ASAYİŞ - 05 Ocak 2025 Pazar 21:06

Kütahya’da polisten kaçan araç takla atarak demir yoluna devrildi

A
A
A

Kütahya’da trafik ekiplerinin "dur" ihtarına uymayan sürücünün kaçarken kaza yapması sonucu araç takla atarak demir yoluna devrildi.

Olay, Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, trafik polislerinin ’dur’ ihtarında bulunduğu 43 AAG 482 plakalı otomobilin sürücüsü T.T., polisin üzerine aracını sürerek kaçmaya başladı. Kısa süre sonra sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetitği otomobil, takla atarak demir yoluna devrildi. Araçta sıkışan T.T. ve 2 yolcu, vatandaşlar ve polis ekiplerinin yardımıyla araçtan çıkarıldı. O sırada trenin gelme ihtimaline karşı araç hızla demir yolunun dışına taşındı. Yapılan incelemede alkollü olduğu tespit edilen sürücü T.T.’ye 22 bin lira idari para cezası uygulandı.

İbrahim Şen



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’in çöpü enerjiye, doğası yeşile dönüyor Mersin Büyükşehir Belediyesi, katı atık aktarma, geri dönüşüm, düzenli depolama ve bertaraf çalışmaları kapsamında geçen yıl 720 bin ton evsel nitelikli katı atığı bertaraf ederken, atıklardan 93 bin megavat elektrik üretti. Yürüttüğü çalışmalarda, ’Metan Gazı Depolama Balonları’ sayesinde kesintisiz elektrik üretimi sağlayan Büyükşehir Belediyesi, organik atıklardan kompost üretimine de başladı. Büyükşehir Belediyesi, küresel ısınmaya karşı bir dizi önlemler alarak Mersin’i daha yeşil yarınlara hazırlıyor. Kenti iklim krizi kapsamında yaşanılacak doğa olaylarına hazırlıklı hale getirmek için İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı bünyesinde kurulan Sıfır Atık Yönetimi Şube Müdürlüğü, İklim ve Çevre Bilim Merkezi Şube Müdürlüğü ile İklim Değişikliği ve Yenilenebilir Enerji Şube Müdürlüğü çalışmalarını sürdürüyor. Atıkların bertarafından enerji üretimine, toplumun bilinçlenmesinden uluslararası sözleşmelerin uygulanmasına kadar her şeyin detayıyla düşünüldüğü İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı, bu kapsamda geçen yıl bir dizi faaliyet yürüttü. 100 bin hanenin aydınlatma ihtiyacına eşdeğer düzeyde elektrik enerjisi üretildi Sıfır Atık Yönetimi Şube Müdürlüğü, katı atık aktarma, geri dönüşüm, düzenli depolama ve bertaraf çalışmaları kapsamında geçen yıl, 720 bin ton evsel nitelikli katı atığı bertaraf ederken, atıklardan 93 bin megavat elektrik üretti. Atıkların 610 bin tonu aktarma istasyonlarından düzenli depolama ve bertaraf sahalarına taşınarak, vahşi depolamanın önüne geçildi. Metan gazının atmosfere salınıp sera gazı etkisinin de önlendiği çalışmalar kapsamında, kurulan ’Metan Gazı Depolama Balonları’ sayesinde kesintisiz elektrik üretimi sağlandı. Büyükşehir Belediyesi, yürüttüğü çalışmalarda, 43 milyon 867 bin 924 metreküp gazın atmosfere salınmasını önleyerek, 100 bin hanenin aydınlatma ihtiyacına eşdeğer düzeyde elektrik enerjisi üretti. Organik atıklardan kompost üretimine başlandı Geçen yıl, 3 milyon 282 bin 434 kilogram tıbbi atık bertaraf edilirken, 1 milyon 271 bin 150 metreküp hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atığının geri kazanım öncelikli olacak şekilde güvenli ve düzenli şekilde depolanması sağlandı. Bertaraf edilen inşaat ve yıkıntı atığı miktarı ise 23 bin 945 metreküp oldu. Çevre ve halk sağlığını korumak amacıyla yasal sorumluluklar çerçevesinde, kaçak hafriyat ile ilgili 11 bin 436 denetim yapıldı. Entegre Çevre Bilgi Sistemi (EÇBS) kapsamında ise 100 bina ve yerleşkeye ‘Sıfır Atık Belgesi’ kazandırıldı. Birimlerde oluşan 95 bin 347 kilogram dönüştürülebilir atığın geri kazanımı sağlandı. 2024 yılında ilklere imza atan ekipler, organik atıklardan kompost üretimine başlayarak, toplam 380 ton organik atığı kullanarak 180 metreküp kompost üretimi gerçekleştirdi. Plastik atıklar deniz ortamına ulaşmadan toplanacak Sıfır Atık Yönetimi Müdürlüğü ayrıca geçen yıl Avrupa Birliği HORIZON programının konsorsiyumu REMEDIES’in ikinci açık çağrısına hazırladığı ’Plastiksiz Mersin Sahilleri için Birleşiyoruz’ projesi ile hibe almaya hak kazandı. Denizlerdeki mikroplastiklerin önlenmesine dair farkındalık oluşturacak proje kapsamında; karasal kaynaklı plastik atıkların deniz ortamına ulaşmadan toplanması, geri dönüştürülmesi, yeniden kullanılması ve atık azaltımı konusunda yerinde uygulamalar yapılmaya başlandı. Bilim Merkezi 111 bin 500 kişiyi ağırladı İklim ve Çevre Bilim Merkezi Şube Müdürlüğünün faaliyetleri kapsamında çocuklara çevre bilincini aşılamak için faaliyetlerine başlayan Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi, geçen yıl 51 deney düzeneğini daha bünyesine ekleyerek, 119 interaktif düzenek, planetaryum ve gözlem evi alanları ile kentin 13 ilçesinin yanı sıra 34 farklı ilden ve birçok ülkeden 111 bin 500 kişiyi misafir etti. Mercan içinde açılan atölyeler ile bin 758 öğrenciye Robotik Kodlama Atölyesi, Minik Mucitler Atölyesi, İklim ve Çevre Atölyesi, Deniz Canlıları Atölyesi, Astronomi ve Uzay Bilimleri Atölyesi ile Fen Bilimleri Atölyesi’nde eğitimler verildi. Sera gazının önlenmesine yönelik çalışmalar İklim Değişikliği ve Yenilenebilir Enerji Şube Müdürlüğü bünyesinde 2024 yılında çalışmaları tamamlanarak yayımlanan ‘Mersin Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP)’ ile yerel yönetimlerin sürdürülebilir enerji kullanımı ve iklim değişikliğiyle mücadelede somut adımlar atılmasını sağlamayı amaçlayan, sera gazı azaltım senaryolarını ve uyum önlemleri analizlerini içeren planlamalar yapıldı. SECAP’ta sera gazı emisyonlarına sebep olan ilk 3 faaliyetin 3 yıllık ortalamaya göre sırasıyla; yüzde 45’inin konut ve hizmet binalarından, yüzde 24 ulaşım ve yüzde 22 endüstriyel süreçler ve ürünlerden kaynaklandığı tespit edildi. 2024 yılı içerisinde kentin sera gazı emisyonlarını izlemek ve azaltma hedeflerinin takibi için 2023 yılı faaliyetlerini de dahil ederek, Mersin ilini kapsayan yeni bir ‘Mersin Sera Gazı Emisyon Envanteri Raporu’ (2019-2023) hazırlandı. Rapora göre; 2023 yılında Mersin için kişi başına düşen emisyon miktarı 5,38 kg CO2e/kişi olarak belirlendi. Bisikletli turizm için çalışmalara başlandı Geçen yıl ayrıca, Mersin için potansiyel iklim risklerini ve bunların sektörler üzerindeki potansiyel etkilerini değerlendirmek üzere risk matrislerini içeren, belirlenen risk etmenlerine göre gerekli önlemlerin alınmasına yönelik öneriler sunan ‘Mersin İklim Değişikliği Risk ve Kırılganlık Analizi Raporu’ hazırlandı. ’CDP- ICLEI Birleşik Raporlama Sistemi’ne 2024 yılında da veri girişi yapan ekipler, kentin sera gazı emisyonlarındaki çalışmaları düzenli olarak raporladı. Kentte bisikletin yaygın ulaşım aracı haline gelmesi ve bisikletli turizm için Ulusal ve Uluslararası Bisiklet Ağlarına katılım fizibilite çalışmalarına başlandı. Tüm bu çalışmaların yanı sıra Kardeş Şehir ve AB projeleri ile dünyanın farklı kentlerinde uygulanan projeleri Mersin’e uyumlamak ve kentte uygulanan projeleri de dünyaya tanıtmak için de çalışmaların sürdüğü kaydedildi. Alp: "Atıkları ekonomiye kazandırıyoruz" İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Arda Alp, kentin atık yönetimini yapıp, çevrenin korunmasını sağlayarak daha yeşil bir Mersin oluşturmak için çalıştıklarını ifade etti. Atıkları düzenli depolama sahalarında yöneterek, vahşi depolamanın oluşturduğu kirliliğin önüne geçtiklerini belirten Alp, iklim krizi etkilerine karşı atıkların büyük bir bölümünü bertaraf ettiklerini ve bu sayede de enerji elde ettiklerini kaydetti. Mersin genelinde 3 adet düzenli depolama sahası bulunduğunu vurgulayan Alp, "Evsel nitelikli çöplerimizi buralarda bertaraf ederek, oluşan metan gazından jeneratörler vasıtasıyla elektrik üretiyoruz. Bu sayede doğaya salınacak metan gazını önleyerek, küresel ısınmanın da önüne geçmiş oluyoruz. 2024 yılı içerisinde 100 bin hanenin aydınlatma enerjisini karşılamaya eş değer güçte elektrik üretimi gerçekleştirdik" dedi. Alp, evsel nitelikli atıkların da tesiste ayrıştırıldığını ve geri dönüştürülebilir olanların geri kazanım tesislerine gönderildiğinin altını çizdi.
Denizli Binlerce çocuk camide buluştu Denizli Müftülüğü önderliğinde Müftü Ahmet Hulusi Efendi Külliye Camisinde gerçekleştirilen 45. Cami Çocuk Buluşmasına yaklaşık 3 bin çocuk aileleriyle birlikte katıldı. Denizli Müftülüğü önderliğinde Pamukkale İlçe Müftülüğüne bağlı Emir Sultan Cami İmam Hatibi Muhammet Oğuzalp organizasyonuyla 45. Cami Çocuk Buluşması gerçekleştirildi. Müftü Ahmet Hulusi Efendi Külliye Camisinde gerçekleştirilen buluşmaya Denizli İl Müftüsü Abdullah Pamuklu ile birlikte yaklaşık 3 bin çocuk aileleriyle birlikte katıldı. Gazze’de yaşanan zulümde etkinlikte unutulmadı, vahşetin durması için dua edildi. Etkinliğe uzaktan yakından katılan herkese teşekkür eden Emir Sultan Camii İmam Hatibi Muhammet Oğuzalp, “45. kez gerçekleştirdiğimiz Cami Çocuk Buluşmasını da Allah’a şükür tamamladık. Katılım beklediğimizin de üstünde oldu. Maşallah camimizin içi, üst katları her yer doluydu. Aileleri ile birlikte camiye akın eden yaklaşık üç bin çocuğumuzun sevincine, mutluluğuna ortak olduk. İkramlarımız, oyunlarımız hepsi çocuklarımız içindi. İl Müftümüz, hocamız Abdullah Pamuklu da bizleri ve çocuklarımızı bu etkinliğimizde de yalnız bırakmadı. Kendisine de bir kez daha çok teşekkür ediyorum. İnşallah çocuklarımızla camilerde yapacağımız buluşma programları devam edecek. Tüm ailelerimizi çocuklarıyla birlikte camilerimizde buluşmaya davet ediyorum. Mutluluk sevinç paylaşıldıkça çoğalır. Allah’ın evinde bir olmalıyız, birlikte olmalıyız” dedi. Aileleriyle birlikte camiye akın eden miniklere pamuk şeker, patlamış mısır, çay, Osmanlı şerbeti ve çorba ikram edildi.
Ankara Sağlık Bakanlığı, estetik uygulamalara müdahale etti Sağlık Bakanlığı, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliği’nde değişikliğe gitti. Yapılan değişiklik ile estetik amaçlı uygulamaları gerçekleştirebilecek hekim ve sağlık kuruluş kapsamı genişletildi. Sağlık kuruluşlarında, gerekli fiziki mekân ve asgari tıbbi donanımın sağlanması şartıyla estetik işlemlerini yalnızca dermatolog, plastik cerrah ve medikal estetik sertifikası bulunan hekimler yapabiliyordu. Yapılan değişikliğin ardından yeni yönetmelikle tıp eğitimi müfredatları uygun olan veya onaylanmış sertifikalı eğitimleri ile yetkinlik edinen hekimler de sağlık kuruluşlarında, gerekli fiziki mekân ve asgari tıbbi donanımın sağlanması şartıyla estetik işlemlerini gerçekleştirebilecek. Yönetmelikte yapılan değişiklikle, estetik hizmeti sunabilecek hekimlerin çerçevesi de genişletildi. Bu, tüm estetik uygulamalarının sadece hekimler tarafından uygulanması noktasında bakanlığın kararlılığını da ortaya koydu. Diğer yandan yönetmelikte yapılan bu değişiklikle uygulayıcı hekim kapsamı genişlediğinden kamuda ilgili branşlarda hekim istihdamında yaşanan sorunların da önüne geçilmesi hedeflendi. Yeni yönetmelik ile estetik amaçlı uygulamaların yapılabileceği sağlık kuruluşlarının sayısı da fiilen arttı. Zira kısıtlı branşta hizmet sunacak hekim istihdamında güçlük yaşandığından çok sayıda sağlık tesisinde uygulama yapılamazken, yeni dönemde bu fiili kısıt ortadan kalkmış oldu.
Ankara MHP Lideri Bahçeli: “Türkiye’nin güvenliği Misak-ı Milli haritasının son sınırından başlamaktadır” Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye’nin güvenliği Misak-ı Milli haritasının son sınırından başlamaktadır” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. CHP’ye yanaşmış ve CHP’ye yapışmış ilkesizlerin hariçten gazel okumaları boş varilin çıkardığı ses kadar anlamlı olduğunu söyleyen Bahçeli, “Bize milliyetçilik dersi vermeye, vatan sevgisi dikte etmeye kalkışan sefih magandalara, serseri mankurtlara ve sefalet markalarına aldırış etmesek bile, gene de birkaç kelamı onlardan esirgemenin haksızlık olacağı kanaatindeyiz. Hasbelkader Milliyetçi-Ülkücü Hareket’te yer bulan, bu vesileyle itibar kazanan, makam ve koltuk ikbaliyle çevre yapan ve saygı kazanan bir avuç kendini bilmez ahmağın sırf çıkarlarının ikramı kesildi diye ileri geri konuşmaları her şeyden önce edepsiz bir hezeyandır. Esasen fazilet ve fikir sahibi olmaksızın sığındıkları camiamızda kurnazca kendilerini saklayan, köşe bucak dedikodu yapan, insicam ve irademizi sakatlamanın çabasında olan bu gudubetlerin bir nedenle maskesi düşünce aramızdan sıvıştıkları hepinizin bildiği ve yaşadığı bir gerçektir. Başkalarının atına binenlerin bize seyislik taslaması utanmazlıktır” şeklinde konuştu. “Kurt, kurdu tanır, ancak biz bunları tanımıyoruz ve hiç de takmıyoruz” Milli birlik ve beraberliğin sancağının herkesi gölgesinde toparlayacağını dile getiren Bahçeli, “Türk milletini meşgul eden, Türkiye’yi zora sokan hiçbir meseleye kalıcı cevap ve köklü çözüm getiremeyenlerin; sosyal medyada, kurdukları küçük partilerde sürekli ayağımıza dolanmaları, dava bilirkişisi gibi ortalıkta dolaşmaları elbette kifayet ve kişilik yetersizliğinin ağır bir sancısıdır. CHP’nin kayığında ip olanlarla mağlubiyetin pençesinde zafer nutku atanların sadece cemayüz evvellerini değil, ciğerlerinin kaç okka olduğunu da gayet iyi biliriz. Bizim bir görev kapsamında hareket ettiğimizi iddia eden müfteriler, içimizdeyken el etek öpmekten başlarını dahi kaldıramıyorlar, siyasetimize en küçük katkı vermiyorlar, veremiyorlardı. Kedinin ayna karşısında kendisini aslan görmesi neyse, bunların durumu üç aşağı beş yukarı aynısıdır. Geceleri baykuş olup harabede tüneyenler, gündüz vaktinde kartal olup zirvelere kanat açamazlar. Kurt, kurdu tanır, ancak biz bunları tanımıyoruz ve hiç de takmıyoruz. Bizim dava ve vatan sevdamızı tartıya çıkaracak, bununla da kalmayıp tartışmaya açacak, ülke ve ülkü heyecanımızı kurcalayıp aşındıracak bir siyasi fırıldağı henüz hiçbir kundak sarmamıştır. Hayatıyla haysiyeti ters köşe olmuşların bize anlatacak, bize aktaracak, bize güzergah tayin edecek bir şeyleri olmaz, olamaz. Gocunan gocunsun, hoplayan hoplasın, diyorum ki, terör musibeti bitecek, kardeşlik bilenecek, Türk milleti rahat bir nefes alacak” dedi. “Her yerin Gazze olacağını tehditvari üslupla iddia edenlere özellikle hatırlatırım ki, Gazze zaten gönlümüzdedir” Teröristlerin sonunun toprağa düşmek olduğunu belirten Bahçeli, “Kanunsuz ve gayri meşru şekilde elinde taşıdığı silahlarla yurt içinde veya yurt dışında hunhar ve menfur hedeflerin peşine düşen teröristlerin sonu ise ya toprağa düşmek ya da demir parmaklıkların ardına düşürülmek olacak. Negatif kırılmadan bahsederek her yerin Gazze olacağını tehditvari üslupla iddia edenlere özellikle hatırlatırım ki, Gazze zaten içimizdedir, yüreğimizdedir, gönlümüzdedir. Eğer yıkılmış Gazze’nin Türkiye’ye taşınacağı ima ediliyorsa, o zaman buna niyet ve teşebbüsü aklından geçirenlerin Siyonist barbarlıkla eşanlı şekilde açacakları karanlık cephenin makberleri olacağını bilmeleri, bunu da unutmamaları hayat ve varlıkları açısından mühim bir ihtar ve ikazımızdır” ifadelerini kullandı. “Baas rezaleti geriye harap bitap bir ülke bırakmıştır” Suriye’de 8 Aralık devrimiyle beraber zulüm dönemi kapandığını ifade eden Bahçeli, “Baas rezaleti geriye harap bitap bir ülke bırakmıştır. Şimdi vakit Suriye’nin inşa, ihya ve ayağa kalkma vaktidir. Geçiş hükümetinin aldığı kararlar, verdiği pozitif mesajlar anlamlı ve değerlidir. Özellikle bölücü terör örgütü PKK/YPG’ye Suriye’de asla yer olmadığının ve olmayacağının vurgulanması bölgesel risk ve tehdit havasını yumuşatmıştır. Temkini elden bırakmadan, rehavete kapılmadan, Suriye’de teessüs eden yeni yönetimin, tüm Suriyelileri eşit şekilde temsil etme hususundaki yapıcı siyasetine destek vermek çok boyutlu diyaloglarımız adına isabetli bir yaklaşımdır. Suriye’yi iç savaşa çekmeyi projelendiren, etnik ve bilhassa mezhebi kargaşaya sürüklemeyi amaçlayan bir tahrik ve provokasyon mekanizması işletilmektedir. Buna karşı son derece dikkatli olmak lazımdır. Esad zulmünden yara bere içinde kurtulan Suriye’nin dehşet verici bir anafora düşmesi bölgesel istikrar ve barışı Allah muhafaza hepten yok edebilecektir” diye konuştu. “Türk-Kürt kardeşliğini dinamitlemeyi hesaplayan kim varsa alayı birden karşımızdadır” Suriye’deki istikrar ve barış ortamının Türkiye için kırmızı çizgi olduğunun altını çizen Bahçeli, “Aynı şey Irak için de geçerlidir. Biz, ne içimizde ne de dışımızda kanlı silah, kandan geçinen terörist ve bölücü terör örgütü istemiyoruz. Türk-Kürt kardeşliğini dinamitlemeyi, Türkiye ve bölge ülkelerini kaosa itmeyi hesaplayan kim varsa alayı birden karşımızdadır ve buna yönelik mücadelemiz can pahasına sürdürülecektir. Yeni yüzyılda milli kenetlenmeyle, barışçıl Türkiye’nin dev uyanışıyla dış basınç ve baskılar etkisizleştirilecektir. Bu vatan hepimizindir. Ay yıldızlı al bayrak hepimizin bağımsızlık simgesidir. Türkiye Cumhuriyeti devleti Türk milletinin varlık ve egemenlik hükmüdür. Ne vatanımızdan fedakârlık ederiz ne milletimizden vazgeçeriz. Ne devletsiz yaşarız ne de esarete tahammül ederiz. Biz Türk milletiyiz” ifadelerini kulandı. Konuşmasının devamında hayatını kaybeden Ferdi Tayfur’a başsağlığı dileyen Bahçeli, “Mesela arabesk müziği devamlı horlanmış ve küçümsenmiştir. Bununla da kalınmamış, bir dönem yasaklanmıştır. İnsanımızın iç çekişine, yaralanmış yüreğine, ıstırap çizgileriyle derinleşmiş yüzüne, yitik sevdalarına tercüman ola her ses, her sanatçımız adeta öcü gibi gösterilmiştir. Arabeskin çıkış nedenini, çarpık şehirleşmeden kaynaklanan varoş kültürüne bağlayanların cehalet ve küstahlıkları uzun yıllar elitist çevrelerde kabul görmüştür. İnsanımızın ruh köküne inemeyen, saklı dünyasına nüfuz edemeyen, yaşanan acılarını hissedemeyen kim varsa arabesk müziğini çağ dışı bulmuştur. Milyonlarca vatandaşımızın kalbinde taht kuran arabesk müziğinin duayen isimlerinden birisi, çok değerli kardeşim, arkadaşım, Allah vergisi sesiyle ve her biri altın değerindeki eserleriyle gönüllere su serpen, hatırasıyla herkese yetecek olan Merhum Ferdi Tayfur’a huzurlarınızda bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Mekanı cennet, ruhu da şad olsun inşallah” dedi. “Türkiye’nin güvenliği Misak-ı Milli haritasının son sınırından başlamaktadır” Türkiye’nin komşu coğrafyalarda nerede bir kanayan yara varsa orada bulunması gerektiğini ifade eden Bahçeli, “Türk milliyetçiliği mazlum milletlere umut olabilecek seviyede, her insana, her millete saygıyla birlikte Türkiye’nin hak ve çıkarlarını cesaretle savunacak, dik baş, tok karın, mutlu yarın ilkesine ruh verecek müktesebattadır. Türkiye’nin güvenliği Misak-ı Milli haritasının son sınırından başlamaktadır. Bu nedenle Türkiye komşu coğrafyalarda nerede bir kanayan yara varsa oradan bulunmalıdır. Tehdit ve tehlikeleri kaynağında yok etmelidir. Türkiye’nin emperyal hedefler taşıdığını iddia edenler bize göre yediği ekmeğe ihanet eden, içtiği suya zehir katan, soluduğu havaya nankörlük yapan zalim piyonlarıdır. Bunlar gitsin teröristlerin kanlı tiyatrosunu izlesinler. Gitsinler devrik Esad’la yanak yanağa versinler. Gitsinler CHP’yle birlikte aynı kafese girsinler. Ve gitsinler bir daha da gelmesinler” diye konuştu.
İstanbul Petrol Ofisi’nin Madeni Yağlar Asistanı Lubi’ye yeni özellikler eklendi Petrol Ofisi Grubu tarafından madeni yağ teknolojisi konusunda kullanıcıların hayatını kolaylaştırma amacıyla geliştirilen madeni yağlar asistanı Lubi, yeni özellikleri ile yoğun ilgi görüyor. Türkiye madeni yağ pazarının önde gelenlerinden Petrol Ofisi Grubu, müşteri deneyimini üst seviyeye taşıyan madeni yağlar asistanı Lubi’ye yeni özellikler ekledi. 7 ay gibi kısa bir sürede yaklaşık 6 bin talep ile aracına en uygun madeni yağı belirleme konusunda tavsiyelerde bulunan Lubi, toplamda 4 bine yakın talep ile de daha önce kullandıkları ürünlere karşılık gelen Petrol Ofisi ürünü madeni yağları önerdi. Sesli mesaj özellikli dijital asistanı Lubi Yapılan açıklamaya göre, sesli mesaj özelliği entegre edilen Lubi’de, yapay zekâ desteğiyle mesajlar üzerinden duygu durum tespiti ve raporlaması yapılabiliyor. Eklenen İngilizce ve Rusça dil alternatifleriyle daha fazla kullanıcının hayatını kolaylaştıracak Lubi’de yapay zekâ destekli dil asistanları da yer alıyor. Aynı zamanda yeni eklenen diğer özelliklerle beraber, ürün seçimi sonrası listeleme gibi bölümleri sayesinde kullanıcı deneyiminin zenginleştirilmesi hedefleniyor. “Dijitalleşen dünyanın trendlerine uygun bir şekilde inovasyonlarımızı sürdürüyoruz” Konuyla ilgili açıklama yapan Petrol Ofisi Grubu Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu, “Petrol Ofisi Grubu’nun madeni yağlar ekibi olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak için hem satış öncesi hem de satış sonrası tüm süreçlerde müşteri odaklı ve yenilikçi bir yaklaşım benimsiyoruz. Her geçen gün daha hızlı dijitalleşen dünyamızın trendlerine uygun bir şekilde inovasyonlarımıza devam ediyoruz. Bu doğrultuda yapay zekâ destekli Lubi gibi programlarımıza yeni özellikler ekleyerek kullanıcı deneyimini daha da zenginleştiriyor, onların hayatlarını kolaylaştırmak için çözümlerimizi daha hızlı ve etkili hale getiriyoruz. İlerlemenin bir hedef değil bir yolculuk olduğunun bilinci ile ortaya çıkacak teknolojik gelişmelere ve ihtiyaçlara göre Lubi’yi yeni özelliklerle güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi. En uygun madeni yağ ürününü saniyeler içinde ekrana getiriyor Açıklamaya göre, sunduğu özellikler sayesinde Lubi, kullanıcıların araçları için Petrol Ofisi’nin tüm araçlara yönelik geniş ürün gamı arasından en doğru tercihi yapmasına olanak tanıyor. Araç markası, modeli ve model yılı girildiğinde, motor üreticisinin önermiş olduğu standartlarda şirketin madeni yağlarından en uygun olanı kullanıcıya sunuluyor. Ayrıca Lubi, uygulama alanına göre Petrol Ofisi çözümünü saniyeler içinde ekrana getiriyor. Kullanıcılar farklı markalara ait ürünlerin ismini yazarak veya direkt fotoğrafını göndererek de tavsiyeler alabiliyor. Arka planda geliştirilen görüntü işleme ve yapay zekâ sayesinde çekilen fotoğraftaki ürün tanınıyor ve şirket çözümü sunulabiliyor. Önerilerin yanı sıra ürünlerin teknik ve güvenlik bilgilerini içeren formları saniyeler içinde iletiyor. Ürün kataloglarını da PDF formatında müşteriye ulaştırabilen Lubi, kullanıcı konumunu paylaştığında bu konuma en yakın Petrol Ofisi Maxima yağ değişim merkezlerini ve satın alım noktalarını kendisine gösteriyor. Böylelikle kullanıcılar, önerilen ürünlerin içeriklerine erişebiliyor ve yağ değişim merkezlerine yönlendiriliyor.