ASAYİŞ - 24 Kasım 2024 Pazar 15:37

Bir kişinin öldüğü fırtınada yaralı sayısı 5’e çıktı

A
A
A
Bir kişinin öldüğü fırtınada yaralı sayısı 5’e çıktı

Mersin’in Aydıncık ilçesinde fırtına nedeniyle Akkuyu Nükleer Santrali İnşaatı işçilerinin kaldığı ve bir kişinin öldüğü fırtınada yaralı sayısı 5’e yükseldi.


Alınan bilgiye göre, Meteorolojinin uyardığı kuvvetli rüzgar ve fırtına Mersin’de etkili oldu. Fırtına nedeniyle Aydıncık ilçesinde yapımı süren Akkuyu NGS inşaatında çalışanların kaldığı Sipahili Mahallesindeki konteyner evlerin bazı çatıları uçtu. Çatıların uçması sonucu işçi kampında kalanlardan 24 yaşındaki Ahmet Çifci hayatını kaybetti. Çatı uçmalarından kaynaklı 3 kişi de yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla Aydıncık ve Silifke ’deki devlet hastanelerine kaldırıldı. Aynı bölgede fırtına nedeniyle devrilen 2 konteynerde ise 2 kişi yaralandı. 2 yaralı olay yerine sevk edilen ambulanslarla Silifke Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.



Bir kişinin öldüğü fırtınada yaralı sayısı 5’e çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurumspor FK - Fatih Karagümrük maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 13. haftasındaki Erzurumspor FK-Fatih Karagümrük maçının ardından teknik sorumlular mücadeleyi değerlendirdi. Trendyol 1. Lig’in 13. haftasında Erzurumspor FK, sahasında Fatih Karagümrük’ü 3-0 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Fatih Karagümrük Teknik Sorumlusu Atılay Canel, kendilerini desteklemeye gelen Karagümrük taraftarlarına teşekkür ederek, “Oyuna iyi başladık. Oyunun bütün kontrolü bizdeydi. Nitekim buradan üç puanla dönüyoruz. Erzurumspor’a bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum. Buraya galibiyet için geldik. Maçın başında da söyledim. İyi bir şekilde oynadık ve iyi mücadele ettik. Gerçi zaman zaman orta sahada bazı topları kaybetmemize rağmen istediğimiz golleri bulduk” diye konuştu. "Oyun dışı faktörler konuşmak zorunda kalıyoruz" Erzurumspor FK Yardımcı Antrenörü Yusuf Randa ise, Karagümrük takımını tebrik ederek, “Kazandılar, kazandıkları için kendilerini tebrik ediyoruz. Maçtan önce sahada dolaşırken Cihan Hoca ile karşılaştık. Hakan Hocamız, Cihan Hocaya şu sözleri söyledi: ’Ben senin 20 yaş büyüğünüm. Sizler genç, pırlanta gibi insanlarsınız, hata yapabilirsiniz. Bugün skor ne olursa olsun verdiğin kararlara itiraz etmeyeceğim.’ Ancak maçta yaşanan bazı olaylar bu samimi tavrı gölgede bıraktı. Birinci golde bize göre bir faul var, fakat bu pozisyonu tekrar izlememiz gerekiyor. Hakemler de bunu değerlendirebilir. Ancak hakem faulü vermedi ve taç atışını kullandırdı, sonrasında gol yedik. Buna bağlamıyoruz ama kurala göre yerde yatan bir oyuncu varsa, oyun durdurulmalıydı. İkinci golde ise topun bizim lehimize çıkmasına rağmen hakem kararını değiştirdi ve taç atışını rakibe verdi. Devre arasında Hakan Hoca, hakeme çok saygılı bir şekilde bu pozisyonları sordu. Fakat hakem, ’Beni ilgilendirmez’ diyerek yanıt verdi. Sonrasında ofsayt pozisyonunda hızlı başlamak isteyen kalecimiz Ataberk’in oyununu durdurdu. Bu da tamamen çelişkili bir karar oldu. Hakan Hoca bu durumu dile getirdiğinde kırmızı kart gördü. Hakemlere son derece saygılı davranmaya çalışıyoruz. Hakan Hoca, iki buçuk sezondur genelde oyunla ilgili değerlendirmeler yapar, hakem kararlarına odaklanmaz. Ancak bugün oyun dışı faktörler konuşmak zorunda kalıyoruz. Bu noktada hakemlerden de aynı saygıyı görmek istiyoruz. Karagümrük takımını tebrik ediyorum, bu söylediklerim onların galibiyetini gölgelemek için değil. Geçen hafta Manisa maçında da benzer hakem hataları yaşandı. Biz kurallara göre hareket etmek istiyoruz, ancak hakemlerin bu kuralları esnetmesi bizi zor durumda bırakıyor. Biz organize, sistemli ve formasyon anlamında takdir edilen bir takımız. Bu sezon altı iç saha maçında gol yemedik ve ligin en az gol yiyen takımıyız. Rakiplerimizle 11’e 11 mücadele etmek istiyoruz. Fakat hakem kararları oyunumuzun güzelliğini ve konsantrasyonumuzu etkiliyor. Son olarak taraftarlarımız hakkında da bir şey söylemek istiyorum. 2022-2023 sezonunun devre arasından beri bu takımda görev alıyorum ve taraftarlarımızın son derece saygılı olduğunu düşünüyorum. Ancak ilk defa bugün, hakemin agresif bir şekilde tepki gördüğüne şahit oldum” dedi.
Ankara Eğitim Gücü Sen Genel Başkanı Özat: “Pazartesi itibariyle öğretmenlerin kütüphane memurluğu ile ilgili eylem kararımızı alıyoruz” Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) Genel Başkanı Oğuz Özat, 23 Kasım 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Okul Kütüphaneleri Yönetmeliği’ni değerlendirdi. Değerlendirmesinde Özat, “1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nu bilmeyen kişiler bu yönetmeliği yazmış olabilir. Bu yönetmeliği Eğitim Gücü Sen olarak Danıştay’a taşıyoruz. Pazartesi itibariyle de Türkçe ve Edebiyat öğretmenlerinin kütüphane memurluğu ile ilgili eylem kararımızı alıyoruz” dedi. Eğitim Gücü Sen tarafından yapılan yazılı açıklamada görüşlerine yer verilen Özat, 23 Kasım 2024 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Okul Kütüphaneleri Yönetmeliği’nin Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlattı. Öğretmenler Günü’ne bir gün kala yayımlanan yönetmeliğe bakılması gerektiğini savunan Özat, “Sayın Bakan, Edebiyat ve Türkçe öğretmenleri kütüphane memuru olarak görevlendiriliyor. Bu yetmedi mi? Gıda öğretmenlerini kantin işçisi, Beden Eğitimi öğretmenlerini top toplayıcı, Fen Bilgisi öğretmenlerini bahçıvan yapın. Norm fazlası diye hizmetli yapın madem. Bu nasıl bir ayıptır” dedi. Öğretmenlerin, görevlerini icra ederken, asli görevlerinden uzaklaştırılmaları kabul edilemez olduğunu sözlerine ekleyen Özat, “Eğitimcilerimiz, öğrencilerimize rehberlik edip bilgi aşılamak yerine, kütüphane memuru olarak görevlendirilemez. Önceki dönem Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer döneminde kütüphanelerdeki kitap sayısını tekrar kontrol ettirin, okullardaki rakamların çoğu uydurmadır. Bu nasıl bir yönetmelik ki ’10 bin kitap olan okullarda kütüphaneye memur atanacak, atayamazsa, edebiyat ve Türkçe öğretmeni görev yapacak?’ Öğretmenleri kütüphane memuru yapamazsınız, kendinize gelin! 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nu bilmeyen kişiler bu yönetmeliği yazmış olabilir. Bu yönetmeliği Eğitim Gücü Sen olarak Danıştay’a taşıyoruz. Pazartesi itibariyle de Türkçe ve Edebiyat öğretmenlerinin kütüphane memurluğu ile ilgili eylem kararımızı alıyoruz. Kütüphane ile ilgilenmek onların görevi değildir. Onlar, öğrencilerimizi yetiştirmek ve geleceğimizi inşa etmek için buradalar! Öğretmenlerimizin ve eğitim çalışanlarımızın haklarını savunmak için kararlılıkla mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.