SPOR - 12 Nisan 2024 Cuma 23:03

Manisa FK - Eyüpspor maçın ardından

A
A
A
Manisa FK - Eyüpspor maçın ardından

TFF 1. Lig’in 30. haftasında Manisa FK, sahasında Eyüpspor ile 2-2 berabere kaldı. Maçın ardından her iki takımın teknik sorumluları maçı değerlendirdi.


Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Manisa FK Teknik Sorumlusu Nevzat Dinçbudak, “Maçın ilk 20 dakikasında maalesef istediğimiz gibi oyunumuzu sergileyemedik. Rakip takım iyi oyunculardan kurulu. Hafta içi analizlerimizde ön tarafta özellikle çok oyuncuyla rakipleri sıkıntıya sokan bir ekip. Biz de kazandığımız toplarla kenarlara oynayarak rakibi eksik yakalayıp skora gitmek istiyorduk. Ama maalesef 20. dakikaya kadar bunu çok yapamadık. 20. dakikadan sonra oyunu biraz daha dengeleyip geriye düşmemize rağmen oyuncularımız iyi reaksiyon verdi. Bu süreçte de pozisyonlara girdik. 2-0 geriden özellikle 2-2’yi yakaladık. Galip gelebilecek pozisyonları da bulup maalesef değerlendiremedik. Tabii böyle bir kuvvetle şampiyon olmuş bir ekibe karşı oyuncularımız iyi direnç gösterdi. Bu kısa sürede 5-6 günde iki maç oynadık üst üste. Bundan dolayı da burada içeride kazanıp ligdeki konumumuzu daha iyi yerlere taşımayı düşünüyorduk. Ama kaybetmeyip bir puan almak da bizim için kötü değil diye düşünüyorum” dedi.



Eyüpspor cephesi


Eyüpspor Teknik Sorumlusu Kerem Yavaş ise, “Zor bir karşılaşma bizi bekliyordu. Manisa çok kaliteli bir ekip. Kadro yapısıyla oynadıkları oyunla bugüne kadar bulundukları pozisyonu hak etmiyorlardı. Ayrıca maçın bir de psikolojik tarafı vardı. Ligi erken tamamlamış. Hedefine erken ulaşmış bir takım ve zor bir süreç geçiren bir takım. Psikolojik açıdan aslında maça baktığımızda biz karşılaşmaya iyi başladık. İstediğimiz gibi başladık. Daha sakin kalan taraf bizdik. İyi oyun oynayarak skoru da bulduk ve artırdık. Ancak sonrasında maalesef rehavet hastalığına kapıldık ve Manisa bundan sonra oyunda ivmelenmeye başladı. Skoru eşitlediler. Ondan sonraki süreçte 10 kişi kalmamızla bu maçı biraz bizim için zorlaştırdı. Ancak yaptığımız hamlelerle oyuncuların ekstra mücadelesiyle skoru korumayı bildik. 1 puan aldık. Maçın hakkı genel baktığımız zaman 1 puandı diyebilirim. Manisa iyi mücadele etti. Onları da tebrik ediyorum. Bundan sonraki süreçte de kendilerine başarılar diliyorum” diye konuştu.



Manisa FK - Eyüpspor maçın ardından

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak HAK-İŞ Konfederasyonu Şırnak İl Başkanı Uysal: "Filistin’de bir insan hakları dramı yaşanmaktadır" HAK-İŞ Konfederasyonu Şırnak İl Başkanı Nevzat Uysal, "Filistin’de bir insan hakları dramı yaşanmaktadır. Filistin halkının özgürlük, topraklarını kurtarma ve bağımsız bir Filistin devleti kurma mücadelesi sadece onların değil, tüm insanlığın ortak mücadelesi olmalıdır" dedi. İl Başkanı Nevzat Uysal, İsrail tarafından Filistin’e yapılan ve 7 Ekim’den bu yana şiddetini artırarak devam eden katliamların yıldönümünde Filistin halkıyla dayanışmayı bir kez daha yinelediklerini söyledi. Filistin’de bir insan hakları dramı yaşanmakta olduğunu vurgulayan Uysal, "Filistin halkının özgürlük, topraklarını kurtarma ve bağımsız bir Filistin devleti kurma mücadelesi sadece onların değil, tüm insanlığın ortak mücadelesi olmalıdır. HAK-İŞ olarak, Filistin davasını tarihimizin ve inancımızın bize yüklediği önemli bir sorumluluk olarak görmekle birlikte aynı zamanda bir insan hakları örgütü olmamız dolayısıyla da Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimizin onurlu mücadelesinde yanlarında olduk. Filistin’de özellikle Gazze’de yüzyılın trajedisi ve insanlık tarihinin en acımasız katliamlarından biri yaşanmaktadır" dedi. İsrail’in saldırıları sonucu, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana, 41 bin Filistinli’nin hayatını kaybettiğini belirten Uysal, "10 binden fazla Gazzeli kaybolmuş ve 100 bine yakın insan yaralanmış ya da sakat kalmıştır. Bu süreçte, 172 gazeteci, 500’ü aşkın sağlık görevlisi ve 210’dan fazla Birleşmiş Milletler personeli hayatını kaybetmiştir. 820 cami ve 3 kilise vurulmuş, onlarca hastane, yüzlerce okul ve 130’dan fazla ambulans saldırıya uğramıştır. İsrail’in acımasız saldırıları sonucunda, 17 binden fazla çocuk kurşunlar ve bombalarla hunharca katledilmiştir. Terör devleti İsrail’in Gazze’ye uyguladığı katliam devam ederken işgal alanını genişleterek, Lübnan’a yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 600’ü aşmış, yaralıların sayısı ise 1800’ün üzerine çıkmıştır" ifadelerini kullandı.
Erzurum Enerji Kentleri Birliği’nin Meclisi Erzurum’da toplandı Erzurum Enerji Kentleri Birliği’nin ekim ayı olağan meclis toplantısına ev sahipliği yaptı. Palandöken Kayak Merkezi Dedeman Ski Lodge Otel’de gerçekleştirilen meclis toplantısı sonrası “Türkiye’nin enerji dönüşümü çalışmaları” adlı panel düzenlendi. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda Enerji Kentleri Birliği Başkanı Mehmet Sekmen, toplantıda yaptığı konuşmada, “Enerji Kentleri Birliği olarak 11 Büyükşehir, 12 İl, 83 Büyükşehir İlçesi, 40 İlçe ve 5 Belde olmak üzere toplamda 151 üye belediyemizle birlikte yenilenebilir enerji kaynaklarının yerel kalkınmaya, ülke refahına, ekonomiye ve istihdama en yüksek katma değeri sağlaması için var gücümüzle çalışmaktayız. Misyonumuz ışığında üye belediyelerimize güneş, rüzgâr, jeotermal, hidroelektrik, biyokütle gibi yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konularında ön fizibilite çalışmaları, eğitimler, diğer belediyeler arasında iletişimin sağlanması ve teknik ziyaretler gerçekleştirmekteyiz” dedi. Toplumsal Kalkınma Hedefi Başkan Mehmet Sekmen, “Bilindiği gibi enerji olmadan sanayileşmenin hızlanması, tarımın gelişmesi, teknolojinin ilerlemesi ya da halkımızın refah seviyesinin artırılması mümkün değildir” diye konuştu. “Ancak burada önemli olan bir diğer husus da enerjinin nasıl ve ne şekilde üretildiğidir. Bu noktada, fosil yakıtların neden olduğu çevresel tahribatı ve küresel iklim değişikliğine katkılarını düşündüğümüzde, yenilenebilir enerjiye geçişin ne kadar kritik bir mesele olduğunu daha net bir şekilde anlayabiliyoruz” diyen Sekmen, “Çünkü bu süreç, sadece çevresel sorumluluklarımızı yerine getirmemizi değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal kalkınma hedeflerimize ulaşmamız açısından da hayati bir önem taşımaktadır” kaydını düştü. “Enerji Bağımsızlığı Neden Önemli?” Enerji Kentleri Birliği Başkanı Mehmet Sekmen, enerji bağımsızlığının önemini şöyle anlattı: “Bu noktada, yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar, hem ekonomik kalkınmanın motoru olarak hem de çevresel sürdürülebilirliğin teminatı olarak büyük bir stratejik öneme sahiptir. Yenilenebilir enerji, sadece çevreye duyarlı bir seçenek olmanın ötesinde, ülkelerin ekonomik bağımsızlığını koruma ve enerji güvenliğini sağlama adına da kritik bir rol üstlenmektedir. Enerji bağımsızlığı, günümüzde ülkelerin kalkınma stratejilerinde en öncelikli konulardan biri haline gelmiştir. Bir ülkenin enerji ihtiyacını kendi yerli kaynaklarından karşılayabilmesi, ekonomik ve siyasi anlamda dışa bağımlılığını minimize etmesi demektir. Bugün dünya genelinde enerji bağımsızlığına ulaşan ülkeler, sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda siyasi arenada da daha güçlü ve söz sahibi konuma gelmektedirler. Ülkemiz, son 20 yılda bu doğrultuda attığı adımlarla, özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığı yatırımlarla enerjide dışa bağımlılığını azaltma yönünde önemli mesafeler kat etmiştir.” Milli Enerji Politikası Başkan Mehmet Sekmen, milli enerji politikasıyla birlikte Türkiye’nin geldiği nokta ile ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’nin önderliğinde başlatılan Milli Enerji Politikası, bu anlamda çok kritik bir dönüm noktasıdır. Bu politika, Türkiye’nin enerji güvenliğini sağlamak, yerli ve yenilenebilir kaynakları en üst düzeyde değerlendirmek ve enerji arzında sürdürülebilirliği temin etmek adına da büyük bir vizyonu ortaya koymaktadır. Güneş, rüzgâr, hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle enerjisi gibi kaynaklar, doğanın bizlere sunduğu en temiz ve en yenilenebilir enerji potansiyelleridir. Bu kaynakların daha fazla değerlendirilmesi, sadece çevresel anlamda değil, ekonomik kalkınma açısından da büyük fırsatlar sunmaktadır. Son yıllarda ülkemizde bu alanda gerçekleştirilen yatırımlar, Türkiye’nin enerji üretiminde önemli bir dönüşüm sürecine girdiğini de göstermektedir.” “Erzurum Bir Enerji Şehridir” “Erzurum ilimize baktığımızda ise şehrimiz, yenilenebilir enerji yatırımları açısından büyük bir potansiyele sahiptir” diyen Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Şehrimizde gerçekleştirdiğimiz enerji yatırımları, sadece Erzurum’un enerji ihtiyacını karşılamakla kalmayıp, bölgemizin ekonomik kalkınmasına da büyük katkı sağlamaktadır. Özellikle güneş enerjisi alanında yaptığımız yatırımlar, Erzurum’un enerji üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak adına önemli adımlardır. Erzurum’un sahip olduğu coğrafi ve iklimsel avantajlar, bu tür yatırımların daha da artırılması gerektiğini bizlere göstermektedir. Bugün Erzurum’da faaliyet gösterdiğimiz Güneş Enerji Santralleri, şehrimizin enerji ihtiyacını büyük ölçüde karşılamakta ve çevreye duyarlı bir enerji üretimi sağlamaktadır. Ayrıca, biyokütle enerjisi üretiminde de önemli adımlar attık. Erzurum’un tarım ve hayvancılık alanındaki zenginliği, biyokütle enerjisi üretimi için büyük bir fırsat sunmaktadır. Bu alanda gerçekleştirdiğimiz yatırımlar, hem enerji üretiminde çeşitliliği sağlamakta hem de tarımsal ve hayvansal atıkların geri dönüşümünü sağlayarak çevreyi koruma açısından büyük bir katkı sunmaktadır.” Vali Çiftçi Birliklerin Önemini Anlattı Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi de, “Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız başarılı çalışmalara imza atıyor. Kendisi yıllardır belediye başkanlığı yapıyor. Belediye başkanlarımız vatandaşlarımızın en ufak taleplerini yerine getiriyor. Tabi sözü Mahalli İdareler Kanunu’na getireceğim. 2005 yılında Mahalli İdare Birlikleri Kanunu çıkınca bütün birlikler bir çerçeve kanununa kavuşmuş oldu. Kaymakamlıkların ve Valiliklerin başkanlığını yürüttüğü köylerde Hizmet Götürme Birlikleri, Turizm ve Tanıtma Birlikleri yine Altyapı Birlikleri hatta ilk başta Sulama Birlikleri, bölgesel birlikler Türkiye çapında hizmet veren birliklerdi. Bu vesileyle Belediye Başkanlarımıza, Meclis Başkanlarımıza ve ilimize uzaktan yakından teşvik eden misafirlerimize ayrı ayrı hoş geldiniz diyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bürokratları ile alanında yetkin olan uzmanlar tarafından Türkiye’nin enerji dönüşümü anlatıldı.
Antalya ALKÜ’nün gururları birincilikle döndü Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Spor Bilimleri Fakültesi öğrencilerinden Sevim Gerçek, Uluslararası Mardin MTB Cup Dağ Bisikleti Yarışları “Elit Kadınlar” kategorisinde birinci olurken Türkiye’nin ilk WBC Kadın Şampiyonu Boksör Seren Ay Çetin, Hintli rakibi Renu Phogat’ı yenerek yeni bir zafere imza attı. ALKÜ Spor Bilimleri Fakültesinden iki öğrenci, uluslararası organizasyonlarda başarı sağlayarak ALKÜ’ye bir kez daha gurur yaşattı. Mardin’in tarihi Dara Antik Kenti’nde Uluslararası Mardin MTB Cup Dağ Bisikleti Yarışları düzenlendi. Valilik himayesinde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü koordinesinde "Pedallar Medeniyetlerin Beşiği Mardin’de" sloganıyla düzenlenen yarışa 120 sporcu katıldı. Yaklaşık 3 bin 800 metrelik zorlu ve engebeli parkurda, sporcular 10 farklı etapta yarıştı. Bisiklet branşında yılın son etabı olan Mardin Antik Kenti Dara Uluslararası MTB Cup yarışını, Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi Sevim Gerçek 1. olarak bitirdi. Seren Ay Çetin yine gururlandırdı ALKÜ’yü gururlandıran diğer başarı ise Hintli rakibi Renu Phogat’ı yenen Spor Bilimleri öğrencisi, Türkiye’nin ilk Dünya Boks Konseyi (WBC) Kadın Şampiyonu Boksör Seren Ay Çetin’den geldi. Çetin, Mega Fight Arena organizasyonluğunda İstanbul’daki Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen gecede kozlarını Hindistanlı namağlup rakibi Renu Phogat ile paylaştı. Renu Phogat’ı puanla mağlup eden Çetin, rakibine kariyerinde bir ilki yaşattı. Çetin maç sonrası yaptığı açıklamada, “Şimdi ise en büyük hedefim olan Dünya Şampiyonluğu için çalışmalara başlayacağım. Bana destek olan herkese çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız. Sizleri seviyorum” dedi. “ALKÜ, sporda başarılarıyla konuşuluyor” ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, ALKÜ’nün kurulduğu 2015 yılından bu yana spor alanında yaptığı çalışmaların meyvelerini her geçen yıl daha çok toplamaya başladığını söyledi. ALKÜ’nün spor alanında yaptığı başarılarla ülkenin dünya çapındaki spor başarılarına büyük katkılar sağladığını belirten Rektör Türkdoğan, “Turizm, sağlık ve spor şehri Alanya’mızın gelişmesi için akademik çalışmalarımızı her geçen gün artırırken yeni projeler üretmeye de tüm hızımızla devam ediyoruz. Son yıllarda özellikle spor alanında öğrencilerimizin ulusal ve uluslararası organizasyonlarda sağladıkları başarılar bizleri ziyadesiyle gururlandırıyor. Bu başarıların arkasında öğrencilerimizin azmi başta olmak üzere ALKÜ’nün spora yaptığı yatırım ve verdiği önem geliyor. Spor alanındaki başarılarımız artık herkes tarafından biliniyor ve üniversitemiz spordaki başarılarıyla konuşuluyor. Öğrencilerimiz Sevim Gerçek ve Seran Ay Çetin’e başarılarını devamını diler, hocalarımıza emekleri için teşekkür ederim” dedi.
Erzincan Erzincan’dan Tokat ve Samsun’a inceleme gezisi Erzincan’dan Tokat ve Samsun’a incelemelerde bulunmak üzere 11 kişilik teknik ekip gönderildi. Seracılık sektöründe bu yıl içerisinde büyük bir atağa kalkan Erzincan, Karadeniz Bölgesi’nin seracılık yapılan noktaları arasında bulunan Tokat’ın Erbaa ilçesine ve Samsun’un Bafra ilçesine teknik ekip gönderildi. Erzincan Belediyesi, Erzincan İl Özel İdaresi ve Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden seçilen teknik heyet ilk olarak Tokat’ın Erbaa ilçesinde bulunan 500 dekar alanda kurulu Erbaa Toplu Sera Bölgesinde incelemelerde bulundu. 500 dekarlık alanda kesme çiçek yetiştiriciliğinin yapıldığı seraları teknik açıdan inceleyen ekip, yetkililerden ve sera işletmecilerinden bilgi aldılar. Teknik ekip gezinin ikinci ayağında ise Samsun’un Bafra ilçesinde bulunan ve 800 dekarlık alanda sebze yetiştiriciliği yapılan Bafra Sera Organize Bölgesi’nde seraların kurulumu, işleyişi ve organizasyonu ile ilgili olarak bilgi aldılar. 600 dekarın üzerindeki sera varlığı ile Doğu Anadolu Bölgesinde Elazığ’ın ardından ikinci sırada konumlanan Erzincan’da Erzincan Valiliği’nin himayesinde 424 dekar alanı kaplayan toplu sera bölgesi çalışmaları için altyapı çalışmaları başlatılmıştı. 424 dekarlık toplu sera bölgesinin 271 dekarı Erzincan İl Özel İdaresi, 153 dekarlık alan ise Erzincan Belediyesi tarafından alt kullanıcılara kiralanmıştı. Doğu Anadolu Bölgesi’nde Erzincan’ı seracılık üssü haline getirmek amacıyla yoğun bir çalışma temposu sergileyen Erzincan’da Akyazı Mahallesi’nde yaklaşık 1000 dekarlık alanda Organize Sera Bölgesi kurulması amacıyla yine Erzincan Valiliği himayesindeki çalışmalar sürdürülüyor. Seracılık üssü olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Erzincan’da yapılan teknik geziler, seracılık sektöründe yapılması planlanan iş ve işlemlere ışık tutacak.
Muğla MTO’dan Sedir Adası kazılarına destek Dünyaca ünlü Kleopatra Plajı’na ev sahipliği yapan Kedreai (Sedir Adası) Antik Kenti’nde kazı çalışmaları devam ediyor. Marmaris Ticaret Odası (MTO) bu yıl itibariyle destek vermeye başladığı kazı çalışmalarını yerinde ziyaret ederek Kazı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sevilay Zeynep Yıldız’dan yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kedreai (Sedir Adası) Antik Kenti’nde MSKÜ Arkeoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Sevilay Zeynep Yıldız başkanlığında, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izni ile yürütülen kazı, çevre düzenleme, koruma ve konservasyon çalışmalarının 2024 yılı programı 15 Ağustos tarihinde başladı. Bu yıl itibariyle Cumhurbaşkanlığı Kararnameli kazı statüsüne alınan Kedreai Antik Kenti kazısı, aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hayata geçirilen Geleceğe Miras Projesi tarafından desteklenen kazılar kapsamına da alındı. Önceki gün Marmaris Ticaret Odası Meclis Başkanı Zekiye İpci, Yönetim Kurulu Başkanı S. Mutlu Ayhan ve Meclis Üyelerini ağırlayan Kazı Başkanı Yıldız, MTO’ya vermiş olduğu desteklerden dolayı teşekkür ederken, yürütülen çalışmalar hakkında da bilgilendirmede bulundu. Ziyaret esnasında açıklama yapan Dr. Öğr. Üyesi Sevilay Yıldız, yürütülen çalışmalar doğrultusunda Kedreai Antik Kenti’nin tarihi ve arkeolojik kimliğinin yavaş yavaş ortaya çıkarıldığını belirtti. 20 yıl önce merhum Prof. Dr. Adnan Diler başkanlığında yüzey araştırmalarıyla başlayan sürecin son 4 yılda kazı çalışmalarıyla daha da derinleştiğini belirten Yıldız, kazılarda elde edilen verilerle kentin M.Ö 1. Bine dek uzanan bir tarihe sahip olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti. Kedreai’nin, korunaklı limanları, denize erişimli konumu ve güçlü surlarıyla daima önemli bir merkez olduğunu belirten Yıldız, kısıtlı bir yerleşim alanına sahip ada üzerinde boyutları ile anıtsal sayılabilecek tiyatronun, Hellenistik Dönem’de ekonomik ve siyasi gücü ile kentin ulaştığı refah düzeyini yansıttığını söyledi. Ayrıca, Kazı Başkanı Dr. Yıldız, adanın sadece “plaj” algısından uzaklaşarak kültürel ve doğal miras alanı olduğu ve Kedreai’nin korunması ve sürdürülebilirliği konusuna vurgu yaptı.