SAĞLIK - 15 Kasım 2023 Çarşamba 13:25

Olgunlaşmamış cennet hurmasının fazlası bağırsak tıkanıklığına neden oluyor

A
A
A
Olgunlaşmamış cennet hurmasının fazlası bağırsak tıkanıklığına neden oluyor

Manisa Şehir Hastanesi Gastroenterolojik Cerrahi Uzman Hekimi Doç. Dr. Serdar Öter, zengin C vitamininin yanı sıra birçok mineral içeren, bol lifli cennet hurmasının olgunlaşmamış halinin çok fazla tüketilmesinin mide ve sindirim kanallarında tıkanıklığa neden olabildiğini söyledi.


Son yıllarda Türkiye’de de üretimi hızla artan ve önemli ihraç ürünlerinden biri haline gelen cennet hurması zengin C vitamininin yanı sıra birçok mineral içermesi ve lifli bir meyve olmasıyla çok fazla tercih edilmeye başlandı. Hem yaşı hem de kurusu büyük rağbet gören cennet hurmasının özellikle olgunlaşmamış olanlarının aşırı tüketiminde ise mide asidini etkileyerek sindirimin yapılamadığı ve vücutta yabancı cisim olarak tıkanıklıklara neden olduğu öğrenildi.



Vücutta posa oluşturuyor


Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Manisa Şehir Hastanesi Gastroenterolojik Cerrahi Uzman Hekimi Doç. Dr. Serdar Öter, “Cennet hurması veya Trabzon hurması, Japon elması, persimmon diye bilinen meyve birçok ülkede bazı bölgelerde oldukça fazla üretilmekte ve tüketilmekte. Cennet hurmasının içinde Tannin ve shibuol diye bir madde var. Özellikle olgunlaşmamışında daha fazla ve olgunlaşmamışın aşırı tüketiminde veya olgun olanın da aşırı tüketiminde bu maddeler daha sonra vücudumuzda selüloz ve proteine dönüşerek midemizin içinde, sindirim kanalımızda, bağırsaklarımızda bir posa oluşturmakta. Biz buna fito bezoar diyoruz. Yabancı bir cisim şeklini alıyor. Sindirilemeyen yabancı cisim. Bu madde bazen oldukça büyük miktarlara oluşabiliyor, birleşerek bağırsak tıkanıklıkları, midenin çıkış tıkanıklığı yapabiliyor. Hatta yeri geliyor bunlar endoskopi ile ya parçalanarak bir saatlik bir operasyonlar ya da parçalanamazsa ameliyatla alınması gerekiyor” dedi.



“Hepimizin sevdiği bir meyve, aşırıya kaçmamak gerekiyor”


Son zamanlarda vakalarda bir artış yaşandığını kaydeden Doç. Dr. Öter, “Risk gruplarında bu durum daha fazla görülüyor. Özellikle mide ameliyatı geçirmiş, mide asidinin azalmasına neden olabilecek diyabet hastalarında, bu mide asidinin azalmasına bağlı olarak bu çözülen maddeler daha fazla bir araya geliyor, sindirilemediği için de yabancı cisim reaksiyonu oluşturmakta. Hurmayı hepimiz çok seviyoruz. Ben de çok seviyorum. Çoğu kişinin en sevdiği meyvelerdendir ama bunun olgunlaşmışını yeteri kadar çok aşırıya kaçmadan tüketmek gerekiyor. Bununla ilgili vakalarda son zamanlarda bir artış var. Artmasının nedeni belki teknolojik görüntüleme yöntemleri de arttı. Bu yabancı tıkayacak cisimlerin ne olduğunu, öykü alındığı zaman hurmaya bağlı olduğu da görülmeye başlandı. Bir hafta önce bizim hastanemizin acil servisimize de bir hastamız başvurdu. İnce bağırsağın kalın bağırsağa geçtiği yerde bir tıkanıklıkla, bir fito bezoar dediğimiz yabancı cisim gibi görünüyordu. Bunu öyküsünde sorguladığımızda çok fazla cennet hurması tükettiğini gördük. O yüzden kararında, miktarında yemek ve olgunlaşmışını tercih etmekte fayda var” şeklinde konuştu.



Belirtileri neler


Rahatsızlığın belirtilerinden de bahseden Doç. Dr. Öter açıklamasını şöyle tamamladı: “Hurmanın içinde bu maddeler olduğu için bunun kurutulmuşu da olsa, olgunlaşmışı olsa daha çok olmamışını yazıyor bu konuda araştırma yapan Çin ve Japon yayınlarında. Kurutulmuşunda da bu risk var. Çok aşırı tüketildiği zaman bu bir posa oluşturuyor. Kusma olabilir, karında şişlik, tuvaleti yapamama gibi şikayetler oluyor. Özellikle kabızlığı olan insanlarda bu ihtimal daha da artıyor. Diyabetik hastalar, mide operasyonu geçirenler, mide asidinin azalmasına neden olduğu için sindirim de yavaşladığından daha fazla risk altındalar. Aşırı tüketmemek ve çiğ yememek gerekiyor.”



Olgunlaşmamış cennet hurmasının fazlası bağırsak tıkanıklığına neden oluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Asgari ücret artışı sonrası Tunceli’de fiyatlar mercek altında 2026 yılı için asgari ücretin yüzde 27 artışla net 28 bin 75 liraya yükselmesinin ardından, Tunceli’de yılbaşı öncesi fahiş fiyat ve hijyen denetimleri dört kurumun ortak çalışmasıyla kent merkezi ve ilçelerde gerçekleştirildi. Asgari ücretin 2026 yılı için yüzde 27 zamla net 28 bin 75 lira belirlenmesinin ardından, yılbaşı öncesi fiyat istikrarının korunması ve vatandaşların mağdur edilmemesi amacıyla denetimler artırıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, asgari ücret artışının tüm mal ve hizmet fiyatlarına birebir yansıtılmasının ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığı vurgulanarak, ücret artışını gerekçe göstererek fahiş fiyat uygulamalarına yönelen işletmelere karşı en ağır idari ve hukuki yaptırımların uygulanacağı bildirildi. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığı talimatları doğrultusunda Tunceli Valiliği koordinesinde yürütülen çalışmalarda; Ticaret İl Müdürlüğü, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Tunceli Belediyesi ve Defterdarlık ekipleri kent merkeziyle birlikte ilçelerde sahaya inerek fiyat, hijyen ve tüketici hakları başta olmak üzere çok yönlü denetimler gerçekleştirdi. "Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz" Ticaret Bakanlığı’nın talimatıyla kent genelinde denetimlerin aralıksız devam ettiğini ve vatandaşların mağdur olmaması için gereken her önlemin alınacağını vurgulayan Tunceli Ticaret İl Müdürü Kayahan Topal, "Yaklaşan yılbaşı öncesi Ticaret Bakanlığı ve valiliğimizin talimatlarıyla sadece Tunceli şehir merkezinde değil, ilçelerimizde de rutin denetimlerimize devam ediyoruz. Bugün de Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüzden, Tunceli Belediyesinden ve Defterdarlığımızdan denetim ekiplerimizle beraber 4 kurum ortak bir denetim gerçekleştirdik. Her kurum kendi bünyesinde denetimlerini gerçekleştirdiler. Çok fazla olumsuz bir durumla karşılaşmadık. Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz. Desteklerinden dolayı valimize ve bakanımıza teşekkür ediyorum" dedi. "Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" Tunceli Tarım ve Orman İl Müdürü Yavuz Suat Pala ise "Tüketim sıklığının arttığı bugünlerde gerek halk sağlığını korumak, gerekse tüketicini daha sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak için bugün burada Ticaret İl Müdürlüğü, zabıta ve Tarım İl Müdürlüğünden gıda kontrol ekiplerimizle beraber toplu tüketim yerlerini, üretim ve satış yerlerini fiyat ve hijyen yönünden denetliyoruz. Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Adana Yüz felcine yönelik güncel cerrahi yaklaşımlar Adana’da değerlendirildi Yüz felcinde rekonstrüksiyon yöntemlerinin tüm yönleriyle ele alındığı 21. Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri, Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Kulak burun boğaz alanının bilimsel buluşmalarından biri olan 21. Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri, yüz felcinde rekonstrüksiyon yöntemlerinin tüm yönleriyle ele alındığı kapsamlı bir programla Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde yapıldı. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı tarafından düzenlenen toplantı, alanında uzman hekimleri Adana’da bir araya getirdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Alper Nabi Erkan, "Bu yılın ana teması, kulak burun boğaz cerrahisinin en zorlu alanlarından biri olan ‘Fasiyal Paralizide Rekonstrüksiyon Yöntemleri’ olarak belirlendi. Toplantı kapsamında, yüz felci hastalarına güncel yaklaşım yöntemleri, cerrahi teknikler ve uzun dönem sonuçlar hem teorik sunumlar hem de canlı cerrahi uygulamalar eşliğinde ele alınacak. Yıllar içinde istikrarlı biçimde büyüyerek bilimsel bir platform haline gelen toplantımıza katkı sunan herkese teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent N. Özlüoğlu da Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri’nin her yıl artan bilimsel içerik ve katılımla sürdüğünü kaydetti. Özlüoğlu"Bugün yapacağımız toplantıda yüz felci gibi emek, sabır ve deneyim gerektiren bir alana kapsamlı biçimde odaklanmayı hedefledik. Toplantının teorik bilgi ve canlı cerrahi uygulamalarıyla katılımcılara en iyi şekilde fayda sağlamasını ve genç meslektaşlarımız için ilham verici bir ortam oluşturmasını diliyorum. Organizasyonun gerçekleşmesine verdikleri destek dolayısıyla Başkent Üniversitesi yönetimine, Merkez Müdürü Prof. Dr. Birol Özer’e ve Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi çalışanlarına emeklerinden dolayı teşekkür ederim" dedi. Toplantının davetli konuşmacısı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İsa Kaya, yüz felcinin yalnızca kasların değil, yüz ifadesi ve bireyin kimliğini de etkileyen bir durum olduğunu belirtti. Kaya, bu alandaki cerrahi yaklaşımların teknik olduğu kadar hastaya saygıyı ve hekimlik anlayışını da yansıttığını ifade etti. Dört ana oturum şeklinde düzenlenen bilimsel program kapsamında, akut ve uzun dönem yüz felçlerinde sinir dekompresyonu, sinir ve kas transferleri, üst ve alt yüz reanimasyonu ile gözün korunmasına yönelik cerrahi stratejiler olgu sunumları ve videolar eşliğinde değerlendirildi. Toplantının en dikkat çekici kısımlarından biri olan canlı cerrahi bölümünde, Doç. Dr. Kaya tarafından gerçekleştirilen operasyon katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi.