnsanı çok mutlu eden, motive eden, mutluluk veren bir olay. İnşallah darısı herkesin başına diyoruz" dedi.


"Apayrı bir motivasyon kaynağıymış"


Oğlunun yanına atanma oranın çok düşük olduğuna işaret eden Özer, şöyle devam etti: "Normal şartlarda öncelikli olarak burada bir kadronun açılmış olması gerekiyor; kadro açıldı. Bunun dışında oğlum burayı tercih etti; tercihte de burası geldi. Aynı ortamda anne ve oğulun bir arada alışıyor olması çok motive edici bir durum. Zaten buradaki arkadaşlarla bir ev ortamı gibi, arkadaş ortamı gibi birlikte çalışıyoruz. Ancak insanın kendi oğlunun çalıştığı ortamda bulunması apayrı bir duyguymuş. Hatta apayrı bir motivasyon kaynağıymış."


Ev ile işi birbirinden ayrı tutmaya çalıştıklarını anlatan Özer, "İşle ilgili şeyleri pek eve taşımak istemiyoruz. Yani iş işte, ev evde kalsın. Ama illaki bazen doktorlukla ilgili konular evde gündeme geliyor. Ama işimizi iş yerinde bırakarak ev hayatımızı devam ettirmeye çalışıyoruz" diye konuştu.


"Annesiyle beraber nöbet tutmaya başladı"


Annesiyle beraber nöbet tutmaya başlayan Kayra Özer de bu yıl Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra güzel bir tercih dönemi yaşadıklarını söyledi. Kendileri açısından heyecanlı bir süreç olduğunu dile getiren Özer, "Bizim için çok heyecanlıydı. Komuta kontrol merkezinde kadro açıldı ve annem de burada doktor olarak çalışıyordu. Tabii ki ilk düşüncem burayı tercih etmek oldu. Tercih sürecinde çok heyecanlıydık, ’gelecek mi, gelmeyecek mi, nasıl olacak’ diye. Ve sonunda geldi. Çok mutlu olduk. Küçükken annemin 112 montlarını, 112 tişörtlerini giyerdim. Şimdi o tişörtler, o montlar bana ait. Küçükken yaptığımız şeyler şimdi gerçek oldu. O yüzden çok mutluyum. Annemle birlikte çalışmak çok güzel. Ev hayatımızı burada profesyonelce devam ettiriyoruz" dedi.


"Annemin disiplini sayesinde çok daha kolay öğrenebiliyorum"


Annesinin çok disiplinli olduğunu vurgulayan Özer, şunları kaydetti: "Annem bence disiplinin vücut bulmuş hali. Burada çalışmamın benim için pozitifliği; ben yeni mezun bir doktorum sonuç olarak. Buradaki sistemi tam olarak bilmiyorum, buradaki işleyişi bilmiyorum. Annemin disiplini sayesinde bunları çok daha kolay öğrenebiliyorum. Başlamadan önce biz çok heyecanlıydık, ’nasıl olacak, sistem nasıl yürür’ diye. Burada şimdi ben bir doktorum ama biraz da annemin oğlu olarak devam ediyorum açıkçası. O yüzden heyecanlıydık. Ama şu an her şey çok güzel. Alıştık bugün 4. nöbetim. Her şey çok güzel ilerliyor. Annemle çalışmaktan çok mutluyum. O da benimle çalışmaktan çok mutlu."


(VEG-FKE

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Bağışıklığa bitkisel takviye Aktar Muhammed Hanzala Altun, mevsim geçişlerinde adaçayını tavsiye ettiklerini ve ekinezya ve narçiçeğinin C vitamini yönünden zengin olduğu için bağışıklığa da iyi geldiğini söyledi. Kış çayının isteğe göre malzemesinin azaltılıp çoğaltılabildiğini söyleyen aktar Muhammed Hanzala Altun, “Bizim şu anki mevsim geçişlerinde yoğun olarak gelen müşterilerimize tavsiye ettiğimiz kış çayı oluyor genelde. Kış çayının içinde de zaten kişiye göre değişen karışımlar oluyor. İsteğe göre içindeki karışımı azaltıyoruz ya da ekliyoruz. İçinde ıhlamur var, tarçın var, zencefil var, adaçayı var, narçiçeği var. Yine farklılık olarak içine isteyenler olursa karanfil atıyorlar, karabiber atıyorlar vücudu ısıtsın diye. Ekinezya da bulunabilir içindeki çok yüksek derecede bağışıklık güçlendiricidir. Bunları tavsiye ediyoruz. Bunları ayrı ayrı alanlar da oluyor. Sadece kuşburnu demleyip içenler de oluyor. Bağışıklık sistemine de yoğunlukla zencefil öneriyoruz. Balla beraber tüketilmesi iyi oluyor. Bunun yanı sıra propolis, arının yapmış olduğu polenin de bağışıklığı güçlendirdiğini biliyoruz. Yine saydığımız çayların içerisinde ekinezya, narçiçeği C vitaminidir. Vücudun bağışıklığını güçlendirmek için bunları da tavsiye ediyoruz” dedi. Altun, mevsimsel olarak ortaya çıkan eklem ağrılarından dolayı bol sıvı tüketimini tavsiye ettiklerini söyleyerek, “Şu an havadan dolayı bundan öncesinde mesela bahar nezlesi vardı. Ondan sonrasında yazın polenlerin dökülmesi ve yaprak dökülmesiyle ortaya çıkan tozlar var. Bu rahatsızlıklar ortaya çıkıyor. Eklem ağrıları oluşuyor şu an. Salgın gibi çoğu insanda kas ağrıları ve eklem ağrıları oluşuyor. O da havaların bir an kapalı ve bir an açık olmasından kaynaklı oluyor. Biz bol miktarda sirke tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Sirke de mesela hem antibakteriyeldir hem vücut direncini arttırmada veya hastalık oluşumunu engellemede kullanılır. C vitamini olacak şekilde de ürünler tavsiye ediyoruz. Bol miktarda sıvı tüketilmeli” ifadelerini kullandı.
Denizli Başkan Erdoğan eğitimini tamamlayan kursiyerlere sertifikalarını verdi Denizli Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yer alan Denizli Teknik Tekstil Merkezi’ndeki (DTTM) Tekstil Teknolojisi Sektörel Mükemmeliyet Merkezi Kurulması Yoluyla Mesleki Eğitimin Kalitesinin Artırılması Projesi’ndeki eğitimleri başarıyla tamamlayan kursiyer öğretmenler, sertifikalarını Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Uğur Erdoğan’ın elinden aldı. 23 farklı şehirdeki 33 ilçeden gelen 46 meslek lisesi öğretmenini, ücretsiz kurs gördükleri DTTM’de Gülay Kaynak Sarıkaya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Muhammetdin Kırlı, DTO Genel Sekreter Yardımcısı Tekstil Mühendisi Dr. Akay Gündoğan, Proje Koordinatörü Sıdıka Arıkan ve DTO’nun Denizli Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi (ABİGEM) proje ekibi ile ziyaret eden DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, ilgiyle karşılandı. Öğretmenlerin gerek eğitim ve merkezleri gerekse şehirle ilgili görüşlerini dinleyen Başkan Erdoğan, bu görüşmelerden edindikleri geri bildirimlerin kendilerine ve projeleri ile merkezlerindeki çalışmalarına rehber olacağını belirterek teşekkür etti. Eğitimlerin güncellenerek belirli periyotlarla devam ettirilmesini isteyen Nevşehir Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tekstil Teknolojisi Alan Öğretmeni Ali Deveci, “Ben, ocak ayında yapılan eğitime de katıldım. Bu eğitimlerde, yeni teknolojileri gördük ve kendimizi yenileme fırsatı bulduk. Uygulamalı olması da ayrı bir avantajdı. Dolu dolu geçti; çok güzeldi. Eğiticilerin eğitimi, her şeyden daha önemli ve gerekli. Burası da bunu sağlıyor. Rahat etmemiz için her tülü ikanı da sağladınız, size, ekibinize ve Denizli Ticaret Odası’na teşekkür ederiz” dedi. Teknik tekstildeki son teknoloji, aynı çatı altında toplanmış Millî Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatı’nda görev yapan Melek Derin ise teknik tekstil alanında son teknoloji makineleri tek bir çatı altında bulmalarının önemli bir ayrıcalık olduğuna dikkat çekti. Derin, “Teknolojideki gelişmeleri burada görme imkânı bulduk. Eksikliklerimizi giderdik. Süreklilik sağlanırsa daha etkili olacaktır. Bilgi aktarımı da oldukça iyiydi. Başka yerlerde de farklı eğitimlere katıldık. Fakat her şeyi burada bir arada bulabilmek bizi çok sevindirdi. Teşekkür ederiz” dedi. Gülay Kaynak Sarıkaya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Muhammetdin Kırlı, Millî Eğitim Bakanlığı’nın verdiği idari sorumluluğu tam anlamıyla yerine getirmeye çalıştıklarını vurguladı; “Hem Bakanlığımıza hem de Denizli Ticaret Odamıza desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bilim ve teknoloji ile üretimin desteklenmesi sayesinde, ülkemizin kalkınmasının hamle yapacağı kanaatimizi, odamızın sunduğu bu imkân ve son derece güzel girişimle, uygulamaya koymuş ve pekiştirmiş olduk. Buradaki kursiyer arkadaşlarımız, bu anlamda öncüdürler. O nedenle hem onlara hem de bize her türlü imkân ve desteği sağlayan Saygıdeğer Başkanımız Uğur Erdoğan’a teşekkür ediyorum” dedi. Haftanın son dersine, Başkan Erdoğan da katıldı Başkan Erdoğan, kursiyerlerle haftanın son eğitimine de katıldı. Dersi dikkatlice dinleyen Başkan Erdoğan ve beraberindekiler, sonrasında kursu başarıyla tamamlayan öğretmenlere sertifikalarını dağıttı. Daha sonra da ziyaretin ve eğitimin anısına fotoğraf çektirildi. Başkan Erdoğan, bu arada Okul Müdürü Kırlı ile Genel Sekreter Yardımcısı Gündoğan’dan eğitim ve projeleri hakkında da bilgiler aldı. Emeklerinden dolayı teşekkür etti. Bize güvenip bu kutsal görevi DTO’ya emanet edenlere teşekkür ederiz Başkan Erdoğan, projeleri ve eğitimleriyle ilgili değerlendirmesinde, Avrupa Birliği’nin (AB) Sektörel Mükemmeliyet Merkezlerinin Kurulması Yoluyla Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Artırılması Hibe Programı (IQVET-III) kapsamında Denizli Ticaret Odası tarafından hazırlanan ve AB ile T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından desteklenen Tekstil Teknolojisi Sektörel Mükemmeliyet Merkezi Kurulması Yoluyla Mesleki Eğitimin Kalitesinin Artırılması Projesi’nde kendilerine duyulan güvenden dolayı yetkililere teşekkür etti. Erdoğan, “Seçici heyete sunulan 500 proje içerisinde, TOBB’a bağlı odalar tarafından hazırlanan ve desteklenmeye layık görülen iki projeden biri olarak kabul edilen projemizle, tüm Türkiye’ye hizmet eden bu merkezimizi kurmuştuk. Merkezimizdeki uzman kadromuz, ARGE çalışmalarının yanı sıra projelerimizin eğitimlerini de veriyor. Bugün burada projemizdeki eğitimlerimizden faydalanıp kurslarımızı başarıyla tamamlayan öğretmenlerimizin sertifikalarını dağıttık. 3’ü Denizli’mizden olmak üzere yurdun dört bir tarafından şehrimize gelen 46 meslek lisesi öğretmenimize; son teknoloji ürünler, makineler ve ekipmanlar hakkında ücretsiz özel eğitim verdik. Onları, eğitimin son aşamasında Denizli Teknik Tekstil Merkezi’mizde bizzat ziyaret ederek tek tek de görüştük. Merkezimiz ve eğitimlerimizin yanı sıra şehrimiz hakkındaki düşüncelerini ve önerilerini dinledik; mesleki yaşamlarında başarılar diledik. Teknik Tekstil Merkezimizdeki eğitimlerimizi başarıyla tamamladıkları için sertifikalarını takdim ettik. Türkiye’nin farklı illerindeki meslek liselerimizden gelen tekstil teknolojisi öğretmenlerimizin, edindikleri bu bilgilerle geleceğimiz bildiğimiz gençlerimizi, iyi ve kaliteli bir mesleki eğitim almış, nitelikli ve aranan birer insan olarak yetiştireceklerine olan güvencimiz tam; şunu iyi biliyoruz ki geleceğimiz emin ellerde. 23 farklı şehirdeki 33 ilçeden gelen meslek lisesi öğretmenlerimiz, bu sayede mesleki donanımlarını artırıp güncellediler. Artık modern teknolojilerin anahtarı ellerinde. Yeni nesillerin de aynı bilgi ve donanımla modern bir mesleki eğitim alarak yetişmesinde katkısı olması umudu ve temennisiyle, teknik tekstil alanındaki güncel tüm bilgi ve birikimimizi öğretmenlerimize emanet ettik. Görevlerinde başarılar dileriz. Tüm doğal güzelliklerini bir kez de ailecek ve doyasıya yaşamak üzere Denizli’mize tekrar bekleriz” dedi.
Sivas Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’dan birlik çağrısı Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Sivas’ta birlik ve beraberlik çağrısında bulunarak, “Hepimiz farklı fikirden de zikirden de olsak birlikte hareket etmemiz gerekir” ifadelerine yer verdi. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, bir dizi ziyaret ve programlara katılmak üzere Sivas’taydı. Memişoğlu ilk olarak Sivas Valiliğini ziyaret ederek Sivas Valisi Yılmaz Şimşek’ten brifing aldı. Ardından AK Parti Şehir Buluşmaları toplantısına katıldı. Burada partililere hitap eden Memişoğlu, tüm farklılıklara rağmen birlik ve beraberlik içerisinde hareket edilmesi gereken bir dönemden geçildiğinin altını çizerek, “Birlik halinde üretmemiz ve çalışmamız lazım. Her bir fert kendisini daha çok üreteceği bu medeniyete ne katacağını hesap etmesi lazım. Sayın Cumhurbaşkanımızın ’Dünya 5’ten büyüktür’ sözü bugün Birleşmiş Milletler’de her liderin söyleyemeyeceği bir sözdür. O bizim için esasında sadece bir lider değil, medeniyetimizin yeniden ayağa kalması için bir semboldür. Hepimiz farklı fikirden de zikirden de olsak birlikte hareket etmemiz gerekir. Bugün birbirimizin ayrıştırıcı taraflarını değil, farklılıklarını değil, onları birleştirerek zenginliklerle kuvvetli hale getirerek birlikte hareket etmemizin zamanıdır. O nedenle çocuklarımıza, gençlerimize örnek olmamız lazım” ifadelerine yer verdi. Memişoğlu sağlık alanında önemli hamleler yapıldığını ifade ederek, “Kovid ve depremde gördük ki hem insan gücü hem de alt yapı olarak Türkiye esasında çok iyi bir sağlık hizmeti sunuyor. Türkiye sağlık konusunda son 20 senede Cumhurbaşkanımızın desteği ile inanılmaz işler yaptı. Düşünün ki şu anda Türkiye’de bütün hastanelerde tek kişilik ve çift kişilik, özellikli yatak oranı yüzde 80’in üzerine çıktı. 2002 yılında sağlıkta senede sadece 2 hizmet alan vatandaşımız, bugün yılda 11.7 kez sağlık hizmetine ulaşır vaziyettedir. Bunların hepsi ücretsiz ve sosyal güvence kapsamındadır. Bugün en büyük teknolojisinden en yeni ameliyat tekniğine kadar hepsini üretebilen, yapabilen bir sağlık sistemi ve insan gücümüz var. Biz bu sağlık hizmetlerini, daha iyi geliştirmek için elimizden geleni yapıyoruz" şeklinde konuştu.