YEREL HABERLER - 08 Nisan 2012 Pazar 15:34

MALATYA`DA İSLAM`DA KARDEŞLİK KONULU KONFERENS VERİLDİ

A
A
A
MALATYA`DA İSLAM`DA KARDEŞLİK KONULU KONFERENS VERİLDİ

Malatya Belediyesi tarafından 2012 yılı kültürel etkinlikleri kapsamında Kutlu Doğum Haftası nedeniyle düzenlenen `İslam`da Kardeşlik` konulu konferansa vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.
Belediye Konferans Salonu`nda düzenlenen konferansta Türk Tasavvuf Müzik Topluluğu`nun tasavvuf eserlerinden oluşan dinleti de sunuldu. Belediye Başkanı Ahmet Çakır, konferans öncesi yaptığı konuşmasında, "Biz Dünya ve ahiret dengesini ondan öğrendik. Dürüstlüğü, doğruyu, paylaşmayı, yardımlaşmayı, adaleti ondan öğrendik. Bugün gençlerimizin ve toplumun içine düştüğü, gelir seviyesi ne olursa olsun insanlar eğer bir manevi boşluk yaşıyorlarsa, suç örgütleri çoğalıyorsa bunun sebebi bu insanların manevi
boşluk içinde bulunmalarıdır. Peygamber efendimizin hayatının örnek alınması hayatımıza farklılık getirir. Onun hayatını kendi hayatımıza kıyaslayıp ne kadar uymaya çalışıyoruz. Kendimizi adeta gözden geçirme fırsatımız olacak. Bu vesileyle bizi kırmayarak buraya kadar gelen hocama teşekkür ediyorum" dedi.
Türk toplumunda kardeşliğin tesisinin bu tür programlarla pekişeceğini belirten AK Parti Malatya Milletvekili Cemal Akın, "Toplumumuzda kardeşliğin gelişip güzelleşmesi hususunda gönül sultanlarımız geçmişte bizlere örnek olmuşlar. Efendimizi anlatmışlar. Efendimizin anlayışını kavrayabilmemiz için kendi hayatlarını adamışlar ve çok güzel izah etmişler" dedi.
Yazar Ömer Tuğrul İnançer konferansında, çok fazla slogan bilgilerin peşinde koşan bir toplum haline geldiklerini belirterek, çok slogan bilgilerin üzerine fikir inşa etmeye çalıştıklarını ve bu yanlışlıkların böyle gelmiş böyle gider gibi durduğunu, oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. İnançer, "Şu unutulmamalıdır ki yücelik teferruattadır. Hiç birimiz dört duvardan ibaret bir yerde oturmuyoruz. Dört duvarın üzerine bir şeyler inşa ediyoruz. O, bizim hem şahsiyetimizi ortaya koyuyor hem de teferruat
gibi gözükmesine rağmen olmadan olmuyor. Gül deyince herkesin aklına peygamber geliyor. Gülün ne olduğunu bilmiyoruz. Farsça`yı kullanan ülkelerde bizde olduğu gibi çiçekçi yazmaz, gülcü yazar. Çünkü gül çiçek demektir. Farsça da gülün kendi adı var. Yani bizim gül dediğimiz bu çiçek değil bütün çiçekler kokusunu resulümüzden almıştır. Niye sıkıştırıyorsunuz güle koca peygamberi. Bütün çiçeklerin ona ait olduğunu bilin. Bu bir teferruat gibi geliyor ama değil. Efendimiz sınırlandırılmamasıyla ilgilidir.
Hatırı şerifinizde bulunsun. İnsanların yegane kurtuluşu Muhammed Mustafa`yı tanımaktan geçiyor. İnsanlığın bütün kurtuluşu Muhammed Mustafa`nın kapısına uğramaktan geçiyor. Uğrayıp geri dönenlerin faydaları olur. O kapıdan geçenler zaten Allah`a ulaşmıştır. Kitap`ta kardeşlik kelimesi var. Başka şeyler aramaya lüzum yok. Kardeşlik kelimesi herkesin dilinde, herkes söylüyor. Ama kardeşlik kelimesi İslam da nerde evvela bunu öğrenelim. Slogan laflarla herkesin kullandığı laflarla bu işler olmaz. Olmadığı
ortada peki biz kardeş miyiz? Asliye Hukuk Mahkemelerine gidin, davaların yüzde kaçı veraset, veraset davası kimler arasında olur. Kardeşler arasında olur. Bir birbirimizi mahkemeye veriyoruz. Hal bu ki unutmuşuz bize o mirası bırakan cebine koyup gitmedi. Ben davayı kazansam da bende kefenin cebine koyup gitmeyeceğim. Kardeşinin yemesinden memnun olmuyorsan zaten senden kardeş olmaz. Bizim isteklerimiz bizim ne olduğumuzu ortaya koyan şeylerdir. Para istiyorsan sen paradan ibaretsin. Müminler bir
birlerine karşı merhametli olur. Kafire karşı şiddetli olurlar. Müminler bir birine karşı merhametli mi? Suriye, Cezayir de yaşananlar. Filipinler de yaşanan zulümden haberimiz bile yok. Libya da iktidar kavgası var. Ama kafirler istediği petrolü aldılar. Biraz müminler olup olmadığımızı tartalım. Peygamberi anlamak için, kardeşlik kavramını anlamak için Peygamber dostlarına bakalım. Önce onları anlayalım" dedi.
Malatya`da yetişen peygamber dostlarını anlamaya özen göstermemiz gerektiğini vurgulayan İnançer, "Niyazi-i Mısri ve Sadrettin Konaevi`yi okumak onları anlamak gerekir. Onları anlamak demek peygambere yaklaşmak demek. İşte Niyazi-i Mısri`nin `Derman arardım derdime derdim bana derman imiş. Bürhan sorardım aslıma aslım bana bürhan imiş` sözü ilahi ebediyetin anahtarı gibi karşımızda duruyor" dedi.
Konferansın sonunda Yazar Ömer Tuğrul İnançer vatandaşlardan gelen soruları yanıtlayıp, kitapları imzaladı.
Belediye Başkanı Ahmet Çakır da günün anısına Yazar Ömer Tuğrul İnançer`e kayısı ve kayısı kristali hediye etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Narin Güran cinayeti davasında baba ve tutuklu 4 sanık dinlendi Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin davada baba Arif Güran ile tutuklu 4 sanık dinlendi. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın yargılandığı davanın duruşmasında, 1’i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti başkanı, "müşteki" sıfatıyla baba Arif Güran’a, "Geçen celse sormadığınız ve araştırmasını istediğiniz bir delil ve husus var mı?" diye sordu. Bunun üzerine baba Arif Güran, "Ahmet Akgün’nün kamera görüntüsündeki açıda ben de vardım. Herhangi bir toplantıya gitmedik. Akşam vaktiydi yemeğe gittik. Ahmet’in konusu açıldı. Belki bir şey biliyordur diye çağırdık. Kızımın ise saat 18.00’e kadar köyün sınırları içinde olduğu sabittir. Ahmet ise o saatlere kadar hayvanların yanında olur. Biz de belki bilir diye çağırdık. Kızı görmüş olabilir" dedi. Mahkeme heyeti başkanının, "Toplantıda Enes neden yoktu?" sorusunu Arif Güran, şöyle cevap verdi: "Özellikle aile toplanacak denilmedi ki. O gün birçok kişi yoktu. Camiden çıktıktan sonra yeğenim yemek hazırlandığını söylediği için oraya gittik. Özellikle planlanmış bir durum değil. Benim kızım, ruhum gitmiş. En küçük bir iğne ucu kadar biri bir şey söylese ’Hele çağırın gelsinler, soralım’ deriz. 300 kişi var o köyde ama maalesef kimse görmüyor. Dara-2 görüntüleri çıkmadı. Diğer yerlerden de kamera görüntüleri çıkmadı. Bütün tesadüfler, her şey benim kızıma denk geldi. Kızımın dosyası Türkiye’nin dosyası oldu. İlk günden beridir kamerayı hep sorduk. Böyle bir dosyada nasıl kamera olmaz." “Bir ara cesedi oradan almayı düşündüm" Mahkeme heyeti başkanının tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’a, "Eklemek istediğiniz bir şey var mı?" diye sorması üzerine Bahtiyar, ilk duruşmada her şeyi söylediğini, eklenmesini istediği bir şey olmadığını söyledi. Bahtiyar, "Narin’i ben öldürmedim. Narin’i ahırın arkasında açılan küçük bir pencereden içeri bıraktım. Bunu ifadelerimde daha önce söylemiştim. Narin’in bulunduğu gün Tavşantepe’ye gitmedim. İşteydim ve çalışıyordum” ifadelerini kullandı. Diyarbakır Barosu adına avukat Nahit Eren’in, "Narin’in cansız bedenini Salim ile nasıl taşıdınız, Salim nereye gitti?" sorusuna cevap veren Nevzat Bahtiyar, "Narin’in cansız bedenini aldım. Araca bıraktım. Salim geldi battaniyeyi benden aldı. Aşağıyı doğru gitti hangi tarafa gittiğini bilmiyorum. Köyün içinden çıkıp çıkmadığını bilmiyorum” şeklinde konuştu. Avukat Eren’in, "Narin’in çantasını açtınız mı?" sorusu üzerine Nevzat Bahtiyar, "Kemerini aldım. Ne çantayı açtım ne de çantaya baktım" dedi. Tutuklu sanık Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu’nun, "Dara-2 görüntülerini inceledik. ’Salim cami yolunu kullanarak geldi battaniyeyi benden aldı’ dediniz. Hangi yoldan geldiniz?" sorusunu Bahtiyar, şöyle yanıtladı: "Cami yolundan geldik. Caddenin üzerinde buluştuk. Salim’in aşağıya gittiğini biliyorum ama hangi tarafa gitti bilmiyorum. Hatırlamıyorum. Daha önce verdiğim ifadelerim doğrudur. Benim üzerime iftira ediyorlar." Avukat Demiroğlu’nun, "Adımsayar uygulamasında 15.00 ile 16.00 arasında Salim 45 adım atmış sizce telefonu yanında mıydı?" sorusuna Bahtiyar, "Hatırlamıyorum" dedi. Demiroğlu’nun "Raporda Narin kızımızın iç çamaşırının üzerinde sperm öncesi bir bulgu PSA bulunmuş" demesi üzerine Bahtiyar, "Düşündüğünüz şeyi biliyorum. Kesinlikle öyle bir şey yok, olmadı. Böyle bir şey yapmadım" ifadesini kullandı. Avukat Demiroğlu’nun, "Eğertutmaz Deresi’nde 38 dakika kalmışsınız. Neler yaptınız? Torbanın içinde kanca bıraktınız mı?" sorusuna Bahtiyar, "Ben sadece bir taş koydum. Kanca koymadım. Beni takip etmiş olabilir. Salim koymuş olabilir. Ben sonra pişman oldum. Bir ara cesedi oradan almayı düşündüm. Keşke yolun üzerine bıraksaydım biri gelip alırdı" karşılığını verdi. Sanık avukatlarından Mustafa Demir’in, "Yüksel Güran, Narin’in cansız bedenini alırken gördü mü?" sorusunu Bahtiyar, "Evet gördü" şeklinde cevapladı. Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ’ın, "Telefonunda adımsayar var mı veya telefonuna format attın mı?" şeklindeki sorusuna karşılık Bahtiyar, "Hayır" dedi. Mahkeme heyeti başkanının, "Eklemek istediğiniz bir şey var mı?" diye sorması üzerine tutuklu sanık amca Salim Güran da şu beyanda bulundu: "Özellikle Dara-2 görüntülerini bekliyorduk. Muhtarım, o karakolu biliyorum. Onların kamerası deliği bile görür. Nevzat’ın kayınbiraderi orada nöbet tutuyor. Olayın akşamı neden orada nöbet tutuyor. Korucudur, yeri ayrıdır. Köy koruyucusu görüntülerle oynamış olabilir. Benim arabam aşağı inmişse bu vahşinin, katilin yanında görürseniz beni burada asın. Bu kolluk kuvvetlerinin bize karşı tutanaklarını da kabul etmiyoruz." Mahkeme heyeti başkanının, "Stratejik bir konumu olan yere benim bile gitmem mümkün değilken görüntülere müdahale edildiğini mi düşünüyorsun?" sorusu üzerine Salim Güran, "Olabilir” ifadesini kullandı. Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz’ın, "Telefonu üzerinde nerede taşırsın?" sorusu üzerine Salim Güran, "Bu avukatın eşi, katil Nevzat’ın eşi ile fotoğraf çektirmiş. Ben bu avukatın hiçbir sorusuna cevap vermek istemiyorum” diye konuştu. Duruşmada, mahkeme heyeti başkanı, tutuklu sanık Yüksel Güran’a da "Eklemek istediğiniz bir şey var mı?" diye sordu. Bunun üzerine sanık Yüksel Güran, "Sadece Narin’in katilinin bulunmasını istiyorum. Başka bir şey istemiyorum" şeklinde beyanda bulundu. Mahkeme heyeti başkanının, "Eklemek istediğiniz bir şey var mı?" sorusuna karşılık tutuklu sanık Enes Güran ise söyleyecek bir şeyi olmadığını belirtti. Avukat Nahit Eren’in, "Malatya’dan geldikten sonra Narin’in herhangi bir kıyafetine dokundun mu?" sorusuna Enes Güran, "Hayır." dedi.
Edirne Edirne’de şafak operasyonu: 26 şüpheli gözaltına alındı Edirne’de sosyal medyadan silahlı fotoğraflar paylaşanlara yönelik 33 ayrı adrese eş zamanlı düzenlenen şafak operasyonunda 26 şüpheli gözaltına alındı. Edirne İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, sosyal medya hesaplarından taşınması veya bulundurması yasak olan silah veya kesici aletlerle paylaşım yapan ve çeşitli suçlardan aranmaları bulunan 32 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışma başlattı. Özel harekat polislerinin de destek verdiği ve 33 adrese eş zamanlı düzenlenen operasyonda 45 ekip 105 personel görev aldı. Belirlenen adreslere düzenlenen baskınlarda 26 şüpheli kıskıvrak yakalandı. Gözaltına alınan şüphelilerin evlerinde yapılan aramada 2 adet tabanca, 7 fişek, 2 bıçak ile yaklaşık 10 gram esrar ele geçirildi. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Edirne Emniyet Müdürü Onur Karaburun, operasyon öncesi polislere yönelik yaptığı konuşmada, vatandaşların huzur ve güvenliği için gece gündüz demeden görev yaptıklarını söyledi. Halkın bugün dünden daha güvenli ve daha huzurlu bir Edirne’de yaşaması için her daim kararlı bir şekilde görev başında olduklarını aktaran Karaburun, "Her ne şartta olursa olsun Edirne’de hiçbir kanunsuzluğa müsaade etmeyeceğimizi tüm halkımıza hissettireceğiz. Edirne’nin her noktasında trafiğinde, asayişinde kanun kural tanımayan kim varsa polisimizin nefesi her daim hemen ensesinde olacak" dedi.
Edirne Edirne’deki şafak operasyonunda 26 şüpheli gözaltına alındı Edirne’de sosyal medyadan silahlı fotoğraflar paylaşanlara yönelik 33 ayrı adrese eş zamanlı düzenlenen şafak operasyonunda 26 şüpheli gözaltına alındı. Edirne İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, sosyal medya hesaplarından taşınması veya bulundurması yasak olan silah veya kesici aletlerle paylaşım yapan ve çeşitli suçlardan aranmaları bulunan 32 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışma başlattı. Özel harekat polislerinin de destek verdiği ve 33 adrese eş zamanlı düzenlenen operasyonda 45 ekip 105 personel görev aldı. Belirlenen adreslere düzenlenen baskınlarda 26 şüpheli kıskıvrak yakalandı. Gözaltına alınan şüphelilerin evlerinde yapılan aramada 2 adet tabanca, 7 fişek, 2 bıçak ile yaklaşık 10 gram esrar ele geçirildi. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Edirne Emniyet Müdürü Onur Karaburun, operasyon öncesi polislere yönelik yaptığı konuşmada, vatandaşların huzur ve güvenliği için gece gündüz demeden görev yaptıklarını söyledi. Halkın dünden bugün daha güvenli ve daha huzurlu bir Edirne’de yaşaması için her daim kararlı bir şekilde görev başında olduklarını aktaran Müdür Karaburun, "Her ne şartta olursa olsun Edirne’de hiçbir kanunsuzluğa müsaade etmeyeceğimizi tüm halkımıza hissettireceğiz. Edirne’nin her noktasında trafiğinde, asayişinde kanun kural tanımayan kim varsa polisimizin nefesi her daim hemen ensesinde olacak" dedi.
Manisa Sarıgöl’de İstiklâl Marşı’nı güzel okuma yarışması düzenlendi Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından ’İstiklâl Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ etkinlikleri kapsamında organize edilen İstiklâl Marşı’nı Güzel Okuma Yarışması, Sarıgöl ilçesinde gerçekleştirildi. Düzenlenen yarışma ile öğrencilerin milli duygularını pekiştirmeyi, Mehmet Akif Ersoy’un aziz hatırasını anmayı ve İstiklâl Marşı’nın anlamını daha derinlemesine kavramalarının hedeflendiği belirtildi. Program boyunca öğrenciler, İstiklâl Marşı’nı en güzel şekilde okuyabilmek için sahnede hünerlerini sergiledi. Yarışmada, İstiklâl Marşı’nın anlamını en iyi ifade eden öğrenciler jüriden tam not alırken, katılımcıların milli marşı coşkulu bir şekilde söylemeleri büyük beğeni topladı. İlkokullar kategorisinde Mimar Sinan İlkokulu’ndan Ayşe Zeren Öztürk birinci, Dindarlı Ahmet Yoldaş İlkokulu’ndan Ada Tuncer ikinci, ve Afşar İlkokulu’ndan Fadime Yavaş üçüncü oldu. Ortaokullar kategorisinde ise Afşar Ortaokulu’ndan Hira Nur Danacı birinciliği, Mustafa Metin İmam Hatip Ortaokulu’ndan Ahmet Ekrem Sayar ikinciliği, Bahadırlar Hüseyin Keşkekoğlu Ortaokulu’ndan Yağmur Tıkıroğlu üçüncülüğü elde etti. Öğrencilere ödülleri İlçe Milli Eğitim Müdür Cezmi Yıldırak tarafından verildi. İlçe birincisi olan öğrenciler, Sarıgöl’ü İl düzeyinde yapılacak yarışmada temsil edecek.