Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yaparak Malatya’nın sorunlarını dile getirdi.
Ağbaba, "Ben dünya kayısı başkenti Malatya’nın milletvekiliyim. Dokunduğunuzda dışarı fırlayan Türkiye’nin en güzel cevizini üreten Hekimhan’ın Milletvekiliyim. Ürettiği kara üzümlerle ülkenin her yanında aranan Arapgir’in, Banazı’nın milletvekiliyim. Bölgenin en güzel elmasını ve fasulyesini üreten Doğanşehir’in milletvekiliyim. Kurulan İsrail Kalkanı ile yok edilmek istenilen meşhur armudu ile ünlü Akçadağ’ın milletvekiliyim. Susuz topraklarda bölgenin en güzel buğdayını üreten Yazıhan’ın
milletvekiliyim. Barajı yıllardır yapılmayan ,ayrıma tabi tutulan, susuz topraklarında o muhteşem kavunların yetiştiği Arguvan’ın milletvekiliyim. Eşi benzeri olmayan Türkiye’de isim yapmış, dalbastı kirazların üretildiği Yeşilyurt’un milletvekiliyim. Yetiştirdiği narı ile ünlü Doğanyol’un milletvekiliyim. Dikmiş olduğu kayısılar kurumasın diye kanalizasyon borularını kırarak sulama yapan Battalgazi , Dilek , Hatunsuyu’nun milletvekiliyim. Pütürge’nin, Kuluncak’ın, Kale’nin, Darende’nin milletvekiliyim.
Yani ürettiği her ürünle Türkiye’de ve dünyada marka olmuş önemli bir tarım kentinin milletvekiliyim. Bu kadar önemli ürün üreten Malatya için çok önemli bir yeri olan Meteoroloji Bölge Müdürlüğü Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılıyor. Malatya başka bir ile bağlanıyor. Bu hak mıdır? Bu Malatya’ya reva mıdır? Malatya Nisan ayında don olacak mı? Yağmur yağacak mı? diye sabahlara kadar sürekli meteorolojiyi takip etmektedir. Bunu lütfen yapmayın. Malatya’nın tarımını yok etmeyin. Ben kaybeden bir kentin
milletvekiliyim. Tekeli peşkeş çekilmiş, Sümerbank’ı yok pahasına satılmış, meşhur hal binası camisiyle Hollandalılara satılmış bir kentin milletvekiliyim. Bir yok pahasına satışla daha karşı karşıyayız" ifadelerini kaydetti.
Ağbaba şunları söyledi:
"Daha önce Danıştay’ın iptal etmesine ve bizim ısrarla karşı çıkmamıza rağmen Şeker Fabrikası satılmak isteniyor. Bu haksızlıktı. Bu hukuksuzluktur. Aralarında Malatya -Elbistan-Erzincan-Elazığ’ında bulunduğu fabrikalar toplam 266 milyon dolara satıldı. Bu halkın malını yok etmektir. Bu üretimi yok etmektir. 4 fabrika 266 milyon dolar. Yani ortalama her fabrika 66.5 milyon dolar, yani 120 milyon liraya satıldı. Bu fiyat tamamıyla talandır. Örnekleriyle anlatayım sizlere; Malatya fabrikasının 2010 yılı
emlak değeri 240 bin Lira. Dikkatinizi çekiyorum. Bu bedel sadece emlak değeri. Bu değere arıtma tesisi, makineleri, üretim yapılan fabrika dahil değil. 32 dönümlük hal binası 3 yıl önce 52 milyon liraya satıldı. Malatya Şeker Fabrikası ise 459 dönüm. Yani hal binasının 15 katı. Yani 1 alana 3 bedava. Bu fabrika satılırsa sadece fabrika yok olmayacak. 4 bin 800 adet ekim yapan pancar çiftçisi , nakliyecisi, besicisi yan, 85 bin Malatyalı aç kalacak, yoksul kalacak. Sizleri bir kez daha bu kararı gözden
geçirmeye, sizleri bir kez daha dedelerimizin mallarını, babalarımızın mallarını satarken vicdanlı olmaya davet ediyorum."
Ağbaba, "Ben aldatılan bir kentin milletvekiliyim. 17 Mayıs 2011 de Başbakan Malatya’ya geldi. Malatya’nın meydanında ’kadınlar erkekler hazır mısınız? Çocuk yapın. Nüfusunuzu artırıp, 750 bine tamamlayın. Sizi büyükşehir yapacağım’ dedi. Arkadaşlar doğanın kanunu. Çocuk 9 ayda doğuyor.7 ay oldu. Büyükşehir belediyesi yapılacağı açıklanan 11 şehrin arasında Malatya yok. Başbakan Malatya’yı kandırdı. Büyükşehir sözünü unuttu. Sizleri Malatya’ya sahip çıkmaya, özellikle Malatya milletvekillerini
Malatya’ya sahip çıkmaya davet ediyorum" dedi.