POLİTİKA - 10 Aralık 2011 Cumartesi 17:34

EKONOMİ BAKANI ZAFER ÇAĞLAYAN MANİSA`DA

A
A
A
EKONOMİ BAKANI ZAFER ÇAĞLAYAN MANİSA`DA

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Manisa’da bir fabrika açılışında yaptığı konuşmada, "Türkiye bugünü değil, geleceğinde yatırım yapılan ülkelerinden birisi olacaktır. Türkiye hasta diyen, ekonomiye hasta diyenler, şimdi oksijen çadırında. Avrupa’daki ülkelere acil şifalar diliyoruz" dedi.
Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde 35 milyon euroya kurulan Belenco fabrikasının açılışını, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan yaptı. Fabrikada düzenlenen açılış törenine Çağlayan’ın yanı sıra İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, AK Parti İl Başkanı Murat Baybatur, Merkez İlçe Başkanı Berk Mersinli, Peker Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Peker, Peker Grubu ve Benlenco
Yönetim Kurulu üyesi Hande Kuyumcu Peker, Belenco Genel Müdürü Berk Kuter, daire müdürleri, iş adamları, işçiler ve çok sayıda davetli katıldı. Açılışa gelen küçük yaştaki çocuklarla yakından ilgilenen Bakan Çağlayan, çocukları kucağına alarak uzun süre sevdi. Açılışta bir konuşma yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, Türkiye’de işsizlik oranı artışının artık sınırlı seviyelerde kaldığını belirterek, "Kriz döneminde bile toplam istihdam hiçbir zaman azalmadı. 2009’da bile toplam
istihdamı 83 bin kişi artırdık. Ülkemizde 2010 sonu itibari ile AB ülkeler ile karşılaştırıldığında, kamu dengesi en iyi olan 4 ülkeden biriyiz. Almanya, Fransa ve İngiltere’den çok daha iyi durumdayız. Gelişmiş ülkeler borç sorunları ile uğraşıyor. Yunanistan, Portekiz gibi ülkeler AB destekli kurtarma paketlerine başvuruyor. Ama bunlarda yeterli olmadı. Gelişmiş ülkelerde kredi notları düşerken, bizim kredi notumuz artamaya başladı. Türkiye’yi 100. yılında dünyanın en iyi ülkeleri arasına sokmayı
hedefliyoruz. Her bireyin mutlu olarak yaşamasını istiyoruz. İş olsun, ekmek olsun, hürriyet olsun istiyoruz. Bunların işlemesi için demokrasi gerekmektedir. Ülkemizde istihdam oluşabilmesi demokrasi ve yeni yatırımlar gerekmektedir. Bunu özel sektör ve yabancı yatırcılar ile yapmamız gerekir. İşte bunu örneklerinden biriside Belenco’dur’’ dedi.
"TÜRKİYE’NİN CARİ AÇIKTAN BAŞKA BİR SORUNU YOKTUR"
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ise 35 yılının OSB’lerde geçtiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Yatırımcı olarak OSB’lerin kurucusu, işletilmesine destek sağlayan, Bakan olarak bu işin kıymetini bilen kişiyim. Manisa OSB’de bu yıl 22 tesis açılışı yapıldı.Bu Türkiye’nin dünyaya verdiği mesajdır. Manisa lalesi, OSB’si ile meşhur değil. Manisa bir tarih ve kültür şehri. Türkiye ekonomisini temel taşı ve direğidir. Manisa Türkiye’nin ihracat yapan 7 büyük ilinden biridir. Bilhassa Manisa’nın ihracattaki kapasitesi ve ihracat ettiği ürünlerin çeşitliğine baktığımız zaman 137 ülkeye ihracat yapmaktadır
ve Türkiye’de yapılamak istenilen sistemin örneğidir. 9 yıl önce Ankara Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı yaptığım dönemlerde, 2010 yılında ekonomik krizin devam ettiği, Avrupa ülkelerinin bir çoğunun yoğun bakım çadırında olduğu bir dönemde biri çıkıp bana Türkiye’nin 134 milyar dolar ihracat yapacağını söyleseydi ve iddiaya girseydim, mutlaka kaybederdim. Bunun başarısı siyasi istikrar ile ekonomik istikrarın birbiri ile sağladığı başarı ortamıdır. Türkiye’nin kalkınmasına ve başarısına büyük önem
verilmiştir. Eğer Türkiye 134 milyar dolar ihracat yapmışsa, dimdik ayakta duruyorsa bunda özel sektörün payı büyüktür. Ben Bakan olarak aslında bunu teşekkürü sanayici ve yatırımcı kardeşlerime yapıyorum. Bugün Türkiye çok büyük testten geçmiştir. 2008 yılında başlayan ekonomik krizin etkileri hale devam ediyor. Avrupa ve AB’nin yapısına baktığımızda büyük çoğunluğunun durumunun kötü olduğunu görüyoruz. Amerika’da da yüzlerce banka battı. Böyle bir dar boğaza baktığımızda Türkiye’nin dimdik ayakta
olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi özel teşebbüs, siyasi istikrar ve bunun getirdiği ekonomik istikrardır. 27 yıl sanayicilik yaptım Türkiye’nin birçok gelişimini bir sanayici olarak yaşadım. Türkiye eğitimde, sağlıkta, alt yapı hizmetlerinde, ulaşımda, iletişimde, teknoloji de başarı göstermeye başladı. Türkiye artık AB master kriterlerini üstünde bir ülkedir. Türkiye’nin şuanda dış ve iç borçları yüzde 40’ların altına inmiştir. Şuanda ülkemiz Avrupa’nın 27 ülkesinin 20’sinden daha iyi konumdadır. Türkiye
bugün AB’nin istediği kriterlerin çoğunun üstendedir. Türkiye’nin cari açıktan başka sorunu yoktur, bu da ihracatı çoğaltmak böyle fabrikaların açılmasıyla önlenecektir."
"BİZE HASTA DİYENLER ŞİMDİ OKSİJEN ÇADIRINDA"
2011 yılında Türkiye’ye 10,9 milyar dolar yabancı sermaye geldiğini kaydeden Bakan Çağlayan, "Bunlar Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrarına geliyor. Yabancı yatırımcı yatırım yapacağı ülkeye 1 yıllığına gelmez en az 15 yıllık geleceğe yatırım yapar. Türkiye bugünü değil, geleceğinde yatırım yapılan ülkelerinden birisi olacaktır. Türkiye hasta diyenler şimdi oksijen çadırında. Avrupa’daki ülkelere acil şifalar diliyoruz. Türkiye toplam ihracatı yüzde 20 artıyor. Türkiye’nin bu ekonomik başarıyı nasıl
sağladığı bir çok ülke tarafından analiz konusu yapılıyor. Gelmiş olduğumuz nokta önemli, ama bu yeterli değil. 2023’de önemli hedeflerimiz var. Türkiye 100. kuruluş yıl dönümünde Atatürk’ün istediği çağdaş muasır medeniyetler seviyesine gelecektir. Türkiye’nin ihracatını 500 milyar dolara, milli geliri 2 trilyon dolara çıkarmak istiyoruz. Sivil bir Anayasası olan ,kendi otomobilini, uçağını yapan ülke haline getirmek istiyoruz" dedi.
"SERBEST BÖLGE YERİNE ÖZEL EKONOMİK BÖLGELER GELİYOR"
Bakan Çağlayan bugün Türkiye’nin yurtdışına da yatırım yaptığını belirterek "Eskiden Türkiye’den yurt dışına yatırım yapana iyi gözle bakılmazdı. Şimdi yurtdışına yatırım yapan sanayicimize destek veriyoruz. Mcyük ilinden biridir. Bilhassa ManŞimdi Türkiye devri. Gün Türkiye’nin. Artık serbest bölge konseptinden özel ekonomik bölgeler konseptine geçiyoruz. Bu bölgeleri sanayi,ticaret, turizm, sinema film, son derece döviz kazandıracak alanlara dönüştürüyoruz. Bundan sonra Çin’de, Rusya’da ABD ve Avrupa
ülkelerinde Türk özel ekonomi bölgeleri kurulacak. Türkiye dünyanın her alanında ekonomik alanında üretim yapabilecek kapasiteye gelmiştir" diye konuştu.
CHP MİLLETVEKİLİ ÖZGÜR ÖZEL’İN ELİNİ TUTARAK SAHNEYE GETİRDİ
Bakan Çağlayan konuşmasının ardından kurdele kesimi için CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’i de sahneye davet etti. Özel’in tüm ısrarlara rağmen gelmemesi üzerine Bakan Çağlayan sahneden inerek CHP’li Özel’in yanına gitti. Özel’in elinden tutarak sahneye çıkaran Bakan Çağlayan, kurdeleyi birlikte kesti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da iki yeni okul eğitime başlıyor Bursa’da Osmangazi ilçesinin Demirtaş Sakarya Mahallesi’nde inşaatı tamamlanan Aşık Yunus Emre Ortaokulu ve Doktor Sadık Ahmet İlkokulu, 25 Kasım Pazartesi günü eğitim-öğretime başlayacak. Her iki okul da modern altyapılarıyla 32 sınıf ve 1000 öğrenci kapasitesiyle hizmet verecek. Ayrıca Eğitim öğretim hayatına başlayacak okullarda, konferans salonları, kütüphaneler, yemekhaneler, asansörler ve son teknoloji donanımlarla inşa edilen tesisler yer alacak. Okul binalarını inceleyen AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Adnan Kurtuluş, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Metin Sezer ve Sakarya Mahalle Muhtarı Mümin Dündar ziyaret ederek son hazırlıkları yerinde gördü. Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Milletvekili Refik Özen, “Biz tabela değiştirmiyoruz, eser inşa ediyoruz. Bursa’daki eğitim yatırımlarımızdan iki önemli okulu daha Pazartesi günü hizmete alıyoruz. Demirtaş Sakarya Mahallemizdeki bu okullar, modern donanımlarıyla eğitim kalitesini yükseltmeye devam edecek. Yaparsa AK Parti yapar, AK Parti döneminde birçok eser inşa edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde gece gündüz demeden çalışacağız ve eserler üreteceğiz. Biz hiçbir şekilde CHP’nin yaptığı gibi tabela, heykel değil, eser üretiyoruz, eserlerle anılıyoruz” dedi. AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Adnan Kurtuluş ise, okulları Bursa’ya kazandırmanın mutluluğu içerisinde olduğunu belirterek, “Başta okulların yapımında emeği geçen İl Başkanımız Davut Gürkan’a, Milletvekilimiz Refik Özen’e ve Bursa milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Gece gündüz demeden Bursa için çalışıp bu tarz eserleri kazandırdıkları için minnettarız” diye konuştu.
Bursa Makarnacılar Amerika pazarında iddialılar Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Yönetim Kurulu Başkanı Aykut Göymen, bazı firmaların ABD’de uygulanan anti dampinge karşı açtığı davaları kazandığını belirterek, “Gayet de güzel oldu. Amerika pazarı yavaş yavaş açılıyor.” ifadesini kullandı. Göymen, makarnada yıllık iç tüketimin 700 bin ton civarında olduğunu belirterek, “Üretim kapasitemiz 3 milyon ton. İhracatımız hedeflediğimiz 1,5 milyon tonluk ihracata ulaşıyoruz inşallah bu yıl. İç tüketimle beraber 2 milyon 200 bin tonluk bir üretim. Halen 800 bin tonluk bir üretim kapasitemiz bulunuyor.” dedi. Tüketim ve tüketimin artışı durumunda talebi karşılayabilecek durumda olduklarını dile getiren Göymen, şunları söyledi: “Bunu pandemi sürecinde de gördük. Bakanlığımızla Toprak Mahsulleri Ofisi’yle sürekli irtibat halindeyiz. Pandemi sürecinde biliyorsunuz insanlar marketlere giderek özellikle makarnayı aldılar. Bu süreçte biz kimsenin panik yapmamasını makarna kapasitesi olarak Türkiye’de tüketilen makarnanın 5 katı üretildiğini söyledik. Rahat olun dedik ve tüm rafları hiçbir zaman ürünsüz bırakmadık.” Göymen, makarnalık durum buğdayından makarna ürettiklerini dile getirerek, makarnalık durum buğdayında Türkiye’nin gen merkezi olduğunu ve bunun büyük avantaj oluşturduğunu anlattı. Amerika pazarı açılıyor Hem kaliteli buğdaydan kaliteli makarna ürettiklerini hem de fazla durum buğdayını ihraç ettiklerini vurgulayan Göymen, 4 milyon ton makarnalık buğdayın makarna üreticisi ülkelere sattıklarını söyledi. Göymen, Türkiye makarna üreticileri olarak 166 ülkeye ihracat yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu: “En fazla ihracatı yaptığımız bölgeler Güney Amerika, Afrika ve hatta Japonya, Uzak Doğu. Son zamanlarda da Amerika’da bazı üreticilerimiz ciddi çalışmalar yapıyorlar. Amerika kıtasında da ürünlerimizde ihracat her geçen gün artıyor. Bu konuda da gerçekten mutluluk duyuyoruz. Makarnada marka oldu Türkiye artık. Aranan bir markayız yurt dışında. Aslında biz çok daha fazla ihracat yapabilecek, çok daha üretim yapabilecek kapasiteye sahip bir sektörüz. Amerika Birleşik Devletleri’nde. şu anda Türk makarnasına anti damping uygulanıyor. Yani bu anti dampingle ilgili tabii her yıl bir değerlendirme ya da iki yılda bir değerlendirme yapıyor ki bu değerlendirmelerde biz hep kesinlikle ön safhalardayız. Bizim bazı firmalarımız bu konuda çeşitli davalar açarak bunu da kazandılar. Gayet de güzel oldu. Amerika pazarı yavaş yavaş açılıyor.” Avrupa Birliğinde de İtalya’ya pozitif ayrımcılık yapıldığına dikkati çeken Göymen, “Yıl sonunda ulaşacağımız 1,5 milyon ton ihracatın sadece 20 bin tonunu AB ülkelerine yapıyoruz. 20 bin tondan sonra giren her ürüne Avrupa Birliği ülkeleri tonda ek vergiler koyuyor. İtalya’yla karşılaştırdığımızda ihracatımızı, İtalya, Avrupa Birliğine eğer ihracat yapmasa, yani geriye kalan dünyanın tamamına yaptığı ihracatlarla karşılaştırırsak Türkiye aslında İtalya’dan fazla ihracat yapıyor.” dedi. Makarna sektörünün hayvancılık sektörüne bile dolaylı fayda sağladığını dile getiren Göymen, açığa çıkan kepeğin ham madde olarak yem fabrikalarına satıldığını anlattı. Hem karbonhidrat hem protein kaynağı olarak en ucuz gıdalardan birinin makarna olduğunu dile getiren Göymen, “Mesela 25-30 lira bir paket. Sos, yağ, biraz salça, peynir Bir arada ya da ayrı kullanılabilir. Normalde dört kişiyi doyurur. Hadi makarnayı çok sevenler diyelim 3 kişiyi rahat doyurur. Yani çok ucuz ve sağlıklı Şişmanlatmaz. Avrupa’da makarna fiyatları çok yüksek. Türkiye’de uygun fiyatlara ürün satıyoruz. Sattığımız ürünler de sağlıklı ve bir o kadar da hijyenik.” diye konuştu.
İstanbul ’24 Kasım’ öncesi Başöğretmen Atatürk’e anlamlı ziyaret Kuruluşunun 30. yıl dönümünü kutlayan Bahçeşehir Koleji, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Anıtkabir’i ziyaret etti. Öğretmen ve öğrenciler Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi huzuruna çıkarak minnetlerini sundular. Bahçeşehir Koleji, kuruluşunun 30’uncu yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, yaklaşık bin öğretmen ve öğrenciyle Anıtkabir ziyareti gerçekleştirdi. 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yapılan ziyarette Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ Anıtkabir Özel Defteri’ne “Başöğretmenimiz olarak size minnetimizi sunmak üzere huzurunuzdayız” yazdı. Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, yöneticiler, öğretmenler ve öğrencilerden oluşan bin kişi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhını ziyaret etti. Aslanlı Yol’dan yürüyerek Anıtkabir’e giriş yapan grup, Atatürk’ün manevi huzuruna çıktı. Genel Müdür Özlem Dağ’ın mozoleye çelenk koymasının ardından saygı duruşu gerçekleştirildi. ‘Minnetimizi sunmak için buradayız’ Özlem Dağ, Misak-ı Milli Kulesi’nde Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı: “Cumhuriyetimizin Aziz Kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bugün, Bahçeşehir Koleji olarak 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlarken, Başöğretmenimiz olarak size minnetimizi sunmak üzere huzurunuzdayız. Bahçeşehir Koleji olarak tam 30 yıldır, attığımız her adımda, size olan bağlılığımızı ve değerlerinizi yaşatma sorumluluğunu hissediyoruz. Açtığınız aydınlık yolda kararlılıkla ilerliyor; eğitimin gücüne olan inancınızı öğrencilerimize aşılıyoruz. Öğrencilerimize tıpkı sizin arzu ettiğiniz gibi, aklın ve bilimin yolunda yürümeyi öğretiyor; onları, dünyanın her köşesinde farklı kültürlerle bir arada yaşamayı bilen, adalet, eşitlik ve hoşgörü değerlerini benimseyen bireyler olarak geleceğe hazırlıyoruz. Bize yol gösteren fikirleriniz ve değerleriniz ışığında, emanetinize sadık kalacağımıza söz veriyor, sizi her daim sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.”