EKONOMİ - 07 Kasım 2024 Perşembe 11:10

Üretimde kadın eli

A
A
A
Üretimde kadın eli

Kütahya Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Bayat Köyünde ORKÖY destekli olarak verilen kabuk soyma makinesi kadın operatör tarafından kullanılıyor.


Kütahya Orman Bölge Müdürü Erdal Dingil, Kütahya Orman işletme Müdürlüğü Geyikalanı Orman İşletme Şefliğinde, kadın operatör tarafından kullanılan kabuk soyma makinesinin çalışması ile ilgili incelemelerde bulundu. Erdal Dingil, “Kadınlarımızın, özellikle ormancılık faaliyetleri gibi ağır işlerde işgücüne sağladıkları katılım ve ailelerine verdikleri destekle orman emvali kabuk soyma makinesinin kullanması, kadınlarımızın gücünü göstermesi açısından önem arz etmektedir. Kütahya ormanlarında kadınlarımızın çalışmaları ile orman emvali üretimine sağladıkları katkı daha kaliteli ve temiz emval üretimini artıracaktır. “ dedi.



Üretimde kadın eli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Türk düğümlü halılar ilk kez bir atlasta toplanıyor ’Türk Düğümlü Halılar Atlası ve Motiflerinin Hikayeleri’ projesi Uşak’ta hayata geçirildi. Proje ile kaybolmaya yüz tutan geleneksel el dokuma el düğümü halıların kültürlerini koruyarak yaşatılması ve zengin kültürel birikimin gelecek nesillere aktarılması hedeflendi. İçişleri Bakanlığı İlişkiler Genel Müdürlüğü ile ortak yürütülen, ’Türk Düğümlü Halılar Atlası ve Motiflerinin Hikayeleri’ projesi Uşak’ta hayata geçirildi. Proje ile kaybolmaya yüz tutan geleneksel el dokuma el düğümü halıların kültürlerini koruyarak yaşatılması ve zengin kültürel birikimin gelecekleri aktarılması hedeflendi. Uşak İletişim Derneği Başkanı Utku Demiröz, Türk düğümlü halıların öykülerini çıkartıp gelecek nesillere aktarılmasını hedeflediklerini söyleyerek, “Projemiz, geçmişten geleceğe halı kültürünün ve Türk düğümün aktarılması yönelik bir çalışmadır. Bununla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ve Uşak Valiliğimizin destekleri oldu. Beraber bu projeyi koordine ettik. Amacımız ilk etapta 120 motifin öyküleştirerek aynı zaman da Türk düğümü dediğimiz çift düğümün dünya literatürüne koyarak envanterine çıkarmak, büyük bir atlas çalışmasıyla da bunu gelecek kuşaklara aktarmak istiyoruz” dedi. "Türk düğümlü halının en kaliteli olanı Uşak halısı" diyen Demiröz, “Türk düğümlü halılar dediğimiz zaman en kaliteli başta Uşak halıları geliyor. Çift düğüm halılar. Projemizi biz Uşak’ta yürürlüğe koyduk. Uşak’ta hayata geçiriyoruz” ifadelerini kullandı. İran, Fas ve Afgan etkisinin Türk halılarını geride bıraktığını ve bu projeyle Türk düğümlü halıları gün yüzüne çıkarmayı hedeflediklerini aktaran Demiröz, “Birçok halı ve kilim projesi Türkiye’de yapıldı çünkü Anadolu halının ve kilimin ata toprakları. Ancak bizim projemizin farkı şuydu: Biz daha evrensel boyutta, Türk düğümünü vurgulamak istedik. Çünkü Anadolu coğrafyasında Yağcıbedir, Uşak, Milas, Gördes Kula ve Isparta gibi bir sürü halımız var. Ancak bunların tek bir adı var ‘Türk düğümlü el dokuma’ halılarıdır. Biz biraz son dönemde özellikle yurt dışı pazarında İran, Fas ve Afgan etkisinden Türk düğümlü halılar biraz geri planda kalmıştı. Biz bu projeyle de bir atak yaparak halıları gün yüzüne çıkarmak, koleksiyoner ve satıcılar nezdinde değerlenmesini kıymete binmesini istiyoruz” dedi.
İstanbul Karabağ Zaferinin 4. Yıl Dönümünde “Zafer Günü” Konferansı gerçekleşti İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nde Karabağ Zaferinin 4. Yıl dönümüne özel ‘Zafer Konferansı’ düzenlendi. Etkinlikte konuşan Kazakistan İstanbul Kurucu Başkonsolosu ve Türksoy Teşkilatı İstanbul Temsilcisi Yershan Uaiss, Gazi Mutafa Kemal Atatürk’ün ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur’ sözünü hatırlatırken Rektör Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “Azeri diye bir şey yoktur. Azerbaycan Türkü vardır. Bizler iki devlet tek milletiz. Sadece coğrafya olarak onlar biraz Doğuda, biz Batıdayız. Dolayısıyla; yüreğimiz, inancımız, mücadelemiz, direncimiz her şeyimiz birdir” dedi. Üniversitenin Alev Ofluoğlu konferans salonunda düzenlenen konferansa; Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, Rektör Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Kazakistan İstanbul Kurucu Başkonsolosu ve Türksoy Teşkilatı İstanbul Temsilcisi Yershan Uaiss, 21. Dönem TBMM Milletvekili Yaşar Bozkurt Öztürk, Diplomasi ve Güvenlik Uzmanı, Karabağ Azerbaycan Milli Platformunun Türkiye Genel Koordinatörü Dr. Elvin Abdurahmanlı, İstanbul Barosundan Avukat Meltem Yıldırım, Konya Barosundan Veysel Solak katılım sağladı. Moderatörlüğünü Öğr. Gör. Gülçin Mete’nin yaptığı panelin konuşmacıları arasında ise Prof. Dr. Yaşar Onay, Prof. Dr. Esat Arslan, Doç. Dr. Abdullah Cüneyt Küsmez ve Dr. Cumhur Eken yer aldı. “Hakkın, hukukun ve adaletin yerleşik kılınması için Türk milletinin büyük sorumluluğu var” Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “Dün Türk Devletleri Teşkilatının buluşması gerçekleşti. Her geçen gün daha fazla derinleşiyor. Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de değildir bana göre. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Azerbaycan ve Türkiye arasına bu sıkıştırılmış Ermenistan şöyle bir bakıldığında aslında buraya montajlanmış özel işlevle sürekli kullanılmak üzere sahaya sürülmüş bir aktördür. Bunu yıllardır hep şöyle tarif ettik. Emperyalizmin ihtiyaç duyduğu karakollardan biridir. Karabağ, 30 yıl bir emperyalist işgal altındaydı. 44 günlük büyük bir zafer, büyük bir mücadeleyle özgürlüğüne kavuştu. 8 Kasım’da Ermenistan pes etti. Azerbaycan’ın toprakları özgürlüğüne kavuştu. Yeryüzünde hakkın, hukukun ve adaletin yerleşik kılınması için Türk milletinin büyük bir sorumluluğu ve görevi vardır. Sömürgeci, işgalci ve bölücü emperyalizm ve onun karakolları. Her daim kendi çıkarlarını tahkim edebilmek, bölgenin jeopolitiğini kendi çıkarları için kullanabilmek için sürekli bu saldırganlığını eksiltmeden sürdürmektedir. Aynısını Kıbrıs Türklerine de yaptılar” açıklaması yaptı. “Kardeş Türkiye’miz her zaman bizimle” Diplomasi ve Güvenlik Uzmanı, Karabağ Azerbaycan Milli Platformunun Türkiye Genel Koordinatörü Dr. Elvin Abdurahmanlı ise şunları söyledi: “Azerbaycan için Karabağ esasen Türk dünyasına açılan bir kapıdır. Bugün konferansımızda uluslararası hukuk çerçevesinde Karabağ Zaferinin nasıl kazanıldığını ele alacağız. 30 sene boyunca Batı dünyasının uyguladığı çifte standardı ele alacağız. Türk dünyasının bize desteği, esasında kardeş Türkiye’mizin desteğini önemsediğimizi her zaman da bizlerin yanında olduğunu söyleyebiliriz.” “Ermeniler büyük korku yaşadı” Kazakistan İstanbul Kurucu Başkonsolosu Yershan Uaiss, “Dilimiz ortak, tek diliz. Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri var ‘Ne mutlu türküm diyene. Türkün Türkçen başka dostu yoktur.’ Karabağ Savaşı 30 yıllık sorun yaşattı. Fakat Türk devletlerinin Azerbaycan’ın başarısından dolayı Ermeniler korku yaşadı. 30 yıldır susan bir medya vardı. Ama bu artık bitti. Karabağ Zaferi kutlu olsun” dedi. Bozkurt Yaşar Öztürk: “Neden Nahçıvan Azerbaycan ile olmasın?” Gençlere seslenen Bozkurt Yaşar Öztürk şunları söyledi: Bozkurt Yaşar Öztürk, “Hem atasözleri hem de kültürümüze yerleşen marşlar hatta türküler bugün gerçek değilse yarın mutlaka gerçek olacak. Azeri Türkçesi, Azeri dili olmaz böyle bir şey yok. Azeri ile Azeri Türkü farklıdır. Bazıları bilmeden bu yanlışı yapıyor. Madem iki devlet tek milletiz o zaman Azeri yok. Bu zafer, Karabağ ile kalmayacak. Neden Nahçıvan Azerbaycan ile olmasın? Ben inanıyorum ki gelecek gençler bu işi başaracak.” (NŞ-
Uşak Türk düğümlü halılar ilk kez bir atlasta toplanıyor İçişleri Bakanlığı destekli, Türk Düğümlü Halılar Atlası ve Motiflerinin Hikayeleri projesi Uşak’ta hayata geçirilerek, kaybolmaya yüz tutan geleneksel el dokuma el düğümü halıların kültürlerini koruyarak yaşatılması ve zengin kültürel birimin gelecekleri aktarılması hedeflendi. İçişleri Bakanlığı İlişkiler Genel Müdürlüğü ile ortak yürütülen, Türk Düğümlü Halılar Atlası ve Motiflerinin Hikayeleri projesi Uşak’ta hayata geçirildi. Proje kapsamında köklü bir mirasa sahip olan Türk El Düğümlü Halı kültürünü, son yıllarda geleneksel değerlerini hızla kaybetmesi ve çeşitli nedenlerle modernize olması sebebiyle halıların ve desenlerin tarihi araştırılıp verilerin tek bir kaynakta toplanması hedefleniyor. Projeler hakkında detaylı bilgi veren Uşak İletişim Derneği Başkanı Utku Demiröz Türk Düğümlü Halıların öykülerini çıkartıp gelecek nesillere aktarılması hedeflediklerini söyleyerek, “Türk Düğümlü Halılar Atlası projemiz, geçmişten geleceğe halı kültürünün ve Türk Düğümün aktarılması yönelik bir çalışmadır. Bununla ilgili olarak İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ve Uşak Valiliğimizin destekleri oldu. Beraber bu projeyi koordine ettik. Amacımız ilk etapta 120 motifin öyküleştirerek aynı zaman da Türk Düğümü dediğimiz çift düğümün dünya literatürüne koyarak envanterine çıkarmak, büyük bir atlas çalışmasıyla da bunu gelecek kuşaklara aktarmak istiyoruz.” dedi. Türk Düğümlü Halının en kaliteli olanı Uşak Halısı olduğunu aktaran Demiröz, “Türk Düğümlü halılar dediğimiz zaman en kaliteli başta Uşak Halıları geliyor. Çift düğüm halılar. Projemizi biz Uşak’ta yürürlüğe koyduk. Uşak’ta hayata geçiriyoruz.” dedi. İran, Fas ve Afgan etkisinden kaynaklanan etkilerle Türk halıların geride kaldığını ve bu projeyle Türk Düğümlü halıları gün yüzüne çıkarmak olduğu aktaran Demiröz, “Birçok halı ve kilim projesi Türkiye’de yapıldı. Çünkü Anadolu halının ve kilimin ata toprakları. Ancak bizim projemizin farkı şuydu. Biz daha evrensel boyutta, Türk Düğümünü vurgulamak istedik. Çünkü Anadolu coğrafyasında Yağcı Bedir, Uşak, Milas, Gördes Kula ve Isparta gibi bir sürü halımız var. Ancak bunların tek bir adı var ‘Türk Düğümlü El Dokuma’ halılarıdır. Biz biraz son dönemde özellikle yurt dışı pazarında İran, Fas ve Afgan etkisinden kaynaklanan etkilerle Türk Düğümlü halılar biraz geri planda kalmıştı. Biz bu projeyle de bir atak yaparak halıları gün yüzüne çıkarmak. Koleksiyonerler ve satıcılar nezihinde değerlenmesini kıymete binmesini istiyoruz.” dedi.
Tekirdağ Tekirdağ’da kaçak döküm: ‘Ayakkabı mezarlığı’ görüntüleri hayrete düşürdü Tekirdağ merkez Süleymanpaşa ilçesi eski Malkara Caddesi üzerindeki tarla yolunda kimliği belirsiz kişiler tarafından atılan yüzlerce ayakkabı, bot, giysi ve moloz, adeta "ayakkabı mezarlığını" andıran görüntüler oluşturdu. Süleymanpaşa ilçesinde eski Malkara Caddesi yakınlarındaki tarla yolu, çevreye kaçak şekilde bırakılan atıklarla kirliliğe sahne oldu. Kimliği belirsiz kişiler tarafından bırakıldığı düşünülen yüzlerce ayakkabı, bot ve giysi ile moloz yığınları, tarlanın kenarını kaplayarak dikkat çekti. Şaşırtan manzara Bu manzara, çevredeki vatandaşları hayrete düşürürken, sorumsuzca yapılan bu döküme karşı tepkilere sebep oldu. Tarla kenarında rastgele bırakılan ayakkabı ve moloz yığınları, çevreye duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi. Belediye ekipleri hızla müdahale etti Kaçak dökümden haberdar edilen Süleymanpaşa Belediyesi ekipleri, kısa sürede harekete geçerek bölgede temizlik çalışması başlattı. Süleymanpaşa Belediyesi zabıta ekipleri, kaçak döküm yapan kişilerin tespit edilmesi halinde gerekli yasal işlemlerin uygulanacağını belirtti. Ayrıca, benzer çevre kirliliği olaylarının önüne geçmek amacıyla önleyici tedbirler alınacağı ifade edildi. Kameralı sistem geniş alanlara yayılacak Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar, kırsal bölgelerde mevcut kamera sistemlerine eklemeler yapılacağını, kamera sistemlerini zabıta ekipleriyle entegre ederek, atık yönetiminde kapsamlı bir çalışma yapacaklarını belirtti. Nallar, bu çerçevede daha geniş bir ağa sahip olmayı planladıklarını ifade ederken, vatandaşlara duyarlılık çağrısında bulundu. "Zabıta ekiplerimiz bu konuda ciddi çalışmalar yapıyor" Başkan Volkan Nallar, çevreyi kirletenlere karşı ciddi cezai yaptırımlar uygulayacaklarını hatırlatarak, "Daha sonra cezalarla karşılaştıklarında, belediyeye sitem etmemelerini rica ediyorum. Maalesef artık cezalarla bu duruma bir son vermeyi planlıyoruz. Zabıta ekiplerimiz bu konuda ciddi çalışmalar yapıyor" dedi. "Önemli bütçeler harcanıyor" Başkan Nallar, düzensiz atıkların toplanması için harcanan bütçeden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, "Şehirdeki çöpü topladığımız kadar, sağa sola bilinçsizce bırakılan inşaat ve evsel atıkları toplamak için de kaynak ayırıyoruz. Önemli bütçeler harcanıyor. İklim değişikliği başlığı altında ilgili daire başkanlığımız yoğun çalışmalar yürütüyor" diye ekledi. Vatandaşların çevre kirliliğine karşı duyarlılığının önemini vurgulayan Başkan Volkan Nallar, belediye ile birlikte hareket ederek atık yönetiminde prosedürlere uyulmasının gerekliliğine dikkat çekti.
Balıkesir Engelsiz hayat için önemli adımlar atıldı Balıkesir Kent Konseyi Engelsiz Şehir Meclisi, Kasım ayı toplantısını, meclis başkanı Alper Şentürk yönetiminde başarıyla tamamladı. Toplantıya, Balıkesir’in çeşitli ilçelerinden gelen temsilciler ve ilgili paydaşlar katıldı. Toplantının ana gündem maddelerinde, engelli bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik projeler, belediyeler arası iş birlikleri ve toplumsal farkındalık çalışmalarının hızlandırılması gibi önemli konular ele alındı. Gündem Maddeleri Görüşüldü Toplantının açılışında, meclisin faaliyet raporu sunuldu ve geçmişte gerçekleştirilen projeler hakkında katılımcılara bilgi verildi. Alper Şentürk, Engelsiz Şehir Meclisi olarak Balıkesir’de engelli bireylerin hayatını kolaylaştıracak çalışmalar yapmaya devam ettiklerini belirtti. Özellikle şehir içindeki engelli erişilebilirliği, ulaşımda karşılaşılan zorluklar ve toplumsal farkındalık konularında atılması gereken adımlar masaya yatırıldı. Katılımcılar, bu alanlarda yapılacak düzenlemelerle engelli bireylerin daha rahat bir yaşam sürdürebilmeleri için fikir alışverişinde bulundular. Toplantıda ayrıca, Erdek, Bandırma, Edremit ve Altıeylül ilçelerinden gelen temsilciler, kendi bölgelerinde yürütülen engelli dostu projeler hakkında da bilgi vererek, deneyimlerini paylaştılar. Bu paylaşımlar, diğer ilçelerde benzer projelerin hayata geçirilmesine yönelik motivasyon sağladı ve meclisin ortak bir vizyon oluşturmasına katkıda bulundu. Toplantı Sonrası Keyifli Bir Akşam Yemeği Toplantının ardından, gün boyunca yoğun bir şekilde çalışan meclis üyeleri ve temsilciler, birlikte keyifli bir akşam yemeğinde bir araya geldiler. Erdek, Bandırma, Edremit ve Altıeylül ilçelerinden gelen katılımcılar, yemeğin ardından birbirleriyle daha samimi bir ortamda sohbet ederek, iş birliklerini güçlendirdiler.
İstanbul Bağcılar’da Türbe Dede Pilav Günü etkinliği düzenlendi Bağcılar Belediyesi katkılarıyla sürdürülen Türbe Dede Pilav Günü etkinliği, vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. 10 bin kişilik ikramda bulunuldu. Bağcılar’da Mahmutbey Selanikliler Derneği tarafından düzenlenen ve 100 yılı aşkın bir süredir aralıksız düzenlenen Türbe Dede Pilav Günü, vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçgun ve Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir’in de katıldığı etkinlikte, 10 bin kişilik ikramda bulunuldu. Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan nüfus mübadelesiyle Türkiye’ye göç eden Selanik göçmenlerinin 1923 yılından bu yana yaşattığı Türbe Dede Pilav Günü, 101. yaşına girdi. Her yıl Kasım ayının ikinci perşembe günü yapılan ve Bağcılar Belediyesi’nin de destek verdiği etkinlikte 91 küçükbaş ve 300 kilo da dana etinden pişirilen kavurma ile yaklaşık 2 ton pilav ve ayran ikram edildi. Bir askerin vasiyeti yerine getiriliyor Geçmişten bugüne taşınan bir dayanışma geleneğini simgeleyen Dede Pilavı’nın çıkış hikayesi ise halk arasında şöyle anlatılıyor: Yusuf adında yaralı bir askerin daha fazla yaşayamayacağını hissetmesi üzerine kendisini bulanlara öldüğü günün her seneidevriyesinde etli pilav yapılarak halka dağıtılmasını vasiyet etmesiyle başladığıdır. Programda vatandaşlara hitap eden Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “Burası Mahmutbey Mahallesi Bağcıların en özel mahallerinden birisindeyiz. Yüzyılı aşkın yapıların olduğu ve koruma alanı içerisindeki bir mahalle burası hem aslında tarihi dokuyu korurken geleneklerini de koruyan özüne sahip çıkan bir mahalle. 1924 mübadele kavala, Selanik’ten gelen soydaşlarımızın da aynı zaman da kurucu olduğu bir mahalle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ünde vefatının sene-i devriyesi mahiyetinde de bir program oluyor. 10 bin kişilik bir yemek organizasyonu 91 bir küçükbaş hayvanın 300 kilonun üzerinde dana etinin kavrulduğu, 2 ton civarında pilav üretildiği 10 bin ayran, su gibi büyük kapsamlı bir yemek organizasyonu Mahmutbey Selanikliler Derneğimiz üstlenmiş durumda. Bizde bu geleneği elimizden geldiği kadar sahip çıkma gayreti içerisindeyiz. 100 yıla aşmış asırlık ‘dede pilavının’ inşallah sonraki asırlara da çocuklarımız sahip çıkacak. Aslında Cumhuriyetimizle yaşıt bir gelenek” dedi.