EKONOMİ - 14 Ağustos 2024 Çarşamba 09:52

Bu bahçeye giren bir daha çıkmak istemiyor

A
A
A

Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde yaşayan 71 yaşındaki Hüseyin Dulkadir’in eşiyle birlikte 5 yıl önce oluşturduğu böğürtlen bahçesini ziyaret edenler bahçeden bir daha çıkmak istemiyor. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanlarından birine dönüşen böğürtlen bahçesinde elde edilen ürünler ise yoğun talep görüyor.

İstanbul’da uzun yıllar yaşadıktan sonra ailesi ile birlikte memleketi Malatya’nın Doğanşehir ilçesine dönüş yapan 71 yaşındaki Hüseyin Dulkadir, Sürgü Mahallelerindeki 7 dönümlük alanda böğürtlen yetiştirmeye başladı. Az sayıda böğürtlen fidesiyle işe koyulan Dulkadir çifti, zamanla 20 bin fideye ulaşırken, hasattan edilen meyvelerden pestil, cevizli sucuk, reçel gibi ürünlerde elde ederek satışlarını gerçekleştiriyor.

Bu bahçeye giren bir daha çıkmak istemiyor

“Bahçemiz turizm merkezi haline geldi”

Hafta sonları yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanlarına dönüşen böğürtlen bahçesinde taleplere yetişmekten güçlük çektiklerini kaydeden Hüseyin Dulkadir, ”İstanbul’da ahşap işleri ile meşgul iken 2019 yılında atıl durumda olan ata topraklarımıza dönüş yaparak burada böğürtlen bahçesini oluşturduk. Bahçemiz büyük ilgi gördü. Zamanla elde ettiğimiz meyveleri çeşitlendirerek pestil, cevizli sucuk, reçel, şerbet, sos gibi ürünlerde elde ettik. Bu kadar çeşit içerisinde gördük ki gerçekten bir şeyler yapıla biliniyor. Talep ise çok yoğun sıcak satış öne çıkmış durumda. Özellikle hafta sonları yoğun bir insan akışını görüyoruz. Bahçemiz turizm merkezi haline geldi” dedi.

Bu bahçeye giren bir daha çıkmak istemiyor

“Taleplere yetişemiyoruz”

Böğürtlen bahçelerini ziyaret eden insanların bölgeden mutlu bir şekilde ayrıldığını ifade ederek, taleplere yetişmekten zorlandıklarını aktaran Hüseyin Dulkadir’in eşi Emine Dulkadir ise meyveleri çeşitlendirerek pestil, cevizli sucuk, reçel, şerbet, sos gibi ürünlerinde satışlarını gerçekleştirdiklerini söyledi.

Hasan Eryılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de ihtiyaç sahiplerine sıcak yemek desteği Nilüfer Belediyesi, ihtiyaç sahibi vatandaşlara ve üniversite öğrencilerine, her gün ücretsiz sıcak yemek hizmeti sunarak destek oluyor. Hacı Remziye Bakgör Aşevi’nde verilen yemek hizmetinin yanı sıra, her gün iki öğün sıcak yemek de ihtiyaç sahibi 300 aileye ulaştırılıyor. Nilüfer Belediyesi, bünyesinde faaliyet gösteren Hacı Remziye Bakgör Aşevi’nde yapılan yemeklerle, ekonomik zorluklar yaşayan vatandaşlar ve üniversite öğrencilerine destek oluyor. Üçevler Mahallesi’nde hizmet veren aşevinde, ihtiyaç sahibi vatandaşların yanı sıra üniversite öğrencileri de ücretsiz olarak yemek yiyebiliyor. Ayrıca, aşevinde hazırlanan yemekler düzenli olarak her gün yaklaşık 300 haneye de ulaştırılıyor. Üniversite öğrencileri de yararlanıyor Uzman diyetisyenlerin gözetiminde her gün 6 çeşit yemeğin hazırlandığı aşevinde, tüm yemekler hijyenik şartlarda pişiriliyor ve düzenli tadım kontrolleri yapılıyor. İhtiyaç sahibi vatandaşlar ve üniversite öğrencileri, her gün15.00-18.00 saatleri arasında aşevinde hazırlanan 3 çeşit yemek hizmetinden yararlanabiliyor. Aşevi hizmetinden yararlanmak isteyen vatandaşlar, başvurularını Nilüfer Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürlüğü’ne yapabiliyor. Başvurusu onaylanan vatandaşlar aşevinde her gün yemek yiyebiliyor. Üniversite öğrencileri ise öğrenci kimlik kartlarını ibraz ederek bu hizmetten faydalanabiliyor. Gündeki iki öğün sıcak yemek evlere ulaştırılıyor Aşevinde hazırlanan sıcak yemekler, her gün iki öğün halinde belirlenen ihtiyaç sahibi hanelere de ulaşıyor. Öğle ve akşam olmak üzere günde iki öğün sıcak yemek, Nilüfer Belediyesi görevlileri tarafından ailelere ulaştırılıyor. Ekipler her gün toplam 700 öğün yemeği, kentin dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerinin evlerine bırakıyor.
Samsun Dışı güzel içi keder kedi ırkı: Scottish SAMSUN (İHA) – Türkiye’de de birçok kişi tarafından sahiplenilen, Hollanda’da sahiplenmesi yasaklanan doğuştan eklem rahatsızlıkları olan "Scottish" ırkı kedilerin bakımı ve tedavisi oldukça zorlu bir süreç gerektiriyor. Hollanda hükümeti, genetik manipülasyon sonucu sağlık sorunları yaşayan Scottish ırkı kedi için dikkat çeken bir düzenleme yaptı. Scottish fold kedilerinin sahiplenilmesi yasaklandı. Scottishler, karakteristik kırık kulakları nedeniyle eklem ve kıkırdak sorunlarıyla karşı karşıya kaldığından bu durum, kedilerin hayat kalitesini düşürürken sahiplerini de olumsuz etkiliyor. Özellikle kediyle arasında bağ kuran çocuklar, kedilerin acı çekerek ölmesinden duyduğu üzüntüyü uzun süre atlatamıyor. Türkiye’de de birçok kişi tarafından sahiplenilen Scottish ırkı kediler, benzer sağlık sorunlarını yaşıyor. “Bu ırklar genetik hasta" Çocukları için kedi sahiplenen ailelerin Scottish ırkını almaması gerektiğini ifade eden ve yıllardır Scottish besleyen Teoman Özkalaycı, “Bu kedilerin doğuştan eklem problemleri mevcut. Bu hastalık kedilerde ya çok şiddetli ya da orta şiddetli geçiyor. Bu kedilerin üremesine izin verilmemesi gerekiyor. Sahiplenmeyenler de Scottish ırkını almasınlar. Bu ırklar genetik hasta. Ben yıllardır Scottish ırkı kedi bakıyorum. Türkiye’de ise insanlar genelde bu kedileri çocukları için sahipleniyorlar. Bu kedilerin ölüm oranı yüksek olduğundan çocuklar, mutlu olacakken travma yaşıyorlar. Benim sahiplendiğim Scottish kedisi tansiyon hastası. Aynı zamanda kalp problemleri de var. Her gün birçok ilaç kullanmak zorunda kalıyor” dedi. “Scottish ırkı kedilerin sahiplenilmesini önermiyorum” Günün büyük bir kısmını kedinin bakımlarıyla geçirdiğini dile getiren Özkalaycı, “Bakımı zor ve maliyeti yüksek bu kedilerin üretilip, sahiplenilmemesi gerektiğini düşünüyorum. 2 ayda bir rutin aşıları oluyor. 2 ayda bir iç-dış parazit aşıları var. Her yıl kuduz ve diğer aşıları var. Eklem ağrılarını azaltan destek tedavi için kullanılan ilaçları da var. Bu tedaviler oldukça maliyetli. Ayrıca veteriner muayene ücretleri de oldukça pahalı. Bence bu hayvanları sahiplenmek aileleri hem psikolojik hem de maddi yönden olumsuz etkiliyor. Birçok ülkede de yasaklanan Scottish ırkı kedilerin sahiplenilmesini önermiyorum” diye konuştu. İskoçya türü Scottish ırkı kedilerin, kulaklarının kırılmasına neden olan genetik mutasyon nedeniyle eklem ve kıkırdak sorunları yaşamaya çok yatkın olduğu, kedilerin genetik bozukluğunun onların gereksiz yere acı çekmesine yol açtığı da uzmanlar tarafından belirtiliyor.