YEREL HABERLER - 20 Nisan 2012 Cuma 17:31

MERSİN`DE BİRİNCİ DOОU AKDENİZ TURİZM SEMPOZYUMU YAPILDI

A
A
A
MERSİN`DE BİRİNCİ DOОU AKDENİZ TURİZM SEMPOZYUMU YAPILDI

Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, hizmet sektöründe çok önemli zenginlikleri barındıran Doğu Akdeniz ölçeğinde birlikteliğin tam zamanı olduğunu vurgulayarak, Adana ve Mersin gibi Türkiye`nin en önemli iki büyük şehrini stratejik ve sinerjik olarak birleştirmek gerektiğini söyledi.
Bölgesel Destinasyon Yönetimi teması ile düzenlenen Birinci Doğu Akdeniz Turizm Sempozyumu, Mersin Valisi Güzeloğlu başkanlığında Mersin`in Tarsus ilçesinde bulunan Çağ Üniversitesi Kampusu`nda yapıldı. Sempozyumda konuşan Vali Güzeloğlu, kavramların değerlendirilmesi noktasında tüm paydaşların bir araya getirilmesi gerektiğini söyledi. Birleşim sağlanamazsa alınan kararlar ne kadar sağlıklı, yapılan konuşmalar ne kadar yararlı olursa olsun uygulama şansının eksik kalacağına dikkat çeken Güzeloğlu, ``Birleşimi sağlamakla beraber sürdürülebilirliği elde edebiliriz. Değerlerin de herkesin ortak paydası olarak görülmesi gerekmektedir`` ifadelerini kullandı.
Türkiye`nin bölgesinde ve küresel ölçekte büyüyen bir güç olduğunun altını çizen Güzeloğlu, turizmin ülke değerlerinin en başında geldiğini vurguladı. Türkiye`nin, geride kalan 10 yıllık periyotta 13 milyon turist ağırladığına işaret eden Güzeloğlu, ``Ülkemiz 2011 yılı sonu itibariyle de ağırladığı turist sayısını 31 milyona çıkarmış, bu noktada 17 milyar dolar gelir elde etmiştir. Ancak ülkemiz ve ilimiz zenginlikleri göz önünde bulundurulduğunda elde edilen gelir azdır. Öte yandan neye sahip olunduğu değil, zenginliklerin nasıl sunulduğu önemlidir. Değerlere sahip olmak da bu anlamda yeterli değildir. Burada önemsenmesi gereken, değerlerin değer verecek kişilere doğru olarak sunulması ve doğru bir yönetim planı hazırlayarak akılcı bir yol izlenmesidir`` diye konuştu.
``YANLIŞI DÜZELTMELİYİZ``
Günümüzde rekabet kavramının yoğun bir şekilde yaşandığını dile getiren Güzeloğlu, yoğun rekabete karşı da iş ve güç birliklerinin sağlanması gerektiği bir dönemden geçildiğinin altını çizdi. Mersin ve Adana`nın güç birliği yapması çağrısını yineleyen Güzeloğlu, şunları söyledi: ``Hizmet sektöründe çok önemli zenginlikleri barındıran Doğu Akdeniz ölçeğinde birlikteliğin tam zamanıdır. İki yıla yaklaşan Mersin görevim süresince bu çağrıyı sıklıkla vurguladım. Çukurova kavramını çağrıştıran Adana ve Mersin gibi Türkiye`nin en önemli iki büyük şehrini stratejik ve sinerjik olarak birleştirmek gerekmektedir. Bunun için de çalışmak lazım. Tüm bunları geçtiğimiz gün açılışını gerçekleştirdiğimiz Gıda Fuarı`nda da söyledim. Aralarında 50 kilometre mesafe bulunan Adana ve Mersin, aynı konulu uluslararası fuarları 1-2 ay arayla yapıyor. Bu yanlışı düzenlemeli, 1+1 anlayışından ``˜artı`yı çıkarmalı ve 11`e ulaşmalıyız. Bölgesel ölçekte konuşulan her şeyi ortak akılla yapmak ve bu şekilde kazanmak mümkündür.``
Geçtiğimiz günlerde Mersin markasının dünya turizm ölçeklerine tanıtılması amacıyla kendisinin başkanlığındaki bir heyetin ITB Berlin Fuarı`na katıldığını hatırlatan Güzeloğlu, ``Hayatta oluşturulan birler zaman içinde binleri oluşturmaktadır. Bu, kent anlayışı için de böyledir. Çünkü kentler de sosyal bir bütünlüktür. Bu kapsamda ITB Berlin Fuarı 3 günlük kısa bir süre içerisinde 350 bin kişiyi ağırladı. Giriş fiyatlarının 50 ile 70 Euro arasında değiştiği fuarda yeme-içme, rehberlik ve alışveriş gibi ihtiyaçlar göz önünde bulundurulduğunda milyarlarca Euro`luk gelir elde edildi. Bölgemizde de yapılmasını istediğim Adana ve Mersin arasında birliktelik sağlanması ve uluslararası fuarlara birlikte ev sahipliği yapmasıdır`` şeklinde konuştu.
Mersin`in ``˜Turizm Master Planı`na sahip olduğuna da vurgu yapan Güzeoğlu, şöyle devam etti: ``Bir plan çalışılmaya başladığı zaman yaşlanmaya başlar. Çünkü zaman sürekli olarak akar. Planlar değişmez ve dönüşmez değildir. Şu anda en güncel ``˜Turizm Master Planları`ndan birisi elimizde. Mersin`i turizmin planlama boyutunda tüm kesimler ile buluşturduk. Mersin`de kurulan platformlarda turizm sektörünün bütün dinamikleri yakın bir çalışma içerisindeler. Plan çerçevesinde büyük yatırımları devam eden bir kent olan Mersin`de, Türkiye`nin en büyük 3`ncü havalimanı Tarsus ilçemizde inşa ediliyor. 3 bin 800 metrelik 2 büyük pisti ve dünyada eşine az rastlanır çevreci kimliği ile Çukurova Bölgesel Havalimanı yeşil bir aktarım merkezi olacaktır. Havalimanımız ile birlikte Mersin`e erişim kolaylaşacak ve bu yatırımla birlikte bölgemiz güçlenecektir. Öte yandan Mersin-Antalya bağlantısını sağlayacak ve keyifli bir yolculuk imkanı sağlayacak olan Akdeniz Sahil Yolu 2013 yılı sonunda tamamlanıyor. Mersin-Karaman-Konya duble yolu da aynı tarihte bitirilecek ve Mersin-Taşucu arasında otoban inşa edilecek.``
``2013 AKDENİZ OYUNLARI İLE MERSİN`E 500 MİLYON TL DEОERİNDE YATIRIM YAPILACAK``
Akdeniz Oyunları`nın da 2013 yılında Mersin`de gerçekleştirileceğini hatırlatan Güzeloğlu, oyunlar kapsamında Mersin`e 500 milyon TL değerinde yatırım yapılacağı bilgisini verdi. Oyunlar süresince Mersin`e en az 10 bin sporcu ile yöneticinin ve 1 milyona yakın da izleyicinin geleceğini belirten Güzeloğlu, "Akdeniz Oyunları`nın ardından Mersin bir spor kenti olarak anılacaktır. Geçtiğimiz günlerde Mersin Tenis Kulübü`nde dünyaca ünlü tenisçilerin yer aldığı ``˜Mersin Cup` düzenledik. Bunlar küçük kıvılcımlardır. Gelecek dönemlerde Mersin olarak dünyanın önemli açık tenis turnuvalarını ilimizde gerçekleştirmeye adayız ve bu konuda iddialıyız. Yaşanan gelişmelerle birlikte Mersin, spor turizminin merkezi olacaktır`` dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tatlısu köyü, Çileğin merkezi olacak Erzincan’da sektörün son gözdelerinden biri çilek oldu. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun talimatıyla merkeze bağlı Tatlısu köyü, çileğin merkezi olacak. Erzincan tarım sektöründe projeler ardı ardına hayata geçirilmeye devam ediyor. Son birkaç yıl içerisinde Merkeze bağlı Tatlısu köyünde çilek yetiştiriciliğinin başarılı sonuçlar vermesi, yılda 2 kez ürün alma imkanının olması, rakımı ve coğrafi şartlarına bağlı olarak hem kalite hem de aroma noktasında piyasanın taleplerine cevap veren ürün kalitesi ile Tatlısu köyünde yeni proje hayata geçirildi. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun talimatlarıyla harekete geçen Erzincan İl Özel İdaresi ve Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü hazırlanan projeyi Erzincan İl Genel Meclisi’ne sundular. Erzincan İl Genel Meclisi’nin yüzde 75 destekle projeyi onaylamasının ardından Erzincan İl Özel İdaresi ve Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Tatlısu köyünde Çilek Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi projesini hayata geçirdiler. Hazırlanan projeye Tatlısu Köyü Muhtarı Mustafa Köse, çilek üreticileri Fikret Ateş ve Cevdet Kurt yoğun destek sağladılar. Erzincan Valiliği’nin himayesinde başlatılan proje kapsamında 20 dekarlık alana 100 bin adet çilek fidesi dikildi. Toprak hazırlığının yapılmasının ardından malçlama sistemi kullanılarak toprakla buluşan 100 bin çilek fidesi önümüzdeki yıldan itibaren meyve vermeye başlayacak. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdür Vekili Serkan Kütük, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Özcan Tekin ve teknik personellerle çilek dikimi yapılan sahalarda incelemelerde bulundular. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdür Vekili Serkan Kütük, “Valimizin talimatları ve desteğiyle Erzincan İl Özel İdaresi ile birlikte hazırladığımız Çilek Yetiştiriciliğini Geliştirme projemize Erzincan İl Genel Meclis Başkanımız ve Meclis üyelerimiz destek sağladılar. Tatlısu köyümüz son birkaç yıldır çilek yetiştiriciliğinde büyük bir aşama kaydetti. Özellikle çilek üreticimiz Fikret Ateş, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğümüzle işbirliği içerisinde yaptığı çalışmalarla çilek yetiştiriciliğinde büyük başarı sağladı. Köydeki vatandaşlarımızın da istekli olduklarını görünce bir hafta içerisinde 20 dekarlık alanda 100 bin çilek fidesini modern tarım tekniklerini kullanarak, toprakla buluşturduk. Erzincan’da bu bölgeyi çileğin merkezi haline getirmek istiyoruz. İleriki dönemde burada yine projelerimiz devam edecek. Hem Erzincan’ın hem de bölge illerinin çilek ihtiyacını karşılama amacındayız.” dedi. Çilek üreticisi Fikre Ateş ise Tatlısu köyünün çilek merkezi olacağına tüm köy olarak inandıklarını ve bu minvalde yapılacak çalışmalara destek vermeye devam edeceklerini kaydederek, “iklimimiz, toprağımız ve suyumuz çilek üreticiliği açısından son derece uygun. Yetiştirdiğimiz çileklerin kalitesi de ortada. Bu durumda Erzincan içini ülkemiz için üretmeye ve katma değer sağlamaya devam edeceğiz. Projemize büyük destekler sağlayan Valimize ve tüm kurumlarımıza müteşekkiriz” diye konuştu.
Bayburt Bayburt Üniversitesinin bugüne kadarki uluslararası öğrenci sayısı 500’ü geçti Bayburt Üniversitesi, her geçen yıl uluslararası öğrenci sayısında kayda değer bir artış göstererek farklı ülkelerden gelen öğrencilere ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyor. Üniversite, 2016 yılından bugüne kadar 16 farklı ülkeden toplam 549 uluslararası öğrenciye sunduğu eğitimle öne çıkıyor. Bu büyüme, üniversitemizin dünya çapında tanınırlığını artırma ve uluslararası alanda daha fazla öğrenci çekme hedefini yansıtan uluslararasılaşma vizyonunu başarıyla gerçekleştirdiğini ortaya koyuyor. Önlisans ve lisans öğrenci sayısındaki artış ivmesi dikkat çekiyor 2016-2019 yılları arasında Bayburt Üniversitesinde önlisans ve lisans programlarına kayıtlı uluslararası artmaya başlayan öğrenci sayısında, 2020 yılından itibaren belirgin bir artış ivmesi yaşandı. 2016-2019 yılları arasında 12 öğrenciyle başlayan bu serüven, 2020’de 19, 2021’de 28, 2022’de 117, 2023’te ise 284 öğrenciye ulaştı. Bu yılla birlikte bugüne dek eğitim verilen uluslararası ön lisans ve lisans öğrenci toplam sayısı 511’e yükseldi. Bu büyük artış, Bayburt Üniversitesinin uluslararası öğrenciler için cazip bir eğitim kurumu haline geldiğini gösteren en önemli kanıtlar oldu. Lisansüstü eğitimde sınırları aşan bir ilgi yoğunluğu yaşanıyor Bayburt Üniversitesinin sadece lisans seviyesinde değil, aynı zamanda lisansüstü eğitim alanında da uluslararası öğrencilerin ilgisini çektiği görülüyor. 2016-2019 yıllarında yalnızca 3 olan lisansüstü uluslararası öğrenci sayısı, 2020’de 6’ya, 2021’de 9’a yükseldi. Bu sayı, 2022’de 23, 2023’te 33 ve 2024 yılı itibariyle son 8 yılın toplamında 38’e ulaştı. Lisansüstü öğrenci sayısındaki bu artış, Bayburt Üniversitesinin araştırma ve yüksek lisans programlarına yönelik uluslararası ilgiyi artırdığını kanıtlıyor. Bayburt Üniversitesinin, “Güvenli Şehrin Huzurlu Üniversitesi” sloganıyla yola çıkarak oluşturduğu samimi ve güvenli ortam, dünya genelinde daha fazla öğrenciye hitap etme başarısını sürdürüyor. Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, uluslararasılaşma başarısı üzerine paylaştığı tebrik mesajında şu ifadelere yer verdi: “ Her yıl daha fazla uluslararası öğrenciye ev sahipliği yaparak dünyanın dört bir yanından gelen gençleri eğitimle buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. 2016’dan bu yana, uluslararası öğrenci sayımızdaki gözle görülür artış, üniversitemizin küresel bir çekim merkezi olma yolundaki kararlılığını ve başarılarını gözler önüne sermektedir. 2024 yılı itibarıyla, bugüne dek 16 farklı ülkeden toplam 549 uluslararası öğrencimizle Bayburt Üniversitesi olarak barış, dostluk ve bilimi kucaklamaya devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl uluslararası öğrenci sayımızı genel toplamda 1000’e, sonraki yıl ise 2000’e yükseltme hedefine mevcut uluslararası öğrencilerimizin gönül elçilikleri sayesinde ulaşacağımıza eminim. Bu önemli başarıya katkı sağlayan tüm akademik ve idari personelimize, ülkemizi ve üniversitemizi tercih eden değerli öğrencilerimize teşekkür eder, her bir uluslararası öğrencimize Bayburt Üniversitesi çatısı altında başarılı ve verimli bir eğitim hayatı dilerim.”