EĞİTİM - 16 Eylül 2024 Pazartesi 14:58

Silahlı saldırı girişimi sonrası eğitimciler tek ses oldu

A
A
A
Silahlı saldırı girişimi sonrası eğitimciler tek ses oldu

Manisa’da 11 Eylül tarihinde bir velinin okul müdürüne karşı silahlı saldırı girişiminde bulunması üzerine bir araya gelen eğitim sendikaları, "Kınama mesajı değil, şiddet yasası istiyoruz" diyerek alkışlarla okul müdürü Mustafa Örnek’e destek verdi.


Geçtiğimiz Çarşamba günü Yunusemre ilçesine bağlı Güzelyurt Mahallesi’ndeki Şehit Ömer Halisdemir Ortaokulu’nda çocuğunun sınıf tekrarı yapmasına kızan S.T. isimli veli, okul müdürü Mustafa Örnek’i önce telefonla tehdit etti, ardından aracıyla okulun önüne geldi. Okul müdürüne hakaret ederek bahçeye çağıran S.T., müdürün aşağıya inmesi üzerine aracından aldığı tabancayı müdür Örnek’e doğrulttu. Hedef gözeterek tetiğe basan saldırgan S.T.’nin silahı tutukluk yaptı. Sadece bir el ateş alan silahtan çıkan mermi, müdür Mustafa Örnek’e isabet etmezken, diğer denemelerde tabanca tutukluk yaptı. S.T. daha sonra aracına binerek, olay yerinden uzaklaştı. Emniyet ekiplerinin şüpheli şahsı yakalamak için başlattığı çalışmanın ise devam ettiği öğrenildi. Yaşanan olay sonrası okul önünde Eğitim-Bir-Sen Manisa Şubesi bir basın açıklaması düzenleyerek eğitimcilere karşı yapılan şiddetin son bulması çağrısında bulundu. Açıklamaya Türk Eğitim Sen Manisa Şubesi ve Anadolu Eğitim Sen Manisa Şubesi üyeleri de destek verdi. Açıklama öncesi saldırı girişiminde bulunulan Mustafa Örnek de meslektaşlarına verdikleri desteklerden dolayı teşekkür etti.


"Güvenlik sorunu gözler önüne serildi"


Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı ve Memur Sen Manisa İl Temsilcisi Halil Kallat, "Eğitim camiasının temsilcileri olarak, 11 Eylül Çarşamba günü Şehit Ömer Halisdemir Ortaokulu Müdürü Mustafa Örnek’in yaşadığı üzücü olayın ardından derin endişe ve üzüntü içerisindeyiz. Müdürümüz, bir öğrenci velisi tarafından okul bahçesinde ağır küfür ve hakaretlerle dışarı çağrılmış ve ardından silahlı saldırı teşebbüsüyle karşılaşmıştır. Silahın tutukluk yapması sonucu çok şükür ki müdürümüz veya herhangi bir eğitim çalışanı zarar görmemiştir. Görülüyor ki, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, maalesef yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiştir. Bu menfur saldırı, eğitim çalışanlarının güvenlik sorununu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Eğitimciler olarak, daha iyi bir eğitim için daha iyi bir müfredat, pedagojik yöntemler, daha ileri amaçlar üzerine kafa yormamız gerekirken, bugün bu yaramızı konu etmek mecburiyetinde kalışımızın ana sebebi, şiddetin ağırlaşan toplumsal maliyeti karşısında, bugüne kadar çözüm üretmede yetersiz kalınmasıdır. Göz göre göre gelen sorunu, gözümüzün önünde duran soruna, gözümüzü kapayarak çözüm bulamayız. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının sonucudur. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Eğitimcilere yönelen şiddete ısrarla dikkat çekip çözüm önerilerimizi sunduğumuz her durumda karşılaştığımız yetersiz tutum, şiddetin ateşine benzin dökmekten başka bir anlama gelmemektedir." dedi.


Eğitim çalışanlarının, bir yandan şiddetin toplumun aklını, anlayışını felç etmesine, eğitim başarısını engellemesine dur demek için genç dimağlar üzerinde emek verirken, diğer yandan şiddetin nesnesi hâline gelmiş durumda olduğunu kaydeden Kallat şunları söyledi: "Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta doğru tırmanıyor olması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Uluslararası hukukta ve anayasada ifadesini bulan hayat hakkı ilkesi çerçevesinde, kasıtlı ve hukuksuz şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemek devletin yükümlülüğüdür. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda eğitim çalışanlarına karşı eğitim-öğretim kamu hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları, kendilerine yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesini acilen talep etmekte ve beklemektedir. Eğitim sendikaları olarak eğitim camiamıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bir daha benzer olayların yaşanmamasını temenni ediyor, eğitimciye yönelik her türlü şiddetin yasal olarak takipçisi olacağımızı bir kez daha buradan kamuoyunun bilgisine sunuyoruz."


Kallat ayrıca açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi: "Öğretmenlik Meslek Kanununun biran önce meclise gelip yasalaşmasını ve eğitimcilere şiddet olaylarında caydırıcı tedbirlerin biran önce hukuksal zemine oturtulmasını istiyoruz. Aynı zamanda tasarruf tedbirleri kapsamında okullarda gerek hizmetli gerekse güvenlik görevlisi olarak birinin bulunmaması bu anlamda endişemizi daha da artırmaktadır. Her okulda bir güvenlik görevlisinin olması mecburidir, elzemdir. bunun da dikkate alınarak yetkililer tarafından hayata geçirilmesini istiyorum."


Alkışlar Mustafa Örnek’e


Türk Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Koray Özgürler, sendikal olarak rakip olsalar da gerçekleşen şiddet eylemi sonrası aynı safta yer aldıklarını belirterek Müdür Mustafa Ölmez için kuvvetli bir alkış istedi.


Anadolu Eğitim Sen Manisa İl Temsilcisi Yüksel Bayrak ise, "Öncelikle müdürümüze çok geçmiş olsun diyorum. Tüm sendikaların birlik olarak omuz omuza olması bizleri gururlandırdı. Bir daha böyle bir olayla karşılaşmamak için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz." dedi.


Basın açıklaması okul Müdürü Mustafa Örnek’e destek için yapılan alkışlarla sona erdi.


(SC-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Karalar, "Yedigöze Barajından Kozan’a sağlıklı su getiriyoruz" Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, "Kozanlı vatandaşlarımızın tarihlerinde görebileceği en büyük projelerden bir tanesini hayata geçiriyoruz. Yedigöze Barajı’ndan Kozan’a sağlıklı su getiriyoruz. İki, üç milyar lirayı bulan yüksek maliyetli bir proje ancak Kozan’a feda olsun" dedi. Kozan’da yapımı devam eden Yedigöze Barajı’ndan Su Getirme Projesi’nin inşaatında denetlemelerde bulunan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, hemşehrilerinin asbestli borulardan su içmemesi için önceki dönem başlattığı sağlıklı boru seferberliğini de sürdürüyor. Kozan’da içme suyu şebekesi yenileme çalışmalarını da denetleyen Başkan Zeydan Karalar, kenti varsıl, güvenli ve keyifli hale getirmek için var gücüyle çalışıyor. Karalar denetleme ve inceleme esnasında, projelerde emek harcayan Büyükşehir çalışanlarına baklava ikram etti. Başkan Zeydan Karalar Kozan’da esnaf ziyaretlerinde de bulundu ve vatandaşın sorunlarını ilk ağızdan dinleme kararlılığını sürdürdü. Adana Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ), Başkan Zeydan Karalar’ın talimatları doğrultusunda Kozan ilçesinde devasa şebeke yenileme projesini hayata geçiriyor. Toplam uzunluğu 400 km olan içme suyu projesi dahilinde ilk etapta 50 km uzunluğunda yeni içme suyu hattı inşa edilerek, insan sağlığını tehdit eden asbestli borular değiştiriliyor. Bu çalışma ile ilçeye daha sağlıklı su temin edilmesi hedefleniyor. Karalar, Kozan’a sağlıklı içme suyu getirme projesi kapsamında gerçekleştirilen çalışmaları yerinde inceledi. Yedigöze Barajı’ndan su getirme projesinin çok büyük ve tarihi bir iş olduğunu söyleyen Başkan Zeydan Karalar şöyle devam etti: “Kozanlı vatandaşlarımızın tarihlerinde görebileceği en büyük projelerden bir tanesini hayata geçiriyoruz. Yedigöze Barajı’ndan Kozan’a sağlıklı su getiriyoruz. İki, üç milyar lirayı bulan yüksek maliyetli bir proje ancak Kozan’a feda olsun. Çalışmalarımız hızla devam ediyor; tüm şebeke yenileniyor. Karataş’ta, Ceyhan’da, Yumurtalık’ta, İmamoğlu’nda 440 kilometre asbestli boruyu, sağlıklı boru hatları ile değiştirdiğimiz gibi Kozan’da da 1 metre bile asbestli boru bırakmayacağız. Kozan’da yaklaşık 300 kilometreyi bulacak olan asbestli boru değişimi gerçekleştireceğiz. Ekiplerimiz burada çok kaliteli bir iş çıkarıyor, biz de yakından takip ediyoruz hepsinin eline sağlık. Proje bittiğinde Kozan sağlıklı suya kavuşmuş olacak, Kozan’ı sağlıklı suya kavuşturma işinin bizim dönemimizde, bizim tarafımızdan gerçekleştirilecek olması beni çok mutlu ediyor. Kozanlılara hizmet etmeye devam edeceğiz." ASKİ tarafından gerçekleştirilen çalışmalarla ilçe sakinlerine sağlıklı ve kesintisiz su temini sağlanacak. Projenin tamamlanmasıyla birlikte Kozanlılar, modern altyapıya sahip bir su şebekesine kavuşacak ve yaşadıkları su sorunu ortadan kalkacak. Adana genelinde hayata geçirilen içme suyu çalışmaları çerçevesinde asbestli boruların yenileme projeleri titizlikle sürdürülüyor. Bu kapsamda Ceyhan’da 224 km, Yumurtalık’ta 42 km, Karataş’ta 80 km, İmamoğlu ilçesinde 50 km, Tufanbeyli’de 32 km ve Aladağ ilçe merkezinde 4 km’lik asbestli borunun değişim işi tamamlandı. Kozan’da ise Güneri ve Çanaklı mahallelerinde 8 kilometrelik asbest borunun yenilenmesiyle birlikte şehir genelinde toplam 440 km uzunluğunda asbestli içme suyu borusu değiştirildi.
Manisa Pekmez kazanları kaynamaya başladı Üzümün her çeşidinin yetiştiği Manisa’da şifa kaynağı olan pekmez yapımı başladı. Önceden sadece kendi ihtiyaçları için pekmez yapan köylüler, şehirlerden doğal ve organik ürünlere artan talep üzerine odun ateşinde kaynayan kazanlarda zor ve zahmetli bir süreçte yaptıkları pekmezlerden gelir elde etmeye başladı. Manisa’nın Yunusemre ilçesinin Yuntdağı Bölgesinde bulunan Türkmen Mahallesinde köylülerin pekmez mesaisi başladı. Sabah erken saatlerde bağlarından topladıkları üzümlerin önce suyunu çıkaran ardından 2 kademeli olarak odun ateşinde kaynatan köylüler bu sene pekmez yapımının azaldığını anlattı. Yaklaşık 15 senedir pekmez yaptıklarını anlatan Türkmen Mahallesi sakinlerinden Bayram Arslan, “İlk birinci aşamada eziyoruz sonra sıkıyoruz ardından şırayı kaynatıyoruz ve kaynadıktan sonra pekmez yapımına başlanıyor. Oldukça zor yapımı hemen olmuyor, sürekli kaynatmak gerekiyor. Birazını kendimiz kullanıyoruz, birazını da satıyoruz. Pekmezin her şeye faydası var” dedi. Türkmen Köyündeki akrabalarına pekmez yapımında yardım etmek için geldiğini belirten Sariye Yıldırım, “Büyüklerimizden gördüğümüz şekilde yapıyoruz. Yoruyor ama zevkli oluyor. Emeğimizin karşılığını alınca dinlenmiş oluyoruz. Her türlü faydası var severek yiyoruz” şeklinde konuştu. Eskiden üzümlerin suyunu çıkarmak için ayaklarla ezildiğini ve işlerin daha zor olduğunu anlatan 73 yaşındaki Ayşe Danacı, “Eskiden pekmezi daha çok yapardık. Şimdi bağcılar üzümünü satıyor. Hala yapılıyor ama fazla değil. Eskiden ayaklarla çiğnerdik şimdi daha kolay makinesi var üzümü eziyor daha kolay oluyor. Eskiye göre her şey artık daha kolay. Köyümüze pekmez almaya çok gelen oluyor.” dedi. Türkmen köyünde pekmezin kilosunun 250 TL’den satıldığı öğrenildi.
Ordu Palamut Gürcistan’a kaçtı Ordu’da, sezonun ilk haftasında tanesi 40 liraya kadar gerileyen palamudun fiyatı, balığın Gürcistan’a kaçması nedeniyle 120 TL’ye yükseldi. Denizlerde 1 Eylül tarihinden itibaren tezgahları süsleyen palamut, sezonun ilk günlerinde tanesi Ordu’da 70 liradan satıldı. Gün geçtikçe 500 gramlık palamut balığının tanesi 40 liraya kadar geriledi. Bu yıl bol miktarda avlanan palamut, hem vatandaşların, hem de balıkçıların yüzünü güldürdü. Fiyatı artarak devam eden palamudun fiyatı, balığın Gürcistan açıklarına kaçması nedeniyle yükselişe geçti. Tezgahlarda 800 gramlık palamut balığı 120 olunca bazı vatandaşlar fiyatı yüksek buldu, bazıları ise fiyatların kırmızı et ve tavuk fiyatlarına göre normal olduğunu söyledi. Altınordu ilçesinde balıkçı esnafı Aydın Ceylan, palamut balığının soğuk sulara kaçmaya başladığını belirterek, “Palamut sezon başında 50 TL’ydi, 400 gramlık palamudu 40 liraya sattığımız da oldu. Şuanda balıklar büyüdü, 800 grama kadar büyüdü. Büyük olanları da gününe göre 80-90-100 lira gibi fiyatlara sattık. Şuanda palamut balığı sezonun ilk günlerine göre az avlanıyor. Bu nedenle palamudun tanesi 120 liraya kadar yükseldi. Bazı vatandaşlara göre fiyatı yüksek olsa da rağbet fazla. Bundan sonraki süreci tahmin edemeyiz, bol da çıkabilir, az da çıkabilir” dedi. Öte yandan tezgahlarda deniz somonu 150, barbun 250, kanca çinakop 250, kaya mezgit 150, kalkan 500-600, deniz levreği 250, istavrit 100, kanca mezgit 300 ve sarı kanat çinakopun kilosu 350 liradan satılıyor.
Malatya 19.Uluslararası Turgut Özal karakucak güreşleri 6 Ekim’de yapılacak Ata sporumuz karakucak güreşlerini yaşatmak ve gelecek nesillere taşımak amacıyla Yeşilyurt Belediyesinin ev sahipliğinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Yeşilyurt Kaymakamlığı ve Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu Malatya Temsilciliğinin destekleriyle 6 Ekim 2024 Pazar günü Çilesiz Aksa Caminin yan tarafındaki alanda 19.Uluslararası Turgut Özal Karakucak Güreşleri düzenlenecek. 1993 yılında hayatını kaybeden 8.Cumhurbaşkanı Malatyalı Turgut Özal’ın vefatının ardından başlatılıp, Malatya’nın karakucak güreşlerinde isminden söz ettirmesine vesile olmasına rağmen uzun süredir yapılamayan Turgut Özal Karakucak Güreşleri, Yeşilyurt Belediyesinin ev sahipliğinde gerçekleşecek büyük bir organizasyonlarla Malatyalılar ve sporcularla buluşmaya hazırlanıyor. Ülkemizdeki karakucak güreşleri organizasyonlarında özel bir yere sahip olan Turgut Özal Karakucak Güreşleri’nin yeniden düzenlenmesine yönelik gelen taleplere duyarsız kalmayan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’in desteklerinin ardından Türkiye’nin dört bir tarafından ve yurt dışından gelecek güreşçilerin katılımıyla Turgut Özal Karakucak Güreşleri yapılacak. 6 Ekim 2024 Pazar günü Çilesiz Aksa Caminin yan tarafındaki alanda 10:00 ile 18:00 saatleri arasında düzenlenecek olan 19.Uluslararası Turgut Özal Karakucak Güreşleri büyükler, yıldızlar ve minikler kategorilerinde 21 sıklette gerçekleştirilecek. Toplam 207 bin 300 TL. para ödülün dağıtılacağı organizasyona katılacak olan farklı yaş gruplarındaki çok sayıda pehlivan, er meydanında ter dökecek. Yeşilyurt Belediyesi olarak büyük ve anlamlı bir organizasyona ev sahipliği yapacaklarını söyleyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Karakucak güreşlerinin Türk kültüründe özel bir yere sahip olduğunu dile getirdi. Ata sporu karakucak güreşlerinin yaşatılmasının yanı sıra gelecek kuşaklara aktarılmasına önem verdiklerini ifade eden Başkan Geçit, çok sayıda sporcunun katılacağı karakucak güreşlerinin sorunsuz geçmesi için hazırlıkların devam ettiğini söyledi. Sportif, kültürel ve sosyal faaliyetlerin deprem yaralarının sarılmasında önemli bir etken olduğunu ifade eden Başkan Geçit, çekişmeli ve heyecanlı müsabakalara sahne olacak Turgut Özal Karakucak Güreşlerinin Malatya’nın toparlanma sürecine çok önemli katkılar sunacak, vatandaşlara moral aşılayacak önemli bir organizasyon olacağını söyledi. Başkan Geçit, sosyal, kültürel ve sportif hizmetlerle vatandaşlara moral aşılayan etkinliklerini Turgut Özal Karakucak Güreşleriyle ileri bir boyuta taşıyacaklarını hatırlatarak, “Şehrimizde deprem yaralarının sarılması adına bir yandan kalıcı konutlar ve işyerleri hızla yükselirken diğer taraftan vatandaşlarımıza umut aşılamak, moral ve motivasyonlarını artırmak adına düzenlediğimiz sosyal ve sportif hizmetlerimize her geçen gün bir yenisini daha ekliyoruz.1993 yılında aramızdan ayrılan 8.Cumhurbaşkanımız, Malatya’nın kıymetli bir değeri, hepimizin gönlünde müstesna bir yere sahip olan rahmetli Turgut Özal’ın adını verildiği Karakucak Güreşlerini yeniden Malatyalılarla buluşturacağız. Böylesine önemli ve değerli bir organizasyonun ev sahipliği yapacak olmanın gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Ata sporumuz olan karakucak güreşlerimizi yaşatarak gelecek nesillere aktarmak amacıyla 6 Ekim 2024 Pazar günü saat 10:00’da 19.Uluslararası Turgut Özal Karakucak Güreşlerini gerçekleştireceğiz. Malatyalı olmasından her zaman iftihar ettiğimiz rahmetli Turgut Özal’ın adının verildiği bu büyük organizasyonu Gençlik ve Spor Bakanlığımız, Yeşilyurt Kaymakamlığımız ve Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu Malatya Temsilciliğimizle işbirliği halinde gerçekleştireceğiz. Bilindiği üzere karakucak güreşleri Türk kültüründe özel bir yere sahiptir. Orta Asya’dan Anadolu’ya yaklaşık 10 asırdır devam eden ata sporumuzu yaşatmak ve gelecek kuşaklara taşınması sağlamak bizim için büyük bir önem taşıyor. Rahmetli Turgut Özal’ın adının verildiği bu büyük organizasyona başarıyla ev sahipliği yapmak içinde hazırlıklarımız tüm hızıyla devam ediyor. Çilesiz Aksa Camimizin yan tarafındaki alanda büyük bir çekişmeye sahne olacak müsabakalara yerli ve yabancı çok sayıda sporcunun katılmasını bekliyoruz. Bu özel organizasyonun hayata geçmesinde emek sarf eden, destek veren herkese şahsım ve tüm hemşehrilerim adına teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.