TEKNOLOJİ - 13 Kasım 2024 Çarşamba 13:50

Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün:

A
A
A
Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün:

KOCAELİ (İHA) – Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün Kocaeli’de sanayicilere yaptığı konuşmada ihracat rakamlarından bahsederek, “Geçtiğimiz sene 5.5 milyar dolar ile kapatmıştık. Geçen ayın son rakamı 5.1 milyar dolardı. Önümüzde iki ay olması rağmen, neredeyse geçen senenin ihracat rakamı yakalanmış durumda. Bu sene beklentimiz 6.5 milyar doların üzerinde olması” dedi.


Programa Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Bilal Topçu, Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı Prof Dr. İhsan Kaya, TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci katıldı.


Savunma Sanayi Başkanlığı olarak yapılanları anlatan Prof. Dr. Haluk Görgün, “Birinci görevimiz Türk Savunma Sanayi’nin geliştirilmesi. Yerli, milli teçhizatın geliştirilmesi. Kahraman ordumuzun, milli güvenlik güçlerimizin modernize olması ve modernize kalması. Elinde var olan sistemlerin modernizasyonlarının yapılması. Sadece bir alım makamı değil. Dün misafirlerimiz vardı. Nato’nun en güçlü ülkelerinden birisinin ifadesi, ‘Bizde bile böyle bir sistem yok’ dediği bir savunma sanayi kurgulaması var” diye kaydetti.



“Hürjet’in uluslararası alanda da ciddi müşterileri var"


Projeleri anlatan Prof. Dr. Haluk Görgün, “Dün önemli bir uçuş gerçekleşti. Hürjet çok başarılı bir uçuş gerçekleştirdi. Seri üretimine başlanması kararı verilmişti. Uluslararası alanda da ciddi müşterileri var. Platformları ürettikten sonra, dost müttefik ülkelerin kullanımına sunmakta önemli. Müttefiklerimiz uçuş anına şahit oldular. Altay tankımız bir çok versiyonu olan, geliştirilen aracımız. TCG Anadolu, ikmal gemimiz, MİLGEM, insansız su araçlarımız ve bunların her birinin çok farklı versiyonları. TCG İstanbul yapılırken en az 500-600 firma, TCG Anadolu yapılırken 1000’e yakın firma birlikte çalışıyor. Savunma Sanayi Başkanlığı’nın temel görevlerinden bir tanesi; ana entegratörü belirledikten sonra, alt yükleniciler ve KOBİ’lerdeki sorumlulukları, ülkemizde var olan kapasiteyi, üretim yetkinliklerini, yeni katılabilecek oyuncuları koordine ederek, bu işin yaygınlaşmasını sağlamak” diye konuştu.



“Bu sene beklentimiz 6.5 milyar doların üzerinde olması”


Savunma sanayide üretilen her ürünün kilogram başı değerinin çok kıymetli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haluk Görgün, “SİHA’ların kilogram başı değeri 10 bin doların üzerinde. Bir aracıyı başlığın kilogram başı değeri 12 bin dolar civarında. Bir elektro optik sistemin kilogram başı değeri 20 bin dolar, AESA burun radarının kilogram başı değeri 30 bin dolar, kameraların içinde kullanılacak detektörün kilogram başı değeri 50 bin dolar. Çok katma değerli, yüksek teknoloji gerektiren alandan bahsediyoruz. Çok farklı arayıcı başlıklar var, kızılötesi, lazer güdümlü. Buradaki derin teknolojilere sahipseniz biraz önce söylediğim rakamlara mutlaka ulaşıyorsunuz. Kum tanesinin 66’da biri boyutta malzeme ile üretim yapmak zorundayız. Yaptığımız her şey yeterince ucuz, hızlı, istenilen hacme sığmalı. Savunma sanayinde 3 bin 500’ün üzerinde firma, 100 bine yakın çalışan var. Geçtiğimiz yıl 2.6 milyar dolar AR-GE bütçesi var. Bizim şu an yürüttüğümüz 1000’in üzerinde proje var ve bunların bütçesel büyüklüğü 100 milyar dolar civarında. Sektör büyüklüğü de 15.8 milyar dolara ulaştı. İhracat çok gündemimizde. Savunma sanayi ihracat anlamında yüzde 20 olarak her sene büyüyor. Geçtiğimiz sene 5.5 milyar dolar ile kapatmıştık. Geçen ayın son rakamı 5.1 milyar dolardı. Önümüzde iki ay olması rağmen, neredeyse geçen senenin ihracat rakamı yakalanmış durumda. Bu sene beklentimiz 6.5 milyar doların üzerinde olması” ifadelerini kullandı.



“Özellikle İHA’larda dünya lideriyiz”


5 kıta, 185 ülkeye ihracat yapan sektör haline geldiklerini hatırlatan Görgün, “Dünyada her yere ihracat yapabilen sektör halindeyiz. 230 çeşit ürün var. 50’nin üzerinde dünyanın çeşitli yerlerinde ofisimiz var. Kara araçları 40 ülkeye yaklaşık 5 bin teslimatımız olmuş. Geliştirdiğimiz firkateyni iki farklı ülke kullanıyor, deniz araçları 10 farklı ülkeye, yaklaşık 140 platform teslim edilmiş. 24 ülkeye, bin 200‘ün üzerinde silah sistemleri teslimatı yapmış durumdayız. Atak helikopterimiz 8 ülkede kullanılıyor. Özellikle İHA’larda 2018’den itibaren tüm pazarın yüzde 65’i Türkiye’ye ait. Bu inanılmaz bir rakam. Açık ara dünya lideriyiz. Aklınıza gelen en gelişmiş ülkeyi düşünün, onlarda bu karşılaştırmanın içinde. Yıllar boyu karşılaştığımız ambargolar bize muhataplara karşı nasıl ticaret yapılması konusunda çok şey öğretti” dedi.


Önümüzdeki yıl için kendilerine hedefler koyduklarını söyleyen Prof. Dr. Haluk Görgün, “18.2 milyar dolarlık hacme ulaşmayı, yerlilik oranını yüzde 82’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Savunma ve havacılık ihracatının da 7.3 milyar dolara ulaşabileceğini değerlendiriyoruz. Çalışan sayısının 109, 110 bin civarında olmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.



Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün:

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz” ‘Milletimizin takdiri bizim pusulamızdır’" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, yerel seçimlerin ardından yapılan değerlendirmeler kapsamında Muğla’ya geldi. AK Parti Muğla İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda, seçim sonuçları ve geleceğe yönelik stratejiler ele alındı. Toplantıya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ceyda Bölünmez Çankırı, Kavaklıdere Belediye Başkanı Mehmet Demir, AK Parti Muğla İl Başkanı Gültekin Akça, il yönetim kurulu üyeleri, ilçe başkanları ve çok sayıda partili katıldı. Yusuf Ziya Yılmaz, toplantıda yaptığı konuşmada, yerel seçim sonuçları ve AK Parti’nin siyaset anlayışı üzerine değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, “Bugün Muğla’mızdayız. Ziyaretimizin temel amacı, 31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından seçim sonuçlarını ve sonraki süreçleri kapsamlı bir şekilde değerlendirmek. AK Parti’de bir seçim biter, diğer seçimin hazırlıkları başlar. Partimiz, her sonuçtan ders çıkarır ve stratejilerini buna göre belirler. Sandıkta çıkan sonuçlar, milletimizin takdiriyle şekillenir. Olumlu bir sonuç motivasyonumuzu artırır; olumsuz bir sonuç ise eksikliklerimizi tespit ederek daha çok çalışmamızı sağlar” dedi. Muğla’daki seçim sonuçları üzerine de konuşan Yılmaz, beklenilen sonuçların alınamamasına rağmen partinin motivasyonunu kaybetmeden çalışmaya devam ettiğini vurguladı. Toplantı sırasında, Muğla’daki yerel seçim sürecinde yapılan çalışmalar ve geleceğe yönelik planlar ayrıntılı bir şekilde ele alındı. Parti yönetimi, önümüzdeki seçimler için daha güçlü bir hazırlık sürecine girileceğini belirtti. AK Parti’nin yerel ve genel siyaset anlayışının halkın hizmetine odaklı olduğunu ifade eden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu anlayışın süreceğini söyledi.
İstanbul “Cardif Türkiye, EMEA Bölgesi için büyüme lokomotifi” Küresel çapta 500’den fazla iş ortağı aracılığı ile 80 milyondan fazla müşteriye ulaşan BNP Paribas Cardif, EMEA Bölgesi’ndeki gelişiminde lokomotif rol üstlenen Türkiye’deki yapılanmasında da iş ortaklığı modeli ile hızlı büyümesine devam ediyor. BNP Paribas Cardif EMEA Bölgesi CEO’su Charlotte Chevalier, şirketin Türkiye ve küresel çaptaki çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Şirketin iş ortaklığı modeli hakkında bilgiler veren Chevalier, “Küresel çapta bankalar, finans kuruluşları, otomotiv sektörü, perakendeciler, telekomünikasyon ve enerji dahil olmak üzere çeşitli sektörlerdeki 500’den fazla iş ortağımız aracılığı ile 80 milyondan fazla müşterimize öngörülemeyen olaylardan kendilerini korurken hedeflerine ulaşmalarını sağlayan ürün ve hizmetler sunuyoruz. Her bir iş ortağımıza; kendi değer tekliflerini artırmalarını ve müşterilerle ilgilenmelerini sağlamak amacıyla tasarlanmış kapsamlı bir çözüm seti sunarak sigortayı herkes için daha ulaşılabilir hale getiriyoruz. İş ortağımızın büyümesine yardımcı olduğumuzda biz de büyüyoruz. Şirketimiz, 2023’te aralarında gerek yeni gerekse yenilenen anlaşmalar da dahil olmak üzere yaklaşık 100 iş ortaklığına imza attı” diye konuştu. Hayat ve hayat dışı koruma ile emeklilik işinde faaliyet gösteren kapsamlı bir sigorta platformu olan BNP Paribas Cardif Türkiye’nin ise, EMEA bölgesindeki şirket için bir büyüme lokomotifi olduğunu ve EMEA’nın toplam brüt priminin (gross written premium) yüzde 10’undan fazlasını temsil ettiğini vurgulayan Chevalier, “Bu bakımdan Türkiye’ye çok değer veriyorum ve karlı bir büyümeyle etki alanının daha da güçlenmesini bekliyorum. BNP Paribas Cardif Türkiye, altı sektörden 16 iş ortağıyla çalışıyor. Uzun vadeli iş ortaklıklarımız, çoğunlukla da özel iş ortaklıklarımız söz konusu. Sigorta konusunda uzman olmayan dağıtım kanallarına özel ürünler geliştiriyoruz ve onların sigorta satmasına yardımcı oluyoruz. Onları eğitiyoruz, müşterileri için ürünler tanımlıyoruz, tasarlıyoruz ve değer katan hizmetler sunuyoruz. Türkiye’deki ekip arkadaşlarımız çok güçlü, iş ortaklarımızla iyi ilişkiler kuruyorlar, operasyonları başarıyla yönetmeye ve karlı bir şekilde büyümeye devam ediyorlar. Türkiye’nin dinamizminden, iş ortaklarımızla olan ilişkilerinin kalitesinden çok etkilendim. Tüm iş ortaklarımız şirketimiz ile çalışmaktan ötürü duydukları memnuniyeti dile getiriyorlar. Bu geri bildirimler EMEA için çok değerli çünkü genel olarak Avrupa daha yavaş bir hızda büyürken, şirketin büyüme hızının bize olan katkıları çok etkileyici” dedi. “Büyüme odaklı ve dinamik bir şirketiz” Şirketin EMEA Bölgesi’nin; Avrupa Birliği’nde ve ayrıca Türkiye gibi Avrupa Birliği dışında olan 19 ülke ile Cezayir’i kapsadığını dile getiren Chevalier, ağırlıklı olarak koruma sigortası alanında faaliyet gösterdiklerini, operasyonlarını en çok etkileyen ekonomik faaliyetlerin başında ise mortgage/konut kredileri ve otomotivin geldiğini belirtti. Büyüme odaklı ve dinamik bir şirket olduklarını vurgulayan Chevalier, “Şirket olarak EMEA bölgesinde yeni iş ortaklıkları tesis ediyoruz, mevcut iş ortaklıklarımızı yeniliyoruz. Birçok iş ortaklığımız çok uzun vadeli, bu yüzden genel olarak çok dinamik bir ticari faaliyetimiz ve ticari gelirimiz var. Süreçlerimizi Net Promoter System (Net Tavsiye Sistemi) yani kısaca NPS ile ölçüyoruz. 2023’te iş ortaklarımızla yaptığımız NPS anketinde, NPS (Net Promoter Score) yani tavsiye sorusu için BNP Paribas Cardif Türkiye olarak ölçüm sonucumuz yüzde 85’ti. Küresel ortalamanın üzerinde olan bu skor, Türkiye’de bu konuda attığımız adımların gerçekten doğru olduğunu kanıtlıyor” şeklinde konuştu. “Stratejik planımız; büyüme, teknoloji ve sürdürülebilirliği kapsıyor” Teknolojik ilerlemeden veya açık bankacılık gibi düzenlemelerin izin verdiği yeniliklerden gelen dijitalleşme çalışmalarının; stratejik faaliyetlerinin merkezinde yer aldığını ifade eden Chevalier, stratejik planlarının; büyüme, teknoloji ve sürdürülebilirliği kapsadığını açıkladı. Teknolojiyi önemsediklerini vurgulayan Chevalier, “Şirketimizde iki yatırım fonu kurduk. Bunlardan ilki, sigorta sektöründe doğrudan faaliyet göstermeyen ancak sigortayla doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı pazardan inovasyon getiren start-up’lara yatırım yapıyor. Bu fon 5-6 yıldır faaliyet gösteriyor. Diğeri ise sigorta teknolojilerine yatırım yapmak üzerine Avrupa ve Asya’daki iştirakler için kullanılıyor. Bu aynı zamanda fintekler tarafından inovasyona geniş çapta erişim sağlamanın bir yolu. Teknolojik yetenekler bize bazı dijital çözümler sunmamız konusunda yardımcı oluyor. Ayrıca yeni ürünler veya yeni iş modelleri geliştiriyorlar” diye konuştu. “Büyümeyle beraber yatırımlarımız devam ediyor” Büyümeyle beraber yatırımlarına da devam ettiklerini açıklayan Chevalier, “Biz gerçekten değer oluşturan ve karlı büyüyen bir şirketiz. Böyle olmamızın globalde bize en büyük katkısı; ortaya koyduğumuz değeri ve karı Türkiye’de tutup, bunu yatırıma dönüştürmemizde bu durumun çok büyük destek sağlıyor olması. 2025 stratejik planımızın merkezinde; şirketin ‘sigortayı daha ulaşılabilir hale getirme’ misyonu var. Ayrıca, dönüşümü hızlandırmayı sağlayan büyüme, teknoloji ve sürdürülebilirlik olmak üzere üç temel ilke üzerine kuruluyuz. Son zamanlarda Türkiye’de BNP Paribas Cardif olarak müşteri deneyimi, veri yönetimi ve operasyonel mükemmelliği iyileştirmek için birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Amacımız, mükemmel müşteri deneyimine odaklanarak uçtan uca dijital olarak entegre bir sigorta platformu oluşturmak. Bu bağlamda, müşterilerimiz ve iş ortaklarımız için daha fazla değer oluşturmak amacıyla yenilikçi çözümler üretmeye ve dijital altyapımızı geliştirmeye devam ediyoruz. Türkiye’deki teknolojik yatırımlarımız sigorta operasyonlarındaki süreçleri önemli ölçüde hızlandırıyor. Şirket olarak tazminat işlemlerinin yüzde 80’inden fazlasına bir günde geri dönüş sağlıyoruz. Bu kararların da çok önemli bir seviyesi (yüzde 90-95) olumlu sonuçlanıyor. Bugün ve gelecekte müşteri memnuniyetini ön planda tutan, hızlı, çevik, yenilikçi bir şirket algımızı pekiştirecek, verimlilik ve rekabette bize avantaj sağlayacak dijital projelere yatırım yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
İzmir Siber güvenlikte küçük hatalar büyük sonuçlar doğurabilir Dijital çağda siber güvenlik, şirketlerin en kritik sorumluluklarından biri haline geldi. Bu alanda önemli çalışmalar yürüten Fazlanet Bilgi Teknolojileri CEO’su Perviz Altay, şirketlerin bu konuda alması gereken önlemlere dikkat çekti. Çalışanların bireysel farkındalıklarının önemine vurgu yapan Altay, "Siber güvenlik yalnızca teknik yatırımlarla sağlanamaz; çalışanların farkındalığı bu sürecin olmazsa olmaz bir parçasıdır," diyerek şirketleri bilinçli adımlar atmaya çağırdı. Perviz Altay, siber güvenlik konusunda çalışanların dikkat etmesi gereken 10 önemli noktayı şu şekilde sıraladı: Zayıf parola kullanımı “Çalışanların zayıf ve tahmin edilebilir parolalar kullanması, sistemleri savunmasız bırakıyor” diyen Altay, güçlü ve benzersiz parolalar oluşturmanın kritik önem taşıdığını vurguladı. Parola yönetim araçlarının kullanımını öneren Altay, parola güvenliğiyle başlayan önlemler zinciri önerilerine, dijital ortamda karşılaşılabilecek diğer tehditlerle devam etti. Şüpheli E-posta ve eklerine tıklama Phishing (oltalama) saldırılarının yaygın bir tehdit olduğunu belirten Altay, “Şüpheli e-postalara ve eklerine tıklamaktan kaçınmak, bu tür saldırılardan korunmanın en etkili yoludur” ifadelerini kullandı. Altay ayrıca, internet bağlantılarında karşılaşılabilecek risklere de dikkat çekti. Güvenilmeyen wi-fi ağlarına bağlanma “Halka açık Wi-Fi ağları, verilerinizin ele geçirilmesine yol açabilir” diyen Altay, VPN gibi güvenlik çözümlerinin kullanılmasını önerdi. Altay’ın açıklamalarında cihazların güvenliğine yönelik uyarılar da önemli bir yer tutuyor. Kişisel cihazların kullanımı Altay, şirket sistemlerinde kişisel cihaz kullanımının büyük riskler doğurduğunu ifade ederek, “Çalışanların yalnızca şirket politikalarına uygun cihazlarla çalışması gereklidir” dedi. Öte yandan Altay’ın açıkladığı önlemler zincirinde, sistemlerin güncel tutulması da önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. Güncellemelerin ihmal edilmesi “Güncellenmeyen yazılımlar, saldırganlar için açık kapılar bırakır” diyen Altay, düzenli yazılım güncellemelerinin siber güvenliğin temel taşlarından biri olduğunu belirtti. Altay bilgi paylaşımı konusundaki hassasiyetlerin de kritik bir öneme sahip olduğunu söyledi. Bilgi paylaşımı Hassas bilgilerin bilinçsizce paylaşılmasının şirketlerin en değerli varlıklarını riske attığını vurgulayan Altay, veri güvenliği farkındalığının artırılmasının önemine dikkat çekti. Bu farkındalık, sosyal medya kullanımına kadar geniş bir alanı kapsıyor. Sosyal medya güvenliği “Sosyal medyada yapılan dikkatsiz paylaşımlar, stratejik bilgilerin açığa çıkmasına neden olabilir,” diyen Altay, çalışanların sosyal medya kullanımı konusunda eğitilmesi gerektiğini söyledi. Bunun yanı sıra, fiziksel cihazların ve harici aygıtların güvenliği de ihmal edilmemesi gereken konular arasında. USB ve harici aygıtların kullanımı Altay, bilinmeyen USB veya harici aygıtların kötü amaçlı yazılımlar taşıyabileceğini belirterek, “Çalışanların yalnızca güvenilir aygıtlar kullanmasını sağlamalıyız,” dedi. Şirketlerin, çalışanları bilinçlendirmesi gereken diğer bir konu ise dosya paylaşımı. Bilinçsiz dosya paylaşımı Altay, “Yetkisiz kişilerle dosya paylaşımı, şirketlerin kritik bilgilerinin sızmasına neden olabilir,” diyerek net kurallar oluşturulması gerektiğini belirtti. Ve son olarak, fiziksel güvenlik de siber güvenliğin önemli bir tamamlayıcısı olarak öne çıkıyor. Fiziksel güvenlik ihlalleri “Belgelerin ve cihazların kaybolması gibi fiziksel güvenlik ihlalleri, siber güvenliğin ayrılmaz bir parçasıdır,” diyen Altay, bu konuda çalışanların dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Fazlanet’ten güvenlik çözümleri Öte yandan Fazlanet Bilgi Teknolojileri A.Ş., kurumlara özel siber güvenlik çözümleriyle dikkat çekiyor. Kurumun CEO’su Perviz Altay, “Eğitim programlarımız ve teknolojik altyapımız sayesinde hem insan kaynaklı hem de teknik riskleri en aza indiriyoruz. Güvenlik açıklarını tespit etmek ve çözüm sağlamak için buradayız,” diyerek şirketlere iş birliği çağrısında bulundu. İşyerlerinde siber güvenlik, ihmale gelmeyecek kadar kritik bir konu olarak ön plana çıkarken, çalışan farkındalığının artırılması ve doğru çözümlerle sistemlerin güvence altına alınması, iş süreçlerinin kesintisiz devamı için büyük önem taşıyor. Fazlanet CEO’su Perviz Altay, “Fazlanet olarak, bu alanda şirketlerin en güçlü iş ortağı olmaya hazırız” ifadeleriyle açıklamasını tamamladı.
Balıkesir Altıeylül Belediyesi ve Belediye-İş Sendikası arasında ilk görüşme gerçekleşti Altıeylül Belediyesi’nde yeni dönemin toplu sözleşme görüşmeleri de başladı. Belediye-İş Sendikası Toplu İş Sözleşme Genel Sekreteri Güney Demirdaş ve sendikanın Balıkesir Şube Başkanı Yüksel Özden Belediye Başkanı Hakan Şehirli ile ilk görüşmesini yaptı. Sendika uzmanlarının da yer aldığı toplu sözleşme görüşmelerinin ilkinde Altıeylül Belediyesi ve Altaş çalışanlarının haklarının ve ücretlerinin belirlenmesi için hazırlanan iş sözleşmesi taslağı belediye yönetimine sunuldu. Belediye-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Yüksel Özden, “Bu süreç, emekçilerin haklarını gözeten ve onların taleplerini dikkate alan bir anlaşma sağlamak adına önemli bir adım” dedi. Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli de, “ emekçilerin haklarını koruma noktasında kararlıyız” mesajı verdi. Sendika Başkanı Yüksel Özden: "Emekçinin yanındayız" Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Yüksel Özden, görüşmelerin başlatılmasıyla ilgili olarak, “Geçtiğimiz hafta, sendikalarımızın seçilen temsilcileri ve toplu iş sözleşmesi komisyonu ve Altaş Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Kaplan ile birlikte Altıeylül Belediye Başkanımız Hakan Şehirli’yi ziyaret ettik. Hazırladığımız iş sözleşmesi taslağını kendisine sunduk ve görüşmelerimize başladık. Bu süreç, emekçilerin haklarını gözeten ve onların taleplerini dikkate alan bir anlaşma sağlamak adına önemli bir adım” diye konuştu. Başkan Şehirli: "Emekçilerin haklarını koruma noktasında kararlıyız" Başkan Şehirli de sözleşme kapsamında çalışanların haklarına önem verdiklerini belirterek, emekçilerin haklarını koruyacak bir sözleşmeyi hayata geçireceklerini ifade etti. “Göreve geldiğimiz günden bu yana çalışanlarımızın ekmeğini ve aşını büyütmek, haklarını daha iyi korumak için çaba gösterdik,” diyen Başkan Şehirli, geçtiğimiz dönemde şirket personelinin promosyon sorununu da çözerek, çalışanlara en iyi rakamı sağladıklarını söyledi. Başkan Şehirli, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün olduğu gibi, dün de çalışma arkadaşlarımın haklarını korumak ve onları mutlu etmek için masaya oturduk. Ben de yıllardır sendikacılık yapan biri olarak, işçinin ve emekçinin hakkını her zaman gözeterek hareket ettim. Şimdi ise, Altıeylül ve Altaş’ta çalışan 185 bin komşumuza hizmet eden personelimizin haklarını koruyarak, onları mutlu etmek için elimizden geleni yapacağız" dedi. Görüşmelerin devamında sözleşme taslağının detayları netleşerek, çalışanların haklarının güvence altına alınması hedefleniyor.