POLİTİKA - 02 Kasım 2024 Cumartesi 16:30

Kasapoğlu: "Bu yoldan dönmedik, dönmeyeceğiz"

A
A
A
Kasapoğlu: "Bu yoldan dönmedik, dönmeyeceğiz"

AK Parti Yunusemre İlçe Teşkilatının 4. Olağan Kongresinde konuşan önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı AK Parti İzmir Milletvekili Muharrem Kasapoğlu, "Birileri rahatsız da olsa birileri istemese de tıpkı bugüne kadar olduğu gibi daha çok çalışarak daha çok üreterek oyunları bozmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin kararlı yürüyüşünü kesintisiz bir şekilde sürdüreceğiz. Kim dönerse dönsün, biz dönmeyiz bu yoldan. Bu yoldan dönmedik, bu yoldan dönmeyeceğiz ve bu yolu birlikte yürüyeceğiz" dedi.


AK Parti Yunusemre İlçe Teşkilatı’nın 4. Olağan Kongresi ilçedeki Atatürk Olimpik Yüzme Havuzu Kapalı Spor Salonu’nda yapıldı. Divan Başkanlığına AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa İl Koordinatörü Dilek Yıldız Büyükdağ’ın seçildiği kongre, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. AK Parti döneminde Yunusemre’ye yapılan yatırımlar ve çalışmalardan oluşan videonun ardından kongrenin açılış konuşmasını yapan mevcut Yunusemre İlçe Başkanı ve tek aday İlkcan Durmaz, Manisa’nın en büyük ilçesi olarak durmadan çalışmaya devam edeceklerini söyledi.


AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı ise 31 Mart seçimlerinde Manisa’da çok sayıda belediyeyi kaybetmelerine rağmen 5 yılın sonunda bu belediyeleri tekrar azimle çalışarak alacaklarını belirterek, "Cumhurbaşkanımızın 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda oluşturduğu ekol üzerinden bizim belediyelerimizin performansıyla Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin performansı karşılaştırılamaz" dedi.



"AK Parti mücadele ediyorsa başarır"


Ülkedeki ekonomik şartlardan bahseden AK Parti Manisa Milletvekili Tamer Akkal ise konuşmasında, "Türkiye’de enflasyon ve geçim sıkıntısı var. Evet farkındayız. Türkiye’de geçim sıkıntısı var. Türkiye’de enflasyonu yüksek ama mücadele ediyoruz. Şunu unutmayın eğer AK Parti mücadele ediyorsa başarır. Biz neler yaşamadık? Parti kapatma davalarından tutun darbe girişimlerine Gezi kalkışmalarından 17-25 Aralık’a kadar ülkemize birçok kez zarar vermek isteyen örgütlerin, ülkelerin girişimleriyle karşılaştık. Ama biz hepsini Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde atlatmayı başardık. Yine bu zor günleri de hep beraber başaracağız" şeklinde konuştu.



"İyi ve güzel olan her şeyi AK Parti yaptı"


Hiçbir şartta yılmadan çalışmaya devam etmek gerektiğini kaydeden AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Mücahit Arınç, "Hep söylediğimiz gibi iyiye güzele dair her şeyi bu memlekette AK Parti iktidarında Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Ak kadrolarla yaptık. Hizmette günü geldiğinde ’bizler hazırız demek’ için birbirimize bu kararlılığın sözünü vermemiz lazım. Kongremiz hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.



"Çok gayret etmemiz lazım"


AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur ise yaptığı konuşmasında şunları söyledi:


"Kongre süreci bizim için yenilenme, eksiğimiz gediğimiz varsa düzeltmek, yanlışlarımız varsa onları tadil etmek amacıyla yürüttüğümüz bir süreç. Tüm Türkiye’de kongrelerimiz çok güzel bir şekilde birlik ve beraberlik içerisinde devam ediyor. Seçim süreçlerinde hep çalıştık, koşturduk. Şimdi yenilenen yönetimle bu süreçte artık önümüzde başka bir kongre olmayacak ve muhtemelen ki hem genel seçimleri, hem yerel seçimleri bu kadro ile yapacağız. Onun için çok çalışmamız lazım. Çok gayret etmemiz lazım. Mahalle başkanlarından sandık başkanlarına kadar, kadın ve gençlik kolları dahil olmak üzere sahaya basmamız gerekiyor. Biz sizlere güveniyoruz. Bugüne kadar gayret ettiniz. İnanıyorum ki bundan sonra aynı gayreti, aynı şevki göstereceksiniz."



"Bu milletin hizmet yolculuğunu aksatmaya lüksümüz yok"


Kongrenin son konuşmasını yapan önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı AK Parti İzmir Milletvekili Muharrem Kasapoğlu, "Türkiye Yüzyılı ve Türkiye Yüzyılı’nda da yine yeni hedeflerle yeni hayallerle yarınlara yürüyoruz. O yüzden durmaya, duraksamaya, hiç mi hiç vaktimiz yok. Bu milletin hizmet yolculuğunu aksatmaya, aksattırmaya hiç mi hiç lüksümüz yok. Dolayısıyla Cumhuriyetimizin 101. yılında daha büyük hedeflere, daha aydınlık yarınlara hep birlikte yürümenin inancı içerisindeyiz. Gayreti içerisindeyiz. Kararlılığı içerisindeyiz. Kongreler birer muhasebe dönemi. Eksiğimizi, yanlışımızı, sevabımızı, günahımızı değerlendirme zamanıdır. Elbette yol haritamızı belirlerken gerekli dersleri çıkarıp gerekli yanlışları tekrarlamama adına daha büyük heyecanla, daha büyük motivasyonla yarınlara yürüme zamanıdır kongreler" diyerek kongrenin hayırlara vesile olmasını diledi.



"Hayra motor, şerre fren olmaya devam edeceğiz"


Milletin tercihini her zaman baş tacı ettiklerini kaydeden Kasapoğlu her güzel işe destek olmaya devam edeceklerini ifade ederek, “Bugüne kadar varlıkları sadece karşı çıkmaktan varlıkları sadece itiraz etmekten ibaret olanlar şimdi bazı yerlerde bazı yönetimleri emaneten aldılar. Elbette demokrasidir. Halkımızın tercihi başımızın üstündedir. Hiçbir zaman halkımızın tercihini küçümseyenlerden olmadık. Hiçbir zaman halka tepeden bakanlardan olmadık. Halkımızın kararını, tercihini yargılamadık ve yine de her zaman karar ne olursa olsun milletin tercihi baş tacıdır dedik. 31 Mart’ta da söyledik. Tabii biraz önce milletvekillerimiz de bahsetti. Yerel yönetimlerin halkımızın hizmet noktasındaki tüm ihtiyaçlarının yanındayız, destekçisiyiz. Bizler bunun için varız. AK Parti olarak hiçbir zaman ötekileştiren olmadık karşı çıkan olmadık, engelleyen olmadık. Bundan sonra da yine aynı ruhla hayra motor, şerre fren olmaya da devam edeceğiz. Hayırlı her işin yanındayız.” dedi.



“Bu yoldan dönmedik, bu yoldan dönmeyeceğiz”


İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü soykırıma ve Türkiye’ye yönelik saldırılara da değinen Kasapoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:


“Türkiye olarak her zaman olduğu gibi bugün de Gazze’deki kardeşlerimizin yanındayız. Hiçbir zaman hiçbir zulme sessiz kalmadık. İmkânımız neyse ne mümkünse Cumhurbaşkanımızın liderliğinde mazlumdan yana olduk. Mazlumdan yana, zalime karşı duruşumuzu bu anlamdaki varlığımızı yine aynı inançla ortaya koymaya devam edeceğiz. Bunu kimse saptıramaz. Bunu kimse başka yöne çekemez. Zalimin, haksızlığın karşısında olacağız. İmkanlarımız ne gerektiriyorsa seferber edeceğiz. Tek başımıza kalsak da her daim adaletin, merhametin ve mazlumun sesi olacağız. Dolayısıyla bu süreçte bu vahşete sessiz kalan bu vahşeti izleyen ve bu vahşet noktasında sağır dilsiz olan tüm dünyayı bir kez daha bu vahşet karşısında güçlü bir aksiyon almaya da özellikle davet ediyoruz. İç politikada, dış politikada, sosyal hayatta, sporda sanatta Türkiye Yüzyılı noktasındaki hedeflerimizi birer birer hamdolsun gerçekleştiriyoruz. İşte savunma sanayinde geldiğimiz aşama. Birilerini ne yapıyor? Rahatsız ediyor. İşte TUSAŞ’ta geçtiğimiz günlerde gerçekleşen saldırı bunun en yakın örneği. Ancak birileri rahatsız da olsa birileri istemese de tıpkı bugüne kadar olduğu gibi daha çok çalışarak daha çok üreterek oyunları bozmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin kararlı yürüyüşünü ne yapacağız? Kesintisiz bir şekilde sürdüreceğiz. Ne diyor? Kim dönerse dönsün, biz dönmeyiz bu yoldan. Bu yoldan dönmedik, bu yoldan dönmeyeceğiz ve bu yolu birlikte yürüyeceğiz.”


Kongreye, önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı AK Parti İzmir Milletvekili Muharrem Kasapoğlu, AK Parti MKYK Üyesi ve Manisa Milletvekili Mücahit Arınç, AK Parti Manisa Milletvekilleri Murat Baybatur, Tamer Akkal, AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı, Saruhanlı Belediye Başkanı Ekrem Cıllı, eski il ve ilçe başkanları ile partililer katıldı. Tek listeyle gidilen kongrede mevcut Başkan İlkcan Durmaz delegelerin oyuyla yeniden başkan seçildi.



Kasapoğlu: "Bu yoldan dönmedik, dönmeyeceğiz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bakan Tunç: "Bu millet, 22 yıldır Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’den eser ürettiği için vazgeçmiyor" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarmak durumunda olduklarını ifade ederek, "Vesayetçi ruhu hala bünyesinde barındıran anayasadan kurtararak demokratik, sivil, katılımcı yeni bir anayasa ile Türkiye Yüzyılı’nı inşa edebiliriz" dedi. Bakan Tunç, 10. yargı paketinin adalet komisyonunda görüşmelerinin tamamlandığını ifade ederek meclise geleceğini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti’nin Kilimli 3. Olağan İlçe Başkanlığı kongresine katıldı. Bir düğün salonunda gerçekleştirilen kongre saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Katılımcılara "Umudun, İcraatın, Geleceğin Adı AK Parti" temalı video izletildi. İlçe başkanı, milletvekilleri ve il başkanının ardından kürsüye çıkan Bakan Yılmaz Tunç, AK Parti’nin 22 yıllık çalışmalarını sıraladı. AK Parti’yi milletin kurduğunu ifade eden Bakan Tunç, "AK Partimiz 23 yıl oldu kurulalı. 22 yıldır iktidarda. 3 Kasım 2002’de henüz kurulduktan 14 ay sonra bu millet AK Parti’yi iktidara getirmiştir. Neden, çünkü AK Parti’nin kurulmasını millet kendisi sağlamıştı. AK Parti siyaset mühendisliğinin neticesinde ortaya çıkmış siyasi hareket değil. Bir millet hareketi, dava hareketi. Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Cumhuriyet’in kuruluşuna ve milli iradeyi temsil eden büyük bir davanın adı. 2002’de kurulurken o davanın ismi Adalet ve Kalkınma olarak şekillendi. Neden hatırlayın, 90’lı yılları yaşayanlar, o yılların parlamenter sisteminin 1,5 yılda bir değişen hükümetlerin yol açtığı siyasi krizler, siyasi krizlerin yol açtığı demokrasi eksikliği, meclise, siyasetçiye güvensizlik tüm bunların yol açtığı eknoomik sıkıntılar, onların yol açtığı anarşi, faili meçhul, terör ve 28 Şubat süreci, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ve tüm bunlardan bunalan milletimiz bir çıkış yolu aradı. O çıkış yolunu da Recep Tayyip Erdoğan da gördü. AK Parti’nin kurulmasını sağladı. Kendi elleriyle kurduğu partiyi de hemen kısa süre içerisinde iktidara getirdi. Yepyeni bir Türkiye’nin kapılarını araladı. Bugün burada 22 yıl iktidarda ve 23 yıllık bir parti olarak son seçimlerinde birinci partisi olarak bu kürsüde konuşabiliyorsak bu partiyi kuran aziz milletimize, Recep Tayyip Erdoğan’ı, Cumhur İttifakı’nı destekleyen ve 22 yıldır iktidardan düşürmeyen aziz milletimize borçluyuz. Milletimiz için ne yapsak azdır. Gecemizi gündüzümüze katacağız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde teşkilatlarımızla, kabinemizle, meclisimizle, milletvekillerimizle, belediye başkanlarımızla, milletimizin güvenine layık olabilmek için gecemizi gündüzümüze katmaya devam edeceğiz" dedi. "Ülkemizi nereden nereye getirdiğimiz ortada" Zonguldak ve bölgesinin yanı sıra 81 ilde yollar, fabrikalar, tüneller, alt ve üstyapıların hayata geçirildiğini belirten Bakan Tunç, "Sadece Zonguldak’a baktığımız zaman emeğin başkenti, Bartın, Karabük... Şöyle sadece etrafımıza baktığımızda nereden nereye geliyoruz. Minibüsle Zonguldak-Kilimli arası neredeyse yarım saat sürüyordu. Bu süreden önce varmak mümkün değildi. Bugün bu süre 4 dakikaya indi. Bu tüneller hayal edilen şeyler değildi. Burada kalacak mı? İşte devam ediyor. Çatalağzı, Filyos, Bartın, Amasra, Çakraz, Cumayanı, Cide’ye kadar dağları deliyoruz. Milletimiz için yapıyoruz. 22 yıldan bu yana bu millet AK Parti’den neden vazgeçmedi. Cumhur İttifakı’ndan neden vazgeçmiyor. Recep Tayyip Erdoğan’dan neden vazgeçmiyor? Eser ürettiği için vazgeçmiyor. Milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmediği için vazgeçmiyor. 22 yıldan bu yana bu ülkenin altyapısıyla, üstyapısıyla, fiziki kalkınmasıyla her bir köşesini eserlerle donatmadık mı? Hızlı trenler, otoyollar, duble yollar, havalimanları, enerji yatırımları... İşte burada doğalgaz. Filyos’a geldi. Doğal gaz keşfini Cumhurbaşkanımız ’Milletimize müjde vereceğim, yarın beni iyi dinleyin’ dediğinde muhalefet ’Seçim için söylüyor’ dedi. Müjdeyi açıkladığında ana muhalefetin lideri ’İnanmayın, yok. Sizi kandırıyor’ dedi. Şimdi milletin huzuruna çıkıp, ’Doğal gaz gerçekten varmış. Filyos’a da üç yıl gibi kısa bir süre içinde denizin altından 2 bin metre derinlikte üç bin metre sondajla, 180 kilometre denizin altına robotlarla boru döşenerek o doğal gaz Filyos’a ulaştı. Varmış demek ki ey milletim biz Recep Tayyip Erdoğan’a haksızlık yapmışız. Yalan söylemişiz, özür dileriz’ diyebiliyorlar mı? Neyi doğru söylüyorlar ki. Hep karalama siyaseti. İşte o karalama siyaseti nedeniyle de milletten destek bulmıyorlar. 22 yıldan bu yana AK Partimiz iktidarını sürdürüyor. Dünya siyaset tarihinde bunun örneği yok. Yüzde 85 katılım ile başka bir seçim yapan dünyada başka bir ülke yok. Yüzde 85 çoğunlukla sandığa gidiyor ve bunun yüzde 50’den fazlasını alıyor. Böyle bir lider de yok. Parti de yok. Kesintisiz 22 yıldan bu yana iktidarını en yüksek katılımla sürdüren dünya siyaset tarihinde Recep Tayyip Erdoğan var. AK Parti var. Bizim partimiz var. Milletimizin hissiyatına tercüman olmak. Onların isteklerini yerine getirmek. Milletin taleplerinden hiçbir zaman geri durmamak. Milli irade bayrağını yere düşürmemek. Çalışmak, durmamak. Sürekli yola devam demek. İnşallah bu kutlu yürüyüş devam edecek" diye konuştu. "Teröristler TUSAŞ’a neden saldırdı; çünkü Türkiye’nin savunma sanayini hazmedememek, onu baltalamak" Bakan Yılmaz Tunç, açıklamalarına şöyle devam etti: "Bunun önünü kesmek isteyenler oldu. Daha partimiz kurulurken kapatma davasıyla karşılaşmadık mı? Kurucu üyeleri arasında başörtülü olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açılan bir partiyiz. ’Başörtülü kurucu üye olamaz’ diyor. Şimdi milletvekili de olabiliyor. Memur da olabiliyor. Okullara kızlarımızı göndermediler. Yaka paça polisler o üniversite birincisi olan kızlarımızı kürsülerden atmadılar mı? O Yassıada, vesayetçi, darbeci zihniyet... Milletimizin desteğiyle buna pabuç bırakmadık. Ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması için çalıştık. İktidara geldiğimiz ilk dönem 4,5 yıl acil eylem planıyla ülkemizin 81 vilayetine hizmet götürme gayretinde olduk. Üniversiteleriyle, şehir hastaneleriyle, en ücra noktadaki aile sağlığı merkezleriyle doktoru hastanın ayağına götürdük. Helikopter ambulanslar, hava ambulanslarıyla milletimiz AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan sayesinde tanıştı. Güçlü insan dedik. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın dedik. İnsan güçlü olmalı ki aile güçlü olsun dedik. Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun dedik. Eğitime önem verdik. Bütçede en büyük payı eğitime, gençlere ayırdık. Yeni okullar, üniversiteler yaptık. OSB’leri fabrikalar ile doldurduk. Gabar’da teröristlerden temizlediğimiz dağlarda ne var? Petrol var. Milletimizin refahı için çalışmak var. Nükleer santral, savunma sanayii yatırımları. Bir ülkenin savunma sanayisi güçlü olmazsa o ülkenin güvenliğinden bahsedebilir miyiz? O ülkenin sınırları güvenli olabilir mi? O ülke terörle mücadelede başarılı olabilir mi? Gökbey helikopterlerinin jandarmaya tesliminde Cumhurbaşkanımız veciz bir konuşma yaptı. TUSAŞ’a niye saldırdılar? TUSAŞ’a o teröristler neden geldi. Nedir dertleri çünkü Türkiye’nin savunma sanayini hazmedememek, onu baltalamak. Korkutmak. Bu millet korkar mı? İstiklal Marşı ’Korkma’ diye başlıyor. Bu milleti hiçbir şer şebekesi korkutamaz. Bugüne kadar korkutamadığı gibi. Korkmadan yolumuza devam edeceğiz. Kardeşliğimizi güçlendireceğiz. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, birlik ve beraberliğimizi daha da kuvvetlendireceğiz. Ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmak isteyen maşalara da taşeronlara da hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz. İç cephemizi güçlendireceğiz. Ülkemizi terörden arındıracağız. Kardeşliğimizi daha da güçlendirerek Türkiye Yüzyılı’nı birlik ve beraberlik içerisinde inşa edeceğiz." "Milli irade bayrağı yere düşürülmesin diye önemli yapısal değişimleri sağladık" Cumhurbaşkanı seçimleri, referandum süreci, AK Parti’ye kapatma davası süreçlerini hatırlatan Yılmaz Tunç, şöyle konuştu: "367 krizleri, Cumhurbaşkanını mecliste seçtirmediler. Halka seçtirelim dediğimizde ’Hayır’ kampanyası yaptılar. 2008’de partimize bir kapatma davası açtılar. Laikliğe aykırı eylemlerin odağı oldu diye o günkü Başsavcı Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. AK Parti millete hizmet etmekten başka yol, hastane, baraj yapmak, fabrika getirmekten başka ne yaptı da siz AK Parti’yi kapatmak istiyorsunuz. AK Parti ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmasının önünü kesmek istedikleri için darbeci, vesayetçi anlayışa Yassıada zihniyetine geçit vermek istemediği için önünü kesmek istediler. Orada da başarılı olamayınca bu sefer MİT krizi, ardından Gezi olayları, 17/25 emniyet, yargı darbe girişimi tüm bunlarda başarılı olamayınca terörü azdırmaya çalıştılar. Ülkemizin değişik yerlerinde patlamalar, değişik olayları çıkartmaya çalıştılar. Tüm bunlarda başarılı olamayınca karanlık gecesine giden taşları birer birer döşediler. 15 Temmuz’da zannettiler ki bu ülkeyi karartabilecekler. Bu ülkeninz önünü kesebilecekler. Bu milleti durduracaklarını zannettiler. 15 Temmuz’da tankları milletin üzerine yürüttüler. Millet korkmadı. Biz korkmuyoruz vatanımıza sahip çıkacağız dedi milletimiz. Meydanlara indi. Milletimiz Cumhurbaşkanımızın bir mesajı ile adeta ölüme koştu. Vatanının mücadelesini, bayrağının mücadelesini yaptı. Bu ülkenin bağımsız Türk yargısı da o gece savcılar evinde oturmadı. Gitti ’darbecilerden yakalayacağız, hesap soracağız, gözaltı yapacağız’ dedi. Ama geçmişte bu ülkede darbeler oldu. 12 Eylül, 27 Mayıs, 28 Şubat oldu. Hepsinde darbecilerin yanında onlara destek olan bir yargı sistemi varken artık Türkiye’de vesayetçi anlayışa, darbeci anlayışa geçit vermeyen milletin yargısı var. İşte birilerinin hazmedemediği de bu. Sürekli saldırmalarının bu ülkede adaletsizlik algısı var şeklinde bir propaganda yapmalarının sebebi de bu. AK Parti adalet partisi. Kalkınma partisi, kuruluş sebebidir adalet. 90’lı yılların adaletsizliklerinden kalkınma eksikliğinden, istikrarsızlıklarından bunalan milletimiz kurmuştur AK Parti’yi. Adaleti getirmiştir. Bugün yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmanın mücadelesini veriyoruz. Çok sayıda reform yaptık. Sessiz devrim sayılan. Anayasa değişiklikleriyle temel hak ve özgürlükleri daha da güçlendiren önemli reformlara imza attık. Sizler referandumlarda bunlara evet dediniz. Sizin sayenizde oldu bunlar. Kadın haklarının anayasada yer alması. Çocukların korunmasıyla ilgili hakların yer alması. Hak arama yollarının arttırılması, kamu denetçiliği kurumundan bilgi edinme hakkına varıncaya kadar, özel hayatın korunmasından kişisel verilerin korunmasını sağlayan kurumların oluşturulmasına varıncaya kadar, yüksek askeri şuranın bir kere oturma düzeni bile MGK’nın oturma düzeni bile bunlar demokratik hukuk devletine uyan şeyler değildi. Hakimler Savcılar Kurulu’nun, anayasa mahkemesinin yapısı tüm bunlar demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirildi. Bir daha bu ülkede darbeler olmasın, 10 yılda bir muhtıralar olmasın. Milli irade bayrağı yere düşürülmesin diye önemli yapısal değişimleri sağladık. Sıkı yönetim ilan edilebilir diye bir madde vardı anayasada. Sizin oylarınızla bunları kaldırdık. Bu anayasada darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı. Sizin oylarınızla bunları kaldırdık. Bu düzenlemeleri yapalım dediğimizde Yassıada zihniyeti karşı çıktı. Mecliste gece yarıları kürsü işgalleri oldu. Büyük bir mücadele ile bu noktaya geldik. Elbette ki yetmez. Bu ülkeyi darbe anayasasından kurtarmak durumundayız. Vesayetçi ruhu hala bünyesinde barındıran anayasadan kurtararak demokratik, sivil, katılımcı yeni bir anayasa ile Türkiye Yüzyılı’nı inşa edebiliriz. İnşallah bu uzlaşmayı parlamentoda gerçekleştireceğiz. O uzlaşmaya yanaşacak olan partiler ve vekillerimiz de tarihe geçecek. Milletten takdir toplayacak. İnşallah bunu gerçekleştirir, millete olan borcumuzu da öderiz." "Tabelada Cumhuriyet, Halk yazmakla cumhuriyetçi, halkçı olunmaz" Rusya-Ukrayna savaşında muhalefetin adeta savaşın tarafı olmayı teklif ettiğini ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arabuluculuk ile BM’nin takdirini topladığını ifade eden Bakan Tunç, "Son 5 yıl sıkıntılarla geçti. Hepiniz biliyorsunuz. Çevremizde savaşlar. Rusya-Ukrayna savaşı ekonomik olarak en çok bizi Türkiye’yi etkiledi. Muhalefet taraf tutalım dedi. Adeta savaşın tarafı olmayı teklif etti. Biz arabulucu olalım dedik. Cumhurbaşkanımız BM’nin takdirini topladı. Küresel güçlerin Suriye’yi bölüp parçalayarak güneyimizde geleceğimizi tehdit edecek, çocuklarımızı, gençlerimizi, geleceğimizi huzursuz edecek terör devletine müsaade edemezdik. Çok çalıştılar. İsrail’in güvenliğini sağlamak için uydu devlet lazım dediler. Orada bir oluşuma gitmeye çalıştılar. Ama ne yaptık biz buna müsaade edemeyiz dedik. Ülkemizin güvenliğini tehdit eden hiçbir oluşuma müsaade edemeyiz dedik. Fırat Kalkanı Harekatı’nı yaptık. O FETÖ’cülerin darbe kalkışmasından sonra Fırat Kalkanı, Zeytindalı harekatlarını yaptık. Bu uğurda şehitler verdik. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Onlar olmasaydı bugün ülkemizi tehdit eden bir terör devletinin oluşması sağlanmış olacaktı. Doğu Akdeniz işgal edilmek üzereydi. Libya ile mutabakat yaptık. Muhalefet karşı geldi. Libya’da ne işimiz var dedi. Suriye’de ne işimiz var dediği gibi. Libya ile deniz yetki alanları anlaşması yapmamız lazım. Askerimizi oraya göndermemiz lazım. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var dedik. Doğu Akdeniz’i işgal ettirmedik. Ama ana muhalefetin lideri ’Ne işimiz var Libya’da, Suriye’de’ dedi. 30 yıllık Azeri kardeşlerimizin Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarının kurtarılmasında, kardeşlerimize yardıma gittiğimizde bu ülkenin ana muhalefet lideri ’Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycan’a cihatçı gönderiyor’ diye dünyaya yaygara yapmadı mı? Bunların ki nasıl siyaset. Böyle halkçılık olabilir mi? Böyle cumhuriyetçilik olabilir mi? Tabelada Cumhuriyet yazmakla, Halkçı yazmakla, halkçı olunmaz, cumhuriyetçi olunmaz. Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi ile Cumhur İttifakı ile inşallah Türkiye Yüzyılı’nı milletimizle beraber inşa edeceğiz" dedi. "Yargı reformu stratejik belgemizi Cumhurbaşkanımız kamuoyuna paylaşacak" Meclisin gündeminde yargı reformu belgeleriyle ilgili çalışmalar olduğunu ifade eden Bakan Tunç, "Önümüzde 3,5-4 yıllık süre var. Ekonomimizi toparlayacağız. Şu anda meclisimizin gündeminde yargı reformu belgeleriyle ilgili çalışmalarımız var. 9. yargı paketi meclisin gündeminde. 10. yargı paketi adalet komisyonunda görüşmeleri tamamlandı. O da gündeme geliyor. Önümüzdeki dört yılı kapsayan yargı reformu strateji belgemizi de hazırladık. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna paylaşılacak. O belgede gecikmeyen adalet sistemi, daha kısa sürede gecikmeden sonuçlanacak, hakkıyla tecelli edecek adalet sisteminin tesisi konusunda 22 yılda çok mesafe aldık. İnşallah önümüzdeki dört yılın planını yapıyoruz. Özellikle yeni ihtiyaçlar, yeni suç tipleri, teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan sorunlar. Bilişim suçları, internet. Tüm bunları kapsayacak. Vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden en kaliteli hizmeti alabilmesinin yolunu açacak ve özellikle suç ve suçluyla mücadelede daha kararlı olmamızı, sokaklarımızın daha huzurlu olmasını sağlayacak, milletimizin huzurlu bir geleceğe adım atmasındaki gayretleri daha da artıracak yeni düzenlemeleri inşallah meclisimizin, milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. Bu strateji belgesindeki hedefler doğrultusunda yasama, yürütme ve yargı; milletimize hak ettiği hizmetleri getirme gayreti içerisinde olacağız" şeklinde konuştu. Bakan Tunç, AK Parti Kilimli İlçe Başkanlığı görevine seçilecek olan Mustafa Karakoca ve yönetimini tebrik etti. Kongrede Bakan Tunç’a çeşitli hediyeler takdim edildi.
Ankara Yeniden Refah lideri Erbakan’dan ’kayyum’ açıklaması Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Esenyurt Belediyesine kayyım atanmasına ilişkin, “İktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz. Siyasi bir süreç değil hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz. Kayyum atanması yerine belediye meclisinin görevlendireceği belediye başkan vekilinin bu görevi yapması gerektiğini ifade ediyoruz” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin genel merkezinde düzenlenen “İl Başkanları Toplantısı” öncesi gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Erbakan, 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nin 14,6 trilyon lira, bütçe gelirlerinin ise 12,67 trilyon lirada olduğunu belirterek, 1,93 trilyon lira açığın iç ve dış borçlanma ile karşılanacağını aktardı. İç ve dış borcun yüzde 98,5’in yüksek faizli iç borçlanma ile ödeneceğini ifade eden Erbakan, ödenemeyecek durumda borçlanmanın yaşandığını öne sürdü. Erbakan, "Evet bugün, Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu en önemli tehdit güven ve ahlak bunalımıdır. Kimin elinin kimin cebinde olduğunun bilinmediği, ahlaki erozyonun tavan yaptığı bir süreçte, vatandaşlarımızdaki ’güven’ duygusu da iyice zedelenmiş durumdadır" diye konuştu. Erbakan, asgari ücrete yapılacak zamma ilişkin ise “Özgür Özel’in söylediğini biz 5 bin lira arttırarak 35 bin lira demiştik. İki asgari ücret alan bir hane en azından yoksulluk sınırında bir gelire sahip olsun. Çünkü yoksulluk sınırı bugün 70 bin lira olmuş. İki asgari ücretli yan yana geldikten sonra en azından yoksulluktan kurtulsunlar” ifadesini kullandı. “Emekli maaşının asgari ücret seviyesine getirilmesi lazım” Bir haneye giren maaş miktarının yoksulluk sınırının altında olmaması gerektiğini aktaran Erbakan, şunları kaydetti: “Yeniden Refah Partisi olarak yüzde 20 ila 25’lik bir artışın şubat ve mart ayında açlık sınırının altıda kalacağını ifade ediyoruz. En azından bir 35 bin lira seviyesine gelmesini söylüyoruz. Çünkü en azından iki asgari ücretin yoksulluk sınırı seviyesine gelmesidir. 12 bin 500 lirada kalmış olan emeklilerimizin de durumunun iyileştirilmesi ve emekli maaşının da en azından asgari ücret seviyesine getirilmesi lazım.” “Hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz” "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in yerine kayyım atanmasını da yorumlayan Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, şu ifadelere yer verdi: “İktidar kanadı bu durumla ilgili ‘Elimde çok ciddi deliller var’ diyor. CHP, bunun bir siyasi süreç olduğunu söylüyor. Tabii Türkiye’de yıllardan beri yaşadığımız hukuki süreçler, adalet kurumuna güvenin sarsılmış olması dolayısıyla bizim de içimiz rahat değil. İktidarın söylediklerinin doğru olmasını temenni ediyoruz. Siyasi bir süreç değil hukuki bir süreç olmasını temenni ediyoruz. Kayyum atanması yerine belediye meclisinin görevlendireceği belediye başkan vekilinin bu görevi yapması gerektiğini ifade ediyoruz.”