ASAYİŞ - 18 Eylül 2024 Çarşamba 11:21

30 yıl hayalini kurduğu ve birincilikle bitirdiği üniversite önündeki kazada hayatını kaybetti

A
A
A
30 yıl hayalini kurduğu ve birincilikle bitirdiği üniversite önündeki kazada hayatını kaybetti

Konya’da kamyon ile otomobilin çarpışması sonucu otomobil sürücüsü 50 yaşındaki 2 çocuk annesi Mine Nur’un hayatını kaybettiği kazanın, 30 yıl hayalini kurduktan sonra birincilikle bitirdiği üniversite önünde yaşandığı ortaya çıktı.


Kaza, geçtiğimiz pazar günü akşam saatlerinde merkez Selçuklu ilçesi Bosna Hersek Mahallesi Yeni İstanbul Caddesi üzeri Selçuk Üniversitesi önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Otogar’dan Selçuk Üniversitesi istikametine seyir halinde olan H.Ö. idaresindeki 42 ACT 997 plakalı kamyon ile yan yoldan çıkan 50 yaşındaki Mine Nur idaresindeki 42 FV 721 plakalı otomobilin çarpışması sonucu otomobil sürücüsü Mine Nur olay yerinde hayatını kaybetti.


Hayalini kurduğu ve birincilikle mezun olduğu okul önünde hayatını kaybetti


Öte yandan, kazada hayatını kaybeden Mine Nur’un 30 yıl önce üniversite sınavına giremeden evlendiği ve daha sonra 2 çocuğunun dünyaya geldiği, çocuklarının büyüme yıllarında farklı işlerde çalışan Nur’un, hayalini kurduğu üniversiteye gitmek için sınava girerek Selçuk Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Bölümünü kazandığı öğrenildi. Mine Nur’un geçen yıl bölüm birincisi olarak mezun olduğu üniversite önünde geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybettiği ortaya çıktı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul YDÜ’den 18 akademisyen en etkili bilim insanları listesinde yer aldı Stanford Üniversitesi’nin araştırmasında, 18 akademisyeni dünyanın en etkili bilim insanları listesinde yer alan Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ), KKTC’de en fazla akademisyeni listede yer alan üniversite oldu. Stanford Üniversitesi’nin dünyanın en etkili bilim insanlarını açıkladığı araştırmasında, Yakın Doğu Üniversitesi, KKTC’de en fazla akademisyeni listede yer alan üniversite oldu. Yayınları, Elsevier veri tabanında yer alan akademisyenlerin değerlendirildiği liste “kariyer boyu” ve “son bir yıllık” performanslar baz alınarak hazırlandı. Araştırmanın sonuçlarına göre, üniversiteden 18 akademisyen, Stanford Üniversitesi tarafından dünyanın en etkili bilim insanları arasında yüzde 2’lik dilimde gösterildi. “13 farklı alandan 18 akademisyen” “Uygulamalı Bilimler”, “Sanatlar ve Beşeri Bilimler”, “Ekonomik ve Sosyal Bilimler”, “Sağlık Bilimleri” ve “Doğa Bilimleri” olmak üzere beş ana alan altında 175 alt bilim kategorisinin incelendiği araştırmada Yakın Doğu Üniversitesi’nin 13 farklı alandan 18 akademisyeni listede yer aldı. Üniversitenin akademisyenleri; Analitik Kimya, Yapay Zeka ve Görüntü İşleme, Kimya Mühendisliği, Eğitim, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği, Enerji, Çevre Bilimleri, Tıp, Genel Fizik, Tıbbi ve Biyomoleküler Kimya, Ağ ve Telekomünikasyon, Optik alanlarından sıralamada yer aldı. Listede biyomoleküler kimya alanında Prof. Dr. Hüsnü Can Başer ve Prof. Dr. İhsan Çalış, Yapay Zeka ve Görüntü İşleme alanından Prof. Dr. Fadi Al-Turjman, Prof. Dr. Rahib Abiyev, Prof. Dr. Kamil Dimililer, Doç. Dr. Youssef Kassem ve Prof. Dr. Nadire Çavuş, genel fizik alanından Prof. Dr. Sameer M. Ikhdair ve Dr. Abdullahi Yusuf, optik alanından Doç. Dr. Yakup Yıldırım, analitik kimyadan Mir Ali Farajzadeh ve Prof. Dr. Mehmet Özsöz, elektrik ve elektronik mühendisliğinden Prof. Dr. Doğan İbrahim, kimya mühendisliği alanında Doç Dr. Aydin Hassani ile çevre bilimleri alanından Prof. Dr. Turgut Tursoy, Humphrey Adun ve Abraham A. Awosusi ile biyoistatistik alanından Dr. Kedir Hussein Abegaz yer aldı. Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: Güçlü konumun en önemli göstergelerinden biri “Bilim insanlarımızın, bilimsel çalışmaları ile böylesine prestijli bir platformda takdir edilmesi, üniversitemizin bilimsel üretkenliğine ve akademik gücüne olan inancımızı pekiştiriyor” diyen Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Akademisyenlerimizin, Stanford Üniversitesi tarafından dünyanın en etkili bilim insanları arasında gösterilmesi, üniversitemizin uluslararası bilim camiasında sahip olduğu güçlü konumun en önemli göstergelerinden biri” ifadesini kullandı. Bu başarının, bilimsel gelişimin ve sürekli araştırmanın bir sonucu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Günsel, “Akademik kadromuzun her bir üyesini yürekten kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum” dedi. Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: Bilimin aydınlattığı yolda yürümeye devam edeceğiz “Bilim insanlarımızın ve bilimsel yayınlarımızın dünya çapında bu denli geniş yankı bulmasından büyük bir gurur duyuyoruz” diyen Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Stanford Üniversitesi tarafından açıklanan dünyanın en etkili bilim insanları listesinde, üniversitemizden 18 akademisyenin yer alması, disiplinlerarası bilimsel çalışmalarımızın gücünü ve niteliğini bir kez daha gözler önüne seriyor” ifadesini kullandı. “Akademisyenlerimizin uluslararası arenada bu başarıyı elde etmeleri, Kuzey Kıbrıs’ın bilim dünyasındaki saygınlığını artırırken, bizlere de geleceğe yönelik daha büyük sorumluluklar yüklüyor” diyen Prof. Dr. Şanlıdağ, “Bu üstün başarı kıymetli hocalarımızı tebrik ediyor ve bilimin aydınlattığı yolda yürümeye devam edeceğimizi vurgulamak istiyorum” açıklaması yaptı.
Sakarya 20 gün önce sözlenmişti: Sakaryalı şehit son yolculuğuna uğurlandı Ordu’nun Gülyalı ilçesinde trafik kontrol noktasında ‘dur’ ihtarına uymayan motosikletlinin çarpması neticesinde şehit olan ve yaklaşık 20 günlük sözlü olduğu öğrenilen Jandarma Astsubay Çavuş Mehmet Fatih Çangır (27), memleketi Sakarya’da son yolculuğuna uğurlandı. Şehidin cenaze namazı ise imam olan amcası tarafından kıldırıldı. Ordu-Giresun karayolu Divane Camisi mevkisinde icra edilen yol emniyet kontrol devriyesi görevinde dün saat 09.50 sıralarında durdurulmak istenilen A.T.’nin kullandığı plakası öğrenilemeyen motosiklet durmayarak yol kenarında bulunan jandarma personeli Astsubay Çavuş Mehmet Fatih Çangır’a çarptı. Ağır yaralanan ve olay yerine gelen ambulansla özel bir hastaneye kaldırılan Çangır, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Çavuş Mehmet Fatih Çangır’ın şehadet haberi, Erenler ilçesi Bağlar Mahallesi Şehit İlhan Aras Caddesi üzerinde yaşayan babası Turgut ile annesi Asiye Çangır’a verildi. Şehidin baba evine ve mahallesine Türk bayrakları asıldı. Şehit Çangır’ın naaşı, dün akşam saatlerinde askeri uçakla Kocaeli Cengiz Topel Havalimanı’na getirildi. Düzenlenen törenin ardından şehidin naaşı teslim alınarak konvoy eşliğinde Sakarya’ya getirildi. Cenaze namazını amcası kıldırdı Şehit için Akyazı Gazi Süleymanpaşa Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Şehit Çangır’ın babası ve 2 erkek kardeşi ile birlikte diğer yakınları büyük üzüntü yaşadı. Şehit Mehmet Fatih Çangır’ın cenazesi, öğle namazını müteakip amcası tarafından kılınan cenaze namazının ardından dualarla Akyazı Merkez Aile Mezarlığı’na defnedildi. Düğün hazırlıkları yapıyordu 3 erkek kardeşten en küçüğü olduğu öğrenilen şehit Mehmet Fatih Çangır’ın yaklaşık 20 gün önce sözlendiği ve evlilik hazırlığı içerisinde olduğu öğrenildi. Ayrıca Çangır’ın görev yaptığı Ordu’da evlilik için evine eşyalarını da yerleştirdiği öğrenildi. Ortaya çıkan görüntüleri yürek dağladı Öte yandan, Şehit Mehmet Fatih Çangır’ın asker ocağında, Mehmet Akif Ersoy’un ‘Çanakkale Şehitlerine’ yazdığı şiiri okurken ortaya çıkan görüntüleri de duygulandırdı.
Antalya Muhittin Böcek’ten Altın Portakal Film Festivali açıklaması Uluslararası Antalya Altın Portakal Festivali’nin basın toplantısında konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, festivali bu yıl belediye olarak sinema emekçileri ile birlikte gerçekleştireceklerini kaydetti. Böcek, “Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak gözbebeğimiz olan Altın Portakal Film Festivali’nin devam etmesi gerekliliğine tüm kalbimizle inanıyoruz. Bu nedenle, bu sene festivalimizin ev sahipliğini Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak sinema emekçileri ile birlikte tek başımıza yapma kararı aldık” diye konuştu. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin basın toplantısı, Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde bulunan bir otelde gerçekleştirildi. Toplantıya; Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Tuncer, Festivalin Jüri Başkanı Yönetmen Ferzan Özpetek ve jüri üyeleri katıldı. “Festivali sinema emekçileri ile birlikte tek başımıza yapma kararı aldık” Toplantının açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, geçtiğimiz sene düzenlemeyen festivalin bu yıl 61.’sini gerçekleştirecek olmaktan duydukları mutluluğu dile getirdi. Böcek, “Çok mutluyum diyorum, çünkü geçen yıl için üzüntüm büyük. Geçtiğimiz yıl sizlerin de bildiği gibi festivalimizi gerçekleştiremedik. Bu konuda sadece bir belediye başkanı olarak değil bir vatandaş, bir sinemasever olarak da son derece üzgünüm. Altını bir kez daha çizmek isterim ki, tüm bilgi kirliliğine rağmen, her sene olduğu gibi geçtiğimiz yıl da festivalimizi en iyi şekilde gerçekleştirmek için çok büyük bir çaba ve mücadele gösterdik. Geçtiğimiz seneden derslerimizi aldık. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak gözbebeğimiz olan Altın Portakal Film Festivali’nin devam etmesi gerekliliğine tüm kalbimizle inanıyoruz. Bu nedenle, bu sene festivalimizin ev sahipliğini Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak sinema emekçileri ile birlikte tek başımıza yapma kararı aldık” diye konuştu. Motto: “Hikayemiz birlikte” Altın Portakal Film Festivali’nin bu yıl ki temasının “Hikayemiz Birlikte” olduğunu belirten Başkan Böcek, bu yıl ilk kez festivalin afişinde ve video kurgusunda halktan ögelerin bulunduğuna dikkat çekti. Böcek, şöyle devam etti: “Biliyoruz ki, büyüdüğümüz, yaşadığımız, sahiplendiğimiz hikayelerimiz birlikte. Perdede izlediklerimizin her birimizin hayatı, duyguları, düşünceleri olduğunu biliyoruz. Daha çok hikâyenin, daha çok seyirci ile buluşması için birlikte çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu yıl Altın Portakal için ilk kez başrolü halkın kendisine verdiğimiz bir afiş ve video serisi kurguladık. Perdede gördüğümüz, izlediğimiz her bir duygunun, her bir yaşam kesitinin hayatın her alanında her yerinde olduğu düşüncesi üzerinden kurguladığımız afişimizde Antalyalılar yer almaktadır.” Başkan Muhittin Böcek, bu yıl ayrıca festivalde toplam 5 milyon liralık ödülle destekleri artıracaklarını kaydetti. Özpetek, ilk filmi Hamam ile Altın Portakal aldı Antalya Altın Portakal Film Festivali Jüri Başkanı Ferzan Özpetek, ilk kez 19 yıl önce jüri başkanlığı yaptığı festivalde tekrar jüri olması için teklif geldiğinde heyecanlandığını ifade ederken, jüri başkanlığı öncesinde de ilk filmi olan Hamam ile 1997 yılında düzenlenen festivalde en iyi film ve en iyi yönetmen ödülünü aldığını açıkladı. Özpetek, şöyle konuştu: “Teklif geldiği zaman çok heyecanlandım çünkü burada 19 yıl önce tekrar jüri başkanlığı yapmıştım. Ama ondan önce Antalya’ya çok borcum var, 97 yılında ilk filmim olan Hamam’ı yapmıştım. Burada yarışmaya katıldım, kimseyi tanımıyorum tek başımayım. Bir tek görüştüğüm İstanbul’da Betül Mardin var. Jüri başkanı Memduh Ün, yanımda bir yönetmen benim duyabileceğim bir şekilde ’Memduh Ün çok maço yönetmendir, bu Hamam filmini seyredince bayağı ağır tepkide bulunacaktır’ diye konuşuyor. Söylenilenleri duyuyorum, huzursuz oluyorum, İstanbul’a döneyim diye düşünüyorum. Film, o sene Antalya’nın tarihinde ender olan bir ödül aldı, en iyi film en iyi yönetmen ödülünü aldı. Altın Portakal benim için çok önemli bana çok kapıları açmış bir festival." “Yeni yönetmenler çıksın, yeni filmler çıksın” Jüri başkanı olması için teklif geldiğinde geçtiğimiz yıl yaşanan olayların kendisine hatırlatıldığını aktaran Ferzan Özpetek, en büyük amacının yeni yönetmenlerin yetişmesine ve yeni filmlerin hazırlanmasına katkı sunmak olduğunu dile getirdi. Özpetek, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Teklif geldiği zaman geçen sene şöyle oldu böyle oldu dediler, ben hiçbirisini düşünmedim. Çünkü, benim şu anda fikrim yeni yönetmenler çıksın, yeni filmler çıksın, yeni sinemacılar çıksın. Benim en büyük isteğim budur.” Ulusal metrajfa 7 film ilk kez Antalya’da gösterimde Altın Portakal Film Festivali Koordinatörü Deniz Yavuz ise festival kapsamında düzenlenecek Ulusal Metraj yarışma kategorisinde 7 filmin ilk kez sinemaseverlerle buluşacağını aktardı. Yavuz, şu ifadelere yer verdi: “7’sinin ilk film, tamamının Türkiye’de ilk gösteriminin yapılacağı 12 sinema filmi Altın Portakal heykelciği için jüri tarafından değerlendirilecek. Bu yıl 51 kıymetli uzun metraj filmi değerlendiren ön jüri seçki filmlerini belirlerken oldukça titiz bir çalışma sergiledi. Yarışma seçkisinin yanı sıra 13 uzun metrajlı sinema filmi de festival boyunca dev perdelerde izleyicisiyle buluşacak. Tıpkı ulusal yarışma seçkisinde olduğu gibi uluslararası yarışma seçkisi de Türkiye’de ilk kez sinemaseverlerle buluşacak filmlerden oluşuyor. Bu seçkide yarışacak 12 film dünyanın çeşitli ülkelerinden Antalya’nın sinema perdelerine konuk olacak. Bu seçkiye ek olarak festival sinemalarında ikisi kısa metrajlı toplam 18 yapım da özel gösterimlerde olacak.” İlk kez “Sinema Okulları Öğrenci Filmi Yarışması” düzenlenecek Festivalin detayları hakkında gazetecileri bilgilendiren Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Tuncer ise bu yıl festivalde ilk kez “Sinema Okulları Öğrenci Filmi Yarışması” gerçekleştireceklerini söyledi. Tuncer, şöyle devam etti: “2019 yılında başlatmış olduğumuz Altın Portakal Sinema Okulumuz vardı, festivalimiz kapsamında bir ilki gerçekleştireceğiz. Sinema Okulları Öğrenci Filmleri Yarışması düzenleyeceğiz, Türkiye çağında sinema okullarında bulunan öğrencileri teşvik etmek amacıyla bu yarışmayı düşündük. 1 Eylül 2022 -30 Temmuz 2024 tarihleri arasında çekilmiş olan en fazla 15 dakikalık filmleriyle yarışmaya katılabilecekler. Finale kalan öğrenci filmimizi festival süresince konuk edeceğiz. En iyi öğrenci filmi ve jüri ödülü kategorisinde de Altın Portakal heykelciğini kendilerine ödül olarak vereceğiz.” “Karar alma aşamasındayız” Soru cevap bölümünde Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin gelenekselleşen kortejinin bu sene nasıl gerçekleşeceği sorusu üzerine Ünlü Yönetmen ve Jüri Başkanı Ferzan Özpetek, “Bu konu hakkında dün akşam uzun süre konuştuk, birkaç güne ne olacağını öğreneceksiniz. Her şey o kadar değişiyor ki hayatta, daha önce oyuncuları çok yakından göremiyorduk artık halk oyuncuları sosyal medyadan çok yakın görebiliyor. Bu yüzden bir karar alma aşamasındayız. Bakalım ne olacak” dedi.