GÜNDEM - 10 Şubat 2025 Pazartesi 17:06

Çeşmeli-Erdemli-Silifke-Taşucu Otoyol Projesi’nde yüzde 27’lik kısım tamamlandı

A
A
A
Çeşmeli-Erdemli-Silifke-Taşucu Otoyol Projesi’nde yüzde 27’lik kısım tamamlandı

Mersin’in ilçelerini bağlayacak Çeşmeli-Erdemli-Silifke-Taşucu Otoyol Projesi’nde çalışmalar yoğun bir şekilde devam ederken, projede fiziki gerçekleşme oranının yüzde 27’ye ulaştığı bildirildi.


AK Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı, beraberinde Karayolları 5. Bölge Müdürü İlhan Aytekin ve üstlenici firma yetkilileriyle birlikte Çeşmeli-Erdemli-Silifke-Taşucu Otoyol Projesi’nin ilk etabı olan Çeşmeli-Kızkalesi otoyol alanında incelemelerde bulundu. Şantiye alanını gezen ve aracıyla T1 adı verilen ilk tünelden geçen Kıratlı, çalışmalarla ilgili bilgi aldıktan sonra yaptığı açıklamada, projenin Mersin turizmi açısında hayati önem taşıdığını söyledi.


Özellikle yaz döneminde bu bölgedeki trafik akışının oldukça yoğun olduğunu hatırlatan Kıratlı, turizm sezonunda kent nüfusunun yaklaşık 3 milyona ulaştığını, bu durumun da zaman zaman trafikte aksamalara yol açtığını söyledi. Çeşmeli-Erdemli-Silifke-Taşucu Otoyol Projesi’nin, uzun zamandır gündemde olan bir proje olduğunu kaydeden Kıratlı, "Çünkü yaz dönemlerinde Kız Kalesi Silifke’den, yaklaşık 3- 4 saat süren mesafelerin olduğu, yolculukların yapıldığı bir yoldan bahsediyoruz. İnşallah proje tamamlandığında bu süre çok daha kısalacak" dedi.


Projeyle ilgili de bilgi veren Kıratlı, "Projenin ana gövdesi 42 kilometre. Yaklaşık 11 kilometresi 6 bağlantı yolundan oluşuyor. Projenin bugünkü güncellenmiş rakamlarına baktığımızda, yaklaşık 54 milyar lirayı aşan bir maliyeti var. Yani bugünkü kurlara baktığımızda 1.1 milyar Euro gibi devasa bir proje. Gelinen noktada içinde bulunduğumuz tünel, T1 tüneli. T1 tüneli, 700 metrenin üzerinde uzunluğa sahip çift yönlü bir tünel ve tamamlanmış durumda. T2 tüneli ise 4 bin 400 metre uzunluğu ile projenin en uzun tüneli. Projede, tünellerin tamamının uzunluğu ise 21.5 kilometreyi bulmaktadır" diye konuştu.



"Bölgenin doğal yapısı ve sit alanları nedeniyle proje güncellendi"


Projenin Mersin’e kazandırılmasından dolayı başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bakanlara ve ilgili kurumlara teşekkür eden Kıratlı, şöyle devam etti: "Daha önce planladığımız ama maalesef özellikle Erdemli’den sonraki toprak yapısı, fiziki yapısı ve sit alanlarına, yani doğal yapısına bazı noktalarda zarar vereceğini düşündüğümüzden dolayı projeyi yeniden güncelledik. Tabi bu güncelleme ciddi bir maliyet getirdi. Bazen yerin 20 metre altından tünellerle geçiyoruz ki, az önce ifade ettim yaklaşık 21 kilometrelik bir tünel uzunluğundan bahsediyoruz. Yine toplamda 5 adet viyadüğü olan bir projeden bahsediyoruz ve projenin tamamına baktığımızda; 34 alt geçidi, 34 köprüsü ve üst geçidi olan bir proje. Tabi bunların içerisinde tamamlanan alt geçitlerimiz var, üst geçitlerimiz var, sanat yapılarımız var, biten tünellerimiz var. Bugün baktığımızda projenin fiziki olarak yüzde 27’sinin tamamlandığını görüyoruz. Çok hızlı ilerliyoruz. Yani biz beklenilen süreden, vaat edilen süreden daha önce bitireceğimizi görüyoruz. Ama tabi inşallah aksilik olmadığı takdirde biz projemizi, beklenen süreden önce hayata geçireceğiz, vatandaşımızın hizmetine sunacağız, biten etaplarımızı da o günkü şartlarda eğer imkan olursa kısmi açmalarımız da olacak."



"Projede 4 bin kişiye istihdam sağlanıyor"


Projenin, teknik boyutunun yanı sıra bölgeye istihdam da sağladığını dile getiren Ali Kıratlı, "Burada şu anda doğrudan 4 bin civarında istihdam sağlanıyor. Aileleriyle birlikte baktığımızda 20 bin insanın evine ekmek sağlıyor. O mühmelde de çok önemli bir proje. Bugün baktığımızda Çukurova Bölgesel Havalimanı da hakikaten sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın en önemli havalimanlarından biri oldu. Taşımış olduğu yolcu kapasitesiyle, hedeflediğimiz yolcu kapasitelerine ulaşıyoruz. Yine Akdeniz Sahil Yolumuz bitmek üzere. Şu anda yaklaşık 30 kilometreye yakın bir kısmı kaldı, geri kalanını tamamladık. Eskiden 6 saatte otomobille Anamur’a giderken, bugün yaklaşık 2,5 saatte duble yoldan, otoban kalitesindeki yoldan Anamur’a gidiyorum. Eskiden otobüsle 9 saatte gidilen yerlere, bugün 4-4,5 saatte gidiyoruz. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, 2002 yılından bugüne kadar toplamda 620 milyar liranın üzerinde bir yatırım yaptık Mersin’e. Sadece şu konuştuğumuz proje, yaklaşık olarak 54 milyar lirayı geçiyor. Hızlı tren hattında da çalışmalar devam ediyor. Orada da bugünkü güncel rakamlarımız ile beraber yaklaşık 70 milyar liranın üzerinde bir maliyet var. Bunların hepsi Mersin için, Mersinliler için" ifadelerini kullandı.



Çeşmeli-Erdemli-Silifke-Taşucu Otoyol Projesi’nde yüzde 27’lik kısım tamamlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.