EĞİTİM - 02 Temmuz 2024 Salı 12:40

Milli Eğitim Müdürü Başyiğit’ten LGS Türkiye Birincisi Enes Malik Önsay’a tebrik ve destek

A
A
A
Milli Eğitim Müdürü Başyiğit’ten LGS Türkiye Birincisi Enes Malik Önsay’a tebrik ve destek

Kütahya İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, 2024 LGS (Liselere Geçiş Sistemi) sınavında tam puan yaparak Türkiye birincisi olan Şehit Selim Cansız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Enes Malik Önsay’ı makamında ağırladı.


Buluşmada, Enes Malik’in elde ettiği başarıyı kutlayan Müdür Başyiğit, öğrenciyi tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Başyiğit, bu tür başarıların diğer öğrencilere de ilham kaynağı olduğunu belirterek, Enes Malik’in azmi ve çalışkanlığı ile örnek bir öğrenci olduğunu vurguladı.


Görüşme sırasında Enes Malik Önsay, sınav sürecindeki deneyimlerini ve çalışma yöntemlerini Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit ile paylaştı. Bu başarıyı elde etmesinde öğretmenlerinin ve ailesinin büyük desteğini aldığını ifade eden Enes Malik, disiplinli ve düzenli çalışmanın önemine değindi. Ayrıca, hedeflerine ulaşma yolunda motivasyonunu yüksek tutmanın ve planlı bir şekilde ders çalışmanın ne kadar etkili olduğunu belirtti.


Bu tür başarıların eğitim camiası için büyük bir gurur kaynağı olduğunu söyleyen Başyiğit, tüm öğrencilere yönelik desteklerinin artarak devam edeceğini ifade etti. Ayrıca, bu başarının il genelindeki diğer öğrencilere de örnek teşkil etmesi gerektiğini dile getirerek, Enes Malik’i bir kez daha tebrik etti.



Milli Eğitim Müdürü Başyiğit’ten LGS Türkiye Birincisi Enes Malik Önsay’a tebrik ve destek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa Büro Memur Sen’den hükümete çağrı Memur Sen’e bağlı Büro Memur Sen Manisa Şube Başkanı Murat Özkan, hükümete çağrıda bulunarak, “Sinekten yağ çıkarılacaksa da bunun yeri ve kaynağı kamu görevlilerinin kazanılmış hakları olmamalıdır.” dedi. Tasarruf tedbirleri kapsamında memurların haklarının kısıtlandığına dikkat çeken Memur Sen’e bağlı Büro Memur Sen Manisa Şube Başkanı Murat Özkan, hükümetin tasarruf adı altında kamu çalışanlarını mağdur ettiğini söyledi. Kamuda uygulanacak tasarruf tedbirleri paketi hakkında sendikalar olarak itirazlarını içeren maddeleri zaman içerisinde paylaştıklarını anlatan Özkan, "Kamu görevlisi arkadaşlarımızın karşı karşıya kaldıkları onlarca çözüm bekleyen problemlerden, çözümü kolay ve bunun için kamu idaresi tarafından sözleri verilmiş, gecikmesi kangrene neden olabilecek, acil çözüm bekleyen, kamu çalışanlarının tümünü ya da ekseriyetini etkileyen öncelikle 1. dereceye gelmiş devlet memurlarına 3600 ek gösterge verilmesi, Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilen toplu sözleşme ikramiyesinin yeniden verilmesi, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması, fahiş kira artışları ve yaşanılan hayat pahalılığı karşısında devlet memurlarına yapılacak kira yardımı, fazla çalışma ile resmi tatil ve bayram günlerinde yapılan çalışmaların karşılığının ödenmesi, tasarruf tedbirleri kapsamında iptal edilecek olan servis hizmetinin devamının sağlanması şeklindedir. 3600 ek gösterge konusu ilk defa 6. Dönem Toplu Sözleşme’de karara bağlanan, ilk olarak 4 meslek grubuyla sınırlı tutulan ve 7. Dönem toplu sözleşmede ’1. dereceye yükselmiş kamu görevlilerinin 3600 ek göstergeden yararlanması hususunda yetkili Konfederasyon olarak Memur-Sen’le ortak çalışma yapılması’ şeklinde karara bağlanan ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından meydanlarda defaatle sözü verilen bir husustur. 7. Dönem Toplu Sözleşmesinden 9 ay ve verilen sözlerden 1 Yıl geçmiş olmasına rağmen halen herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Toplu Sözleşme ikramiyesi, ilk toplu sözleşme yani 2012 Yılından itibaren var olan HAK’tır. Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yüzde 2 sınırlaması sebebiyle AYM’ye başvurması neticesinde 2024 Mart ayında bir bütün olarak iptal edilmiştir. İptal sonrası Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının ’kamu görevlilerinin kazanılmış haklarını kimseye yedirmeyecekleri’ beyanları neticesinde en kısa zamanda çözüme kavuşması beklentimizken, ilk torba yasada yer almadığını görmek derin bir hayal kırıklığına neden olmuştur. Toplu Sözleşme İkramiyesinin geri verilmemesi, karşılığı 2024 bütçesinde yer alan 330 TL’nin sendika üyesi her bir kamu görevlisinin cebinden çıkması anlamına gelmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından AYM kararının bir fırsat olarak değerlendirilmesi Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük bir devletin yöneticilerine hiç yakışmamıştır. Sinekten yağ çıkarılacaksa da bunun yeri ve kaynağı kamu görevlilerinin kazanılmış hakları olmamalıdır. Kamuda Yardımcı Hizmetler Sınıfında yaklaşık olarak 110 bin devlet memuru görev yapmaktadır. Bunların ekser çoğunluğu, bu hizmet sınıfındaki işlerden daha çok Genel İdare Hizmetleri ve Teknik Hizmetler Sınıfının görev alanına giren işlerde istihdam edilmektedir. 657 Sayılı Kanunun ilk hazırlandığı yıllarda YHS personeli tarafından yapılan işler, halihazırda işçiler eliyle görülmektedir. Net olarak tanımlanmamış bu görevlerin farklı statü ve ücret gruplarında yer alan kişiler tarafından yapılması kaçınılmaz çatışmalara ve memnuniyetsizliğe neden olmaktadır. YHS günümüz gerçekleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak ortadan kaldırılmalı ve bu hizmet sınıfında görev yapan memurlar, eğitim durumları ve görev alanları esas alınarak GİH ya da THS’na geçirilmelidir." dedi. "Büyükşehir tazminatı olmalı" Açıklamasında yapılması gerekenlerden de bahseden Özkan, "Bir türlü durdurulamayan hayat pahalılığı, var olan enflasyonist ortam sonucunda oluşan fahiş kira fiyatları özellikle büyükşehirler ve kıyı kentlerinde kamu görevlilerinin istihdam ve görevde tutulmasını zorlaştırmakta, buralarda görev yapanlarında maaşlarının yarıdan fazlasının ev kirasına gitmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, öncelikle büyükşehirlerde görev yapan kamu personeline büyükşehir tazminatı olmalı, müteakiben benzeri olumsuz ekonomik şartların görüldüğü diğer illere de devlet memuru aylık katsayısına bağlanarak kira tazminatı olmalıdır. 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununda kamu görevlilerinin fazla çalışma saat ücreti 10 TL olarak belirlenmiştir. Toplu Sözleşme kazanımlarıyla bu tutar 50 TL’ye çıkabilmektedir. En yüksek hali bile emeğin karşılığı olmaktan çok uzaktır. Sayın Cumhurbaşkanımıza sunumu yapılan son vergi reformunda yer alan ve Hazine ve Maliye Bakanlığının vergi toplayıcılar için ön gördüğü 280 TL/saat fazla çalışma ücreti bu gerçeğin itirafı olması ve makul rakamın tespiti açısından kıymetlidir. Ayrıca, günün 24 saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde vardiya usulüyle çalışan 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanları, koruma ve güvenlik görevlisi vb. Devlet memurlarının resmi tatil, idari izin ve bayram tatillerine denk gelen çalışmaları normal çalışma olarak kabul edilmekte, bu çalışmalar karşılığı her hangi bir ilave ücret ya da izin verilmemektedir. Kamu ya da özel sektörde bu işi yapan işçi statüsünde ki kişiler, çalışma mesailerine göre özellikle idari izin, resmi tatil ile dini bayram günlerinde yaptıkları çalışmalar karşılığı, 1, 2 hatta 3 kat zamlı mesai ücreti almakta, devlet memuru ve sözleşmeli olarak bu görevi ifa edenler ise, bu ve benzeri haklardan faydalanamamaktadır. Kamu görevlisi arkadaşlarımızın da, bu zamanlarda yaptıkları çalışmalar için fazla çalışma olarak değerlendirilip farklı bir fazla çalışma ücreti ya da farklı bir ilave izin verilmek suretiyle çalışmalarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Hak, adalet ve demokrasi bilinciyle görevimiz; temsil ettiğimiz tüm kamu görevlilerinin haklı taleplerinin sesi olmak için çalmadık kapı bırakmamak ve yasaların tanımladığı görev, sorumluluk ve izinler çerçevesinde bugün itibarıyla bu taleplerimiz için eylemlilik sürecini başlatıyoruz. Daha önce de böyle bir süreci yaşadık; yollara, meydanlara indik ve mücadelemiz sonrası kazandık. Şimdi yeniden ülke genelinde bir eylem takvimini bugün itibarıyla başlatıyoruz. Bu eylem sürecini de siz değerli basın mensupları aracılığıyla teşkilatımıza, kamu çalışanlarımıza ve kamuoyuna açıklıyoruz.” şeklinde konuştu. "Yürüdük yine yürürüz" Murat Özkan açıklamalarını şöyle tamamladı: "Geçtiğimiz hafta Tüm Türkiye genelinde Büro Hizmet kolunda bulunan 51 kurum ve kuruluşta 350 bin kamu çalışanı ile omuz omuza bir hafta boyunca taleplerimizi içeren kokartları yakamızda taşıyacağımızı açıkladık ve bugüne kadar da taşıdık. Bu hafta eylemimiz ise ülke genelinde, bütün şubelerimizce gerçekleştireceğimiz kitlesel basın açıklamalarımız ve taleplerimizi içeren imza kampanyasını başlatmaktır. Belirlediğimiz tarihe kadar bu taleplerimizin gerçekleşmemesi halinde, yürüme eylemi gerçekleştireceğiz. 3600 Ek gösterge talebimizi, 3 milyon 600 bin adım atarak Bolu’dan Ankara’ya yürüyerek tekrar gündeme taşıyacağız. Yürüdük, yine yürürüz. Yeter ki, kamu görevlilerinin kazanımları gasp edilmesin. Yeter ki, kamu görevlilerinin haklı talepleri kazanıma dönüşsün. Elimizden alınan kazanımlarımız geri verilinceye, taleplerimiz kazanıma dönüşene kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.”
İstanbul Ataşehir’de martıyı kurtaran İETT şoförü o anları anlattı Ataşehir’de seyir halindeki İETT otobüsüne çarpan martıyı kurtaran otobüs şoförü Aydın Aktürk, "Baygın bir şekildeydi. Aracımda bulunan suyu kafasına döktüm ve içirdim. Bir müddet sonra kendine geldi. Aracımda misafir ettim. Diğer hayvanlardan zarar görmesin diye orada bırakmak istemedim. Ataşehir Belediyesi’ndeki yetkililere teslim ettim" dedi. İstanbul’un Ataşehir İlçesi’nde 1 Temmuz 2024 tarihinde seyir halinde olan ve Üsküdar - Dumlupınar seferini yapan İETT otobüsünün tabelasına çarpan martıyı İETT şoförü Aydın Aktürk kurtarmıştı. Martıyı tedavisi için Ataşehir Belediyesi Veteriner Müdürlüğü’ne teslim eden otobüs şoförü Aydın Aktürk o gün yaşadıklarını anlattı. "Aracımda misafir ettim" Martıyı kurtaran otobüs şoförü Aydın Aktürk, "Seyir halinde ilerliyordum. Bir anda kuş çarptı aracın ön tarafına. Sonra ne olduğunu anlayabilmek için ayna tarafından baktım. Araçtan kontrollü bir biçimde indim. Martı yavrusuymuş. Onu oradan aldım. Baygın bir şekildeydi. Martı gözlerini açıp kapatmıyordu. Ben de aracımda bulunan suyu kafasına döktüm ve içirdim. Bir müddet sonra kendine geldi. Aracımda misafir ettim. Biraz baygın duruyordu. Martıyı kendi haline bırakmak istedim ama belirli bir seviyeden sonra sırt üstü düştü. Devam edemedim. Orada bırakmak istemedim. Yabani diğer hayvanlardan zarar görmesin diye. Tekrar araca koydum. Durumu yetkililere bildirdim. Mesaim bittikten sonra Ataşehir Belediyesi’ndeki hayvan barınağı yetkilileri ile iletişim kurdum. Mobil ekip geldi. Kendilerine teslim ettim, martının rehabilitasyonu için. Bakımdan sonra doğaya bırakacaklarını söylediler’ dedi.
Şanlıurfa Şanlıurfa’da 30 kelaynak kuşu göç yoluna bırakıldı Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde, 30 kelaynak kuşu düzenlenen törenle yoluna bırakıldı. Şanlıurfa’nın Birecik ilçesindeki üretim istasyonunda yetiştirilen 30 kelaynak kuşu, göç yoluna bırakıldı. Birecik Kelaynak Üretim İstasyonunda düzenlenen törene, Birecik Kaymakamı Mustafa Gürbüz, Doğa Koruma ve Milli Parklar 3. Bölge Müdürü Hakan Mumcuoğlu, Birecik Cumhuriyet Başsavcısı Murat Çalış, Birecik İlçe Jandarma Komutanı Süleyman Bahadır İyilikçi, İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Gök ile kurum müdürleri katıldı. Dünyada popülasyonu Türkiye ve Fas’ta bulunan kelaynaklar, Fırat Nehri kenarındaki Doğa Koruma ve Milli Parklar 3. Bölge Müdürlüğüne bağlı Birecik Şefliği Kelaynak Üreme İstasyonu’nda koruma altında tutuluyor. Sayıları 336’ya ulaşan kelaynak kuşlarının 30’u ayaklarına halkalar ve takip cihazları konulduktan sonra göçe bırakıldı. Törenin ardından göçe bırakılan kelaynak kuşları ile ilgili konuşan Doğa Koruma ve Milli Parklar 3. Bölge Müdürü Hakan Mumcuoğlu, “Sayıları bugün 336 adede ulaşmış ve ara ara göçe bırakma faaliyetlerine başlamış durumundayız. 2021 yılında 15 adet, 2023 yılında 30 adet ve 2024 yılında yine 30 adet kelaynak kuşumuzu göçe bıraktık. İnşallah bu kuşlarımız göç yollarını bularak Nil Deltasına inecekler. Oradan da dönmelerini bekliyoruz” dedi. Birecik Kaymakamı Mustafa Gürbüz ise, “30 adet kelaynak kuşumuzu göçe gönderdik. Bu kuşlarımızın ayaklarına gerekli bilgilendirme halkalarını takarak önümüzdeki yıl hepsinin dönmesini ümit ediyoruz. Döndüklerinde de durumlarını takip edeceğiz. Ben bu tesisin tanıtılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.