ÇEVRE - 18 Eylül 2024 Çarşamba 10:33

Manisa’dan su sorununa ortak çözüm

A
A
A
Manisa’dan su sorununa ortak çözüm

Bir Damla Su, Geleceğin Umudu’ sloganıyla Manisa’da ilk kez yapılan ‘Manisa Su Çalıştayı’ sona erdi. 10 başlık altında çözüm önerilerinin sunulduğu çalıştayın sonuç bildirgesini Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek açıkladı. Başkan Zeyrek, “Su konusunda toplumsal yeni bir sözleşmeye ihtiyaç duyulduğu çok net anlaşılıyor. Bugünden tezi yok yola çıkıyoruz. Biz üstümüze düşen görevleri, sorumlulukları, ödevleri hızlıca yerine getireceğiz. Diğer kurumların, paydaşlarının da bu sorumlulukta olmasını önemle rica ediyoruz” dedi.


Manisa Büyükşehir Belediyesi ve MASKİ Genel Müdürlüğü birlikteliğinde ‘Bir Damla Su, Geleceğin Umudu’ sloganıyla Manisa’da ilk kez yapılan ‘Manisa Su Çalıştayı’ sona erdi. 2 gün süren çalıştayda yurt çapından 300’e yakın bilim insanı, kurum temsilcileri ve uzmanlar, Manisa ve Gediz Havzasının su sorunlarını masaya yatırdı. Çalıştayın ikinci gününde takım çalışma sunumları gerçekleştirildi. Çalıştaya Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Gölmarmara Belediye Başkanı Cem Aykan, MASKİ Genel Müdürü Talat Postacı, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Pınar Mine Hacıalibeyoğlu ve Oğuz Murat Pınar, Manisa Eski Milletvekili Muzaffer Yurttaş, daire başkanları, başkan danışmanları ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.



Başkan Zeyrek: “Su sorunları masaya yatırıldı, çözüm önerileri geliştirildi”


Hayati derecede önemli olan su sorununa ve suyun geleceğine değinilen çalıştayın tamamlandığını belirten Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çalıştay burada bitmiyor. Hem, yıl içinde su sorunu ve bu sorunun etkilerini konuşacağız, hem uyarılarda bulunacağız. Farkındalık oluşturmak için kampanyalar başlatacağız, hem de önlemler alacağız. Bu çalıştaya katkı sunan başta değerli bilim insanlarına, katılımcılara, kurum ve kuruluşlara çok teşekkür ediyorum. Diler ve isterdim ki, bugün burada olmayan ilgili kurum temsilcileri de katılım sağlasalardı. Birlikte, ortak akılla hayata geçireceğimiz bu çalışmalara dahil olsalardı. ‘Bir Damla Su, Geleceğin Umudu’ sloganı ile gerçekleştirdiğimiz ‘Manisa Su Çalıştayı’na, 300’e yakın seçkin bilim insanı, ilgili kurum temsilcileri ve bu konuda çalışan uzmanlarımız katıldı. Oluşturduğumuz yuvarlak masalarda Manisa ilinin ve Gediz Havzasının su sorunları masaya yatırıldı ve çözüm önerileri geliştirildi.”



Çalıştayın sonuç bildirgesini okudu


Başkan Ferdi Zeyrek, 2 gün süren çalıştayda 10 başlık altında çözüm önerilerinin sunulduğu sonuç bildirgesini okudu. Başkan Zeyrek tarafından 10 başlık altında açıklanan sonuç bildirgesinde şunlar yer aldı: “1-) Sanayide Su Yönetimi: Sanayi bölgelerinde su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir yönetimi, Çalıştay kapsamında öncelikli tartışma konularından biri olmuştur. Görüşmeler neticesinde, izleme, kontrol ve denetim faaliyetlerinin tek bir otorite tarafından yürütülmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sanayicilere kontrollü su temininin sağlanması ve kaçak kuyuların tespit edilmesi önem arz etmektedir. Arıtma çamurlarının alternatif yakıt ve hammadde olarak kullanılması teşvik edilmelidir. Ayrıca gri su ve yağmur suyu hasadı gibi yeni teknolojilerin sanayi tesislerinde yaygınlaştırılması, bu tür projelere destek verilmesi önerilmiştir. Sanayide su fiyatlandırmasının "kirleten öder" prensibine göre düzenlenmesi ve su kaynaklarının korunmasına yönelik stratejik adımlar atılması gerektiği ifade edilmiştir. Gri su ve atıksulardan geri kazanılmış su kullanımının yaygınlaştırılması önerilmiştir. Su kullanımında endüstriyel simbiyoz yaklaşımı ile su tasarrufunun sağlanması çalışmalarının yürütülmesi, projelendirilmesi, bu çalışmaları gerçekleştiren firmalara teşvik verilmesi önerilmektedir. 2-) İçme ve Kullanma Su Yönetimi: Manisa’da içme ve kullanma suyu yönetimi konusunda yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri Çalıştay’da tartışılmıştır. Kaçak kuyu kullanımı, su kayıpları, kirlilik ve israf gibi sorunların çözümü için hidrojeolojik karakterizasyon çalışmaları ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi önerilmiştir. Su yönetiminde dijitalleşmeye geçilerek, altyapının yenilenmesi, SCADA otomasyon sistemlerinin devreye alınması, Coğrafi Bilgi Sistemleri temelli bir yönetim uygulanması önerilmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması su yönetimi açısından önemlidir. Tarımsal sulamada verimliliği artırmak için çiftçilere eğitim verilmesi ve modern sulama tekniklerinin teşvik edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sulak alanların korunması, yağmur suyu hasadı ve gri su kullanımının teşvik edilmesi de çözüm önerileri arasında yer almıştır. AB Fonları, IFC, EBRD, AFD gibi uluslararası finans kuruluşları ve ‘Yeşil Dönüşüm’e uygun finans sağlayan ulusal bankalarla irtibat kurularak proje hibeleri ve yatırım finans desteklerine ilişkin imkanlar zorlanabilir. 3-) Atıksu ve Arıtma Çamurları Yönetimi: Atıksu ve arıtma çamurlarının yönetimi üzerine yapılan tartışmalarda; Mevcut yöntemlerin geliştirilmesi ve yeni alternatiflerin araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Çamurların yakıt olarak kullanılması, özellikle çimento fabrikalarında yaygınlaşmaktadır, ancak termal kurutma maliyetlerinin yüksekliği bu yöntemi sınırlı kılmaktadır. Arıtma tesislerinde suyun tekrar kullanımı teşvik edilmeli, çamur nem oranının düşürülmesi için gerekli teşvikler artırılmalıdır. Yeniden kullanım konusunda merkezi yönetim tarafından enerji teşvik oranının arttırılması yönünde yapılan düzenlemeler olumlu olarak değerlendirmekle birlikte tesislerde kurulacak ileri arıtma ünitelerinin ilk yatırım maliyetlerini karşılama konusunda da teşvik, hibe, uygun kredi gibi finansal desteklemeler süreçleri hızlandıracaktır. Ayrıca, tarımsal kullanım için ileri arıtmanın gerekliliği ve teknik açıdan sınırlamalar getiren maliyetlerin çözülmesi gerektiği vurgulanmıştır. 4-) Tarımda Su Yönetimi: Manisa’da tarımsal su yönetiminin iyileştirilmesi için çeşitli öneriler geliştirilmiştir. Mevcut su kaynaklarının etkin kullanımı için kapalı sistemlere geçiş yapılmalı ve sulama programlaması için gerekli veriler toplanmalıdır. Çiftçilere su kullanımı konusunda farkındalık kazandırılması amacıyla eğitim programları düzenlenmeli, ürün deseni planlaması su kaynaklarının verimliliğine göre yapılmalıdır. Alternatif üretim sistemlerinin teşvik edilmesi ve dijital teknolojilerin sulama yönetiminde kullanılması, tarımsal su yönetimi açısından stratejik adımlar olarak öne çıkmıştır. 5-) Yeraltı ve Yerüstü Suların Yönetimi: Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı, Gediz Havzası Eylem Planı ve Gediz Havzası Nehir Havza Yönetim Planı’nda belirtilen tedbirlerin uygulanmasıyla ve Manisa’nın su kaynakları potansiyelinin hidrojeolojik kavramsal modelle değerlendirilmesiyle sağlanabilir. Gediz Havzası Hidrolojik Etüd Projesi’nin güncellenmesi ve iklim değişikliği senaryoları altında su kaynaklarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Fazla suların depolanması, buharlaşmayı azaltıcı önlemler alınması ve alternatif planlarla su kaynaklarının afet durumlarına karşı güvence altına alınması önemli adımlar olarak belirlenmiştir. 6-) Tüketim Alışkanlıkları ve Su Yönetimi: Su tüketim alışkanlıklarının su yönetimi üzerindeki etkileri tartışılarak, mevcut kullanımın izlenmesi ve buna göre politikaların geliştirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Suyun tam maliyet esaslı fiyatlandırılması sağlanmalıdır. Su israfının önlenmesi için farkındalık kampanyaları ve eğitim programları düzenlenmeli, sanayide atık suyun yeniden kullanımı teşvik edilmelidir. Mekânsal planlamalar su çevrimini gözeterek yapılmalı ve yeşil alanlar artırılarak suyun daha etkin kullanılması sağlanmalıdır. Su kıtlığına karşı sektörel su haklarının düzenlenmesi ve acil durum planlarının oluşturulması da öneriler arasındadır. 7-) Gediz Nehir Havzası Entegre Yönetimi: Gediz Havzası Eylem Planı ve Gediz Havzası Nehir Havza Yönetim Planı’nda belirtilen tedbirlerin uygulanması sağlanmalıdır. Bu planlar periyodik olarak güncellenmelidir. Gediz Nehri ve Marmara Gölü’nün korunması amacıyla entegre yönetim stratejileri geliştirilmiştir. Kaçak sulamaların önlenmesi, denetimlerin artırılması ve cezaların caydırıcı olması gerektiği vurgulanmıştır. Yeraltı su kaynaklarının korunması için yüzeysel suların tarımsal sulamada kullanılması ve yeni barajlar inşa edilerek bu suların depolanması önerilmiştir. İzleme ve gözlem sistemlerinin kurulması, sürdürülebilir bir su yönetimi açısından önemlidir. 8-) Geleneksel Olmayan Su Kaynakları: Geleneksel olmayan su kaynaklarının, özellikle yağmur suyu ve arıtılmış atık suların, tarım, sanayi ve peyzaj alanlarında kullanımının teşvik edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. OSB’lerde firmalar arasında atık su paylaşımı sağlanarak su verimliliği artırılabilir. Belediyelerin ruhsat süreçlerinde yağmur suyu hasadını zorunlu kılması ve bu konuda cezai yaptırımlar uygulaması önerilmiştir. Küçük ölçekli projelerde yağmur suyu hasadının teşvik edilmesi de önemli bir çözüm olarak sunulmuştur. 9-) Su Verimliliği: Su israfı ve su kıtlığına karşı alınması gereken tedbirler arasında, su kullanımının izlenmesi ve buna göre politikalar geliştirilmesi yer almaktadır. Sanayide atık suyun geri kazanımı her türlü, su tüketiminin ücretlendirilmesi ve atık su bedellerinin artırılması önerilmiştir. İklim projeksiyonlarına dayalı bölgesel planlamaların yapılması, su güvenliği için sektörel su haklarının düzenlenmesi ve acil durum planlarının oluşturulması gerektiği vurgulanmıştır. Suyun kaynağından kullanıcıya ulaşmasına kadar geçen tüm süreçlerde risk yönetimi planlarının yapılması ve su güvenliğinin sağlanması gerekmektedir. Değişen iklime uyum çerçevesinde su verimliliği strateji belgesi ve eylem planı (2023 - 2033) uyulmalıdır. 10-) Manisa’nın Su Kaynakları ve Su Yönetimi: Manisa’nın su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi için eğitim ve farkındalık çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Kaçak kuyuların tespiti için uzaktan algılama teknolojilerinin kullanılması ve su barışının sağlanması önerilmiştir. Yağmur suyu hasadının zorunlu hale getirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesi önerilmektedir. Kayıp-kaçakla mücadelede yerel yönetimlerin sürekli finans kaynağı ayırması gerekmektedir.”



Başkan Zeyrek: “Söz veren kişi olarak beni de takip edin”


Çalıştayla çok değerli çözüm önerilerinin sunulduğunu vurgulayan Başkan Zeyrek, “Bu önerilerin bir kısmı bize düşen ödevleri içeriyor. Ama asıl olarak, su konusunda toplumsal yeni bir sözleşmeye ihtiyaç duyulduğu çok net anlaşılıyor. Bugünden tezi yok yola çıkıyoruz. Biz üstümüze düşen görevleri, sorumlulukları, ödevleri hızlıca yerine getireceğiz. Diğer kurumların, paydaşların da bu sorumlulukta olmasını önemli rica ediyoruz. Sadece ricacı olmayacağız elbette; takipçisi de olacağız. Siz değerli katılımcılardan ricam; Manisa Büyükşehir Belediyesi’ni, söz veren kişi olarak beni de takip edin. Eksiğimiz, yanlışımız olursa lütfen çekinmeden uyarılarınızı yapın” şeklinde konuştu.


Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, çalıştaya moderatör olarak katkı sağlayan isimlere teşekkür belgesi takdim etti.



Manisa’dan su sorununa ortak çözüm

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Merkezefendi, Türkiye Off-Road Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak Merkezefendi Belediyesi, Petlas Türkiye Off-Road Şampiyonası 4. Ayak Yarışları’na 21-22 Eylül’de ev sahipliği yapacak. Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, "Bu güzel, keyfi bol, adrenalini, heyecanı bol yarışlara Merkezefendili, Denizlili tüm vatandaşlarımızı davet ediyorum" dedi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Merkezefendi’de Off-road rüzgarı esecek. Etkinlik kapsamında 19 Eylül Perşembe günü saat 19.00’da Merkezefendi Belediyesi önünden kortej düzenlenecek. Petlas Türkiye Şampiyonası 4. Ayağı olan Denizli’de 21 Eylül’de başlayacak. 21 Eylül Cumartesi günü Mukavemet Etabı seyircisiz olarak gerçekleşecek. Şampiyona 22 Eylül Pazar günü ise Merkezefendi Off-Road Pisti’nde saat 12.00’de seyircilere açık olacak. Yarışta, özel dizayn edilmiş araçlar zorlu parkurlarda yarış severlere her zaman olduğu gibi yine heyecanlı dakikalar yaşatacak. Off-road pilotları pist alanında çamur, rampa, çukur ve virajlı yolda dereceye girebilmek için kıyasıya mücadele edecek. "Off-road ve basketbolun yeri bizde bambaşka" Off-Road Şampiyonası öncesi basın lansmanında açıklamalarda bulunan Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, "Türkiye Şampiyonası 4. Ayağı Denizli Merkezefendi Off-Road Yarışları’na bugün itibarıyla başlıyoruz. Artık Merkezefendi’mizde Off-road yarışları geleneksel hale geldi. Göreve geldiğimiz günden beri Off-road yarışlarını pandemi hariç her yıl düzenliyoruz. Bu sporu Merkezefendili ve Denizlili hemşehirlilerimizi sevdirmeye çalışıyoruz. Off-road 7 ayaktan oluşmakta. Bu yıl 4. ayağı Denizli Merkezefendi’miz de yapılacak. 21-22 Eylül tarihlerinde yapılacak. 21 Eylül Cumartesi günü mukavemet etabı Pamukkale’mizde orman etabıyla başlıyor. Mukavemet etabımız 12 kilometreden ve 4 etaptan oluşmakta. Orman etabımız seyircisiz yapılacak. 22 Eylül Pazar günü ise Göveçlik yolu üzerindeki pistimizde yapılacak. Seyircili pazar günü yapılacak etabımız 6 kilometreden 3 etaptan oluşuyor. Bu yarışlar ulusal anlamda olduğu için ilçemizin ve şehrimizin tanıtımında birçok etkisinin olduğundan, büyük katma değerinin olduğunu ifade etmek istiyorum. Merkezefendi Belediyesi olarak sporun her dalında olmaya gayret ediyoruz. Ama Off-road ve basketbolun yeri bizde bambaşka çünkü buralarda ilimiz temsil ediyoruz. Türkiye’de bu yarışlarla birlikte sesimizi duyuruyoruz. Bu güzel, keyfi bol, adrenalini, heyecanı bol yarışlara 22 Eylül Pazar günü saat 12.00’de Göveçlik yolu üzerindeki bu alana Merkezefendili, Denizlili tüm vatandaşlarımızı davet ediyorum. Aileleriyle birlikte eğlenceli, keyifli bir yarış bizleri bekliyor" dedi.
Kars Arpaçay’da 19 Eylül Gaziler Günü Arpaçay’da 19 Eylül Gaziler Günü düzenlenen törenle kutlandı. Cumhuriyet Caddesi Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törene Akyaka Kaymakamı Arpaçay Kaymakam Vekili İsmail Demirtaş, Belediye Başkanı Zeki Elma, Cumhuriyet Savcısı Selman Özbek, İlçe Jandarma Komutanı Gökhan Gülveren, daire amirleri, siyasi parti temsilcileri, şehit yakınları, gaziler ile vatandaşlar katıldı. Atatürk Anıtı’na Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığı çelengi sunumuyla başlayan program Ulu Önder Atatürk ve ebediyete intikal eden şehit ve gazilerin anısına saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Arpaçay Jandarma Komutanı Jandarma Üsteğmen Gökhan Gülveren yaptı. Üsteğmen Gökhan Gülveren, “Gazilerimiz bizim her şeyimizdir. Gazilik vatanseverliğin, kahramanlığın, fedakarlığın yaşayan destanıdır. Gazilerimiz ise bu destanı yazan, yaşayan kahramanlardır. Bu nedenledir ki şehitlerimiz ve gazilerimiz üzerinde yaşadığımız bu coğrafyanın destanını yazan onurlu kahramanlardır. Ülkemizin birliği ve bütünlüğü konusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin her bir mensubu üzerine düşen görevi yapacaktır” dedi. Daha sonra söz alan Akyaka Kaymakamı, Arpaçay Kaymakam Vekili İsmail Demirtaş, “19 Eylül, vatanı için canını ortaya koyarak savaşan ve gazilik onuruna erişen kahramanların şeref günüdür. Bugün, gazi olmanın gurur ve kıvancını bir kez daha büyük bir coşku ile yaşıyoruz. Sizler, milletin, bayrağın ve bağımsızlığın ne denli paha biçilmez değerler olduğunu ve bu değerler uğrunda neleri göze alabileceğinizi gösterdiniz, hepinize uzun ve hayırlı ömürler diliyor, aramızdan ayrılmış gazilerimize de Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum” diye konuştu. Program öğrenciler tarafından şiirlerin okunması ile son buldu.
İstanbul Esenyurtlu minikler afetlere karşı bilinçleniyor Esenyurt Belediyesi kreşlerde çocukları Afet Bilinci Eğitimi veriyor. Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Belediyemize ait kreşlerdeki 250 çocuğumuza eğitim verdik. Çocuklar bu eğitimlerle gelecekte olası afetlerde can kurtarmak için birer cankurtaran görevi görecek. Eğitimlerimizi mahallelerde ve okullarda da devam ettireceğiz” dedi. Afetlere karşı dirençli bir kent oluşturmak amacıyla çalışmalarına devam eden Esenyurt Belediyesi, kreşlerdeki öğrencilere İBB ile ortaklaşa Afet Bilinci Eğitimi veriyor. Bu kapsamda belediyenin Afet İşleri Müdürlüğü ve İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı ekipleri Osmangazi Kreşi’ndeki minikleri doğal afetler konusunda bilinçlendirdi. Eğitimde çocuklara deprem, sel, yangın gibi afetlerde yapılması gerekenler teorik ve uygulamalı olarak anlatıldı. Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ve İBB Deprem Risk Yönetim ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Murat Yün’ün de katıldığı eğitimde minikler, katılım sertifikalarını ve deprem dedektifi rozetlerini Başkan Özer’den aldı. Afet bilinci tüm Esenyurt’a yayılacak Afet eğitimlerinin önemine vurgu yaparak, uygulamanın kreşlerin yanı sıra okullar ve mahallelerde de devam edeceğini ifade eden Başkan Özer şöyle konuştu: “8 kreşimizdeki 4 ve 5 yaş grubu 250 civarında öğrencimize bu eğitimi verdik. Böyle bir çalışmayı başlattığı için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’na teşekkür ediyorum. Biz bir afet ülkesiyiz. Maalesef sık sık depremlerle sarsılıyoruz. Zaman zaman sellerle boğuşuyoruz. Yangınlar ciğerimizi paralıyor. Bununla ilgili olarak tedbir almak son derece önemli Eğer yeterli önlem alırsak bu afetleri kayıp vermeden atlatabiliriz. Ayrıca bizim ahlaklı, erdemli, iyi insanlar yetiştirmemiz lazım. Bu insanları yetiştirirken eğitime bu çağlarda başlamalıyız. Çünkü bu yaşlarda elde edilen bilgiler en sağlam bilgilerdir. Dolayısıyla bu yaştaki çocuklarımıza vereceğimiz eğitimler, onlarda farkındalık oluşturacaktır. Çocuklar bu eğitimlerle gelecekte olası afetlerde can kurtarmak için birer cankurtaran görevi görecek” Deprem konusunda devletin tüm kurumlarının birlikte çalışması gerektiğini vurgulayan Prof. Özer, yetkililere ‘Gelin iş işten geçmeden kentlerimizi hep birlikte depreme dirençli hale getirelim’ çağrısında bulundu. “260 bin kişiye eğitim verdik” İstanbul’da 20 bin kreşe afet bilinci eğitimi verdiklerini belirten Murat Yün, “Afet Farkındalık Eğitimleri’yle kreşlerimizde afet bilinci oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye bir deprem ülkesi ve bunu 7’den 70’e herkesin bilmesi gerekiyor. Bu eğitimleri küçük yaşta verirsek ileride hem İstanbul için hem de ülkemiz için afetlere karşı büyük bir adım atmış oluruz. Öncelikle çocuklara etkinliklerle bu eğitimi vermeye çalışıyoruz. Bir deprem simülasyonumuz var, onu izletiyoruz. Afetleri tek tek görsellerle anlatıyoruz. Sonrasında deprem platformumuz var. Orada depremin nasıl gerçekleştiğini, sonunda ne olduğunu ve sonrasında neler yapılması gerektiğini bunlar üzerinden anlatıyoruz. Depremde ilk yapılması gereken çök, kapan, tutun hareketini çocuklarla beraber yaptık. Çocuklar evlerine gittiklerinde ailelerine de anlatıyor. Ailelere de bu şekilde bu bilinci vermiş oluyoruz. Biz bu uygulama çerçevesinde yaklaşık 260 bin İstanbulluya eğitim verdik. Bunun yaklaşık 20 binini kreşlerdeki çocuklar oluşturuyor. Bunun dışında ilköğretim ve lise eğitimlerimiz de sürüyor. 2022-2023 eğitim döneminde başlattığımız uygulamamızı Milli Eğitim Bakanlığına bağlı tüm okullarda da sürdürüyoruz” diye konuştu. (ZA-