EKONOMİ - 10 Eylül 2024 Salı 13:37

Sadıkoğlu: “Deprem bölgesi 6306 sayılı kanun kapsamında afet bölgesi ilan edilmeli”

A
A
A
Sadıkoğlu: “Deprem bölgesi 6306 sayılı kanun kapsamında afet bölgesi ilan edilmeli”

Depremin üzerinden 19 ay geçmesine rağmen yerinde dönüşüm çalışmalarının beklenilen hıza ulaşamadığını belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Yerinde dönüşüm kapsamındaki inşaat işlerindeki yüzde 20 KDV oranı maliyetleri çok artırarak vatandaşı zorluyor. Yerinde dönüşüm süreçlerinin daha da hızlanması için inşaat işleri KDV başta olmak üzere her türlü vergi resim ve harçtan muaf tutulmalıdır. Bu nedenle deprem yaşamış şehirlerimiz 6306 sayılı kanun kapsamında Afet Bölgesi olarak ilan edilmelidir” dedi.


Kahramanmaraş merkezli 15 milyona yakın nüfusun yaşadığı 11 ili etkileyen 6 Şubat depremlerinin üzerinden 19 ay geçti. Depremden en çok etkilenen Malatya, Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’ta imar ve inşa çalışmaları sürüyor. Yerinde dönüşüm çalışmalarının beklenilen hıza ulaşamadığını belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, yerinde dönüşümün teşvik edici bir hal alması için deprem bölgesinin 6306 sayılı kanun kapsamında afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini belirtti.


Yerinde dönüşüm kapsamındaki inşaat işlerinde yaşanan bürokratik zorluklar ve yüzde 20 KDV oranının maliyetleri arttırması vatandaşı zora soktuğunun altını çizen Başkan Sadıkoğlu, “Yüzyılın felaketi olan 6 Şubat depremlerinin üzerinden 19 ay geçti. Adeta şantiyeye dönen şehrimiz Malatya’da yıkımlar devam ediyor. Diğer illerde de benzer durumlar olduğu bilgisini alıyoruz. Resmi rakamlara göre şehrimizden 112 bin kişi başka şehirlere göç etmiş. Nüfus kaydı Malatya’da olan ancak yaşamını başka şehirlerde sürdürenleri de düşündüğümüzde bu sayı 200 bini geçiyor. Gidenlerin geri gelmesini sağlamak için inşaat çalışmalarının hızlanması gerekiyor. Özellikle yerinde dönüşüm çalışmaları beklenilen hıza ulaşamadı. Devlete yük olmak istemeyen yüzbinlerce depremzede vatandaşımız bir an evvel evini inşa ettirmek ve yaşamına burada devam etmek istiyor. Yerinde dönüşüm için verilen 1 milyon 500 bin TL hibe ve kredi miktarının yetersizliğiyle birlikte artan inşaat maliyetleri süreci yavaşlatıyor. Ayrıca yerinde dönüşüm kapsamındaki inşaat işlerindeki yüzde 20 KDV oranı maliyetleri çok artırarak vatandaşı zorladığı da ortada. Yerinde dönüşüm süreçlerinin daha da hızlanması için inşaat işlerinin KDV başta olmak üzere her türlü vergi resim ve harçtan muaf tutulması şarttır. Bu nedenle deprem yaşamış şehirlerimizin bir an önce normal yaşama dönebilmesi için 6306 sayılı kanun kapsamında Afet Bölgesi olarak ilan edilmelidir. Özellikle uygulamanın yerinde dönüşüm kapsamında taşınmaz maliklerince kendileri tarafından yapılacak olan yeni inşaatların yanı sıra ticari alanların da dahil edilerek genişletilmesi elzemdir. Talep yazımızı Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gönderdik. Takipçisi olacağız” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hürkuş Test Pilotu Murat Özpala öğrencilere ilham verdi Türkiye’nin ilk deneyimsel test pilotu Murat Özpala, Yaşar Üniversitesinde öğrencilerle buluşarak onlara ilham verdi. Pilotluk hayali 5 yaşındayken başlayan Murat Özpala, 2013 yılında adını Vecihi Hürkuş’tan alan Türkiye’nin ilk temel eğitim uçağı Hürkuş’un test pilotluğunu yaparak gerçekleştirdiği hayalini anlattı. TUSAŞ Eğitim Uçakları Baş Uçuş Test Pilotluğu Şefi ve Hürkuş Test Pilotu Murat Özpala, ilk Türk uçak üreticisi Vecihi Hürkuş’tan ilham alan ve TUSAŞ tarafından üretilen Hürkuş temel eğitim uçağının çalışmalarına katkı sağladı. Babasının kendisine 5 yaşındayken aldığı oyuncak uçak sayesinde pilot olma hayaliyle büyüyen Özpala, 29 Ağustos 2013’te Hürkuş’u ilk kez havalandırmanın gururunu yaşadı. O günü anlatan Özpala, “İlk uçuşu tamamladıktan sonra Vecihi Hürkuş’un kızı Gönül Hürkuş bana çiçek getirdi. ‘Allah beni bugünü göreyim diye yaşattı, artık babama kavuşabilirim’ dedi. Bu çok kıymetli bir şey. O gün benim için unutulmaz bir gündü” dedi. “Hürkuş’un arkasında müthiş bir hikaye var” Türk Hava Kuvvetleri’nin akrobasi timi Solotürk’ün eğitmenliğini yaparak birçok pilot yetiştiren Türkiye’nin ilk Murat Özpala, “Hürkuş bize çok şey öğretti. Ürettiği güç itibariyle Hürkuş ciddi anlamda yüksek performanslı bir uçak. Birçok jet muadiliyle yarışır. 2006 yılında ben Hürkuş’u ilk uçuran kişi olmak istediğimi söylemiştim. Sonrasında ayda iki, üç defa Ankara’ya TUSAŞ’a gidip uçak projesinin çalışmalarına destek oluyordum. O zamandan beri mücadele verdim. Kağıt üzerinde bir çizim bile olmayan Hürkuş’u 7 yıl sonra ben uçurdum. O uçuşu yaparken hissettiklerimi anlatacak kelime bulamıyorum. Herhangi bir uçak deyip geçmeyin, arkasında müthiş bir hikaye var” şeklinde konuştu. Hayalini gerçekleştirdi Pilot olmayı çok küçük yaşlardan beri istediğini söyleyen Özpala, “Üsteğmen olan dayım bizim eve bir bayram tebriği göndermişti. Gönderdiği fotoğrafta 308 numaralı bir F4 uçağının önünde duruyordu. 10 yaşında o fotoğrafı görür görmez, ‘Ben de dayım gibi o uçağı uçuracağım’ dedim ve kendime hedef koydum. 15 sene sonra 1996’da 308 numaralı aynı uçak ve aynı filoda teğmen rütbesiyle aynı fotoğrafı çektirdim ve dayıma gönderdim. Geriye dönüp baktığımda ‘Vay be’ dedirtiyor” diye konuştu. “İstediğiniz şeyleri önce zihninizde oluşturun" Yaşar Üniversitesinde gençlere önerilerde bulunan Özpala, şunları söyledi: “Rol modellere, tecrübelere, hataları görmeye ihtiyacınız var. Bütün hayatları yaşayamazsınız, bütün kitapları okuyamazsınız. Hayat sınırlı, zamanımız ve imkanlarımız sınırlı. Akıllıca davranıp o sınırlılıklar içinde bir şeyleri, sınırsız hayal edebilme kabiliyetinizle önce zihninizde oluşturun. Zihninizde bir vizyon olarak belirlemediğiniz, hayalini kurmadığınız bir şeye nasıl kavuşabilirsiniz ki? Atatürk benim bir numaralı rol modelim. İyi ki de böyle bir rol modelim var. Çok istemek, kafaya koymak ve kafaya koyduktan sonra da hayatınıza bu hayale dönük çeki düzen vermek gerekiyor. Ben hayallerimi kitaplarla zenginleştirdim. Bize hayal kurdurabilecek şeyler büyüklerimizin anlattığı hikayeler ve kitaplardı.”