ASAYİŞ - 25 Nisan 2024 Perşembe 13:46

Tavandaki lambaları düzeltirken elektrik akımına kapılarak 4 metreden düştü

A
A
A

Konya’da iş yerinin tavanında bulunan lambaları düzeltmek için merdivenle 4 metre yükseğe çıkan iş yeri sahibinin elektrik akımına kapılarak zemine düşme anı güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. İş yeri sahibi hastaneye kaldırılırken, yapılan muayenelerinde sağlık durumunun iyi olduğunun anlaşılması üzerine hastaneden taburcu edildi.

Olay, 22 Nisan Pazartesi günü gece saatlerinde merkez Selçuklu ilçesi Erenköy Mahallesinde bulunan bir iş yerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, iş yeri sahibi antikacı Uğur Bitim (49), misafirlerini ağırladıktan sonra mezat yaptıkları büyük çadırın tavanında bulunan lambaları düzeltmek için merdiven yardımıyla 4 metre yukarı çıktı. Lambaları düzelten Uğur Bitim, bu sırada kablodan elektrik akımına kapıldı. Bir süre akımdan etkilenen Bitim, merdivenden zemine düştü. İhbar üzerine adrese sağlık ekibi sevk edildi. Bitim, sağlık görevlilerinin ilk müdahalesinin ardından Konya Numune Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Yapılan muayenelerin ardından sağlık durumu iyi olan Uğur Bitim, taburcu edildi.

Olay anı güvenlik kamerasında

İş yeri sahibi Uğur Bitim’in akıma kapıldığı anlar ise iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, Bitim’in tavanda bulunan lambaları düzeltmek için merdivene çıktığı, çalıştığı sırada elektrik akıma kapılarak 4 metre yükseklikten aşağıya düştüğü görülüyor.

Tavandaki lambaları düzeltirken elektrik akımına kapılarak 4 metreden düştü, o anlar kameraya yansıdı

“Hiçbir kırık çıkıksız atlattım elhamdülillah”

Yaşadıklarını anlatan Uğur Bitim, “Akşamdan misafirlerim geldi. Saat 11.30’a kadar oturdular. Daha sonra 11.30’da dağıldılar. Ben de burada lambalarla uğraşıyordum. Ampulleri düzelteyim diye yukarıya çıktım, beşini bağladım. Yukarıya doğru biraz daha çekerek ufak tefek kendim yapıyordum. Beşinci sırada tam orada elektriğin dağıtım bağlantısı varmış, görmedim elimle beraber avuçladığım an 4 metre kadar yükseklikte salladı tam hatırlıyorum. Zaten gözlerim filan karardı. Orada çırpındığımı hatırlıyorum. Daha sonra sırtüstü yere düştüm. Biraz geri geri sürüklendim. Orada ayağa kalkar gibi oldum. Elime telefonu aldım. Hemen bir komşuyu aradım. Onlar ambulansa haber verdiler, sağ olsun müdahale ettiler hastaneye kaldırdılar. Elhamdülillah bir şeyim çıkmadı. Hiçbir kırık çıkıksız atlattım elhamdülillah” dedi.

İbrahim Yetkin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bitki özlerinden ekmekte küflenmeyi geciktirecek katkı maddesi ürettiler Zonguldak’ta 6. sınıf öğrencisi Ayşe Eslem Yangın, bitkilerin küflenme üzerindeki etkisine bakmak için çalıştığı projesiyle, TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda bölge birinciliği kazandı. Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Bilim ve Sanat Merkezi 6. sınıf öğrencisi Ayşe Eslem Yangın, ekmeklerin daha geç küflenmesini sağlayacak doğal bir madde üretti. Danışman öğretmeni Burcu Atabey Özdemir ile birlikte çalışmaya başlayan Yangın, doğadaki bitkileri ve özelliklerini araştırdı. Yangın, çevresinden öğrendiği tüketilebilir bitkilerin özelliklerine yoğunlaşarak bitki özütleri elde etti. Bu özütleri kullanarak ekmekler hazırladı. Özütlerin bitkilerde küflenme süresi üzerindeki etkisini inceledi. Ot çayı özütünün küflenmeyi geciktirdiğini gözlemleyen Yangın, aynı özütleri kullanarak oluşturduğu biyobozunur ambalajlarında ekmeklerde aynı etkiyi gösterdiğini gözlemledi. Ayşe Eslem Yangın, projesiyle TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Ankara Bölge Finali’nde 1. olarak Türkiye Finali’ne katılmaya hak kazandı. Projesini gazetecilere anlatan Yangın, “Doğal gıda katkı maddeleriyle küflenmeyi önleyelim adlı proje yaptım. Bu projeyi yapmamın sebebi de bitkilerin küflenmeye olan ilgisine bakmak. Küflenme dünyanın bir sorunu olduğu için ben bu sorunu biraz da olsa engellemek istedim. Bazı bitkileri kullanarak bunların özlerini çıkartıp hem biyobozunur ambalaj hem de bunlardan ekmek yaptım. Bitki özütlerini soxhlet ekstraksiyon cihazında özütledim. Özütleme işlemi sonunda da özütleri kahverengi cam şişelere koyarak +4 derecede buzdolabında sakladım. Sonra bunlardan ekmek yaptım. Ekmekte sadece su yerine bitki özütlerini kullandım. Kullandığım bitkiler ot çayı, kuşburnu, ayva yaprağı, çakal eriği bu bitkilerin özütleriyle hazırlanan ekmekleri streç filme sararak her hafta boyunca ne kadar küflenip küflenmediğine baktık. Sonra bunları bir grafik haline getirdik. Ot çay özütü katkılı ekmek üç hafta boyunca küflenmeden dururken diğerleri küfleniyor. Ot çayı özütü katkılı ekmek dördüncü hafta başlarında küfleniyor. Ekmekleri desteklemek için biyobozunur gıda ambalajları yaptık. Biyobozunur gıda ambalajlarının içerisine gliserin, saf su, bitki özütü ve jelatin kattık. Bunları yaptıktan sonra kalıplara dökerek 24 saat boyunca oda koşullarında beklettik. Katkısız ekmekleri bunların içerisinde iki hafta boyunca beklettik. Ne kadar küflenip küflenmediğine baktık. Ot çayı özütü katkılı biyobozunur ambalajına sarılı ekmek dilimlerinde hiç küflenme olmuyorken katkısız biyobozunuru gıda ambalajına sarılı ekmek diliminde küflenme en fazla oluyor. Benim önerilerim ot bitkisinin kimyasal içeriği konusunda üst derece bilimsel araştırmalar yapılabilir. Küflenmeyi önleme mekanizması anlaşılabilir. Hem sadece ekmekte değil diğer gıdalar ve raf ömrünün arttırılıp arttırılmayacağına bakılabilir. Ben bu projem ile TÜBİTAK Ankara bölge birinciliğini elde ettim” dedi. Projesinin ekmek israfına da olumlu katkılarının olabileceğini sözlerine ekleyen Yangın, “İnsanlar ekmeği çok alıyor. Çok alınınca da yenmeden çöpe atılıyor. Ayrıca bu bitki özütlerini katarak ekmeğin ömrünü uzattıkça yenme süresini arttırıyor. Bu bitkileri ben amcamla yazın tarlaya çıktığımda topluyordum. Bu bitkilerden ot çayı bölgemize has bir bitkidir” ifadelerini kullandı.