KÜLTÜR SANAT - 11 Ekim 2024 Cuma 09:59

Gomidas memleketi Kütahya’da ilk kez anılacak

A
A
A
Gomidas memleketi Kütahya’da ilk kez anılacak

Kütahya Kent Konseyi Tarih, Kültürel Miras ve Yöresel Değerler Çalışma Grubu tarafından “Sanatsal Perspektifle Kütahyalı Gomidas” isimli etkinlik düzenlenecek.


20 Ekim Pazar günü saat 14.00’te, Kütahya Belediyesinin de katkılarıyla Kütahya Kültür ve Sanat Derneği (KÜSAD) konağında düzenlenecek olan etkinlik halka açık olarak gerçekleştirilecek.


1869 yılında Kütahya’da doğan Gomidas Vartabed veya gerçek adıyla Soğomon Soğomonyan, dünyaca tanınan önemli müzikologlardan ve etnomüzikolojinin öncülerinden biri olarak biliniyor. Gomidas, başta Kütahya olmak üzere Anadolu köylerini gezerek halk ezgilerini notaya aktarmıştır. Ayrıca özgün ezan çalışması da bulunuyor.



“Sanatın birleştirici gücünü selamlıyoruz”


Etkinlikte ilgili açıklamalarda bulunan Kütahya Kent Konseyi Tarih, Kültürel Miras ve Yöresel Değerler Çalışma Grubu Başkanı Ahmet Sunal, “Dünyaca ünlü müzikolog Gomidas Vartabed’i, sanatsal perspektifle kendi memleketi Kütahya’da anmak özellikli bir hissiyat yaşatacak” diyerek sanatın iyileştirici gücüne de değindi. Sunal, “Ne yazık ki günümüz dünyası, farklı coğrafyalarda süregelen savaşlar, çatışmalar ve insanlık dramlarıyla sarsılıyor. Türkiye’miz, yani Anadolu toprakları, bizlere farklılıklarımızla bir arada yaşayabileceğimiz, hoşgörü ve anlayışın hâkim olduğu bir dünyanın mümkün olduğunu hatırlatıyor. Bizler de bugün, aynı ruhla, sanatın birleştirici gücünü selamlıyor ve geleceğe barış dolu bir dünyanın umuduyla bakıyoruz” dedi.



“Gomidas, Kütahya’nın önemli bir değeridir”


Dönemsel olarak başta Orta Doğu olmak üzere zorlu bir dönemden geçildiğini belirten Ahmet Sunal, “Her gün savaşlarda ölen masum insanların haberlerine tanık oluyoruz. İçimiz sızlıyor. Ama daha da acı olanı dünyanın bunu artık normalleştirmesidir. Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Yurtta barış, cihanda barış” sözünü dahileştiren bir ülke olarak barışın her daim savunucusu olmak zorundayız. Bunun için de güzel ülkemizin vatandaşı olarak bu tarz çalışmalarla sanatın birleştirici gücüne vurgu yapıp dünyada farklı kültürlere karşı yükselen korkunun ve mesafenin önüne geçmek istiyoruz. Çok kültürlülük bir zenginlik göstergesidir. Öteki değildir. Gomidas bizden birisidir. Gomidas, Kütahya’nın önemli bir değeridir” şeklinde konuştu.



“Gomidas evi için Türk ve Ermeni devlet protokolünü Kütahya’ya bekliyoruz”


Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu dolayısıyla New York’ta Türk ve Ermeni heyetinin buluşmasına da değinen Sunal, “ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ı New York’ta Türkevi’nde kabul edip normalleşme adına adımların atılması çok değerlidir. Sonraki buluşmalardan birisi Kütahya’da Gomidas’ın evinde gerçekleşebilir. Bu adım çok ses getirir. O yüzden Gomidas evi için Türk ve Ermeni devlet protokolünü Kütahya’ya bekliyoruz. Dilerim ki bu ev devletimiz tarafından kamulaştırılır ve müze şeklinde restore edilerek dünya ve bölge barışına katkı sunulur” ifadelerini kullandı.



“Etkinlik programı”


Etkinlik, “Kütahyalı Gomidas o tablonun hikayesi” isimli kısa filmle başlayacak. Ardından yönetmeni Abdullah U. Türkkan ve çalışma arkadaşları ile film hakkında söyleşi yapılacak. Sonrasında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarından bilinen, aynı zamanda Anadolu Müzik Kültürleri Derneği Başkanlığını da yürüten Prof. Dr. Cenk Güray ve ekibinin, Gomidas’ın düşünce dünyası hakkında söyleşisi ve müzik programıyla konuklara kültürel şölen sunulacak.



Gomidas memleketi Kütahya’da ilk kez anılacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Madde bağımlısı genç kriz geçirince anneannesine dehşeti yaşattı Adana’da 76 yaşındaki anneannesiyle yaşayan madde bağımlısı genç, sinir krizine girip önce evi dağıttı, sonra da motosikletini yakarak yaşlı kadına dehşeti yaşattı. Torunu tarafından tehdit edildiğini öne süren anneanne, “Seni gelip öldüreceğim diyerek evi terk etti. Çok korkuyorum” dedi. Edinilen bilgiye göre, 26 yaşındaki Mustafa Eren A., anne ve babası ayrıldığı için 40 günlükken anneannesi Necmiye Acarlar’ın yanına bırakıldı. Yaşlı kadın, torunu 15 yaşına gelinceye kadar ona adeta gözü gibi baktı. Mustafa Eren A., 15 yaşına geldiğinde evden kaçtı. İddiaya göre 1 ay sonra geri eve dönen Mustafa Eren A., uyuşturucu madde batağına düştü. Torununu uyuşturucudan kurtarmaya çalışan anneanne, bir türlü torununu bağmlılıktan kurtaramadı. Aradan geçen yıllar içerisinde Mustafa Eren A., her geçen gün daha da madde batağına saplandı ve anneannesiyle kavga edip, evden para çalmaya başladı. Geçen ağustos ayında Mustafa Eren A., anneannesine "Ben artık maddeyi bırakacağım. Bana motosiklet al, kuryeliğe başlayacağım" dedi. Bunun üzerine Necmiye Acarlar, bankadan kredi çekerek 90 bin TL’ye torununa motosiklet aldı. Ancak 3 gün işe giden Mustafa Eren, ardından işi bıraktı. 15 gün önce anneannesinin Mersin’in Tarsus ilçesinde kaldığı yayla evine giden Mustafa Eren A., para nedeniyle Necmiye Acarlar ile tartıştı. Önce yayla evini dağıtan Mustafa Eren A., daha sonra anneannesinin kendisine aldığı motosiklete benzin döküp yaktı. Komşuların ihbarı üzerine bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi. Ekipler anneanne ve torunu karakola götürürken, Necmiye Acarlar torunundan şikayetçi oldu. Genç ifadesinin ardından serbest bırakıldı. “Arkadaş ortamı torunumu maddeye alıştırdı” Torunundan korkup Adana’daki evine dönen Necmiye Acarlar, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaşadıklarını anlattı. Acarlar, torununa bebekliğinden bu yana kendisinin baktığını anlatarak, “Ben ona evlatlarıma göstermediğim ilgiyi gösterdim. Ancak arkadaş ortamı torunumu maddeye alıştırdı. İşe başlayacağım deyince sevindim, motosiklet aldım. Benim bir emekli maaşım var ve halen o motosikletin taksit parasını ödüyorum. 15 gün önce geldi, tartıştık ve evi dağıtıp motosikleti yaktı. Karakola gittik, ifade verip çıktı. Beni tehdit etti” diye konuştu. “Keşke ona bakmasaydım” Torununun kendisini çok üzdüğünü belirten Acarlar, “Benim artık böyle bir torunum yok. Onu reddediyorum. Keşke ona bakmasaymışım, beni çok üzdü. Beni öldüreceğini söylüyor. Şu anda nerede, ne yapıyor bilmiyorum. Ben tek başıma yaşıyorum. Biran önce yakalanmasını istiyorum. Yaptıkları cezasız kalmasın, çok korkuyorum” dedi.
Denizli Milletvekili Ün; “Çocukların geleceğini siyasi çekişmelerinize kurban etmeyin” Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, devam eden ‘kreş’ tartışmalarına karşı uyarılarda bulunarak; “Çocukların geleceğini siyasi çekişmelerinize kurban etmeyin. Bu tartışmanın mağduru çalışmak zorunda olan annelerdir” dedi. Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, AK Parti ve CHP arasında devam eden ‘Kreş’ tartışmaları üzerine meclis kürsüsünden konuşma yaptı. İktidarın iki konuda hayata geçireceği politikaları Gelecek Partisi olarak desteklediklerini belirten Sema Silkin Ün, “Bunlardan biri nüfusun azalma tehlikesine karşı, doğal nüfus artışını teşvik eden politikalarıdır. Diğeri ise kadınların işgücüne katılma oranının artmasını teşvik eden politikalarıdır. Bu iki teşviki de kesiştiren en önemli politika kreş hizmetidir. İki gündür kreş konusunda bir kavgadır gidiyor. Kreş mi, anaokulu mu? Kreş açmaya kim yetkili? Anaokulu açmaya kim yetkili? Anayasa mahkemesinden iptal ettiren CHP değil mi? Yasağa rağmen yerel seçim öncesinde her mahalleye kreş vaat eden AK Parti değil mi? Diye uzayıp giden bir tartışma. Bu kavgadan ne siyaset ne belediyeler mağdur olur, bu kavgadan resmi kurumlar yetersiz olduğu, özel kurumlar pahalı olduğu için çaresizliğe düşen çalışan muhtaç çocuklu anneler mağdur olur. Çocukların geleceğini siyasi çekişmelerinize kurban etmeyin. Annelerin umudunu ideolojik kavgalarınızla söndürdüğünüzün, çocukların geleceğini siyasi çekişmelerinize kurban ettiğinizin farkına varın. Devlete düşen yasaklamak değil teşvik etmektir denetlemektir’’ dedi “Size kasteden bürokratlarınız var demektir” AK Parti’nin sürekli kastetmediklerinizi açıklamak zorunda kaldığını hatırlatan Milletvekili Sema Silkin Ün, “Sürekli kastetmediklerinizi açıklamak zorunda yorsanız size kasteden iş bilmez, işgüzar bürokratlarınız var demektir. Kreş tartışmaların arasında okul öncesi eğitimin hala zorunlu olmaması gerçeğimiz kaynayıp gitti. Bu tartışmalar arasında tabi 3-5 yaş grubundaki çocuklarımızın, erken çocukluk eğitimine katılım oranlarında OECD ülkelerinin çok gerisinde olma sorunumuz kaynayıp gitti. Gelin tüm kreş türlerini; diyanet, belediyeler, özel kurumlar dahil kayıt olma yaşını 60 ayla sınırlayın okul öncesi eğitimi zorunlu hale dönüştürün. 17 Mayıs 2024 tarihli Tasarruf Tedbirleri Genelgesinde hem kamunun hem belediyelerin kreş yapmasını, 3 yıllığına yasaklayan bir madde vardı. Birçok toplantıda Aile bakanımıza kreş yapımının tasarruf tedbirleri kapsamından çıkarılmasına aracılık etmesini söyledim. Daha sonra, aslında genelgedeki o ifadenin kurumların kendi kreşlerini ifade ettiği, halka açık kreşleri kastetmediği söylenerek konu yine muallakta bırakıldı. Daha o tartışma bitmeden yeni bir kreş tartışmasının içinde bulduk kendimizi. Milli Eğitim Bakanlığı ilk cümlesine ‘kreş’ sözcüğü ile başladığı genelgeye açıklık sağlayarak genelgenin konusu ‘kreş’ değil ‘anaokulu’ dur, o da bizim alanımızdır dedi. Bu belirsizliği, bu kafa karışıklığını, meseleyi daha fazla çığrından çıkarmadan, etkisi kadınların hayatını vurmadan şeffaf şekilde düzenlemek zorundasınız” diye konuştu.