EKONOMİ - 20 Mart 2025 Perşembe 12:29

Hükümlülerin ürettiği kovanlar üreticilere dağıtıldı

A
A
A
Hükümlülerin ürettiği kovanlar üreticilere dağıtıldı

Yunusemre Belediyesi, ilçedeki bal üreticilerine desteğini bu yıl da sürdürerek arıcılığın gelişmesine katkı sağladı.


Tarıma ve üreticilere yönelik desteklerini her zaman sürdüren Yunusemre Belediyesi, Belediye Başkanı Semih Balaban’ın öncülüğünde önemli bir çalışmaya daha imza attı. Adalet Bakanlığı tarafından yürütülen Mesleki Eğitim Kursları kapsamında Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü ile yapılan protokol çerçevesinde, hükümlüler tarafından üretilen 300 arı kovanı, gerekli şartları taşıyan ve talepte bulunan üreticilere ulaştırıldı. Kovan dağıtımı, Yağcılar Mahallesi’ndeki düğün salonunda düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Törene, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Manisa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Hasan Geriter, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, birim müdürleri, mahalle muhtarları ve çok sayıda bal üreticisi katıldı.


Törende söz alan Belediye Başkanı Semih Balaban, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki göstererek, Ekrem İmamoğlu’nun yanında olduklarını söyledi. Balaban, "Cumhuriyet Halk Partisi, ilk cumhurbaşkanlığı seçiminde muhaliflerle birlikte iktidara gelecek. Nasıl hizmet olduğunu bir kez daha göreceksiniz. Bu konuda da kararımız kesindir. Bizler her zaman halkın yanında olacağız. Halkın emrinde olacağız. Hiçbir zaman güç zehirlenmesine uğramadık, uğramayacağız" dedi.



150 üreticiye 300 kovan dağıtıldı


Kırsal kalkınma projeleriyle üreticiyi desteklemeye devam edeceklerini anlatan Başkan Semih Balaban, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Yunusemre Belediyesi olarak, kırsal kalkınmayı desteklemek ve arıcılığı teşvik etmek amacıyla üreticilerimize her zaman destek olmaya devam ediyoruz. Daha önceki yıllarda olduğu gibi, bu yıl da üreticilerimize arı kovanı desteği sağlıyoruz. Belediyemiz ile Adalet Bakanlığı Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü arasında imzalanan ortak protokol çerçevesinde, hükümlüler tarafından üretilen 300 adet polen tuzaklı arı kovanını temin ettik. 2025 yılı için hayata geçirilen bu proje kapsamında, toplam 205 üretici başvuruda bulunmuş, belediyemiz tarım komisyonu tarafından belirlenen şartları taşıyan 150 üretici bu destekten faydalanmaya hak kazanmıştır. Hak sahiplerine 2’şer adet olmak üzere toplamda 300 adet arı kovanı dağıtımı gerçekleştirilecektir. Bu destekle ilçemizde bal üretiminin artırılmasını, üreticilerimizin ekonomik olarak güçlendirilmesini ve kırsal kalkınmanın sürdürülebilir hale getirilmesini amaçlıyoruz. Destek alan tüm üreticilerimize hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum."


Arı kovanı desteğinden faydalanan üreticiler, Yunusemre Belediyesi’ne teşekkür ederek, bu tür desteklerin arıcılık sektörünün gelişmesine büyük katkı sağladığını belirtti. Yunusemre Belediyesi, kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla tarım ve hayvancılıkla uğraşan üreticilere yönelik projelerini sürdürmeye devam edecek.



Hükümlülerin ürettiği kovanlar üreticilere dağıtıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Murzioğlu: "Şirketler siyasi tartışmaların dışında tutulmalı" Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, ’ekonomik boykot’ çağrılarına ilişkin yaptığı açıklamada şirketlerin siyasi tartışmaların dışında tutulması gerektiğini belirterek, "Bu durumun hiç kimseye bir faydası olmadığı gibi ekonomiye de zarar verecektir. Üreten, istihdam sağlayan, yatırım yapan şirketlerimiz siyasi tartışmaların dışında tutulmalıdır" dedi. Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, boykot çağrılarına ilişkin yazılı bir açıklamada bulundu. Ekonomiye yönelik boykot çağrılarının her kim tarafından ya da hangi kesim tarafından yapılırsa yapılsın doğru bulmadıklarını belirten Başkan Salih Zeki Murzioğlu, "Ekonomi, bir milletin ortak emeğidir. Bu emeği sekteye uğratmaya yönelik her hareket, yalnızca firmalarımıza değil, sanayicimize, tüccarlarımıza, esnaflarımıza ve tüm vatandaşlarımıza zarar verecektir. Ayrıca bu tip çağrılar toplumda kutuplaşmalara da yol açmaktadır" diye konuştu. "Biz tartışmadan değil, uzlaşıdan yanayız" Yaptığı açıklamada duyarlılık çağrısında bulunan Murzioğlu, "Ülkemizde ticari hayatı sekteye uğratacak, üretim hayatında olumsuz sonuçlar doğuracak çağrılar konusunda dikkatli ve duyarlı olunmalıdır. Siyasetçiler süreçleri yönetirken ister muhalefette ister iktidarda olsun serbest piyasayı olumsuz etkileyecek hiçbir yaklaşımı doğru bulmuyoruz. İş dünyasının dinamikleri farklıdır. Üretimle, yatırımla, ihracatla, istihdam sağlayarak ülkenin gücüne güç katan şirketlerimiz günlük siyasi tartışmaların bir parçası haline dönüştürülmemelidir. Bu olaylarda hiçbir dahli ve suçu olmayan şirketlerimize boykot çağrısında bulunmak, bu kırılgan dönemde ülkemize zarar getirmekten ve istikrarı sekteye uğratmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Biz birleşmeden, uzlaşmadan yanayız. Tartışmaların değil, uzlaşının yanındayız. Hiçbir tartışmanın bir parçası olmak istemeyiz. Bu durumun hiç kimseye bir faydası olmadığı gibi ekonomiye de zarar verecektir. Üreten, istihdam sağlayan, yatırım yapan şirketlerimiz siyasi tartışmaların dışında tutulmalıdır" ifadelerini kullandı.
Bolu Bayram dönüş yolunda hayat veren uygulama Bolu İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, bayram dönüş yolunda sürücü ve yolcularda trafik bilincini artırmak amacıyla Yaşam Tüneli Projesi kapsamında bilgilendirme yapıyor. Uygulama noktasında sürücüler, kısa videolar izletilerek trafik kurallarına dair farkındalık kazanıyor. Bolu İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, sürücü ve yolcularda trafik bilincinin oluşturulması için uygulama noktasında "Yaşam İçin Kısa Bir Mola" sloganıyla 2019 yılında Yaşam Tüneli Projesi oluşturuldu. Bayram dönüş yolunda, uygulama noktasında sürücüleri denetleyen Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, yaşam tüneli diye tabir edilen kapalı çadıra araçları yönlendiriyor. Araçlarla birlikte tünel içerisine giren sürücü ve yolcular yaya önceliği ve güvenliği, cep telefonu, hız ve emniyet kemeri kullanımı konularında hazırlanan kısa videolar ile bilgilendiriliyor. Öte yandan, uzun yoldan gelen sürücüler ise uygulama noktasında bu alana girerek dinlenme fırsatı buluyor. "Kaputlara bir şey olması önemli değil insanlara bir şey olmasın" Polis ekiplerinin yaptığı bu uygulamayı desteklediğini söyleyen Mustafa Koçer, "Bu tarz uygulamaları beğeniyorum. En azından insanların yapacakları hataların önüne engel olmak için dikkat çekiliyor. Kaputlara bir şey olması önemli değil insanlara bir şey olmasın. Uygulamadan dolayı memnun oldum, denk geldik" dedi. "Doğru bir uygulama" Farkındalık için gerekli bir uygulama olduğunu vurgulayan Muhterem Atalay, "Doğru bir uygulama. Bizimde videodaki gibi hızlı kullandığımız zamanlar oluyor, aracımızda çocuklarımızın olduğu zamanlar oluyor. Videoya baktığım zaman hakikaten tehlikeli olduğunu gördüm" diye konuştu. (EÖ-HFV-
İzmir MÜSİAD İzmir Başkanı Gökhan Temur, "Boykot" çağrılarına tepki gösterdi Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Başkanı Gökhan Temur, "Boykot" çağrılarına tepki gösterdi. Konuyla ilgili açıklama yapan MÜSİAD İzmir Başkanı Gökhan Temur, "Son günlerde bazı çevrelerce desteklenen ve 2 Nisan için duyurulan genel boykot çağrısı, yalnızca ekonomik dengeleri bozma girişimi değil; aynı zamanda üretimi, istihdamı ve piyasaları hedef alan bir sabotaj niteliğindedir. Bu çağrı, ülkemizin yerli ve millî sermayesini zayıflatmayı, ekonomik bağımsızlığımızı tehlikeye atmayı ve küresel sermayeye alan açmayı amaçlayan açık bir girişimdir. Oysaki ekonomi, bir milletin ortak emeğidir ve bu emeği sekteye uğratmaya yönelik her hareket; sanayicimizden esnafımıza, ihracatçımızdan işçimize kadar herkese zarar vermektedir. MÜSİAD İzmir olarak bizler, İzmirli hemşehrilerimizi bu tür suni kriz çağrılarına karşı sağduyulu olmaya, dayanışma içinde hareket etmeye davet ediyoruz" ifadelerini kullandı. Sessiz kalmayacaklarını ifade eden Temur, sözlerini şöyle noktaladı: "2 Nisan günü ekonomimize daha güçlü destek vermek için alışverişlerini ertelemeyen, yerli üretime ve markalara sahip çıkan her bir vatandaşımız, Türkiye’nin ekonomik istikrarına katkı sağlamış olacaktır. Unutulmamalıdır ki, Türkiye ekonomisi son yıllarda üretim gücü, ihracat odaklı büyüme modeli ve girişimcilerimizin azmiyle önemli bir ivme yakalamıştır. İzmir olarak biz de bu başarıya en büyük katkıyı sunan şehirlerden biriyiz. Bu sebeple, istikrarlı büyümeyi tehdit eden hiçbir girişime sessiz kalmamız mümkün değildir. Bir kez daha vurgulamak isterim ki, işletmelerimiz siyasi tartışmaların bir parçası haline getirilmemeli, tüm paydaşlar ülkemizin refahı için ortak akıl ve sağduyuyla hareket etmelidir."