ÇEVRE - 19 Aralık 2024 Perşembe 14:50

Anamur’da ceviz tohumları toprakla buluşturuldu

A
A
A
Anamur’da ceviz tohumları toprakla buluşturuldu

Mersin’in Anamur ilçesinde öğrenciler ceviz tohumlarını toprakla buluşturdu.


Anamur Ortaköy Hidayet Sinanoğlu Ortaokulu, Anamur Özel Eğitim Uygulama Okulu ile Mersin Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü iş birliğince ’Tohumlar Fidana, Umut Tohumları’ projesi hayata geçirildi. Projenin ilk aşaması, Mersin Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Anamur Orman İşletme Müdürlüğünün desteğiyle başarılı şekilde gerçekleştirildi.


Sosyal sorumluluk projesi kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte öğrenciler, ceviz tohumlarını toprakla buluşturdu.



Anamur’da ceviz tohumları toprakla buluşturuldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Başkan Kılca, Yerli Malı Haftası’nda öğrencilerle buluştu Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediye Başkanı Hasan Kılca, Yerli Malı Haftası dolayısıyla hem yerli ürünlere dikkat çekmek hem de yerli ekonominin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla Kuvayı Milliye İlkokulu’nda düzenlenen etkinliklere katıldı. Okullarda öğrencilerin yerli tüketim yapmalarına, tutumlu olmalarına ve birer bilinçli tüketici olmalarına dikkat çekmek amacıyla kutlanan Yerli Malı Haftası etkinlikleri, bu yıl da çeşitli programla kutlandı. Karatay Belediyesi de, söz konusu etkinlikler çerçevesinde Konya Pazarcılar Odası işbirliğiyle; Kuvayı Milliye İlkokulu öğrencilerine meyve ikramında bulundu. Karatay Belediye Başkan Hasan Kılca da, Karatay İlçe Milli Eğitim Müdürü Turan Kayacılar ve Konya Pazarcılar Odası Başkanı Murat Petek ile birlikte okulları ziyaret ederek öğrencilere meyve dağıttı. “Ata Tohumlarımızla yerli malına büyük destek verdik” Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, öğrencilerle bir araya geldiği etkinlikte yerli üretimin önemine değinerek yerli ürünlerin geleceğimizin teminatı olduğuna vurgu yaptı. Başkan Kılca, “Yerli Malı Haftası, özellikle çocuklarımızda yerli ürün bilincini geliştirmek ve ekonomimize katkı sağlamak adına çok önemli bir hafta, Karatay Belediyesi olarak bizler, her zaman yerli ve milli ürünlerin destekçisi olduk. 4-5 yıldır Ata Tohumu ile ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Çalışmalarımız neticesinde oluşturduğumuz alanda tarımsal üretim yapıyoruz. Tüm bunların sonucunda ise domates, biber, bal kabağı çikolataları, bal kabağı, domates reçeli gibi katma değer sağlayacak birçok ürün ürettik. Bu vesileyle biz de ata tohumlarına sahip çıktık ve üretimlerini yaparak yerli üretim adına önemli bir çalışmaya imza attık. Bugün görüyoruz ki geleceğin teminatı olan çocuklarımız da bu bilinci küçük yaşta kazanmaya başlıyorlar. Yerel ürünlerimiz sadece ekonomimize katkı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kültürümüzü ve değerlerimizi de korur. İşte bu nedenle, yerli malı kullanmak bir tercih değil, bir sorumluluktur. Günlük hayatımızda yerli ürünlere daha çok yer vererek çocuklarımıza güzel bir miras bırakabiliriz. Karatay Belediyesi olarak bu bilinci yaymak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Adana Cinayetten yargılanan sanık suçlamaları kabul etmedi, kameradan eşleştirme için fotoğrafı çekildi Adana’da 2’si tutuklu 3 sanığın cinayetten yargılanmasına devam edildi. Cinayeti kabul etmeyen sanığın güvenlik kamerasından eşleştirme yapmak için fotoğrafı çekildi. Seyhan ilçesi Tellidere Mahallesi’ndeki bir iş yerinde Mevlüt Karayiğit’i 21 Mart 2023’te silahlı saldırı düzenleyip öldürdükleri iddia edilen Deniz Ulaş Mehmet ve Mazlum Deniz ile kendilerine yardımcı olduğu öne sürülen Ensar Esen, yapılan çalışmalar sonucunda yakalandı. Şüphelilerin motosikletle kaçtığı anlar iddiaya göre Kent Güvenliği Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarına yansıdı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Deniz Ulaş Mehmet ve Mazlum Deniz tutuklanırken, Ensar Esen ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Şahıslar hakkında ‘iştirak halinde kasten öldürme’, ‘kasten öldürmeye yardım etme’, ‘ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma’ suçlarından Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Deniz Ulaş Mehmet, Mazlum Deniz ve tutuksuz sanık Ensar Esen ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada daha önce savunması alınmayan tutuksuz sanık Ensar Esen ile tanıkların ifadeleri alındı. Pazarcılık yapan Esen, olayla ilgisinin olmadığını savundu. Sanıklardan Mazlum’un kendisini telefonla arayarak çağırdığını belirten Esen, “Mazlum’u çocukluktan tanırım, aynı mahallenin çocuğuyuz. Mazlum kendisini Tellidere Mahallesi’ne bırakmamı istedi. İşim olmasına rağmen kendisini kıramadım. Mazlum ile Deniz’i istedikleri yere bıraktım. Daha sonraki tarihlerde kendileri ile görüşmedim. Hakkımdaki iddiaları kesinlikle kabul etmiyorum. Bu olayla hiçbir ilgim yok. Ne öncesinde ne sonrasında kimin ne yapacağı ile ilgili hiçbir şekilde görüşmüş, konuşmuş değilim. Böyle bir şey yapıldıysa da ben yoktum. Sonrasında da Mazlum’u ya da Deniz’i araçla ya da motosikletle almış değilim. Bana emniyette de motosiklet üzerinde 2 kişi binik vaziyette gösterildi, ben olduğum iddia edildi ancak ben değilim” dedi. Bilirkişi tarafından resimler ile görüntülerin eşleştirilmesiyle elde edilen rapordaki fotoğraflar sanık Ensar Esen’e gösterildi. Sanık Esen, “Görüntülerdeki motosiklet üzerinde olan kişileri tanımıyorum. Ne süren ne de yolcu konumunda olan kişi ben değilim” dedi. Bunun üzerine görüntülerdeki kişinin sanık Ensar Esen olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi tarafından sanığın farklı açılardan fotoğrafları çekildi. Olayda kullanılan araca ait olduğu iddia edilen araç plakasını iş yerinin önüne asan tanık Ü.K. ise, sanıkları tanımadığını söyledi. 20 yıllık esnaf olduğunu belirten Ü.K., “Bu plakayı mahallede yaşayan C.Ç. bulup bana getirdi. Ben de sonradan bu olayla ilgili olduğu anlaşılan plakayı mahalleden birileri düşürmüş olabilir diye astım” dedi. Plakanın sahibi tanık A.K. da, polislerin bildiriminden sonra aracının plakasının düştüğünü ya da alındığını fark ettiğini söyledi. A.K., “Ben kimseye aracımın plakasını vermedim. Ben plakanın takılı olmadığını polislerin beni araması ile bir gün sonra öğrendim. Aracımı piknik dönüşü yağmurdan korumak için brandalamıştım ve evimin önüne park etmiştim. Sanıkları da tanımam. Sabah işe, akşam eve dönen birisiyim” dedi. Sanıkların olay günü kaldığı iddia edilen evde yaşayan tanıklardan C.H.P., sanıklardan Mazlum ve Deniz’i erkek arkadaşının arkadaşları olması nedeniyle tanıdığını, Ensar’ı ise tanımadığını söyledi. C.H.P, “O gün ve ertesi gün kim ne zaman geldi, ne kadar kaldı daha önce söylemiştim. Şu anda hatırlamıyorum. Olayın olduğu gün ben hep evdeydim ama sabaha kadar oturulup sohbet edildiği için uykusuzdum. Bu nedenle gün boyu uzun saat uyudum. Mazlum ile Deniz eve kaçta döndüler tam olarak bilmiyorum” dedi. Sanık Mazlum’un kadın arkadaşı tanık M.N.K. ise, Mazlum ve Deniz’in evden kendisinden önce çıktıklarını belirterek, “Ben yaklaşık 06.30-06.40 gibi çıkmışımdır. Ben akşam saat 17.00’de döndüm. Döndüğümde Mazlum yoktu. Geldiklerinde indikleri aracın marka, model ve plaka bilgilerini hatırlamıyorum. Mazlum ile o tarihte bir telefon hattından görüşürdük. Numarayı hatırlamıyorum ama Türk numarası değildi. WhatsApp uygulamasından konuştuğumuz için yabancı menşeili bir hat takılı idi. Onun üzerinden konuşuyorduk” dedi. Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti. Müşteki Esat Karayiğit’in avukatı, olayın tasarlanarak gerçekleştirilmiş olduğunu belirterek, “Sanıkların maktulle hiç tanışmamış olması nedeniyle birilerinin servis etmesi durumu, bir başka ifade ile tetikçilik yapılmak sureti ile bu cinayeti gerçekleştirdikleri bizce açık bir durumdur. Tutuksuz sanığın da tutuklanmasına karar verilmesini talep ederiz” dedi. Tanıkların ifadeleri üzerine sanıklara söz hakkı verildi. Sanık Deniz Ulaş Mehmet, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki İbrahim Atıcı cinayeti nedeniyle müebbet hapis cezasına mahkum edildiğini ifade ederek, “Yargılandığım mahkemenizdeki dosyada farklı bir şey olsa ne olursa olsun bunu da söylerdim. O araçta sırf iki kişiyiz diye bize yüklenen bu suçu kabul etmiyorum” diyerek tahliyesini ve beraatını talep etti. Sanık Deniz Ulaş Mehmet güvenlik kamera görüntülerinin çözümü ile ilgili bilirkişi raporundaki fotoğrafların gösterilmesi üzerine, “Bu fotoğraftaki şahısların ben olmadığım çok açık ortadadır. Benim olduğumu söylemesine de artık şaşırıyorum. Kesinlikle kabul etmiyorum. Asla ben değilim. Ne kullanan ne de arkadaki yolcu ben değilim. Kim olduklarını da bilmiyorum. Bilseydim bunu da bütün samimiyetimle olduğu gibi aktarırdım” dedi. Sanık Mazlum Deniz ise, uzun süredir tutuklu olduğunu, bilirkişi raporunda fotoğraf benzerliğinin olmadığının ortaya çıktığını söyledi. Başka bir suçtan yargılandığı Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davadan beraat ettiğini ifade eden Deniz, “Biz o dosyadan dolayı firardaydık. Böyle olduğunu bilseydim kaçmazdım. Hiçbir şekilde ölene yönelik eylemim olmadı. Boşuna 1.5 yıldır yatıyorum. Sırf o arabaya bindik diye suçlanıyoruz” diyerek tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Mazlum Deniz ve Deniz Ulaş Mehmet’in tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe erteledi.