ÇEVRE - 02 Kasım 2024 Cumartesi 17:38

Bakan Kurum: "Deprem bölgesini dünyanın en büyük şantiye alanına dönüştürdük"

A
A
A

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Bugüne kadar 331 bin 160 konut ve 19 bin 270 iş yerimiz olmak üzere toplam 350 bin 430 bağımsız bölümün ihalesini gerçekleştirdik. İnşallah 2024 yılının sonuna kadar 27 bin 243’ü Malatya’mızda olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölümü afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz" dedi.

Çeşitli programlar ve deprem sonrası çalışmaları yerinde incelemek üzere Malatya’ya gelen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından ‘Fahri Hemşehrilik Beratı’ verildi.

Program sonrası açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, Battal Gazi’nin, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın hemşehrisi olmanın gururunu, heyecanını, mutluluğunu yaşadıklarını belirterek Malatyalılara teşekkür etti.

6 Şubat 2023 depremlerinin hemen ardından, 90 gün içinde 180 bin konutun yapımına başlanıldığını belirten Bakan Kurum, deprem bölgesini dünyanın en büyük şantiye alanına dönüştürdüklerini kaydetti.

Deprem bölgelerinde bin 900 şantiyede, 160 bin mimar, mühendis ve işçinin canla başla çalıştığına vurgu yapan Bakan Kurum, “Hamdolsun asrın felaketinden sonra hayat yeniden normale dönüyor. İşte bugün burada gerçekleştirilen kitap fuarımız da bunun en güzel örneğidir. Bakanlık olarak 17 bin 438’i Malatya’mızda olmak üzere toplamda 130 bin 565 konut ve iş yerini hak sahibi depremzede kardeşlerimize teslim ettik. Bugüne kadar 331 bin 160 konut ve 19 bin 270 iş yerimiz olmak üzere toplam 350 bin 430 bağımsız bölümün ihalesini gerçekleştirdik. İnşallah 2024 yılının sonuna kadar 27 bin 243’ü Malatya’mızda olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölümü afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. 2025 yılının sonuna geldiğimize Malatya’mızda 79 bin 702 konut ve iş yerini, deprem bölgemizin tamamında ise 452 bin 934 bağımsız bölümü inşa etmiş olacağız. Geçtiğimiz hafta Hatay’da söylediğimiz gibi yeniden daha güçlü Anadolu, daha Güçlü Türkiye, yeniden büyük Türkiye diyeceğiz" dedi.

"Buradayız, burada olacağız"

Deprem felaketinin yaralarının sarılması için çıkılan yolda sadece bina inşa etmediklerini kaydeden Bakan Kurum, "Ecdadımızın, sadece taş ve tuğlayla değil, sevgi, ahlak ve imanla imar ettiği, ruh kattığı o muhteşem eserleri de ihya edeceğiz. Malatya’mızda; Ecdat yadigarı Yeni Söğütlü Cami’mizin temelini hep birlikte attık. Yine Tarihi Bakırcılar Çarşısı, kent meydanımız ve daha birçok sosyal ve ticari alanı yeniden inşa ediyoruz. Şehrimizin kültürel, tarihi, iktisadi hayatını yeniden canlandırıyoruz. Allah’ın izniyle Malatya’mızın manevi ve kültürel mirasını daha da yukarıya taşıyacağız. Malatya’mız ve nice medeniyetler kurmuş 10 şehrimizi, asaletine yaraşır şekilde yeniden ayağa kaldıracağız. ’Şehri imar ederken gönülleri de mamur etme’ anlayışla afetzede kardeşlerimizin hiçbir problemini çözümsüz bırakmayacağız. Buradan, hemşehrisi olma onuruna sahip olduğum Malatyalı hemşehrilerime söz veriyorum. Biz elimizi bir an bile depremzede kardeşlerimizin elinden çekmeyeceğiz. İnşallah tüm yeni yuvalarımızda annelerimiz, babalarımız neşe içerisinde oturana kadar, yavrularımız evlerinde güvenle uyuyana kadar, bereketli dükkanlarımız yeniden besmeleyle açılana kadar buradayız, burada olacağız” ifadelerini kullandı.

“Hedefimiz, terörsüz bir Türkiye’dir”

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bakan Kurum, "Türkiye, siyasi, ekonomik, kültürel olmak üzere her alanda tarihi bir dönüm noktasındadır. Bölge olarak, çok kritik bir dönemeçten geçiyoruz. İşte etrafımızda görüyoruz. Terör devleti İsrail, Gazze’de masum sivilleri öldürüyor. Yetmiyor, Lübnan’a ve Suriye’ye saldırıyorlar. Hemen kuzeyimizde; Ukrayna ile Rusya savaşıyor. Bölge deyim yerindeyse pimi çekilmiş bomba gibi duruyor. Şimdi tam da bu konjonktürde, terör örgütü PKK, sahiplerinden aldığı talimatla ülkemize karşı terör eylemleri gerçekleştiriyor, milletimizin canına kast ediyor. Ama biz bunlara pabuç bırakacak değiliz. Bunları nasıl Türkiye’nin dışına çıkarttıysak, o saklandıkları Irak’ta da, Suriye’de de bulacağız, bir bir inlerine gireceğiz, tepelerine çökeceğiz. Bizim hedefimiz, terörsüz bir Türkiye’dir. Terör örgütlerinin tasfiye edildiği, huzurun egemen olduğu bir Türkiye’dir. Yarınlarımız için, çocuklarımız için bu hedeften dönüş yoktur. Biz bu yolda yürürken Türk siyasetini normalleştirelim, birbirimizle konuşabilelim, demokrasiyi güçlendirelim istiyoruz. İstiyoruz ki birlikteliğimiz güçlensin, iç kalemizi tahkim edelim, dünyada gerilimler artarken biz tek bir vücut olalım ve geleceğe kardeşçe yürüyelim. Tüm kesim ve partilerden milletin beklentisi açıktır. Türkiye’nin birliğine, dirliğine destek olmalarıdır. Kendilerini Türkiye hikayesinin bir parçası olarak görmeleridir. Tüm memleketi ilgilendiren konularda partiler üstü bir bakış ortaya koymalarıdır. Kardeşliğimize katkı sunmalarıdır. Ayrıştırıcı değil birleştirici olmaları, hukuku ve adaleti her şeyin üzerinde tutmalarıdır. Şunun altını kalın çizgilerle çizmemiz şarttır. Kardeşliğimizi pekiştirmek için açtığımız tarihi fırsat penceresi ayrıdır, terörle her mevzide mücadele etmek ayrıdır. Türkiye hem kardeşliğimiz için en cesur adımları atmaya, hem de terörle, terörü destekleyenlerle; otobüslerin üstün çıkıp yargıyı tehdit edenlerle, adaleti baltalamaya çalışanlarla sonuna kadar mücadele etmeye azimlidir, kararlıdır, dirayetlidir. Biz de inşallah birlik ve beraberliğimizle tüm bu sorunların üstesinden geleceğiz. TUSAŞ’ta çalışan mühendis kardeşlerimizin ifadesiyle herkese inat daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz, yeniden büyük Türkiye’yi hep birlikte kuracağız” diye konuştu.

Erdal Akbuğa - Selçuk Dönmez



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: "İslam insanlığa nasip olmuş, verilmiş olan en büyük nimettir” Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Hz. Adem Peygamberimizden Hz. Muhammed aleyhiselatu vesselam Efendimize kadar bütün peygamberler İslam peygamberidir. İslam insanlığa nasip olmuş, verilmiş olan en büyük nimettir” dedi. Mübarek üç ayların habercisi olan Regaib Gecesi dolayısıyla yurdun tüm camilerinde programlar düzenlendi. Vatandaşların camilere akın ettiği gece, ibadet ve dualarla idrak edildi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki tarihi Ulu Camii’nde düzenlenen "Regaib Gecesi Özel Programı"na katıldı. Başkan Erbaş’ın kıldırdığı yatsı namazının ardından başlayan programda, Kur’an-ı Kerim tilavetleri yapıldı, salavatlar getirildi, ülkemiz ve İslam alemi için dualar edildi. Programda konuşan Başkan Erbaş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarının mukkaddes aylar olduğunu belirterek, “Bu üç ay içerisinde mübarek geceler vardır. İşte bu gece idrak ettiğimiz Regaib Gecesi, daha sonra Miraç Gecesi, yine Recep ayının 27’nci gecesine denk geliyor. Ardından Şaban ayının yarısında yani 15’inde idrak edeceğimiz Berat Gecesi. Sonra Ramazan ayı başlı başına bir mukaddes ay; Kur’an ayı, bereket ayı, zekat ayı, hayır hasenat ayı Ramazan ayını daha da mukaddes hale getiren Kadir Gecesi ve sonra Ramazan Bayramı. Görüyorsunuz üç ay içinde her günü neredeyse her gecesi mübarek olan bu ayları idrak etmemizi sağlayan yüce Rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun” dedi. “Yaratılış gayemiz imtihan olmak” Başkan Erbaş, dünyada daha iyi Müslüman ve insan olmak, iyiliği yeryüzünde yayarak ve sonucunda bunlarla imtihan olmak için yaratıldıklarını dile getirerek, şöyle konuştu: “Allah ölümü de hayatı da bakalım ‘Hanginiz daha güzel amel işliyorsunuz, hanginiz en iyi işi yapıyorsunuz? Allah’ın hoşuna gidecek, Resulünün çizmiş olduğu sınırlar içerisinde kalacak. En güzel işleri yapıyorsunuz?’ diye sizi imtihan etmek için yarattı. Yaratılış gayemiz demek ki imtihan olmak. Bütün peygamberler bu hakikati gönderildikleri topluma anlatmak için vazifelendirilmişlerdir. Onlar Cenab-ı Hakkın kendilerine vermiş olduğu İslam’ı tebliğ görevini yerine getirmişlerdir. Hz. Adem Peygamberimizden Hz. Muhammed aleyhisselatu vesselam Efendimize kadar bütün peygamberler İslam peygamberidir. İslam insanlığa nasip olmuş, verilmiş olan en büyük nimettir. İslam’ı kabul eden insana ‘Müslim’ deniliyor. Peygamber Efendimiz insanlığa gönderilen en büyük nimet olan İslam’ı kabul eden Müslüman’ı şöyle tarif ediyor; ‘Müslüman, diğer Müslümanların, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.’” “İbadetler, daha güzel bir Müslüman olabilmemize vesiledir” Peygamber Efendimizin tarif ettiği gibi bir Müslüman olabilmek için bazı vesilelere ihtiyaç olduğunu kaydeden Başkan Erbaş, “İbadetler, hayır hasenat, Kur’an-ı Kerim’de bize emredilen o emirleri yerine getirmek, bizim daha güzel bir Müslüman olabilmemiz için bir vesiledir. Mübarek günler, geceler, Regaib, Miraç, Berat, Kadir ve Mevlid Gecesi, cuma ile bayram günleri bu mukaddes zamanlar bir vesiledir” diye konuştu. Başkan Erbaş, “Biz insanı en güzel bir surette yarattık, sonra aşağıların aşağısına çevirdik” ayet-i kerimesini hatırlatarak, “Esasında biz yaratılış olarak en güzel bir surette yaratılmışız. Bu şerefimizi inancımızla, ibadetlerimizle, iyiliklerimizle, hayır hasenatımızla vesilelere sarılarak muhafaza etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Gençlerimizi peygamber ve Kur’an ahlakıyla yetiştirmek zorundayız” Gençlerin, çocukların peygamber ahlakıyla yetiştirilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Erbaş, “Ahlaki ilkeler dediğimiz konuları hem kendimiz üzerimizde taşıyacağız hem de çocuklarımıza öğreteceğiz. Gençlerimizi Peygamber ahlakı, Kur’an ahlakıyla yetiştirmek zorundayız” şeklinde konuştu. İslam aleminin güçlerini birleştirerek özellikle Gazze’de, Filistin’de çocuk, bebek, kadın demeden masum insanların üzerine bombalar yağdıran zalimlerin birbirine düşmesi için dua eden Başkan Erbaş, “Zalimleri ve onlara yardım edenleri kahruperişan eylesin inşallah. Bütün Müslümanlara birlik, beraberlik, kardeşlik ve uyanıklık nasip eylesin. Bu şekilde Ramazan ayına ulaşmayı hepimize nasip eylesin” dedi. Program, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi’nin yaptığı dua ile sona erdi.
Kırıkkale Sürücüsünün ehliyeti olmayan tır, park halindeki kamyona çarptı Kırıkkale’de sürücüsünün ehliyeti olmayan tır, park halindeki kamyona çarptı. Kazada araçlar hurdaya döndü. Kamyon sürücüsü, "Telefon ışığıyla ikaz verdim ama fark etmedi, arkadan bodoslama girdi" diyerek kazayı anlattı. Kaza, gece saatlerinde Kırıkkale-Kayseri D765 karayolunun 35. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Nazmi İnan, mazotu biten Isuzu marka 06 CUA 778 plakalı kamyonunu yolun banket kısmına park etti. O sırada, iş makinesi taşıyan Y.Ö. yönetimindeki 06 DST 778 plakalı MAN marka tır, park halindeki kamyona arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle savrulan tır, orta refüje devrildi. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarla olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan tır sürücüsü, sağlık görevlilerince olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan sürücünün sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kazada, her iki araçta da büyük çapta maddi hasar meydana geldi. Trafik ekiplerince yapılan kontrollerde tır sürücüsü Y.Ö.’nün ehliyetinin olmadığı tespit edildi. Tır sürücüsüne ve araç sahibine toplamda 37 bin 412 lira para cezası uygulandı. Yapılan işlemlerin ardından araçlar vinç ve çekici yardımıyla otoparka kaldırıldı. "Bodoslama girdi" Kaza anını anlatan kamyon sürücüsü Nazmi İnan, "Keskin yolundaydım. O sırada aracımın mazotu bitti. Dörtlüleri yaktım, bekliyordum. Kendim de arkadaydım. Telefon ışığıyla araçlara ikaz veriyordum. Bu amca (tır sürücüsü) beni fark etmedi, aracı da fark etmedi. Telefonla uzun süre ikaz vermeme rağmen arkadan bodoslama girdi. Daha sonra bu şekilde kaza oluştu. Amcaya koştum, sağlık durumunu sordum" ifadelerini kullandı.
Antalya Ferdi Tayfur, şarkılarıyla uğurlandı Antalya’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden sanatçı Ferdi Tayfur’un cenazesi hastaneden alındı. Hastane önünde toplanan yüzlerce kişi, usta sanatçıyı gözyaşları ve şarkılarıyla uğurladı. Muğla’nın Marmaris ilçesinde yaşamını sürdüren arabesk müzik sanatçısı ve bestekar 79 yaşındaki Ferdi Tayfur, 15 Aralık’ta tansiyon rahatsızlığı sebebi ile ambulansla hastaneye kaldırılmıştı. Yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Tayfur, 17 Aralık’ta ailesinin isteği ve uzman doktorların tavsiyesiyle ilk olarak ambulans helikopterle havalimanına, ardından ambulans uçak ile Antalya’ya sevk edilmişti. Usta sanatçı, organ yetmezliği sebebiyle tedavi gördüğü hastanede akşam saatlerinde hayatını kaybetti Ferdi Tayfur’un vefatının ardından sevenleri hastane önünde toplandı. Sık sık "Ferdi baba" sloganları atan sevenleri, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı. Klasik bir minibüsle hastaneye gelenler de, açtığı duygu yüklü şarkıları sevenlerine dinletti. Şarkılarıyla gözyaşları içinde uğurlandı Tayfur’un cenazesi 23.30 sıralarına hastanenin morgundan cenaze aracına koyulup kalabalığın bulunduğu alana getirildi. İzdihamın yaşandığı alanda Antalya Valisi Hulusi Şahin ve İlker Arslan da alana gelerek Tayfur’un ailesine baş sağlığı diledi. Bu sırada Tayfur’un yakınları ve sevenleri uzun süre gözyaşı döktü, helallik alınması ve duaların ardından Ferdi Tayfur’un cenazesi şarkıları eşliğinde hastane alanından götürüldü. Yine sevenlerine bir esnaf tarafından lokma ikramı yapıldı. Aile mezarlığına defnedilecek Öte yandan Tayfur’un cenazesinin, cumartesi günü saat 12.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek anma töreninin ardından Emirgan Çınaraltı Camii’nde kılınacak cenaze namazı sonrası, ikindi namazını müteakiben Yeniköy’de aile mezarlığına defnedileceği belirtildi.