ASAYİŞ - 26 Haziran 2024 Çarşamba 15:39

Sevgilisinin sır ölümünden sorumlu tutulan sanık: "Sibel’i gözümden sakınırdım"

A
A
A
Sevgilisinin sır ölümünden sorumlu tutulan sanık: "Sibel’i gözümden sakınırdım"

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde 25 yaşındaki Sibel Kayman’ın tabanca ile vurularak hayatını kaybetmesine ilişkin tutuklanan erkek arkadaşı, ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık, olay gecesi kıskançlık yüzünden tartıştıklarını ve Sibel’in tabancayı eline alarak ateşlediğini iddia ederek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Sibel’i gözümden sakınırdım. O bana can, ben ona yoldaş oldum. Evlenecektik, sevdiğim kadının yokluğuna alışmaya çalışırken bu sıfatla yargılanmak beni mahvediyor. Hiçbir neden yokken onun faili olarak yargılanmak beni kahrediyor" dedi.


4 Aralık 2023’de Erenler Mahallesi’ndeki bir binada meydana gelen olayda, Sibel Kayman (25) ile erkek arkadaşı Mikail K. (28) arasında kıskançlık sebebiyle tartışma çıkmıştı. Çıkan tartışmada genç kadın, erkek arkadaşının ruhsatsız tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybetmişti. Olayın ardından gözaltına alınan Mikail K., tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Genç kızın cenazesi ise o daha 52 günlükken cinayete kurban giden babasının yanına defnedilmişti.



"Sibel bana, ’Senin barlar sokağı sevdan bitmedi’ deyince tartıştık"


Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Mikail K., Sibel Kayman’ı büyüten ailesi, tanık Senem Y. ve taraf avukatları katıldı. Olay tarihinde yaşananları anlatan tutuklu sanık Mikail K., "Olay tarihinde bir arkadaşımla alkol aldık. Sibel ile telefonla konuştuğumuzda eve gittiğini söyledi. Alkol istedi. Para harcamasın diye kendisine alkol gönderdim. Daha sonra barlar sokağında kavga olayına karıştım. Bir arkadaşımın parmağı kesildiği için üstüm kan izi oldu. Karşı tarafla konuşup olayı çözdük. Gece eve gittiğimde Sibel’in ev arkadaşı Senem kapıyı açtı. Sibel ise salonda koltukta oturuyordu. ’Neredesin, başka kızlarla mıydın? Senin barlar sokağı sevdan bitmedi’ deyince tartıştık ve ’Önüme çıkan her kızla tanışacağım’ dedim. Kavgaya karıştığımı söyledim. Kan izi olan kazağımı yıkanması için çıkardım. Tabancayı da belimden çıkarıp sehpanın üzerine koydum. Aynı zamanda 4,5 mermiyi de yanına koydum. Mermileri sehpaya koyduğum için Sibel silahı boş sanmış olabilir ancak ben dolu olduğunu biliyordum" dedi.



"Sibel’i baygın olarak düşündüm"


Arkası dönükken Sibel’in silahı aldığını iddia eden Mikail K., "Sibel bir anda tabancayı aldı ve silahın ağzına mermiyi verdi. Ben sağ elimle Sibel’in kolunu tutmaya çalıştım. O esnada silah ateş aldı ve ben sağ kolumdan yaralandım. Sağ kolumdan yaralanınca ’Ne yapıyorsun?’ dedim, bu sırada Sibel yere yığıldı. Sibel’in yaralandığını anlamadım, kolumdaki yaralanma ve patlama sesi nedeniyle korkarak bayıldığını düşündüm. Kolumla ilgilendiğim esnada en fazla 30 saniye sonra Senem kapıyı tıkladı. Kapıyı açtım ancak Sibel’in ayakları kapıya dayandığı için kapı yarım açıldı. Senem ne olduğunu sorduğunda kolumu göstererek ’Arkadaşın beni vurdu’ dedim. Senem içeri girince ben de Sibel’i baygın olarak düşündüğüm için yerde bulunan silahı tekrar alır düşüncesi ile tabancayı alarak koltuğun üzerine koydum, ağzındaki mermileri de çıkardım" diye konuştu.



"Sibel’i gözümden sakınırdım, o bana can, ben ona yoldaş oldum"


Mikail K., savunmasına şöyle devam etti:


"Sibel’in yanına gittiğimde kanı gördüm ve ’Bana bunu nasıl yaparsın?’ diye ağladım. Senem’e polisi ve ambulansı aramasını söyledim. Ben de çevreden yardım istedim ve tekrar Sibel’in yanına gittim. ’İyi misin? diye sorduğumda sadece elimi tuttu. ’Sesimi duyuyor musun?’ deyince kafasını salladı. Ben tepki alınca tekrar yardım almak için bağırmaya başladım. Olay bu şekilde gerçekleşti. Suçlamaları kabul etmiyorum. Sibel’i gözümden sakınırdım, o bana can, ben ona yoldaş oldum. Evlenecektik, sevdiğiniz kadının yokluğuna alışmaya çalışırken bu sıfatla yargılanmak beni mahvediyor. Hiçbir neden yokken onun faili olarak yargılanmak beni kahrediyor. Aramızda herhangi bir sorun yokken neden böyle bir şey yapmak isteyeyim."



"Ben ve Sibel nasıl yaralandık bilmiyorum"


Silahın kuru sıkıdan çevrilme olduğunu dile getiren Mikail K., "Eve sürekli silahla girer çıkardım. 1,5 yıl boyunca yanımda silahla eve gittiğim olmuştur ancak bir hevesle silaha bakmasın diye saklardım. Saklaması için kimi zaman şarjörü Senem’e verirdim. Olaydan 1 ay önce Senem ile Sibel silaha bakmak için heves ettiler. Boş olan silahı onlara verdim, fotoğraf çektiler, hatta sosyal medyada paylaştılar. Olay anında silah bir kez patladı. Ben ve Sibel nasıl yaralandık bilmiyorum. Sibel’in darp anlamında bana teması olmadı. Sibel’in yaralanmasını fark edince korku ve panikle evdeki eşyalara zarar vererek dağıttım" dedi.



"Şikayetçiyim"


Sanıktan şikayetçi olan anne Sevgi Kayman, "Mikail’i birkaç kez Sibel’i eve bırakırken görmüştük ancak Sibel ile kaldığından haberimiz yoktu. Sibel, Mikail ile evleneceğini söylerdi ancak ailelerin tanışması olmadı" diye konuştu.



"Kapıyı tıklattım, 30-40 saniye sonra kapı açıldı"


Tanık olarak dinlenen Senem Y. iise, "Olay tarihinde saat 02.30 sıralarında işten geldim. Sibel bir saat kadar sonra Mikail’i arayarak, ’Neden gelmiyorsun?’ dedi. Mikail olaya karıştığını, geleceğini söyledi. Mikail eve geldiğinde Sibel, ’Neden bu saatte eve geliyorsun. Kızların peşinde misin?’ diye kızdı. Kıskançlık tartışmasıydı ancak sonra barıştılar. Bunun üzerine ben yukarı çıktım. 5 dakika sonra bağrışma sesleri duydum. Sibel’in, ’Evden git’ diye sesini duydum ancak diğer sesleri duymadım. İtişme, kakışma sesleri oldu. Devamında bir el silah sesi duydum. Silah sesi ile birlikte Sibel’in yere yığıldığını anladım, zira ’güm’ diye ses çıktı. Normalde salon kapısı arızalı olduğu için Sibel ve Mikail tartıştıklarında kapıyı kilitlerlerdi. Aşağıya indiğimde kapıyı tıklattım, 30-40 saniye sonra kapı açıldı. Sibel yerde yatıyordu. İçeri girdiğimde Mikail bana kolunu gösterdi, ’Sibel boğuşurken beni vurdu’ dedi. ’Sibel seni vurmuş olsa neden yerde yatar?’ dedim. Sibel yüzüstü yatıyordu. Sibel’i döndürdüğümde elime kan geldi. Hemen yukarı çıkarak telefonumdan ambulansı aradım. Mikail de Sibel’in vurulduğunu anlayınca bağırmaya, yardım istemeye başladı. Ambulans 10 dakika sonra geldi. Bu sırada Mikail, ’Yardım edin’ diye bağırıp çağırıyor, evdeki eşyalara fırlatmak suretiyle zarar veriyordu" şeklinde konuştu.



"Sibel’in babası silahla vurularak öldürüldüğü için silahlara karşı ilgisi yoktu"


Olay günü kapının kim tarafından kilitlendiğini bilmediğini dile getiren Senem Y., "Genelde kavga edince kapıyı kilitliyorlardı. Birbirlerine zarar veriyorlardı. Sibel’in babası silahla vurularak öldürüldüğü için silahlara karşı ilgisi yoktu. Alkollüyken bir sefer Sibel’le Mikail’in silahı ile fotoğraf çektirmiş olabiliriz. Mikail’in arada bir tabanca ile eve geldiğini görmüştüm. Tabancasını kendisi kaldırırdı ancak nereye koyduğunu az çok bilirdik. Benden silahını saklamamı istemiş miydi hatırlamıyorum. Ben salona geldiğimde silah tekli koltuğun üstündeydi. Olay tarihinde Sibel ile Mikail aşırı alkollülerdi" ifadelerini kullandı.


Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.



Sevgilisinin sır ölümünden sorumlu tutulan sanık: "Sibel’i gözümden sakınırdım"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da sürüler merada Erzincan’da kar yağışsız, kurak geçen Aralık ayında havalarında sıcak gitmesiyle birlikte küçükbaş hayvan üreticileri sürülerini meraya çıkardı. Güneşli havayı fırsata çeviren üreticiler, hayvanlarını doğal otlaklarda otlatarak yem masraflarını azaltıyor. 20 gün önce yağan kar yağışı nedeniyle hayvanlarını ahırlarda beslemek zorunda kalan üreticiler, havaların mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla sürülerini yeniden meralara saldı. Bu sayede küçükbaş hayvanlar doğal otlardan faydalanırken, üreticiler de artan yem fiyatları karşısında ekonomik avantaj sağlıyor. Üreticilerden Gökhan Topal, bir süre önce kar yağışı nedeniyle hayvanlarını içeride yemlemek zorunda kaldıklarını belirterek, "Havalar ısınınca koyunları otlağa çıkardık. Bu sıcak günleri fırsat bilerek hem hayvanları otlatıyoruz hem de yem masrafından tasarruf ediyoruz. Önceki yıllarda bu dönemlerde kar olurdu, bu yıl kurak geçecek gibi görünüyor" dedi. Bir diğer üretici Burhan Koyun ise yem fiyatlarının ciddi oranda arttığını ifade ederek, "Yaylalarda kar olduğu için koyunları köye indirmiştik. Yem pahalı olduğu için fırsat buldukça dışarı çıkarıyoruz. Ot olmasa bile geziyorlar, bu da yem masrafını azaltıyor. Yem adeta altınla yarışıyor" diye konuştu. Erzincan’da güneşli günlerin artmasıyla birlikte meralara çıkan küçükbaş sürüler, hem üreticilere ekonomik katkı sağlıyor hem de hayvanların doğal ortamda daha sağlıklı beslenmesine imkân tanıyor.
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.