ASAYİŞ - 03 Nisan 2024 Çarşamba 10:41

Mardin’de uyuşturucu operasyonu: 1 tutuklama

A
A
A
Mardin’de uyuşturucu operasyonu: 1 tutuklama

Mardin’in Nusaybin ilçesinde uyuşturucu operasyonunda yakalanan şahıs tutuklandı.


İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Nusaybin Narkotik Suçlarla Mücadele Büro Amirliği ekiplerinin uyuşturucu ticaretinin önlenmesine yönelik çalışmaları sürüyor. Çalışmalar çerçevesinde Nusaybin’de 24 yıl hapis cezası bulunan, uyuşturucu ticareti yapma ve sağlama suçundan aranan şahıs gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Madde bağımlısı 60 genç, bu proje sayesinde yeniden hayata tutundu Kastamonu’da yürütülen proje sayesinde, madde bağımlısı 60 genç, sportif, sosyal ve kültürel faaliyetler sayesinde, uyuşturucuyu bırakarak yeniden hayata tutundu. Kastamonu Valiliği öncülüğünde Kastamonu İnsani Hayat Derneği tarafından hazırlanan, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İtfaiye Müdürlüğü, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, İHH İnsanı Yardım Vakfı ile Türkiye Kızılay Derneği Kastamonu Şubesinin desteklediği “Hayatı Keşfet” projesi sona erdi. 172 bin lira bütçeli “Hayatı Keşfet” projesiyle, Kastamonu’da il genelinde uyuşturucu maddeye bulaşmış ve arınmış gençleri sosyokültürel etkinlikler aracılığıyla maddeden uzak tutmak, tekrar aynı kötü ortama girmelerine engel olmak, gençleri tedavi konusunda cesaretlendirmek, okul ve iş terkleri başta olmak üzere sosyal hayata geri dönmelerini sağlamayı amaçlandı. Bu kapsamda Tokat’ta AMATEM ya da diğer uyuşturucu bağımlılarının tedavi olduğu kurumlarda tedavi süreci tamamlanan gençlerin, proje çerçevesinde yaptığı faaliyetleri kapsayın ve 1 yıl süren “Hayatı Keşfet” projesinin kapanış toplantısı gerçekleştirildi. Kastamonu İnsani Hayat Derneği’nde düzenlenen toplantıda proje kapsamında yapılan faaliyetler anlatıldı. Ardından projeden faydalanan gençler tarafından hazırlanan sıra gecesi düzenlendi ve davetlilere çiğ köfte ikram edildi. “Madde kullanımı Kastamonu’da 10 yaşına kadar indi” KİHADER Başkanı Abdullah Karamehmet, “Biz, projemizde sadece 15-20 civarında gencimizi değerlendirmeyi düşündük. Çünkü ortaöğretim çağına inmemiştik. Ortaöğretim çağındaki gençlere temas ettiğimizde durum öyle kötü bir hale gelmiş ki artık madde kullanımı Kastamonu’da 10 yaşına kadar indi. Bunu başkası söylese belki bizler inanmazdık ama insanın başına gelince maalesef belli oluyor” dedi. “Projeden uyuşturucu maddeyi bırakan 60 genç faydalandı” “Hayatı Keşfet” projesinden uyuşturucu maddeyi bırakan 60 gencin faydalandığını söyleyen Karamehmet, “Bu yüzden bunun haklı gururunu hepimiz yaşıyoruz KİHADER olarak. İnşallah bundan sonraki süreçte de tekrar proje yazacağız. İyilikte iyileşiyoruz diye bir projemiz daha olacak. İnşallah kurumlarımızın da destekleriyle bu projemizi yazıp hayata geçireceğiz. Maalesef kardeşlerimizin durumları belli. Madde kullanım oranları gittikçe artıyor. Son olan olaylardan sonra maddeye bağlı ölümler arttı. Mutlaka bizlerin sahaya inip sahada çalışmamız ve koşturmamız lazım. Bizler bunu biliyoruz, elimizden geleni de yapacağız. Sadece kurumlarımızdan, valiliğimizden destek bekliyoruz” diye konuştu. “2023 yılında 5-6 tane maddeye bağlı ölümler oldu” Kastamonu’da geçtiğimiz yıl madde kullanımına bağlı 5-6 gencin hayatını kaybettiğini ifade eden Karamehmet, “Yaklaşık 12 yıldır ben, bağımlı gençlerimizle uğraşıyor, onlara yardımlarda bulunmaya çalışıyorum. İlk temas ettiğimiz gencimiz bana, benim yanımda hiç kimse olmadı, ben bali çekerken benim yanımda bali çeken kişi vardı, içki içerken içkici arkadaşım oldu. Benim yanımda muhafazakar, dindar kimse olmadı dedikten sonra bizler bu işe gönül verdik. Biz, bu arkadaşı madde bağımlısı olduğunu öğrendikten sonra bu işlere başladık. Zamanla bir iken 10 olduk, 20 olduk, 30 olduk. Şimdi 370 kişiyiz. Ailelerimizle birlikte bine yakın üyemiz bulunuyor. Bu yüzden mutlaka uğraşmak zorundayız. Sadece Kastamonu’da 2023 yılında 5-6 tane maddeye bağlı ölümler oldu. Maalesef sokaklar bu halde iken biz evimizde oturamazdık. Mutlaka koşturmamız lazımdı. Bizde bu yüzden koşturuyoruz gençlerimizle birlikte” şeklinde konuştu. “Madde kullanımı ile ilgili ailelerimizi ve gençlerimizi bilinçlendirmeye yönelik eğitimler düzenliyoruz” Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan ise, “Kurum olarak ailelerimize yönelik bilinçlendirme eğitimleri, madde kullanımı ile ilgili ailelerimizi ve gençlerimizi bilinçlendirmeye yönelik eğitimler düzenliyoruz. Bu eğitimler vasıtasıyla gençlerimizin bu maddeye bulaşmasına yönelik ailelerimizi bilinçlendiriyoruz. Kastamonu için güzel bir proje olmuş, sosyal ve kültürel etkinliklerle, sportif faaliyetlerle gençlerimizi yönlendirerek bu alışkanlıklardan uzak tutmayı amaçlamış projemiz. Bu tür projelere bizler her zaman kurum olarak destek olacağımızı belirtmek isterim. İhtiyaç duyulduğu anda her zaman kurumumuzdaki personellerle birlikte hem ailelerimizi hem de gençlerimize yönelik bu tür zararlı alışkanlıkları önlemek için her şeyi yapacağız” ifadelerini kullandı. “Proje başvurularımızı biraz daha arttırabilirsek Kastamonu için çok daha güzel sonuçlar elde edeceğiz” İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürü Yavuz Selim Şimşek de, “Gönüllülük esasına göre kurulan derneklerimizin projelerde yer alması ne kadar önemli olduğunu bu projede birebir şahit olduk. Bu konuda çok güzel geri dönüşler aldık. Proje kapsamında bütün faaliyetlerinin içerisinde derneğimizin ve gönüllü arkadaşlarımızın özverili şekilde çalıştıklarını görmek bizleri mutlu etti. Bizim amacımız güçlü sivil toplum, güçlü Türkiye mantığıyla hareket ederek sivil toplum kuruluşlarına ve derneklere destek vermeye devam ediyoruz. Bizleri çok daha mutlu eden diğer konuda diğer kurumlarımızın derneklerimize vermiş oldukları destekler. Çünkü bir derneğin ya da kurumun faaliyetlerini tek olarak ele alırsak biraz zayıf kalabiliyor. Bütün kurumlarımızın bu projeye paydaş olarak destek vermesi sonucu çok çok daha güzel hale getiriyor. Dernekler ve sivil toplum kuruluşları bu konuda biraz daha yardımcı olurlar. Proje yazmaya devam ederler, bizde derneklerimize destek oluruz. Proje başvurularımızı biraz daha arttırabilirsek Kastamonu için çok daha güzel sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyorum” dedi. “Bu tür projeleri destekleyerek kardeşlerimizin hem sosyal sorunlarını aşmalarını hem de geleceğe ümitle bakmalarına fayda sunmaya çalıştık” İl Afet ve Acil Durum Müdürü (AFAD) Dr. Suat Tüfekci ise, şunları kaydetti: “Kastamonu için güzel denilebilecek bir projeyi hep birlikte hayata geçirdik ve güzel neticeler elde ettik. Tüm kurumlarımıza teşekkür ediyoruz, kardeşlerimizle birlikte bu tür faaliyetleri yaygınlaştırarak hem sosyal sorunlarını aşmalarını hem de geleceğe ümitle bakmaları konusunda elimizden gelen faydaları sunmaya çalıştık. Afet ve farkındalık eğitimleri, afetlerde doğru davranış kuralları, yardım kuralları gibi temel afet bilinci eğitimlerini kardeşlerimize vererek bizlerle paydaş olmalarını ve afet gönüllülüğünü yaygınlaştırarak güzel neticeler elde ettik. Gelecek yıllarda da buna benzer güzel projelerde AFAD olarak elimizden gelen tüm desteği sağlamaktan mutluluk duyacağız.” (Vİ-MK-
İstanbul Yenidoğan çetesi davasında Bağcılar Şafak Hastanesi Başhekimi Semiha Yavuz savunma yaptı İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan yenidoğan çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava, 9’uncu gününde devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Bağcılar Şafak Hastanesi Başhekimi Semiha Yavuz, "Fırat Sarı’nın çok iyi bir doktor olduğunu biliyorum, bunu söylemekten asla çekinmiyorum" dedi. İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan yenidoğan çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 9’uncu gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, tutuksuz sanık Bağcılar Şafak Hastanesi Başhekimi Semiha Yavuz savunma yaptı. "Denetim gecenin yarısına kadar devam etti" Savunmasında üzerine isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini belirten Yavuz, "Hastanedeki süreçlerde uygulama yaparken denetimlere de önem verirdim. Aksayan sorunları sahada aktif olarak çözmeye gayret ederdim. Sağlık Bakanlığı tarafından detaylı denetimlerden geçtik. Bizim görevimiz denetimlerde istenen evrakları sunmaktı. Denetimlerde bir hafta önce bilgi mailleri gelirdi, hastanenin hazır olması konusunda uyarılar alırdık. Ekibimle bu denetimlere hazırlandık. Mustafa Kazan bilgi verirken ’Tek uygunsuz hastane Bağcılar Şafak Hastanesi’ dedi. Yanlış söyledi sanırım, en uygun hastane bizim hastanemizdi. Denetime aniden geldiklerinde tüm yetkililere gerekli bilgileri detaylı bir şekilde verdim. Hastaların çarşaf dosyalarını teslim ettim. O kadar uzun sürdü ki bu denetim, gecenin yarısına kadar devam etti. Denetimin başındaki kişi Hasan Basri Gök’ü arayıp, her şeyin tam olduğunu ve ne istediğini sordu, hastanenin her şeyinin tam olduğunu söyledi. Görevimi yaparken sorumluluğumun bilincinde olarak hareket ettim. Yenidoğan ünitesine kabul ettiğim her hastayı karşılar, ben takip ederdim. Bizzat aileye ben bilgi verirdim" ifadelerini kullandı. "Böyle paraları almaya da ihtiyacım yoktu" Mahkeme başkanının "Bebek sevki ile ilgili para alındığı iddialarına ilişkin ne diyeceksin?" sorusu üzerine sanık Yavuz, "Bu tür iddiaları ilk kez burada duydum. Ben böyle bir şey yapmadım. Ayrıca benim bu tür şeylere ihtiyacım da, böyle paraları almaya da ihtiyacım yoktu. Yönetimin böyle bir talebi varsa benim bundan haberim yoktu" diye konuştu. Mahkeme başkanının "Başkasının kaşesini kullanmak olağan ve etik bir şey midir?" sorusu üzerine ise Yavuz, "Prensip olarak böyle bir konuşma içerisinde hiç bulunmadım. Bu kaşe bizim mahremiyetimizdir. Benim ünitemde, benim sürecimde epikrizler zamanında ilerlerdi. Bunu yapmasaydım bu kadar başarılı olamazdım" cevabını verdi. "Fırat Sarı’nın çok iyi bir doktor olduğunu biliyorum, bunu söylemekten asla çekinmiyorum" Savunmasına devam eden sanık, "Benim yönetimimde olan hastanede hastalardan yoğun bakım ünitesi için ücret alınmazdı. Çünkü bunu SGK karşılardı. Gıyasettin Mert’i ilk kez burada gördüm. Mustafa Kazan’ın hasta sevkiyle ilgili bir görevi yoktu. Camiada Fırat Sarı’nın çok iyi bir doktor olduğunu biliyorum, bunu söylemekten asla çekinmiyorum" ifadelerini kullandı. Suriyeli bebeklerle ilgili tape kayıtları sorulan sanık, "Yabancı uyruklu bebeklerin anne ve babalarının İstanbul’da ikamet ediyor olması lazım. İstanbul dışı olduğu zaman SGK ödeme yapmıyor" dedi. Duruşmaya sanığın savunmasının ardından 40 dakika ara verildi.