KÜLTÜR SANAT - 03 Ekim 2024 Perşembe 10:52

79 yaşındaki İtalyan arkeolog yıllarca kazı başkanlığı yaptığı Yumuktepe’ten kopamıyor

A
A
A
79 yaşındaki İtalyan arkeolog yıllarca kazı başkanlığı yaptığı Yumuktepe’ten kopamıyor

Mersin’de 9 bin yıllık geçmişe sahip Yumuktepe Höyüğü’nde büyük bölümü kazı başkanlığı olmak üzere 30 yıla yakın görev yapan 79 yaşındaki İtalyan arkeolog Prof. Dr. Isabella Caneva, 2021 yılında emekli olduktan sonra ekip üyesi olarak kazılara katılmaya devam ediyor. Yıllarını verdiği bölgeden bir türlü kopamayan Prof. Dr. Caneva, "Buraya gelirken evimde gibi hissediyorum" dedi.


Arkeoloji dünyasında ayrı bir önemi bulunan Toroslar ilçesindeki Yumuktepe Höyüğü’ndeki kazılara Prof. Dr. Veli Sevin ile beraber 1993 yılında başlayan Prof. Dr. Isabella Caneva, 2000’li yıllarda kazı başkanlığı görevini devraldı. Bu tarihten itibaren 2021 yılına kadar sürdürdüğü kazı başkanlığını emekli olarak gençlere devreden Caneva, ilerlemiş yaşına rağmen halen ekip üyesi olarak kazılara katılıyor. İtalya’nın Bari Aldo Moro Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giulio Palumbi başkanlığında gerçekleştirilen kazılarda da yer alan Caneva, kendisi için önemli bir yeri olan Yumuktepe Höyüğü’nde çalıştığı sürece ilişkin açıklamada bulundu.



Yumuktepe Höyüğü ile tesadüfen tanıştı


Yaklaşık 55 yıl önce Türkiye’ye geldiğini belirten Caneva, ilk olarak 1968’li yıllarda Malatya’daki Aslantepe Höyüğü’nde çalıştığını anlattı. Daha sonra jeolog olan eşiyle beraber geçtikleri Ankara’da 2 yıl yaşadıklarını ifade eden Caneva, Yumuktepe ile arkadaşı Prof. Dr. Veli Sevin sayesinde tesadüfen tanıştığını söyledi. Yumuktepe Höyüğü’nü yeniden kazmak isteyen Prof. Dr. Sevin’in kendisine beraber çalışma teklifiyle geldiğini dile getiren Caneva, "Bu tepe daha önce kazıldı ve çok zaman geçti. Ardından teknoloji değişti, aranan sorular da değişti. Beraber çalışmayı teklif ederek, ’Ben milattan önce 2000’den itibaren inceleyeceğim, sen de ondan öncesini’ dedi. Teklifini kabul ettikten sonra 8-9 sene ortak kazı yaptık ve beraber bir kitap yazdık. Sonra ben 2000 yılından beri tek başıma devam ettim" dedi.



"Burada bir Arkeopark olmasını istedim"


Milattan önce 7000’li yıllara uzanan geçmişiyle Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden olan Yumuktepe Höyüğü’nde Mersin’in tarihinin yer aldığını ama bunun kentte pek bilinmediğini ifade eden Caneva, "Aslında bu çok önemli. Bir şehrin 9 bin senelik tarihinin olması çok önemli. O zaman bunun anlatılması gerekiyordu. Kazılar sürerken Yumuktepe’nin daha fazla kesim tarafından bilinmesi için burada bir Arkeopark olmasını istedim. Bunun için çalışmalara başladım ama üzerinden 20 yıl geçti, hala olmadı. Ama olacak gibi. Arkeopark yanında daha canlı, daha dinamik bir şey istiyordum. O zamanlarda seramik nasıl yapılıyordu, çevre nasıldı, eski tür bitkiler ile yapılan tarım gibi şeylerin olduğu, arkeoloji bilgisi pek olmayan normal insanlara hitap edecek bir yer istiyordum. Yumuktepe Höyüğü’nü anlatmak için değişik bir lisan kullanmamız lazım, daha halka yakın lisan kullanmamız lazım. Bu işin sonuna geldik ve inşallah olacak" diye konuştu.



"Hayatım burada geçti"


Yumuktepe Höyüğü’nde yaz boyunca sadece 2,5 ay çalıştıklarını ancak tüm yılının höyükle ilgili geçtiğini ifade eden Caneva, "Hayatım burada geçti. Kazılar boyunca sadece 2,5 ay burada kalıyordum ama İtalya’ya gidince hesaplar, başvurular, raporlar, yazılar, kongreler hep Yumuktepe üzerine oluyordu. Hayatım bütün sene buna bağlı geçiyordu. Yaklaşık 31 senedir hayatım Yumuktepe’de geçti. Şimdi gençler çalışıyor. Benim için çok güzel bir şey. Değişik bakış açısı olması lazım. Şimdi beraber çalışıyoruz, karşılaşıyoruz. Değişik fikirler ortaya çıkıyor. Yeni kazı başkanı benim eski öğrencimdi; şimdi büyüdü, o çok kazı yaptı, çok iyi biliyor. Kazı Başkanı Giulio davet etti; gelecek sene de gelmeyi düşünüyorum inşallah. Burada yapabildiğim kadar çalışacağım" dedi.



"’Yumuktepe’yi ben mi kazacağım’ dedim"


Yumuktepe Höyüğü’nün camia açısından dünyaca meşhur ve bilinen bir yer olduğunu vurgulayan Caneva, "Herkes tanıyor. Ben de Yumuktepe hakkında okudum. Sonra tesadüfen buraya geldiğimde inanamadım, ’Yumuktepe’yi ben mi kazacağım’ dedim. Çok önemli bir yer. Yaşam milattan önce 7000’lerde başlıyor ve Bizans zamanı, Orta Çağ, 13. ve 14. yüzyıla kadar devam ediyor. Yani 9 bin sene hemen hemen kesintisiz devam ediyor. Demek ki ideal bir yerdi" diye konuştu.



"Çok rahat ve evimde gibi hissediyorum"


Uzun yıllar çalıştığı Yumuktepe Höyüğü ile ilgili düşüncesinin çok pozitif olduğunu dile getiren Caneva, "Ben buraya gelirken evimde gibi hissediyorum. Çok rahat ve evimde gibi. Ve ekibim de aynı şekilde hissediyor. Bu çok önemli bir şey. Bir de bir toplum oldu işçilerle, onların aileleriyle. Bizim o zamadaki genç işçiler şimdi adam oldu, dede bile oldu. Biz yabancıyız ama hiç yabancılık hissetmiyoruz" dedi.



"Anne kız gibi, abla kardeş gibi çok uzun süre çok keyifle çalıştık"


Prof. Dr. Caneva ile uzun yıllar çalışan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Gülgün Köroğlu da 1993 yılından beri aktif olarak Yumuktepe Höyüğü’ndeki çalışmalara katıldığını söyledi. Başka bir kazı başkanlığını sürdürmesine rağmen Yumuktepe’den kopamadığını belirten Köroğlu, şöyle konuştu:


"Burası biraz akademik bir okul gibi bizim için. Arkeolojiyi öğrendiğimiz, sevdiğimiz, dostluklarımızın pekiştiği bir merkez burası. Bunda kazıyı başlatan Prof. Dr. Veli Sevin’in, daha sonra Isabella Caneva’nın günümüze kadar çok çok önemli yeri var. Yani her şeyden önce bir gönül bağı var benim Mersin’e ve Yumuktepe’ye karşı. Onun için de yine geldim. Isabella Caneva ile çok uzun süre çalıştım. 2000 yılından itibaren kazı başkanımızdı. O kadar çok birlikte güzel zaman geçirdik ki; anne kız gibi, abla kardeş gibi çok uzun süre çok keyifle çalıştık. Evinde misafir etti, üniversitesine davet etti. İtalya’da evinde kaldım. Çok keyifli günler geçirdim."



"Aklı hep Yumuktepe’de"


Isabella Caneva ile 1993 yılında tanışan Mersin Müzesi’nden emekli Yaşar Ünlü ise, ilk kazılarında onlara yardımcı olduğunu söyledi. 1995 yılında bakanlık temsilcisi olarak kazılarda yer aldığını ifade eden Ünlü, "2017’de emekli olunca Isabella Hanım; dostluğumuz o kadar ileriydi ki bana ’Emekli oldun ama bizimle çalışır mısın?’ dedi. 8 yıldır da Yumuktepe’de heyet üyesi olarak çalışıyorum ama artık Isabella Hanım’la aile gibi olduk ekip olarak" diye konuştu.


Prof. Dr. Isabella Caneva’nın ülkesine gittiğinde bile Yumuktepe için aradığını anlatan Ünlü, "Yumuktepe’de ne oldu diye arıyor. Kış günü ama yine aklı hep Yumuktepe’de" ifadesini kullandı.



79 yaşındaki İtalyan arkeolog yıllarca kazı başkanlığı yaptığı Yumuktepe’ten kopamıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Yangına uykuda yakalandı... 83 yaşındaki kadın yanan evinden son anda kurtarıldı Edirne’de 83 yaşındaki kadın yatağında uyuduğu esnada evinde yangın çıktı. Yaşlı kadın, alev alev yanan evinden komşuları tarafından camdan çıkarılarak kurtarıldı. Yangın, Edirne Çavuşbey Mahallesi Tekirdağ Sokak’ta bulunan müstakil bir evde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evde tek başına yaşayan ve uyuduğu esnada elektrik aksamından dolayı çıkan yangın sebebiyle bir anda alevlerin ortasında kalan 83 yaşındaki kadın Hediye Örücü, komşularının yardımıyla camdan çıkarılarak son anda kurtarıldı. Daha sonra yangının büyümesiyle birlikte başka bir eve de alevler sıçradı. Yangın nedeniyle bütün mahalleli sokağa döküldü. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri yangını söndürürken, sağlık ekipleri ise yaşlı kadının kontrolünü yaptı. Çıkan yangın nedeniyle büyük korku yaşayan Örücü’nün yangından herhangi bir yara almadan kurtarıldığı öğrenildi. İtfaiye ekiplerinin yangını tamamen söndürmesi üzerine yaşlı kadın Hediye Ötücü, kefen parası için sakladığı altınları bulmak için evinin içini aradı. Polis ekipleri yaşlı kadının ifadesine başvurmak üzere emniyette götürdü. Evde yalnız yaşayan 83 yaşındaki Hediye Ötücü, uyuduğu esnada yangının çıktığını ve büyük korku yaşadığını belirtti. “Evden eser kalmadı” Edirne Çavuşbey Mahalle Muhtarı Serkan Kuş, “Biz de şimdi uykudan kalktık geldik. Yangının nasıl çıktığını bilmiyorum ama yaşlı ve evde yalnız yaşayan bir teyzemiz. Yangın haberini duyunca hemen yardıma koştuk, geldik. Evden eser kalmadı, tamamen yanmış durumda. Çocuklarının yanında kalabilir ama maddi durumu olmadığı için evinin hasarını karşılayamayacak durumda. Devlet büyüklerimizin yardımına ihtiyacı var” dedi.
Konya Konya Sanayi Odası, 50. yılını görkemli bir geceyle taçlandırdı Konya Sanayi Odası (KSO), 50. kuruluş yıl dönümünü görkemli bir Konya Sanayi Gecesi ile kutladı. Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen’in ev sahipliğinde Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen Konya Sanayi Gecesi’ne Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, sanayiciler, Ankara ve Konya protokolü yoğun ilgi gösterdi. 6 farklı kategoride 78 plaketin takdim edildiği gecede ayrıca Konya sanayisinin gelişimini anlatan "50. yılımızda 50 fotoğrafla geçmişten günümüze Konya sanayisi fotoğraf sergisi"nin açılışı da yapıldı. Bakan Kacır: “Gözbebeğimiz Konya’yı, ihya edecek tüm adımları kararlılıkla atacağız” Konya Sanayi Gecesi’nde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ülke sanayisini rekabetçi ve sürdürülebilir bir temelde daha da güçlendirmek için çalıştıklarını, Konyalı sanayicilerin bunun en yakın şahitlerinden olduğunu aktardı. Konya’daki OSB sayısının 12’ye yükseldiğini ve buradaki istihdamın 9 binden 81 bin 290’a ulaştığını dile getiren Bakan Kacır, “Konya’mıza 3 endüstri bölgesini kazandırdık. Sanayimizin dijital dönüşümüne rehberlik eden model fabrikayı şehrimize kurduk. Şehrimizin güçlü üretim altyapısının katma değerli üretimle buluşması için Konya’ya 2 teknopark, 22 Ar-Ge ve 1 tasarım merkezi kazandırdık. Şehrimizde gerçekleşecek yeni ya da ilave yatırımlar için 5 bin 496 teşvik belgesi düzenledik. 405 milyar lira sabit yatırımın ve 88 binden fazla istihdamın önünü açtık. Önümüzdeki dönemde ilan ederek süratle devreye alacağımız Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejimiz kapsamında Konya’da gerçekleştireceğimiz vizyon projeleri de belirledik. Konya’nın sanayide, tarımda, ulaşımda, savunma ve havacılık sektörlerinde yüksek teknolojili üretim ve ihracatını artıracak projeleri kısa sürede inşallah gerçekleştireceğiz. Yakın dönemde kamuoyuyla detaylarını paylaşacağımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımız kapsamında da Konya’da değer katacak yeni özel sektör yatırımlarını şehrimize kazandıracağız. Biz gözbebeğimiz Konya’yı ihya edecek, zengin potansiyelini harekete geçirecek tüm adımları kararlılıkla atmayı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. Bakan Bolat: “Konya, sanayide devrim yaptı” Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise, Konya’nın ülkenin önde gelen, güçlü ekonomisi olan sanayi şehirlerinden biri olmasında şehirdeki birlik ve beraberliğin çok önemli olduğunu söyledi. Konya sanayisinin gelişimini kendi gözlemleriyle anlatan Bakan Bolat, “40 yıl önce 21 yaşındaydım. Konya şehir merkezini ilk defa o zaman gördüm. O zaman Konya’da bir çimento fabrikası, bir şeker fabrikası vardı, un fabrikaları ve makarna fabrikası vardı. Aradan geçen yıllarda KOBİ’lerin öz sermayesiyle Konya’da büyük bir sanayi hamlesi başladı. Daha önce ağır sanayi faaliyetleri vardı, 2002 yılı sonundan bu yana Anadolu’da nasıl bir ekonomi devrimi, sanayi devrimi yaşandıysa Anadolu’nun simgesi olan Konya’da da aynı sanayi devrimi başladı. Bugün Konya’mız sadece gıda sanayi ile anılmıyor, otomotiv yan sanayi, ana sanayi, makine sanayi, savunma sanayi, ayakkabı sanayi ile anılıyor” ifadelerini kullandı. Konya’nın dış ticaret fazlası vererek, ülkemize katma değer kazandırdığına işaret eden Bakan Bolat, “Konya’nın ihracatı 2002’de 130 milyon dolardı, bugün 3.3 milyar dolar. 24 katı bir artış var. İnşallah daha da ileriye gideceğiz ve Konya Anadolu’da gelişmenin kalkınmanın lokomotifliğini yapmaya başladı bu daha da ileri gidecektir” diye konuştu. Konya Sanayi Odası, "Konya’da ne sanayisi var?" diyenlere rağmen kuruldu Konuşmasına, “Bugün hem gururluyuz hem de coşku doluyuz” diyerek başlayan Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen ise, 1974 yılında dönemin zorlu şartlarında kurulan Konya Sanayi Odası’nın sürekli artan başarılarla 50. yılına ulaştığını söyledi. Konyalı sanayicilerin her zaman zoru başarma gayreti içinde olduklarına, odanın kuruluşunun da bu azmin en güzel örneklerinden biri olduğuna dikkat çeken Başkan Büyükeğen, Konya Sanayi Odası’nın "Konya’da ne sanayisi var?" diyenlere rağmen kurulduğunun altını çizerek, “Konya Sanayi Odamız, 1970’lerin zorlu şartlarında, ülkesine güvenen ve geleceğe umutla bakan öncü bir avuç iş adamı tarafından kuruldu. 1974 yılında, 8 meslek komitesinde kurulan Konya Sanayi Odamız, bugün 24 meslek komitesiyle Konya’daki tüm sanayi sektörlerini temsil eden güçlü bir yapıya kavuştu. Yine yarım asırlık bu süreçte, üye sayımız 15 kat artarak, 165’ten 2 bin 430’a ulaştı. Bugün üyelerimiz, 120 binin üzerinde insanımıza doğrudan istihdam sağlayarak, Konya’mıza iş oluyor, aş oluyor, 194 ülkeye yaptıkları ihracatla Konya markasını dünyada temsil ediyorlar” şeklinde konuştu. Büyükeğen, kuruluşundan bu yana odada görev yapan tüm başkanlara, yönetim kurlu üyelerine, meclis başkanlarına, meclis üyelerine, meslek komitesi üyelerine, sanayicilere ve profesyonel çalışanlara teşekkür etti. KSO, 5 yıldızlı hizmet veriyor, geleceğin Konya’sını şekillendiriyor Konya Sanayi Odası’nın yarım asırlık yolculuğunda A seviyede akredite olarak üyelerine 5 yıldızlı hizmet sunan bir oda haline gelmeyi başardığına işaret eden Başkan Büyükeğen, odanın hayata geçirdiği ulusal ve uluslararası projelerle de sanayinin gelişmesine, şehrin ve ülkenin kalkınmasına öncülük ettiğini vurguladı. KSO’nun geliştirdiği projelerin sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılamadığını, geleceğin Konya’sını da şekillendirdiğini aktaran Büyükeğen, şöyle devam etti: “Odamızın öncülüğünde şehrimize kazandırılan Innopark Konya Teknoloji Geliştirme Bölgemiz, bölgemizin yüksek teknoloji üretim kabiliyetinin gelişmesinde öncü rol oynuyor. Innopark’taki firmalarımız, sanal gerçeklik, otonom sistem, yapay zekâ, siber güvenlik, robotik haberleşme, biyoteknoloji gibi alanlarındaki ticarileşmiş üretimleriyle, Konya’mızın sanayi geleceğini yüksek katma değer odaklı yeni bir rotaya soktu. Enerji Verimliliği Etüt Merkezimiz, sanayi işletmelerimiz ve kamu kurumlarımıza ait 104 ayrı lokasyonda yaptığı enerji etüt çalışmaları ile bölgemizde 6 milyon dolardan fazla enerji tasarrufu imkanı sundu. Ahitürk Mesleki Yeterlilik Belgelendirme Merkezimiz, sanayimizin ihtiyaç duyduğu insan kaynağının yetiştirilmesine, ortağı olduğumuz Konya Model Fabrika ise, işletmelerimizin verimlilik ve dijital dönüşümüne katkı vermeye devam ediyor. Sanayicilerimizden gelen talepler doğrultusunda, sadece bu yıl döküm ve savunma sanayi sektörlerimizde 15 milyon Euro’luk UR-GE Projesi’ni hayata geçirdik.” “Konya, sanayicilerimizin başarısı ile ne kadar gurur duysa az” Konuşmasında Konya’yı güçlü bir sanayi şehri haline getiren Konyalı sanayicilere teşekkür eden KSO Başkanı Mustafa Büyükeğen, sanayicilerin özverili çalışmalarıyla Konya Organize Sanayi Bölgesi’nin Türkiye’nin ikinci büyük OSB’si haline geldiğini, şehirde toplam 12 OSB, 128 sanayi sitesi kurulduğunu ve buralarda 204 binden fazla kişinin istihdam edildiğini söyledi. Büyükeğen, “Bugün Konya’mız 3 bin 484 ihracatçı firma ile her yıl yeni bir ihracat rekoru kırıyorsa, 3.3 milyar doları aşan yıllık ihracat rakamı ile Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 10 şehri arasındaysak, ihracatının yüzde 95’i sanayi mamullerinden oluşan güçlü bir sanayi şehri ve Türkiye’nin dış ticaret fazlası veren nadir illerinden biriysek bu gurur sanayicilerimizin gururu. Bu şehir sanayicilerimizin başarısı ile ne kadar gurur duysa az” diye konuştu. Vali Akın: “Konya Sanayi Odamız, global pazarlarda Türkiye’yi temsil eden bir merkeze dönüşmüştür” Konya Valisi İbrahim Akın da, Konya sanayisinin dünya standartlarında üretim yapan bir yapıda olduğunu vurguladı. Vali Akın, “50 yıl önce büyük cesaretle atılan adımlar, geleceğe duyulan inancın da bir göstergesidir. Konya Sanayi Odamız, global pazarlarda Türkiye’yi temsil eden bir merkeze dönüşmüştür. Bu dönüşüm, tüm sanayicilerimizin, girişimcilerimizin ve çalışanlarımızın müşterek eseridir. Konya sanayisi, ülkemizin güçlü geleceğini inşa ederken çevresel sürdürülebilirlikten toplumsal faydaya kadar birçok alanda örnek çalışmalar yürütmektedir. Konya sanayisinin başarılarının temelinde, sanayicilerimizin azmi, yenilikçi bakış açısı ve Konya Sanayi Odası’nın liderliğinin yanında devletimizin ve bakanlarımızın ilimizin sanayisine verdikleri güçlü destek yatmaktadır. İnanıyorum ki, tüm bu çabalar, ülkemiz ekonomisinin büyümesine, istihdamın artmasına ve teknolojik gelişimin hızlanmasına doğrudan katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu. Altay: “Sanayicimiz, kendisi için değil, çalışanları için, memleketi için üretiyor” Programda konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, tarımla başlayan Konya endüstrisinin, bugün Türkiye’nin en güçlü sanayilerinden biri haline geldiğini, kendini sanayi şehri olarak tüm dünyaya kabul ettirdiğini söyledi. İstihdamın önemine dikkat çeken Başkan Altay, “Şehri ne kadar imar edersek edelim eğer insanlara istihdam oluşturamazsak iş bulamazsak insanların bu şehirde yaşaması mümkün değil. Birçok sanayicimiz de artık kendisi için üretmekten çok çalışanlar için, memleketimiz için üretiyor ve gayret ediyor. Biliyorum bu çok zor bir yolculuk ama şundan emin olabilirsiniz ki bu yolculukta yalnız değilsiniz büyükşehir belediyemiz ve ilçe belediyelerimiz olarak her zaman sizlerin yanındayız. İnşallah hep birlikte Konya’mızı çok daha güzel yarınlara hazırlayacağız” ifadelerini kullandı. 1992-1999 yılları arasında Konya Sanayi Odası Başkanlığı görevini yürüten, KSO’nun hayatta olan en eski Başkanı Mehmet Ali İnan da, gecede yaptığı konuşmada, 1992 yılında Oda Başkanlığı görevine seçildiğini, Oda’nın o dönemde bütçesinin ekside, hizmet binasının 7 yıldır tamamlanmamış halde olduğunu ifade ederek, “Konya sanayisi o günlerden bugünlere geldi. Bugün de, böyle güzel bir organizasyonda bir araya gelmemizi sağlıyor. 35 yıl önce ne haldeydik, maaşını ödeyemeyen bir odadan bugün bu hale geldik. Bugün Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde 65 binden fazla istihdamımız var. Hepinize teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Geceye katılan protokolün katılımı ile Konya Sanayi Odası’nın kurucu yönetim kurulu başkanlarına, geçmiş dönem meclis başkanlarına, geçmiş dönem yönetim kurulu başkanlarına, oda üyeliğinde 50. ve 40. yılını dolduran üyelerle odada en uzun süre görev yapan personellere 6 farklı kategoride 78 plaket verildi.
Bartın Gazetecilerin dikkati faciayı önledi: Kaza yapan araçtan çıkan dumanlar paniğe neden oldu Bartın’da kontrolden çıkan araç refüje çıkarak yüksek gerilim hattı direğine çarptı. Kaza yapan araçtan çıkan dumanları fark eden gazetecilerin ihbarı ile olay yerinde panik yaşandı. Hemen dumanları söndüren polisler, kazadan sonra kaçan sürücüyü bularak gözaltına aldı. Edinilen bilgiye göre Bartın’ın Çarmaca mevkisinden Gölbucağı Mahallesi istikametine seyir eden 74 AAJ 772 plakalı Volkswagen Golf marka bir otomobil, Konut Kavşağı’nda kontrolden çıkıp orta refüjdeki yüksek gerilim hattı beton direği ve trafik levhalarına çarptı. Olay yerini gören kameralardan 4 kişinin araç içerisinde bulunduğu tespit edilirken araçta olduğunu ifade eden ve hafif yaralanan 2 kişi ambulansta tedavi edilerek serbest bırakıldı. Hafif yaralı iki kişinin, şoförü tanımadıklarını söylemesi üzerine polis, kamera görüntülerinden araç sürücüsünün ve diğer kişinin de eşkalini belirledi. Bartın Valisi Nurtaç Arslan’ın kaldığı konuta yaklaşık 150 metre uzaklıktaki kaza yerinden tesadüfen geçen İl Emniyet Müdürü Ünsal Hayal de aracından inerek inceleme yaptı. Polislerin yoğun çabası ile sürücünün E.A. olduğu ve 195 promil alkollü olduğu tespit edildi. Gazetecilerin dikkati faciayı önledi Olay yerinde çekim yapan gazeteciler aracın motor kısmından çıkan dumanı görünce hemen durumu olay yerindeki polislere bildirdi. Bunun üzerine araç çevresindeki polis ve gazeteciler araçtan uzaklaşırken vatandaşlar ise bölgeden çıkarıldı. Panik yaşanan olay yerindeki trafik ekipleri, yangın söndürme tüpünü araca sıkarak yangını önledi. Olay yerine çağrılan itfaiye ekipleri ise aracın kazada sıkışan ön kaputunu uzun uğraşlar sonucu açarak motor ve akünün bulunduğu ön aksama su sıkıp soğutma çalışması yaptı. Aracın aküsüne bağlı olan kablolar çıkarılarak aracın yanma ve patlama tehlikesinin önüne geçildi. Olay yerindeki polisler, kaza yeri yakınlarındaki bir bahçede, araçta ve şahısların üstünde aracın anahtarını aradı.
Ankara Anayasa Mahkemesi’nden siyasi partilere mali denetim Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye Altın Çağ Partisi, Ülkem Partisi, Kuvayi Milliye Partisi ve Sevgi ve Saygı Partisi’nin 2021 ve 2022 yılı için kesin hesaplarında mali denetim kararı Resmi Gazete’de yayımlandı, buna göre partiler hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Anayasa Mahkemesi’nin 5 siyasi parti hakkındaki mali denetim kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, 2820 sayılı Kanun’un 74’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Siyasi partilerin genel başkanları, karara bağlanarak birleştirilmiş bulunan kesin hesap ile parti merkez ve bağlı ilçeleri de kapsayan iller teşkilatının kesin hesaplarının birer örneğini Haziran ayı sonuna kadar Anayasa Mahkemesi’ne ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermek zorundadırlar” ifadelerine yer verildi. Buna göre yapılan incelemelerde 5 siyasi parti hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Yayımlanan kararlarda Sevgi ve Saygı Partisi’nin 2021 yılı ve Kuvayi Milliye Partisi’nin 2021 ve 2022 yılı kesin hesap incelemesinde partilerin gönderdiği kesin hesaba göre yapılan incelemeler sonucu Raportör Ömer Dursun tarafından heyete sunulan rapor incelendi. Buna göre Sevgi ve Saygı Partisi’nin genel merkezinin 2021 yılı için ve Kuvayi Milliye Partisi’nin genel merkezinin 2021 yılı içinde ve kapanma kararı alınan 26.06.2022 tarihine kadar hiçbir gelir elde etmediği ve hiçbir giderde bulunmadığı görüldü. Kararda partilerin faaliyet yürüttüğü binaların parti mülkü veya kira olmasına; partilerin kira, su, elektrik, telefon, kırtasiye gibi yönetim giderleri bulunması gerektiğine dikkati çekildi. Yapılan inceleme sonucunda ise partilerin Anayasa Mahkemesi’ne hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzenin oluşturulmaması, hesabın dışında gelir ve gider gerçekleştirilmesi inceleme ve araştırmayı engellemeye yönelik eylemleri olduğundan 2820 sayılı Kanun’un 111’inci maddesi gereğince Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına oybirliği ile karar verildi. Ayrıca Ülkem Partisi’nin 2021 yılı, Türkiye Altın Çağ Partisi’nin 2021 ve 2022 yılı ile Yenilik Partisi’nin 2021 yılı kesin hesapları incelemeleri Raportör Ömer Dursun’un ilk inceleme raporuna göre heyet tarafından incelendi. Partilerin 2820 sayılı Kanun’un 74’üncü maddesi gereğince kesin hesaplarının bir örneği Anayasa Mahkemesi’ne ve bilgi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermek zorundu olduğu tekrar hatırlatıldı. Ancak yayımlanan kararda partilerin belgelerinin parti yetkili organlarınca onaylanmamış olduğu ve Anayasa Mahkemesi tarafından incelenebilecek belge olamayacağı belirtildi. Kararda partilerin kesin hesaplarının incelenip birleştirilmediği ve onaylandığına dair kararı göndermediği tespit edildi. Partilerin 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 69. 70. Ve 74. maddelerine aykırı davrandığı tespit edilirken partilerin Anayasa Mahkemesine hesap verilebilir şekilde kayıt ve belge düzenin oluşturulmaması, hesabın dışında gelir ve gider gerçekleştirilmesi inceleme ve araştırmayı engellemeye yönelik eylemleri olduğundan 2820 sayılı Kanun’un 111’inci maddesi gereğince Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına oybirliği ile karar verildi.