SAĞLIK - 28 Temmuz 2023 Cuma 15:35

Turgut Özal Tıp Merkezi’nin başarısı dünyanın saygın bilimsel dergisinde

A
A
A
Turgut Özal Tıp Merkezi’nin başarısı dünyanın saygın bilimsel dergisinde

Dünyada karaciğer naklinde birinci olan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde gerçekleştirilen 4’lü çapraz nakli ABD’nin en saygın bilimsel dergisinde yayımlanarak tıp tarihine geçti.


Karaciğer naklinde Avrupa’da birinci, dünyada ikinci sırada yer alan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde 2022 yılında gerçekleştirilen dörtlü çapraz karaciğer nakli, ABD’nin en saygın bilimsel dergilerinden olan Amjtransplant Dergisi’nin Temmuz sayısında yer aldı.


Tıp tarihine geçen bu başarı sonrası Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Enstitüsü’nde düzenlenen basın toplantısı ile başarı kamuoyuna aktarıldı. Malatya Valisi Hulusi Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ve İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay’ın da katıldığı basın toplantısı ile ABD’nin Boston College Üniversitesi’ne de canlı bağlantı yapıldı.


Karaciğer Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerine kadar 35 günde 35 karaciğer nakli yaptıklarını belirterek, sonrasında ise yaşanan bütün zorluklara rağmen karaciğer naklini durdurmadıklarını söyledi. Enstitü olarak ayakta durmaya çalıştıklarını belirten Yılmaz, “Sayılar azalsa da yeniden eski ivmemize döndüğümüzü söyleyebiliriz. Bu sene çok iyi bir başlangıç olmuştu. 300-350 arası karaciğer nakli yapmayı planlıyorduk ama şartlar, hastanemizin depremzedelere kapılarını açması ve konaklamalarına imkan vermesi dolayısıyla hastaneyi çok az kullanabildik. Yine de 2023 yılında beklenenin üzerinde bir çalışma gerçekleştirdik” diye konuştu.


Yılmaz, deprem sürecinde bilimsel bir dergi çıkardıklarını kaydederek, şunları söyledi:


“Büyük afetten sonra Avrupa’nın en büyük karaciğer nakil merkezinde öğrendiğimiz ve çıkarılacak derslerle ilgili dünyaya bir mesaj vermek istedik. Yeni Cami’nin deprem öncesi ve sonrası yine Şire Pazarı’nın deprem öncesi ve sonrası halini de dergide paylaştık.”


Haziran 2019’da Malatya’da aynı gün 5 canlı vericili karaciğer nakli yaptıklarını hatırlatan Yılmaz, 2018 yılında 3’lü eşzamanlı karaciğer nakli yapmıştık. Bunlar dünyada ilkti. Gerek 3’lü gerekse 5’li canlı vericili karaciğer nakilleri 2023 yılında Amerika’da bir bilimsel dergide kabul edildi ve yayınlandı.”


Prof. Dr. Tayfun Sönmez ile çapraz nakiller ile ilgili bir görüşme yaptıklarını ve hazırladıkları sistemi anlattıklarını dile getiren Yılmaz, “Protokolle hazırladıkları sistemi İnönü Üniversitesi’ne karşılıksız olarak hibe ettiler. ‘Banu Bedestenci Sönmez Çapraz Nakil Algoritması’ adı verilen çapraz nakil sistemiyle hastalarımıza nakil yapabileceğimize karar verdik. 2022’nin Temmuz ayında dünyada ilk kez 4’lü canlı vericili karaciğer naklini yaptık. Daha sonra büyük afete rağmen Nisan 2023’te 3’lü çaprazı da yaptık. Buda dünyada 3’üncü yapılan çaprazdı” şeklinde konuştu.


Yılmaz, İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü Hastanesi’nin dünyadaki tek karaciğer nakli enstitüsü olduğunu kaydederek, “En detaylı fiziki donanım ve teçhizata sahiptir. Aynı anda 6canlı vericili karaciğer nakli yapacak özverili, yetenekli ve çalışkan bir kadroya sahiptir. 5 canlı vericili karaciğer nakli yaptığımızda burada bir tarih yazıldığı ifade edilmişti. Malatya İnönü Üniversitesi’nde tarih yazmaya devam ediyoruz” ifadelerine yer verdi.


Yılmaz’ın konuşmasının ardından Boston College Üniversitesi’nden Ekonomi Profesörleri Prof. Dr. Utku Ünver ve Prof. Dr. Tayfun Sönmez ile karaciğer naklinin dünyadaki önemli isimlerinden Prof. Dr. Şükrü Emre çapraz nakil çalışmasıyla ilgili telekonferans aracığıyla bilgi verdi.


İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Doç. Dr. Adil Başkıran’da 6 Şubat’ta yaşanan deprem sonrası Turgut Özal Tıp Merkezi olarak bütün branşlarda sağlık hizmetine devam ettiklerini ifade ederek, “Karaciğer, kemik iliği ve böbrek nakillerinde büyük bir teknolojik altyapıyla ameliyatlar devam etti. Depremden sonra karaciğerde 110, böbrekte 7, kemik iliğinde ise 86 nakil gerçekleştirdik” dedi.


İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay ise karaciğer nakli ekibinin tarih yazarak başarısını dünyaya kanıtladığını belirterek, “Yapılan çalışmaları bilimsek makalelere konu ettikten sonra medyaya sunduk. Dünyanın bundan haberdar olması gerekiyor. Karaciğer naklinde bir milat. Bu tarihi olay yeni bir Nobel ödülünü hak ediyor” şeklinde konuştu.


Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’da Turgut Özal Tıp Merkezi’nde karaciğer naklin degüzel bir ekibin olduğunu kaydederek, “Sezai hocamızın kendini vakfetmiş bir hayatı var. Bu ekibi gıptayla seyrediyoruz. Sezai hocamız Türkiye’ye dünyada ikinci sıraya getirmiş bir bilim adamımız” dedi.


Son olarak söz alan Malatya Valisi Hulusi Şahin ise sırf skor için burada 5’li organ naklinin yapılmadığını belirterek, “Başka suretle hiçbir şekilde yapılamayacak olan bir prosedür. Mutlak ölümle karşı karşıya olan 5 hastanın hayatı kurtarıldı. Bu algoritma olduğu sürece hayat kurtarma süreçleri de devam edecek. Bunun ne kadar önemli olduğunu hastalar ve yakınları anlayabilir” ifadelerini kullandı.


Geçtiğimiz Nisan ayında Malatya’da 3’lü çapraz ile karaciğer nakli yapılan 55 yaşındaki hasta Kenan Atılgan’da şu an da sağlığının son derece iyi olduğunu belirterek, “İyi ki Malatya’yı tercih etmişiz. Bir sıkıtımız yok. Diğer nakli olan arkadaşlarımızda iyi” dedi.


Donör Esra Koç ise 25 Nisan’a ameliyat olduğunu ifade ederek, “İyi ki Malatya’ya gelmişiz, çok iyiyiz. Halk arasında yanlış bilinen şeyler var. Donör olduktan sonra yarım insan olunuyor gibi bilinen yanlışlar var. Bunlar yanlış. Çok iyiyim. İki canı kurtarmış olmanın verdiği mutluluk var” diye konuştu.


Turgut Özal Tıp Merkezi’nin başarısı dünyanın saygın bilimsel dergisinde

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Bitlis’te ilk defa yüz germe ameliyatı başarıyla yapıldı Bitlis’te sağlık alanında önemli bir ilke imza atılarak ilk kez derin plan (deep plane) yüz germe ameliyatı başarıyla gerçekleştirildi. İleri düzey estetik cerrahi teknikleri arasında yer alan bu operasyon, Bitlis’te de modern ve nitelikli sağlık hizmetlerinin verilebildiğini gözler önüne serdi. Alanında uzman hekimler tarafından yapılan ameliyat, klasik yüz germe yöntemlerinden farklı olarak yüzün yalnızca derisini değil, kas ve bağ dokularını da kapsayan derin plan üzerinden uygulandı. Yapılan bu ameliyatla daha doğal, uzun süre kalıcı ve yüz ifadesini bozmayan sonuçlar elde edilmesi hedeflendi. Bitlis’te ilk kez gerçekleştirilen bu ameliyat, hem kentteki sağlık altyapısının geldiği noktayı ortaya koydu hem de estetik cerrahi alanında bölge halkı için önemli bir avantaj sağladı. Yetkililer, bundan sonraki süreçte benzer nitelikteki ileri cerrahi işlemlerin Bitlis’te daha sık yapılmasının hedeflendiğini ifade etti. Ameliyatı gerçekleştiren Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Çağhan Benli, ameliyathane şartlarının bölgedeki birçok hastaneye göre daha iyi olduğunu belirterek, "Hastamıza ilimizde bir ilk olarak derin plan yüz germe ameliyatı uyguladık. Bu ameliyat sadece cildi değil, aynı zamanda cilt altı dokularının da ve boyun bölgesinin de hassas bir diseksiyonun kesilmesi, açılması uygun planların ve bu planların yine uygun cerrahi planlarda, uygun açılarda gerilerekten bir hastanın 10-15 sene önceki haline döndürülmesini amaçlayan bir ameliyat. Şimdi ilk kez gerçekleşen bir ameliyat. Hem hasta çok bilinçli, uyumlu bir hasta hem bu sayede süreçte çok iyi geçti. Hem de bu ilk kez yapıldığı için de oldukça mutluyuz. Artık hani bu tarz daha nitelikli ameliyatlar da şehrimizde yapılabiliyor. Bunun dışında her ne kadar daha önce yapılmamış olsa da artık hani o kadar kompleks olmayan uygulanabilen bir ameliyat. İyileşme süreci de oldukça hızlı. Hastalar günlük hayata hızlı dönebiliyor. Bu açıdan hani uygun hastada uygun endikasyonlar yapılabilecek güzel bir ameliyat. Bölge şartlarında yapılabilmesi için herhangi bir eksiğimiz yok" dedi. Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Çağhan Benli, hastane şartlarının bu tür ameliyatlar için yeterli olduğunu da ifade ederek, "Hastanenin ekipmanları olsun, ekibi olsun bu konuda oldukça yardımcılar, bilgililer, tecrübeliler hani her ne kadar ilk kez yapılmış bir ameliyat olsa da tüm ekip bu süreçte oldukça İyi bir şekilde süreci yönetti, yardımcı oldular. Yani o açıdan bölgenin hiçbir eksiği yok. Hatta bazı açılardan fazlası dahi var" diye konuştu Yüz gerdirme ameliyatı olan Fatih Sirek ise, "Uzun zamandır bu ameliyatı yaptırmayı düşünüyordum. Devlet hastanesinde olması aslında benim için de çok isabet oldu. Çağhan Bey’in yanına geldim. Sağ olsun çok ilgilendi. Birlikte ameliyat olmama karar verdik. Ameliyat oldum. Son derece de iyi geçti ameliyatım. Herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Tabii ki ameliyat sonrası çehremizde değişiklik oluyor. Sarkan yerler daha deli toplu hale geliyor. Dolayısıyla yüz daha gençleşiyor. Sosyal hayatımızda da değişiklik oluyor. Kendinizi daha iyi hissediyorsunuz. O anlamda da çok katkısı oldu bana. Hocamız da çok ilgili. Buradaki personeller de çok ilgili. Sağ olsun günde 3-4 defa servise kadar gelip bizi ziyaret etmiştir. Bakmıştır. Kontrol etmiştir. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum" dedi.
Erzurum YÖK, 2025 yılı üniversite izleme ve değerlendirme raporunu yayımladı Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan "2025 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu" açıklandı. Sonuçlara göre, Atatürk Üniversitesi pek çok temel göstergede Türkiye’nin en başarılı yükseköğretim kurumları arasındaki yerini güçlendirdi ve stratejik alanlarda yükselişini sürdürdü. Atatürk Üniversitesi, eğitim kalitesini belgeleyen "Akredite Lisans Programı Sayısı" göstergesinde 52 programla Türkiye genelinde 1. sırada yer alarak bu alandaki liderliğini tescilledi. Nitelikli akademik çıktıların bir göstergesi olan "Doktora Mezun Sayısı"nda 385 mezun ile 8. sıraya yerleşen Atatürk Üniversitesi, Türkiye’nin doktoralı insan kaynağı ihtiyacına en büyük katkıyı sunan kurumlardan biri oldu. Ayrıca, 238 aktif öğrenci topluluğu ile sosyal kampüs imkânları açısından da Türkiye’nin en zengin 4. üniversitesi olma başarısını gösterdi. Ar-Ge ve inovasyonda Türkiye’nin öncü gücü olan, araştırma ve yayın performansıyla göz dolduran üniversite, bilimsel dünyanın en saygın dergilerinde yayımlanan makaleler baz alındığında, "İlk yüzde 10’luk Dilimde Bulunan Dergilerdeki Yayın Sayısı" kriterinde Türkiye’nin en başarılı 4. üniversitesi oldu. Teknoloji ve inovasyon alanındaki verimliliğini de kanıtlayan Atatürk Üniversitesi, "Olumlu Sonuçlanan Patent, Faydalı Model veya Tasarım Sayısı" göstergesinde ise Türkiye genelinde 3. sıraya yerleşti. Atatürk Üniversitesi, Kapsayıcı Bir Eğitim Ortamı Sunma Kararlılığı İle Yoluna Devam Ediyor Üniversite, proje geliştirme süreçlerinde de hem ulusal hem de uluslararası arenada etkinliğini artırdı. Buna göre, Atatürk Üniversitesi, 2025 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporunda; Ulusal Destekli Ar-Ge Proje Sayısında Türkiye genelinde 4. sırada (189 proje), Uluslararası Destekli Ar-Ge Proje Sayısında Türkiye genelinde 8. sırada (63 proje), TÜBİTAK Proje Desteği Sayısında ise Türkiye genelinde 20. sırada (141 proje) yer aldı. Toplumsal Katkıda "Öğrenci Odaklı Başarı" sosyal sorumluluk projelerinde, öğrenci katılımını teşvik eden modelleriyle fark oluşturan üniversite; öğrenciler tarafından yürütülen 1.305 sosyal sorumluluk projesi ile Türkiye genelinde 2. sıraya yerleşti. Üniversite yönetiminin bizzat yürüttüğü 291 proje sayısı ile Türkiye 5’incisi oldu. Ayrıca, "Kampüs Erişilebilirliği" ve "Engelsiz Üniversite" çalışmaları kapsamında çıkarılan 239 erişilebilirlik envanteri ile Atatürk Üniversitesi, Türkiye’de 7. sırada yer alarak kapsayıcı bir eğitim ortamı sunma kararlılığı bir kez daha gösterildi. Rektör Hacımüftüoğlu: "Bu Başarı, Sürdürülebilir Gelişim Stratejimizin Bir Tecellisidir" Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, elde edilen verilerin üniversitenin sürdürülebilir gelişim stratejisinin bir sonucu olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Yükseköğretim Kurulumuzun 2025 yılı izleme raporunda, özellikle akredite program sayısındaki Türkiye birinciliğimiz ve patent verimliliğindeki üçüncülüğümüz, eğitimde kalite ve Ar-Ge’de katma değer odaklı yaklaşımımızın en somut göstergeleridir. "Bölgesel Güçten, Küresel Markana" vizyonumuzla sadece bilgi üreten değil, ürettiği bilgiyi teknolojiye ve toplumsal faydaya dönüştüren bir kurum olma yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. Bilimsel yayınlarımızın niteliği ve öğrencilerimizin sosyal sorumluluk projelerindeki öncü rolü, üniversitemizin hem küresel rekabet gücünü hem de toplumsal aidiyetini pekiştirmektedir. Bu başarı grafiğinde emeği geçen tüm akademik ve idari personelimiz ile geleceğimizin teminatı olan öğrencilerimize şükranlarımı sunuyorum. Atatürk Üniversitesi olarak, ülkemizin milli teknoloji hamlesine ve 2071 vizyonuna en üst düzeyde katkı sunmaya devam edeceğiz."
Eskişehir ’Antik Çağ’da Seramik Kaplar Işığında Yemek Kültürü’ semineri düzenlendi Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü tarafından düzenlenen "Antik Çağ’da Seramik Kaplar Işığında Yemek Kültürü" başlıklı seminer gerçekleştirildi. Seminere Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rahşan Tamsü Polat, Doç. Dr. Bekir Sıtkı Alptekin Oransay ve öğrenciler katıldı. Antik dönem yemek kültürü seramikler üzerinden anlatıldı Seminerde konuşmacı olarak yer alan Doç. Dr. Bekir Sıtkı Alptekin Oransay, antik döneme ait seramik kapların boyutları ve üretim tekniklerinden hareketle dönemin yemek alışkanlıklarını, mutfak kültürünü, estetik anlayışını ve damak zevkini ele aldı. Oransay, seramik kapların yalnızca işlevsel değil; aynı zamanda dönemin sosyal, hiyerarşik, bireysel ve kültürel yapısını yansıtan önemli göstergeler olduğunu vurguladı. Kottabos oyunu ve içki kaplarının önemi Konuşmasında Antik Yunan’daki Kottabos oyununa da değinen Doç. Dr. Oransay, "Sempozyomlarda kullanılan kaplar arasında içki içme kaplarının fazla olmasının nedenlerinden biri Kottabos adı verilen oyundur. Bu oyun sırasında kapların kırılması nedeniyle sıklıkla yeni kapların üretilmesi gerekmiştir." ifadelerini kullanarak içki kaplarının sosyal pratikler ve statü göstergeleriyle olan ilişkisini katılımcılarla paylaştı. Seminer, soru-cevap bölümünün ardından Doç. Dr. Bekir Sıtkı Alptekin Oransay’a katılım belgesinin takdim edilmesiyle sona erdi.