ÇEVRE - 15 Nisan 2025 Salı 12:10

Uzmanlardan, balıktaki parazitle ilgili hijyen uyarısı

A
A
A
Uzmanlardan, balıktaki parazitle ilgili hijyen uyarısı

Kocaeli’de pazardan alınan balıkların içinden çıkan parazitler, vatandaşları tedirgin etti. Önemli uyarılarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Sevilay Okkay, "Balığa çiğ halde doğrudan temas eden ya da evde temizliğini yapan kişilerin, işlem sonrası ellerini mutlaka sabunla yıkamaları gerekir. Bazı türler görünürken, bazı türler çıplak gözle fark edilemeyebilir. Hangi parazitin insanı konak olarak kullanabileceği işlem esnasında bilinemeyebileceğinden, hijyen kurallarına dikkat etmek ve kişisel önlemleri almak yararlı olacaktır" dedi.


Geçtiğimiz günlerde vatandaşların pazardan aldığı balıkların içinde parazitler çıktı. Bu anları kayda alan vatandaşlar, görüntüleri sosyal medya hesaplarından paylaştı. Görüntüler kısa sürede büyük yankı uyandırdı. Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Su Ürünleri ve Sağlığı Parazitoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Sevilay Okkay, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.



"Parazitlerin en dikkat çekici özelliklerinden biri, karmaşık olabilen yaşam döngüleridir"


Parazitleri tanımlayarak sözlerine başlayan Dr. Okkay, "Parazitler, başka bir canlının içerisinde ya da onun üzerinde yaşayarak kaynaklarını kullanan ve genellikle de konak canlıya zarar veren organizmalardır. Biyolojik çeşitliliğin bir parçası olan bu canlılar insanlarda, hayvanlarda ve balıklarda farklı türlerde bulunabilirler. Parazitleri ’protista’ ve ’metazoa’ gibi gruplara ayırıyoruz ve bu şekilde incelemelerini gerçekleştiriyoruz. Parazitlerin en dikkat çekici özelliklerinden biri oldukça karmaşık olabilen yaşam döngüleridir. Bazı parazitler yaşamlarını tek bir konakta yani doğrudan yaşam döngüsüne sahip türler olarak tamamlarken, bazıları da birden fazla konağa ihtiyaç duyuyorlar" dedi.



"Bazıları yaşam döngüsünü tek konakta tamamlar"


Dr. Okkay, bazı parazit türlerinin yaşam döngüsünü tek konakta tamamlarken, bazılarının birden fazla konağa ihtiyaç duyduğunu belirtti. Okkay, "Tatlı su balığında gelişen bir parazit ancak başka bir balık türü ya da omurgalı canlının sindirim sisteminde gelişimini tamamlayabilir. Bu döngüde kuşlar da konak olabilir" diye konuştu.



"İnsanın konak olup olmaması en önemli kriter"


Parazitlerin insan sağlığına etkisine ilişkin konuşan Dr. Okkay, "Parazitlerin insan sağlığı açısından risk taşıyıp taşımadığı, yaşam döngüsünde insanın bir konak olarak yer alıp almadığıyla ilişkilidir. İnsan bu döngüde yer almıyorsa, bu parazitlerin doğrudan insan sağlığıyla ilgili risk potansiyelinin üzerine bir soru işareti koymak gerekiyor. Bu bilgiler ışığında değerlendirildiğinde, balık parazitleri özellikle doğadan avlanan balıklarda zaman zaman görülebilen canlılardır. Ancak burada önemli bir ayrım vardır. Yaşam döngüsünde insanın konak olarak yer alıp almama durumudur" şeklinde konuştu.



"Bazı türler, az pişmiş ya da çiğ balık tüketimiyle bulaşabilir"


Parazitlerin bulaşma riskine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dr. Sevilay Okkay, "Tüm balık parazitlerinin insanı enfekte etme durumu söz konusu değildir. Ancak bazı türler, az pişmiş ya da çiğ balık tüketimiyle bulaşabilir. Bu nedenle balıkların hijyenik şartlarda temizlenmesi, iç organlarının mutlaka ayıklanması ve en az 60-70 derecede pişirilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.


Okkay, güvenli balık tüketimine de dikkat çekerek, vatandaşları uyardı. Balığın güvenilir kaynaklardan alınmasının, tazeliğinin kontrol edilmesinin ve soğuk zincirin korunmasının önemli olduğunu söyleyen Okkay, "Satın alınırken de tazeliği kontrol edilmelidir. Gözleri parlak, solungaçları kırmızı ve doğal, kokusunu kaybetmemiş balıklar tercih edilmelidir" dedi.



"Balığa temas ettikten sonra ellerinizi sabunlayın"


Çiğ balığa temas eden kişinin dikkat etmesi gereken önlemlere de değinen Dr. Öğr. Üyesi Sevilay Okkay, "Balığa çiğ halde doğrudan temas eden ya da evde temizliğini yapan kişilerin, işlem sonrası ellerini mutlaka sabunla yıkamaları gerekir. Ayrıca balığa temas eden bıçak ve doğrama tahtası ayrılarak uygun hijyen yöntemleriyle temizlenmelidir. Bunun nedeni, balıkta bulunan parazit türlerinin tamamını gözle tespit edemememizdir. Bazı türler görünürken, bazı türler çıplak gözle fark edilemeyebilir. Hangi parazitin insanı konak olarak kullanabileceği işlem esnasında bilinemeyebileceğinden, hijyen kurallarına dikkat etmek ve kişisel önlemleri almak yararlı olacaktır. Parazitler konağı kendileri seçebilirler. Eğer yaşadığı ortamda yaşamasını gerektirecek herhangi bir ara konak veyahut uygun şartlar bulunmuyorsa, o parazit orada yer alamayacaktır. Bunun için de çeşitli kirlilik parametrelerinden ve biyolojik yönetimden bahsedebiliriz. Dolayısıyla bunlar komplike olarak değerlendirilmesi gereken olgulardır" diye konuştu.



Balıkçıdan açıklama


Balık satan bir esnaf ise parazitlere ilişkin, "Parazitlenmeyi biz de gördük. Zaten denizde de yaşarken balıklarda parazit olabilir. Bunun sebebi balığın her bulduğunu yemesidir. Deniz balıklarının çoğunda bu durum olabilir. Denizde yaşayan her balıkta parazit vardır" cümlelerini kullandı.



Uzmanlardan, balıktaki parazitle ilgili hijyen uyarısı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.