ASAYİŞ - 02 Şubat 2024 Cuma 00:05

Gebze’de rehin tutulan işçiler kurtuldu, şüpheli operasyonla yakalandı

A
A
A
Gebze’de rehin tutulan işçiler kurtuldu, şüpheli operasyonla yakalandı

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde fabrikada rehin tutulan 7 kişi, 9 buçuk saatin ardından operasyonla kurtarıldı. Şahıs gözaltına alındı.

Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) İhsan Dede Caddesi’ndeki Procter & Gamble (P&G) isimli fabrikada bugün saat 14.40 sıralarında başlayan rehine krizi sona erdi. Aralarında kadınların da bulunduğu 7 fabrika işçisi operasyonla kurtarıldı, İbrahim Y. gözaltına alındı.

Gebze’de rehin tutulan işçiler kurtuldu, şüpheli operasyonla yakalandı

 Kocaeli'nin Gebze ilçesinde İbrahim Y. tarafından rehin alınan P&G fabrikasının işçileri, 9 saatin ardından kurtarıldı. Şahıs, tuvalet ihtiyacı için rehinelerin yanından ayrılınca operasyon için düğmeye basıldı.

İbrahim Y. yakalandı, rehineler ise saatler sonra ailelerine kavuşmanın mutluluğunu yaşadı. Operasyondan önce ise şahıs zaman zaman sosyal medyada paylaşımlar yaptı, aynı zamanda rehinelerin hesaplarından da canlı yayınlar açıldı. Operasyondan yaklaşık 2 saat önce açılan canlı yayında ise ilginç diyaloglar yer aldı.

Olay, 1 Şubat 14.40 sıralarında Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) İhsan Dede Caddesi'ndeki Procter & Gamble (P&G) isimli fabrikada meydana geldi. Temizlik ve kişisel bakım ürünleri alanında faaliyet gösteren fabrikada işçiler, İbrahim Y. tarafından rehin alındı. Fabrikaya çitleri atlayarak girdiği iddia edilen İbrahim Y., 7 personeli rehin aldı. Korku dolu anlar yaşayan rehineler, zaman zaman yakınlarını arayıp, mesaj atarak durumları hakkında bilgi verdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda ekip sevk edildi. Fabrika bölgesinde de üst düzey güvenlik önlemleri alındı.

Değerlendirme toplantısı

Olayın hemen ardından Kocaeli Valisi Seddar Yavuz da bölgeye gitti, son durum hakkında bilgi aldı. Vali Seddar Yavuz, Gebze Kaymakamı Mehmet Ali Özyiğit, İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, İl Jandarma Komutanı Albay Murat Bozkurt ve alanında uzmanların katıldığı değerlendirme toplantısı yapıldı. Olay, tüm yönleriyle bu toplantıda ele alındı.

Sosyal medyada canlı yayınlar açıldı

İbrahim Y., zaman zaman sosyal medyada paylaşımlar yaptı, aynı zamanda rehinelerin hesaplarından da canlı yayınlar açıldı. Rehin tutulan işçilerin yakınları da fabrika bölgesinde saatlerce bekledi. Yakınlarından gelecek iyi bir haberi umut eden vatandaşlar, sosyal medyada yapılan paylaşımları takip etti.

"Gazze için ya musalla ya ölüm"

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla böyle bir eylem yapan İbrahim Y., fabrika duvarına sprey boyalarla yazılan "Kapılarak açılacak. Gazze için ya musalla ya ölüm" yazısı önünde poz verdiği fotoğrafını da sosyal medyada paylaştı.

Doğum günü kutlandı

Sosyal medyada açılan yayınlar sırasında ilginç anlar da yaşandı. Yayın sırasında 1 Şubat'ta doğum günü olan personel için pasta kesildi. Doğum günü dolayısıyla önceden hazırlık yapan personeller, İbrahim Y.'den izin istedi. Şüphelinin izin vermesiyle doğum günü kutlandı. Önceden alınan pastaya konulan mumlar, doğum günü olan personel tarafından üflendi. Ardından personel, arkadaşlarına sarıldı. Tüm bu anlar, sosyal medyadan saniye saniye canlı olarak yayınlandı.

Operasyondan yaklaşık 2 saat önce, rehin tutulan bir başka personelin sosyal medya hesabından da yayın açıldı. Yaklaşık 45 dakika süren yayında, personeller ile İbrahim Y. arasında yaşanan diyaloglar ve İbrahim Y.'nin telefon konuşması da yer aldı.

"Onu da düşünmedim değil ama kendi inancım daha ağır bastı"

Yayında rehinelerle sohbet eden İbrahim Y. "Nerelisin?" sorusunu, "Aslen Bayburtluyum ama doğma büyüme buradayım" diyerek yanıtladı. İbrahim Y., "Sen ayrılmış mıydın işten?" sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi:

"15 gün önce ayrıldım. Kardeşim devam ediyor. O devam. Artık bilmiyorum bundan sonra çalıştırırlar mı, bugünden, bu saatten sonra sonra bilemiyorum. İstemeden kötülük yapmış olabiliriz. Kendi bilecekleri bir şey, bilmiyorum. Onların da nasibi belki başka yerdedir ama ben tabii vicdanen rahatsız olurum. Benim yüzümden birilerini cezalandırılması kötü olur. Ben yapmışım. Acizlik yani. Benden intikam alamamışsın, sen bu adama, işçine şey yapıyorsun. Onların anlayışı nasıl olur? Patronların mesela bana karşı. Saygı duyarlar mı? Sanmıyorum saygı duyacaklarını. Sonuçta onları da zor duruma düşürdüm. Onu da düşünmedim değil ama kendi inancım daha ağır bastı"

"Hayat, yaşlanacağız"

İbrahim Y., odada bulunan personele, "İsmini unutuyorum ben, kusura bakma. Yaş kaç bu arada? Kendini yaşlı hissetmeyesin" dedikten sonra "Hayat, yaşlanacağız" cümlelerini de kullandı.

"Umutvari konuşabilirdik aslında"

Yayının devamında İbrahim Y.'nin telefonda biriyle konuştuğu duyuldu. İbrahim Y., bu konuşması sırasında şu ifadeleri kullandı:
"Şuan bir yaramazlık yok. Olursa haber vereceğim. Öyle yani. İyiye gidiyor gibi. Sosyal medyada biraz etkileşim olmuş. Faydası olacağına inanıyorum. Bilmiyorum ki yayın açayım mı? Beni normalde takip edenler vardı, birkaç tane. Umutvari konuşabilirdik aslında"

"Ailenden tut, işinden tut, canını ortaya koyuyorsun. Düşün o yoldan geriye döner misin?"

Telefondaki kişi tarafından uzun süre ikna edilmeye çalışılan İbrahim Y., "Yapman gerekeni yaptın" yanıtı üzerine, "Henüz değil, bence daha inandığım henüz olmadı. Onunla alakalı paylaşımlar görürsem...Birçok yer var takip ettiğim. Filistin ile alakalı sayfalar var, kişiler var. Olayın yayılmasından kastım yok. Abi yapma gözünü seveyim ya. Sen 'Yaptın' diyorsun ama ben yaptığıma kanaat getiremiyorum ki. Ama kapı açılmadı. Kapı açılmadıktan sonra ben şimdi bedavadan...Sen beni kendi yerine koy. Böyle bir yola çıkıyorsun ama istediğin olmuyor ve sen olayı yarım bırakıyorsun. Ve o yola çıkarken düşün yani her şeyini feda edecek şekildesin. Ailenden tut, işinden tut, canını ortaya koyuyorsun. Düşün o yoldan geriye döner misin?"

"Sen beni ikna etmeye çalışıyorsun şuan ama olmuyor"

İbrahim Y., sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biraz daha sabretsek diyorum. Ben inanıyorum, bu kapı açılacağına inanıyorum. Benim de yapabileceğim bu. Bundan başka bir şey gelmiyor elimden. Sen beni ikna etmeye çalışıyorsun şuan ama olmuyor. Benim ikna olacağım şeyi bende biliyorum, sende biliyorsun. Ben dediğim gibi, sen bana inanç duyduysan, benim bırakmayacağımı belki anlamışsındır. Gerisini sana bırakıyorum abi"

"Onlara bir zarar vermemeyi düşünüyorum..."

Yayının ilerleyen dakikalarında ise İbrahim Y., "Ben size bırakıyorum artık, sizin elinizde. Benim yapacağım sonuna kadar gitmek. Düşünüyorum, onlara bir zarar vermemeyi düşünüyorum. Hatta bunu başaracağım da. Ben artık konuşmaların hiçbir şeye fayda etmediğini düşünüyorum. Senin konuşman burada bak bir iki kişinin moralini bozdu biliyor musun? Oturuyoruz, sohbet ediyorduk. Konuşman beni daha da şey yaptı. Dinliyorlar bu arada. Söylemeyi unuttum, kusura bakma da hoparlörden konuşuyorum. İstersen bir ara verelim. Sonra görüşürüz olur mu?" dedi.

Tuvalet ihtiyacı için gitti, operasyon başladı

İbrahim Y. ile saatlerce yürütülen müzakerelerden olumlu netice elde edilemedi. Şahıs, Saat 23.40 sıralarında tuvalet ihtiyacı için rehinelerin yanından ayrılınca operasyon için düğmeye basıldı. Rehinelerin hayatı için her detayı düşünen ekipler, başarılı bir operasyonla şahsı gözaltına alındı. 7 rehine ailesine kavuşmanın mutluluğunu yaşadı, İbrahim Y. ise gözaltına alındı. Operasyonun ardından şahsın yanında 2 silahının bulunduğu bildirildi.

Valilik: "Olay bütün yönleriyle incelenmektedir"

Operasyonun ardından Kocaeli Valiliği'nden yapılan açıklamada ise şu ifadeler kullanıldı:
"Gazze'de devam eden işgale dikkat çekmek istediğini belirterek, firma çalışanı olan 7 kişiyi rehin alan şahısla, alanında uzman personellerin yürüttüğü müzakereler olumlu sonuçlanmadığından, daha önceden yapılan hazırlıklar neticesinde güvenlik güçlerimizce zanlı, müdahale edilmek suretiyle etkisiz hale getirilmiştir. Rehineler sağ salim kurtarılmış olup, eylemi gerçekleştiren şahıs gözaltına alınarak olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatılmıştır. Olay bütün yönleriyle incelenmektedir" 

 Ardacan Uzun - Mert Gürenç - Ömer Faruk Kıyak 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Lenfödem’e İlker Çelikcan FTR’de çözüm var Türkiye’nin fizik tedavi alanında en köklü sağlık tesislerinden biri olan İlker Çelikcan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, halk arasında “Fil hastalığı” olarak da bilinen lenfödem hastalığına karşı sunduğu tedavi hizmet ile Türkiye’nin dört bir yanından gelen hastalara şifa dağıtıyor. Genellikle cerrahi girişimler, kemoterapi veya radyoterapi sonrasında görülen lenfödem, uzuvların anormal derecede şişmesi, yüzük ya da bileziğin sıkması, ciltte gerginlik ve parlaklık gibi çeşitli belirtilerle ortaya çıkıyor. Hastaların durumu geç fark etmesi, tedavinin zorlaşmasına ve daha uzun sürmesine sebep olurken, özellikli tedavi gerektiren bu hastalığa İlker Çelikcan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde uluslararası kabul gören tedavi yöntemleri ile çözüm bulunuyor. Hastanede verilen hizmetlerle ilgili açıklamalarda bulunan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Fatma Özkurt Zengin, lenfatik sistemin vücudun dolaşım sisteminin bir parçası olduğunu dile getirdi. Hücreler arasındaki sıvıyı normal dolaşıma aktararak vücudu bir bakıma temizlemek amaçlı bir sistem olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Zengin, “Lenfödem oluşmasında bu sistemin herhangi bir yönünde bloke olması, çalışmaması anlamındadır. Halk arasında çok fazla bilinen bir durum değildir” dedi. İhmal etmeyin Lenfödemin birincil ve ikincil durumları olduğunun bilgisini veren Uzm. Dr. Zengin, “Birincil formu daha çok genetik olarak ilerler, çocukluktan hatta anne karnından olan formlardır. Çok fazla rastlanmaz, sekonder olanlarsa cerrahi işlemler, radyoterapi sonrası özellikle meme çevresinde meme kanseri sonrası lenflerin alınmasından sonra ortaya çıkar. Meme kanserlerinde yüzde 25 oranında ve biraz ihmale uğramış durumdadır. Kişilerin bu hastalığı biraz ilerledikten sonra fark edip doktora başvurmaları ne yazık ki sorun olan bir durumdur. İhmal edilmeden başvurularda bulunulması önemlidir” şeklinde konuştu. Hastanın ilk müracaatında başka bir rahatsızlığının bulunmamasına dikkat ettiklerini belirten Uzm. Dr. Zengin, “Tedavisini yazıp fizyoterapiste yönlendiriyoruz. Fizyoterapist de kontrollü bir şekilde kaç seans uygulama olacağına karar veriyoruz. Sonra tekrar kontrole çağırıyoruz. Hastanemizde 2 yıldır bu konuda tedavi yürütülüyor. Toplamda 5 fizyoterapistimiz ekstradan eğitim aldı” diye konuştu. Halk arasında bilinmiyor Lenfödem hastalarına gerekli fizik tedavi çalışmalarını gerçekleştiren Fizyoterapist Salih Üste ise, hekimden teşhis alan hastaların değerlendirmesini ve çevre ölçümü yaptıklarını vurguladı. Daha sonra “Lenf masajı” olarak bilinen lenfödem manuel lenfatik drenaj uygulamasını yaptıklarına dikkat çeken Üste, “Kısa gerim bandajı dediğimiz çok tabakalı bandajlama yapıyoruz. Hasta bu bandajlarla 24 saat geçirip tekrar bize geliyor. Bu şekilde 15-30 seans boyunca hastanın durumuna göre tedavi uzayıp kısalabiliyor. Uygulama sonunda hekimle birlikte hastanın basi giysisine geçmesine karar veriyoruz. Hasta basisine geçer ve gündüz takıp gece çıkarır. Hastanın ev ortamında da bu tedaviye devam etmesi gerekiyor. Biz de bunu basitçe anlatıp hastanın evde de yapmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. Hastane bünyesinde iki yıldır lenfödem tedavisi hizmeti verdiklerinin altını çizen Üste, “Özellikle kanser sonrası radyoterapi, kemoterapi sonrası kolları ve bacaklarında ya da vücudun çeşitli yerlerinde şişmeler sonucu gelen hastalarımız oluyor. Bu tedavi uzun süredir uygulanıyor ancak halk arasında çok bilinmediği için 10 yıldır tedavisini olamayıp ya da tamamen vazgeçip umudunu kaybeden hastalarımız geliyor. Şehir dışından gelen hastalarımız da oluyor” dedi. 15 yıl sonra gelen şifa İlker Çelikcan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde lenfödem tedavisi alan 58 yaşındaki Güler Adıyaman ise 15 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonrası ayaklarında şişlik oluşmaya başladığını söyledi. Tedavi için birçok hastaneyi gezdiğini ve çözüm bulamadığını belirten Adıyaman, “Oğlum burada tedavi olduğunu öğrenmiş. Herkes şifa istiyorsa buyursun buraya gelsin. Şifasını bulsun. Pazartesi başladım ben tedaviye 5 günde ayaklarımın şişkinlikleri inmeye başladı” ifadelerini kullandı.
Mersin MTSO Başkanı Çakır: "Katma değeri yüksek turizm çeşitlerine odaklanılmalı" Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Mersin’in turizmde henüz istenen gelişimi gösterememiş olmasının doğru planlama yapılabilmesine imkan tanıması açısından fırsat olarak yorumlanabileceğini söyledi. Turizmde önceliklerin belirlenmesi gerektiğini kaydeden Çakır, kitle turizmi yerine katma değeri yüksek turizm çeşitlerine odaklanma önerisinde bulundu. Mersin Ekonomi Zirvesi Arama Konferansları Turizm Arama Konferansı ile devam etti. Ticaret Bakanlığı himayesi Mersin Valiliği koordinasyonunda, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Mersin Ekonomi Platformu (MEP) organizasyonunda, Mersin Ticaret Borsası, Mersin Deniz Ticaret Odası, Akdeniz İhracatçı Birlikleri ve Çukurova Kalkınma Ajansı işbirliğinde gerçekleşecek Mersin Ekonomi Zirvesi hazırlıklarına üçüncü günde Turizm Arama Konferansı ile devam edildi. Mersin Girişim Limanı’nda gerçekleşen toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Meclis Başkanı Hamit İzol ve Komite Üyelerinin yanı sıra Mersin Vali Yardımcısı İrfan Demiröz, MEP Başkanı Servet Özkaya, Mersin Ticaret İl Müdürü Ferhat Sümer, turizm sektör temsilcileri ve akademisyenler katıldı. Turizm Bakanlığı Tanıtım Genel Müdürlüğü ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı yetkililerinin de sektörün yerel temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, kentin turizm öncelikleri belirlenip somut sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı. Mersin Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Birdir moderatörlüğünde gerçekleşen Arama Konferansında katılımcılarla geçmiş dönemlerde gerçekleştirilen turizm toplantılarında tespit edilen sorunlar maddeler halinde paylaşılıp öncelik sıralaması yapmaları, varsa yeni taleplerini iletmeleri istendi. Turizm sektöründe planlamanın önemi, Uluslararası Çukurova Bölgesel Havalimanının etkinliğinin artırılması gerekliliği ve teşvikler öne çıktı. Turizm bölgelerinin ve turizm tesislerinin kurulumuna yönelik ihtiyaçlar, kentin turizm altyapısının, turizm destinasyonlarının geliştirilmesi, tanıtım ve pazarlamanın güçlendirilmesine yönelik ihtiyaçlar değerlendirildi. Çakır: "Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle ortak çalışmalar yürütebiliriz" MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Çakır, Mersin’in turizmde henüz istenen gelişimi gösterememiş olmasının doğru planlama yapılabilmesine imkan tanıması açısından fırsat olarak yorumlanabileceğini söyledi. Turizmde önceliklerin belirlenmesi gerektiğini kaydeden Çakır, kitle turizmi yerine katma değeri yüksek turizm çeşitlerine odaklanma önerisinde bulundu. Antalya ve Barcelona gibi turizmde gelişmiş kentlerden hareketle Mersin turizmini değerlendiren Çakır, "Adı geçen iki kentin de ekonomisinin temelinde turizm var. Ancak ikisi de kitle turizminin getirdiği zorlukları yaşıyor. Mersin bu sektörde henüz oldukça bakir. Doğru planlamayla bunu bir fırsata çevirebiliriz. Gelir seviyesi yüksek turisti kentimize çekecek projelere yoğunlaşabiliriz. Bu noktada ASCAME aracılığıyla Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle ortak çalışmalar yürütebiliriz" dedi. İklimin hızla değiştiğine işaret eden Çakır, yeni iklim şartları göz önünde bulundurularak turizmin geleceğe yönelik planlamalarını bugünden yapmak gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda denizlerin temizlenmesine yönelik çalışmalara hız verilmesinin önemine de değinen Çakır, "Bu temizlik yalnızca bizim çalışmamızla olmaz. Adana’yı Mersin’i temizlesek de Mısır, Suriye çöplerini denize attığı sürece sonuç alamayız. Yine Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle ortak çalışma yürütmeliyiz" diye konuştu. Akdeniz Olimpiyat Oyunları nedeniyle yapılan spor tesislerinin turizmde daha aktif değerlendirilmesini de öneren Çakır, ödenek sıkıntısı nedeniyle yarım kalan arkeolojik kazıların tamamlanması için de harekete geçilmesi çağrısında bulundu. İzol: "Yatırım ve tanıtım teşvikleri önemli" MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol da geçmişten bugüne Mersin’in turizmdeki gelişimini özetledi. Geçmişte yurtdışından gelen turist sayısının bugünün rakamlarının üzerinde olduğunu hatırlatan İzol, komşu ülkelerde yaşanan karışıklıkların Mersin turizmini olumsuz etkilediğini ifade etti. Kentte turizmin gelişmesi için Turizm Bakanlığı’ndan beklentilerine de değinen İzol, “En büyük beklentimiz birçok yerin turizm alanı ilan edilerek turizm bölgesine çevrilmesi. Kente turist çekebilmek için belli bir yatak kapasitesine ulaşılması şart. Bunun için yatırım teşvikleri ve tanıtım destekleri önemli" dedi. Mersin Vali Yardımcısı İrfan Demiröz ise arama konferansları sonrasında kısa, orta ve uzun vadeli çözüm müjdeleri içeren önemli bir zirve gerçekleştirileceğini söyledi. Somut sorunların tespiti adına bu toplantıları önemsediğini dile getiren Demiröz, Mersin’in kültür destinasyonu olabileceğini kaydetti. MEP Başkanı Servet Özkaya ise süreç hakkında bilgilendirmeler yaptı.