KÜLTÜR SANAT - 21 Nisan 2025 Pazartesi 10:46

2. Uluslararası Mersin Çocuk Festivali sürüyor

A
A
A
2. Uluslararası Mersin Çocuk Festivali sürüyor

Mersin Büyükşehir Belediyesinin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla bu yıl 2.’sini düzenlediği Uluslararası Mersin Çocuk Festivali sürüyor. Festivalin 2. gününde dünya çocukları kentteki çocuklarla aynı sahneyi paylaştı.


Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 105. yılı kapsamında düzenlediği ‘2. Uluslararası Mersin Çocuk Festivali’, kentte tüm coşkusuyla devam ediyor. Festivalin ikinci gününde dünya çocukları, Mersinli çocuklarla bir araya geldi. Kentteki bazı alışveriş merkezlerinde gerçekleştirilen gösterilerinde, farklı kültürlerin dansları Mersin’i renklendirdi. İran, Polonya, Kuzey Makedonya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kazakistan, Arnavutluk, Almanya, Rusya Federasyonu, Gürcistan ve Kosova dans toplulukları, Edirne, Adıyaman, Konya, Adana ve Ankara’dan gelen dans topluluklarıyla aynı sahneyi paylaştı. Ayrıca, Mersin’de bulunan çocuk dans toplulukları da 23 Nisan coşkusunu gelen konuklarla birlikte yaşadı. Aileleriyle birlikte gösterilere katılan çocuklar, coşkulu anlar yaşarken, kentin dört bir yanını çocuk kahkahaları sardı.


Festival alanlarında yankılanan neşeye Kent Orkestrasının Mersin İdman Yurdu Meydanında verdiği konser eşlik etti. Kente yayılan ezgilerin ardından, Türk Yıldızları’nın sergilediği gösteri izleyenlere gurur ve heyecan dolu anlar yaşattı. Özgecan Aslan Barış Meydanında ise yiyecek içecek stantları açılarak, çeşitli etkinlik ve gösteriler düzenlendi. Dansın, müziğin, eğlenceli etkinliklerin bir araya geldiği Mersin’de festival coşkusu devam edecek.



"Halkımızla bütünleştiriyoruz"


Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü opera sanatçısı Bengi İspir Özdülger, Uluslararası Mersin Çocuk Festivali’ni gerçekleştirmekten duydukları gururu ifade ederek, "Bu yıl 2.’sini gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Mersin Çocuk Festivali’nde bir aradayız. Çok mutlu ve gururluyuz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bütün dünya çocuklarına hediye ettiği, Ulusal Egemenlik Bayramımıza çocukların sahip çıkması yolunda hediye ettiği bu büyük bayramı, büyük bir coşkuyla kutluyoruz" dedi. 10 ülke ve Türkiye’de 7 bölgenin farklı illerinden çocukların bir araya gelerek lansman gösterisi gerçekleştirdiklerini ifade eden Özgülder, "Mersin’de ve Tarsus’taki alışveriş merkezlerinde lansman gösterilerini yapıyoruz. Halkımızla bütünleştiriyoruz. Çünkü 23 Nisan’ı büyük bir coşku ile kutlayalım istiyoruz. Kentin dört bir yanında farklı etkinlikler 23 Nisan sonuna kadar devam edecek" şeklinde konuştu.



2. Uluslararası Mersin Çocuk Festivali sürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.