YEREL HABERLER - 27 Şubat 2012 Pazartesi 12:46

KONYA LOJİSTİK KÖYE 2013`DE KAVUŞUYOR

A
A
A
KONYA LOJİSTİK KÖYE 2013`DE KAVUŞUYOR

AK Parti Konya Milletvekili Hüseyin Üzülmez, Kayacık’a yapılacak Lojistik Köy için 1 ay içinde ihaleye çıkılacağını ve 2013 yılında yüklemelerin yapılmaya başlanabileceğini söyledi.
AK Parti Konya İl Başkanlığı’nda basın mensuplarıyla bir araya gelen AK Parti Konya Milletvekili Hüseyin Üzülmez, 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek yeni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili bilgiler verdi. Yeni kanunla birlikte ticari hayatta bir çok yeniliğin hayata geçeceğini ifade eden Üzülmez, "Yeni Türk Ticaret Kanunu; eşitlik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkelerini somut olarak hayata geçiren birçok yenilik getirmektedir. Söz konusu yenilikler, ticari hayatın düzenlenmesi, önündeki engellerin kaldırılması ve piyasa ekonomisinin sağlıklı bir şekilde işlemesi bakımından önemli kazanımlar sağlayacaktır. Yeni kanunla birlikte güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Ticaret sicili kayıtları elektronik ortamda tutulabilecek. Fatura ve teyit mektupları, ihbar, itiraz ve benzeri beyanlar elektronik ortamda yapılabilecek. Genel kurul çağrıları elektronik posta ile yapılabilecek. Toplantıya katılma, öneri sunma, oy kullanma internet ortamında e-imza ile yapılabilecek" dedi.
Konya gündemine de değinen Hüseyin Üzülmez, demiryolu taşımacılığında yaşanan sıkıntılar hakkında bilgi sahibi olduklarını ifade ederek, "Yüksek Hızlı Tren hattı yapımı sırasında yükleme yapılan Horozluhan’da bazı sıkıntılar yaşandı. Bununla ilgili ihaleye çıkıldı ve 2 ay içinde tekrar konteyner ve diğer yüklemeler yapılabilecek. O zamana kadar merkez istasyonumuzda konteyner hariç diğer yüklemeler yapılabilecek. Kayacık’a yapılacak Lojistik Köy için ise 1 ay içinde ihaleye çıkılacak. 2 aşamada hayata geçirilecek Lojistik Köyde 2013 yılında yükleme ve boşaltma işlemleri yapılmaya başlanacak ve 2015 yılında ise köy tamamen hizmete açılmış olacak" şeklinde konuştu.
300 KİLOMETRE HIZ YAPACAK TREN SETLERİ İHALE EDİLECEK
Konya-Ankara arası Yüksek Hızlı Tren seferlerine de değinen Üzülmez, "Saatte 300 kilometre hız yapabilecek Yüksek Hızlı Tren setleri için ihaleye çıkıldı. Birkaç ay içinde alımlar yapılacak ve saatte 300 kilometre hız yapan trenler seferlere başlayacak. Sincan-Ankara arası hattın da yenilenmesiyle Konya-Ankara arası 1 saat 15 dakikaya inecek. Bu hattın yenilenmesiyle birlikte Konya-Eskişehir arası Yüksek Hızlı Tren seferlerinin başlaması planlanıyor. 2013 yılında Eskişehir-İstanbul hattı da hayata geçerse Konya-Eskişehir-İstanbul Yüksek Hızlı Tren seferleri başlamış olacak. Bir diğer projemiz ise Afyonkarahisar üzerinden İzmir’e gidecek Konya-İzmir ekspres tren seferleridir. Ayrıca Karaman-Silifke arası hat çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor" şeklinde ifade etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TADİVSAM’dan Kazakistan’da düşen Azerbaycan uçağıyla ilgili açıklama Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı Strateji Araştırma Merkezi (TADİVSAM) tarafından, Kazakistan’ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları Şirketi AZAL’a ait yolcu uçağı ile ilgili açıklama yapıldı. TADİVSAM’dan yapılan açıklamada, “Bakü-Grozni seferini yapan Azerbaycan Havayolları Şirketi AZAL’a ait yolcu uçağının 25 Aralık 2024 tarihinde Kazakistan’ın Aktau şehri yakınlarında düşmesi ve 38 sivil insanın hayatını kaybetmiş, 29 insanın da yaralanmış olmasından dolayı derin üzüntü duyuyoruz. Azerbaycan’ın, elim olay sonrasında ilan ettiği bir günlük yas çerçevesinde biz de bu acıyı paylaşıyor, hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa, Azerbaycan halkına ve Türk dünyasına başsağlığı diliyoruz” denildi. Olaya ilişkin resmi bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmadığını belirten TADİVSAM, olayın Rusya hava sahasında olduğunu ve Rusya’nın bu olaydan birinci derece sorumlu olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Henüz taraflarca ayrıntılı resmi bilgiler kamuoyu ile paylaşılmamış olmakla birlikte, uçağın gövdesindeki tahribat izleri ile Azerbaycan’daki resmi makamların verdiği bilgilerden, olayın Rusya Federasyonu hava sahasında, Grozni yakınlarından ateşlenen bir füzenin isabet etmesiyle gerçekleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu, uluslararası sivil havacılık kuralları başta olmak üzere, çağdaş uluslararası hukukun tüm normları açısından en ağır ihlalleri ifade etmektedir. Rusya Federasyonu; ulusal hava sahasının sivil uçuşlar bakımından güvenli olmasından birinci dereceden sorumludur. Dahası kamuoyuna yansıyan bilgiler arasında Rusya Federasyonu hava kontrolünden sorumlu makamların, yara almış uçağa yakınlardaki havaalanlarına iniş izni vermediği bilgileri de vardır. Azerbaycan’ın sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir. Bu itibarla; ikili ilişkilerde oldukça iyi bir noktada olan Rusya Federasyonu ve Azerbaycan’ın ilişkilerindeki bu niteliğin bozulmaması, Azerbaycan, Türkiye ve genel olarak Türk dünyası kamuoyunda oluşan haklı tepkilerin cevaplanması, mağdurların ve ailelerinin acılarının paylaşıldığının izharı için Rusya’nın resmi bir açıklama yapması beklentisi içindeyiz. Bu açıklama muhakkak suretle samimi bir özrü ve gerekli tazminatları da içermelidir."
Ankara Uçak kazasını araştırmak için 8 kişilik heyet Bakü’ye gidiyor Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bakü-Grozni seferi sırasında Kazakistan’ın Aktau şehri yakınlarına düşen Azerbaycan Havayolları’na ait yolcu uçağının incelenmesi için 8 kişilik bir heyet görevlendirdiklerini açıkladı. Bakan Uraloğlu, heyetin bu akşam yola çıkarak yarından itibaren çalışmalara başlayacağını kaydetti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 25 Aralık günü Bakü-Grozni seferi sırasında Kazakistan’ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları AZAL’a ait yolcu uçağının kaza-kırımının incelenmesi için Türkiye’den 8 kişilik bir heyeti görevlendirdiklerini duyurdu. Bakan Uraloğlu, “Azerbaycan Devlet Sivil Havacılık Ajansı’nın talebi üzerine kazanın nedenlerini araştırmak, teknik ve operasyonel analizler yapmak ve gerekli desteği sağlamak amacıyla uzman bir heyet oluşturduk. Heyetimiz, yerel yetkililerle koordinasyon içinde olayın tüm yönleriyle incelenmesi ve sonuçların raporlanması için çalışacak” dedi. Bakan Uraloğlu, heyetin bu akşam Bakü’ye seferiyle hareket edeceğini, yarından itibaren çalışmalarına başlayacağını bildirdi. Uraloğlu, “Türkiye olarak her koşulda Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu belirtiyor, Azerbaycanlı kardeşlerimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara Patronunun öldüresiyle darp ettiği çalışan yüzde 32 fiziksel engelli kaldı İstanbul’da parkta içki içmesine tepki gösteren patronu tarafından öldüresiyle darp edilen çalışan, yüzde 32 fiziksel engelli kaldı. Kameraya da yansıyan saldırıyı gerçekleştiren kişi hakkında ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Olay, 3 Haziran akşamı İstanbul’un Sultangazi ilçesindeki bir parkta meydana geldi. İddialara göre, 28 yaşındaki reklam firması çalışanı Nail Baran, iş amacıyla gittiği İstanbul’da kaldığı misafirhanenin yanındaki parkta içki içti. Çalışanının durumundan haberdar olan Burak A. (40), Baran’ın yanına giderek tepki gösterdi. İkili arasında çıkan tartışma kısa sürede alevlenerek kavgaya dönüştü. Burak A., yanındaki sopayla Baran’ı darp etmeye başladı. Beraberindeki kişilerle birlikte Baran’ı hareketsiz kalıncaya kadar darp eden Burak A., olayın ardından parktan ayrıldı. Ağır yaralı Baran ise, kaldırıldığı hastanenin yoğun bakım servisinde iki gün müşahede altında tutuldu. Yüzde 32 fiziksel engelli kaldı Başına 55 dikişi atılan Baran, hastanedeki 5 günlük tedavi sürecinin ardından taburcu edilerek Ankara’ya döndü. Darp edilen Baran’a yüzde 32 bedensel engelli raporu verilirken, saldırgan patronu hakkında ise ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Ruh ve beden sağlığının bozulduğunu ifade eden Baran hayatının altüst olduğunu dile getirirken, avukatı Rabia Ercan Şengül ise saldırganın olaydan aylar sonra ifadesinin alındığını ve yoğun çabaları sonucu dava açabildiklerini ifade etti. Devam eden soruşturma çerçevesinde ifadesi alınan Burak A., suçlamaları kabul etmedi. Yurt dışı çıkış yasağı uygulanan şüpheli serbest bırakılırken, bir sonraki duruşma Şubat 2025’e ertelendi. “Travmalardan dolayı ilaç kullanıyorum” Yaşadığı olayla ilgili konuşan Nail Baran, “İş için İstanbul’a gitmiştim. Çalışmamızı gerçekleştirdikten sonra konaklayacağımız otele geldik. Otelin karşısındaki parkta alkol kullanıyordum, arkadan patronum seslendi. Bana burada alkol almamam gerektiğini söyledi. Ben de kendisinin bana karışamayacağını söyledim. Aramızda arbede çıktı. Ben oradan uzaklaşmak istedim. Sonradan öğrendiğim kadarıyla arkamdan sopayla bana vurmuş. Bilincim gitmiş. Yere düştükten sonra da darp etmeye davam etmişler. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Aldığım darbelerden dolayı kafatasımda kırık oluşmuş ve beyin kanaması geçirmişim. Gözlerimi iki gün sonra açtım. Sıkıntılı dönemler geçirdim. Yürüyemiyordum, ihtiyaçlarımı ağabeyim sayesinde gideriyordum. Kafama 55 tane dikiş attılar. Çenemde ve yüzümde kırıklar var. Görme kaybı yaşıyorum. Şu anda yüzde 32 engelliyim ve bu sayı artacak. Ruh sağlığım da bozuldu. Psikolojik tedavi görüyorum. Travmalardan dolayı ilaç kullanıyorum. Hafıza kaybı yaşıyorum” dedi. “Annemin adını dahi hatırlayamamıştım” Ruh sağlığında da bozulmalar olduğunu dile getiren Baran, “Annemin adını dahi hatırlayamamıştım. Günlük hayatımda da sıkıntılar var. Çalışamıyorum. Kız arkadaşımla evlilik düşünüyordum. Bu olaylardan sonra o da evliliğe sıcak bakmadı. Hayatım altüst oldu. Yargı sürecini bekliyoruz. Davanın takipçisiyiz. Sonuç ne olacak bekliyoruz” ifadelerini kullandı. “Dosyaya müdahale ettirildiğini düşünüyoruz” Avukat Rabia Ercan Şengül ise, karşı tarafın yargı kanadındaki bağlantılarını kullanarak dosyaya müdahale ettirdiğini iddia ederek, “Müvekkilim olaydan sonra hayatına yüzde 32 fiziksel engelle devam etmeye başladı. Olaydan sonra günlerce yoğun bakımda kaldı ancak saldırgan şahsın yapılan tüm araştırmalara rağmen olaydan 3 ay sonra ifadesi alındı. Savcılık olayın peşine düşmedi. Saldırgan gözaltına dahi alınmadı. İddianame düzenlendi. ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar ceza yargılaması devam ediyor. Duruşmamız 2025 Şubat ayında gerçekleştirilecek. Saldırganın tanıdıklarının ve aile çevresinin yargı mensubu olduğunu öğrendik. Bu nedenden dolayı dosyaya müdahale ettirildiğini düşünüyoruz ancak bununla ilgili bir delilimiz mevcut değil. Şahsın tutuklanmasını talep ettik fakat mahkeme bunu reddetti. Mahkeme, yurt dışı çıkış yasağına ve adli kontrol kararının yeterli olduğuna kanaat getirdi” dedi. “Çöp poşeti gibi taşımışlar” Soruşturmanın takipçisi olacaklarını kaydeden Şengül, “Davanın takipçisiyiz. Şüpheli, müvekkilimi öldü sanarak olay yerini terk etti. Saldırgan ve beraberindekiler müvekkili çöp poşeti gibi taşımışlar. Bir kişi yargılanıyor ancak saldırgan tek değildi, yanında en az 3 kişi vardı. Mahkeme ise sadece bu kişilerin tanık sıfatıyla ifadesine başvurdu. Hatta duruşmadan önce tanıkları dinlemek için bir ara karar alındı” dedi.