ASAYİŞ - 23 Nisan 2024 Salı 12:28

Bekçi ile boksör arasında ’ağızlıksız pitbull’ kavgası : O anlar kamerada

A
A
A

Kocaeli’nin İzmit ilçesinde bekçi ile pitbull cinsi köpeği ağızlıksız çocuk parkında dolaştırdığını iddia ettiği boksör arasında kavga çıktı.

 Bekçi sağ elini ısıran köpeğe yerden aldığı sopayı savurdu. Bunun üzerine boksör eline geçirdiği o sopayla bekçi ve arkadaşının kafasına vurdu. Boksörün sopayla bekçiye vurduğu anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedilirken, taraflar yaşananları anlattı.

Olay, 5 Nisan Cumartesi günü saat 18.00 sıralarında Yenişehir Mahallesi Yılmaz Sokak’taki çocuk parkında meydana geldi. Pide almaya fırına giden bekçi M.B. (30) ile arkadaşı A.K. (33), pitbull cinsi köpeği parkta ağızlıksız gezdirdiğini iddia ettikleri boksör Ayhan Cinasoğlu’nu (57) uyardı.

Bunun üzerine M.B., A.K. ile Cinasoğlu arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle yaşanan arbede esnasında pitbull cinsi köpek M.B’nin sağ elini ısırdı. A.K. ise yere düşen M.B.’yi giysisinden tutarak geri çekti. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulunan M.B. arkadaşı A.K. ile birlikte, evine doğru yönelen Cinaslıoğlu’nun peşinden gitti. M.B.’nin yerden aldığı sopayı köpeğe doğru savurması sebebiyle ikili arasında kavga çıktı.

Olayın akabinde Cinaslıoğlu eline geçirdiği o sopayla M.B. ile A.K’nin kafasına vurdu. Köpeğin de pençe darbesiyle M.B. sağ gözünün çevresinden de yaralandı.

Polis ekiplerince gözaltına alınan Cinaslıoğlu karakola götürüldü. M.B. ve A.K., sağlık ekiplerince ilk müdahalesinin ardından ambulansla Kocaeli Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Tedavilerinin ardından kafasına 2 dikiş atılan M.B. ve A.K, aldıkları darp raporuyla karakola giderek Cinaslıoğlu’ndan şikayetçi oldu. Cinaslıoğlu, ifadesinin alınması ve gerekli işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

O anlar kamerada

Öte yandan, bir iş yerinin güvenlik kamerasınca kaydedilen görüntüde; milli boksörün elindeki sopa ve köpeğiyle parktan uzaklaştığı görülüyor. Peşinden gelen bekçi ve arkadaşına boksörün sopayla vurduğu anlar da saniye saniye kaydedildi. Konunun tarafları M.B. ve Ayhan Cinaslıoğlu, yaşananları anlattı.

"Köpek beni sağ elimden ısırdı"

Parkta çocukların bulunduğu gerekçesiyle pitbull cinsi köpeğin tehdit oluşturduğunu ifade eden M.B., “Çocuk parkının içerisinde yürüyordum, karşıdan gelen bir beyefendi ağızlıksız pitbull cinsi köpeğinin tasmasını saldı. Bizde ’beyefendi köpeği tutar mısınız ? hem pitbull cinsi köpekle çocuk parkında dolaşıyorsunuz yasak hem de ağızlıksız zarar verebilir. Çocukları da tehlikeye atıyorsunuz’ dedik. Küfür ederek karşılık verdi, köpeği tutması ve konuşma üslubunu düzeltmesi konusunda tekrardan uyardık. Küfürlere devam ederek köpeği üzerimize atlattı. Köpek beni sağ elimden ısırdı, yanımdaki arkadaşım beni köpekten kurtarmak için sırtımdan tutup geriye doğru çekti. Şahıs köpeğiyle üzerimize gelmeye devam ederken ben geri geri kaçtım ve 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradım. Şahıs köpeğiyle beraber olayın olduğu ters istikamete kaçmaya çalıştı. Sonradan öğrendim ki evi oradaymış. Evine doğru gitti" dedi.

"Sopayı yerden alıp benim ve arkadaşımın kafasına vurdu"

Köpeğin kendisini ısırması ve maruz kaldığını küfürler sebebiyle Cinaslıoğlu’nun peşinden gittiğini söyleyen M.B., "’Bekle 112’yi aradım polis ve sağlık ekibi gelecek’ dememe rağmen kaçmaya devam etti. Bir anda geri döndü, köpeği bana doğru saldırtmaya çalıştı. Ben de yerde bulduğum sopayı köpeğe savurdum. Şahıs benin savurduğum sopayı yerden aldı. Benim ve arkadaşımın kafasına vurdu. Kafamda dikişler var. Küfürler ederek, köpeği de saldırttı. Köpek hem ısırdı hem de bana pençe attı. Kaşımın ve gözümün kenarından yaralandım. Şahıs akabinde evine kaçtı. Polis ekipleri şahsı gözaltına aldı. Beni de ambulansla hastaneye sevk etti. Oradan da gerekli şikayetler için avukatımla polis merkezine intikal ettik. Adli süreç devam ediyor fakat şahıs hali hazırda pitbull cinsi köpeğini ağızlıksız bir şekilde dolaştırıyor” diye konuştu.

"Tehdit ettiğimi ve vuracağıma dair ibareler kullandığımı söylüyor"

Cinaslıoğlu’nu tehdit etmediğini belirten M.B., "Polis ekiplerince şahıs gözaltına alındığı esnada ben ambulanstan ’seninle görüşeceğiz’ dedim. Şahıs sosyal medyada ve yakın çevresine polislerin önünde onu tehdit ettiğimi ve vuracağıma dair ibareler kullandığımı söylüyor. Devlet memuru birinin böyle ibare kullanma lüksü yok, hatta kimsenin yok. Bu beyanlarının tamamı yalan ve iftira. Köpeğinin elinde alınmaması uğruna yaptığı bir hamle olarak görüyorum. Hiçbir şekilde ’seni vuracağım, sana zarar vereceğim’ diye ibareler kullanmadım” şeklinde konuştu.

"Yol daralmasına rağmen yavaşlamayıp bizi sıkıştırdı"

Cinaslıoğlu’nun bir youtube kanalında ve yerel gazetede verdiği röportajda pitbull cinsi köpeği çocuk parkında ağızlıksız gezdirdiğini itiraf ettiğini söyleyen M.B., sokak hayvanları beslediğini göstererek boksörün çevresine şirin gözükmeye çalıştığını dile getirdi. Olaydan birkaç gün sonra da milli boksörün aracıyla kendisini ve arkadaşını sıkıştırdığını öne süren M.B., "Cuma namazı çıkışı saat 14.00 sıralarında evimize giderken şahıs karşı yoldan arabasıyla geldi. Köpeği sağ ön koltuktan ağızını dışarıya çıkarmıştı. Ağızlığı yine yoktu, yol daralmasına rağmen yavaşlamayıp bizi sıkıştırdı. Camını indirdi bende ’bizi neden sıkıştırıyorsun, devam et’ dedim. Buna rağmen şahıs küfürler edip, yoluna devam etti. Bizim adli mercilere başvurumuz bu olayda olmadı. Şahıs ise ona saldırdığımızı beyan ediyor" ifadelerini kullandı.

"Sopayı aldım ikisinin kafasına geçirdim"

Parktaki yeşillik alanda kimsenin olmadığı saatlerde köpeğini dolaştırdığını ifade eden Ayhan Cinasoğlu, "O günde iftar zamanıydı, parkta kimse yoktu. Köpeğin tasması elimdeydi, su verirken yanıma 2 kişi geldi. Bana ’burada ne işin var’ dediler. Bana sert davrandılar ’sizinle muhatap olmak istemiyorum, yürüyün gidin işinize bakın’ dedim. İleri geri konuşmaya devam ettiler, 2 kişilerdi. Köpeğimin üstüne hamle yaptı, köpeğim de onun üzerine hamle yaptı. Fakat köpeğimin tasması elimdeydi. Bu sefer de ’köpek beni ısırdı’ dedi. ’Köpek sana dokunmadı bile, artistlik yapmayın’ dedim. Sopa aramaya gitti bende arkamı döndüm yürümeye başladım. Sopayla köpeğime vurmaya kalktı. Bende arkamı döndüm sopa sağ koluma denk geldi. Sopayı ellerinden aldım, hala daha köpeğime ve bana temas etmeye çalışıyordular. Kavga büyüdü bende sopayı aldım ikisinin kafasına geçirdim" dedi.

"’Benim silahımı getir bunu vuracağım’ dedi"

Olayın ardından evine kadar takip edildiğini ve tehditlere maruz kaldığını öne süren Ayhan Cinasoğlu, "Telefonla polisi akabinde karısını aradı. ’Benim silahımı getir bunu vuracağım’ dedi. Onlarda bu mahalledenmiş ama ben tanımıyorum. Evime kadar beni takip ettiler. Silah bekliyordu o esnada karısı ve polisler geldi. Polislerin yanında bile ’ben bu adamı vuracağım’ diye bağırıyordu. Biz karakola onlar da hastaneye gitti. Biraz sırtını devlete yaslayan kendini kral sanıyor. Polisler beni saatlerce bekletti, kendileri girip çıktılar yol geçen hanına çevirdiler. 15 kişiyi karakolun önüne yığdılar ayrıca teyzemin oğluna saldırmaya kalktılar” diye konuştu.

"Arabamın önünü kesti"

Olay olduktan birkaç gün sonra şahısların önünü kestiğini de iddia eden Ayhan Cinasoğlu, "2 kişi benim arabamın önünü kesti. Beni tehdit ettiler, polisi aradım. ’Şu şahıslar arabamın önünü kestiler’ dedim. Polislerin gelmesi 10-15 dakika sürdü, sonra ’biz gideceğiz şikayetçi olacağız’ dediler” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: "İslam insanlığa nasip olmuş, verilmiş olan en büyük nimettir” Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Hz. Adem Peygamberimizden Hz. Muhammed aleyhiselatu vesselam Efendimize kadar bütün peygamberler İslam peygamberidir. İslam insanlığa nasip olmuş, verilmiş olan en büyük nimettir” dedi. Mübarek üç ayların habercisi olan Regaib Gecesi dolayısıyla yurdun tüm camilerinde programlar düzenlendi. Vatandaşların camilere akın ettiği gece, ibadet ve dualarla idrak edildi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki tarihi Ulu Camii’nde düzenlenen "Regaib Gecesi Özel Programı"na katıldı. Başkan Erbaş’ın kıldırdığı yatsı namazının ardından başlayan programda, Kur’an-ı Kerim tilavetleri yapıldı, salavatlar getirildi, ülkemiz ve İslam alemi için dualar edildi. Programda konuşan Başkan Erbaş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarının mukkaddes aylar olduğunu belirterek, “Bu üç ay içerisinde mübarek geceler vardır. İşte bu gece idrak ettiğimiz Regaib Gecesi, daha sonra Miraç Gecesi, yine Recep ayının 27’nci gecesine denk geliyor. Ardından Şaban ayının yarısında yani 15’inde idrak edeceğimiz Berat Gecesi. Sonra Ramazan ayı başlı başına bir mukaddes ay; Kur’an ayı, bereket ayı, zekat ayı, hayır hasenat ayı Ramazan ayını daha da mukaddes hale getiren Kadir Gecesi ve sonra Ramazan Bayramı. Görüyorsunuz üç ay içinde her günü neredeyse her gecesi mübarek olan bu ayları idrak etmemizi sağlayan yüce Rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun” dedi. “Yaratılış gayemiz imtihan olmak” Başkan Erbaş, dünyada daha iyi Müslüman ve insan olmak, iyiliği yeryüzünde yayarak ve sonucunda bunlarla imtihan olmak için yaratıldıklarını dile getirerek, şöyle konuştu: “Allah ölümü de hayatı da bakalım ‘Hanginiz daha güzel amel işliyorsunuz, hanginiz en iyi işi yapıyorsunuz? Allah’ın hoşuna gidecek, Resulünün çizmiş olduğu sınırlar içerisinde kalacak. En güzel işleri yapıyorsunuz?’ diye sizi imtihan etmek için yarattı. Yaratılış gayemiz demek ki imtihan olmak. Bütün peygamberler bu hakikati gönderildikleri topluma anlatmak için vazifelendirilmişlerdir. Onlar Cenab-ı Hakkın kendilerine vermiş olduğu İslam’ı tebliğ görevini yerine getirmişlerdir. Hz. Adem Peygamberimizden Hz. Muhammed aleyhisselatu vesselam Efendimize kadar bütün peygamberler İslam peygamberidir. İslam insanlığa nasip olmuş, verilmiş olan en büyük nimettir. İslam’ı kabul eden insana ‘Müslim’ deniliyor. Peygamber Efendimiz insanlığa gönderilen en büyük nimet olan İslam’ı kabul eden Müslüman’ı şöyle tarif ediyor; ‘Müslüman, diğer Müslümanların, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.’” “İbadetler, daha güzel bir Müslüman olabilmemize vesiledir” Peygamber Efendimizin tarif ettiği gibi bir Müslüman olabilmek için bazı vesilelere ihtiyaç olduğunu kaydeden Başkan Erbaş, “İbadetler, hayır hasenat, Kur’an-ı Kerim’de bize emredilen o emirleri yerine getirmek, bizim daha güzel bir Müslüman olabilmemiz için bir vesiledir. Mübarek günler, geceler, Regaib, Miraç, Berat, Kadir ve Mevlid Gecesi, cuma ile bayram günleri bu mukaddes zamanlar bir vesiledir” diye konuştu. Başkan Erbaş, “Biz insanı en güzel bir surette yarattık, sonra aşağıların aşağısına çevirdik” ayet-i kerimesini hatırlatarak, “Esasında biz yaratılış olarak en güzel bir surette yaratılmışız. Bu şerefimizi inancımızla, ibadetlerimizle, iyiliklerimizle, hayır hasenatımızla vesilelere sarılarak muhafaza etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Gençlerimizi peygamber ve Kur’an ahlakıyla yetiştirmek zorundayız” Gençlerin, çocukların peygamber ahlakıyla yetiştirilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Erbaş, “Ahlaki ilkeler dediğimiz konuları hem kendimiz üzerimizde taşıyacağız hem de çocuklarımıza öğreteceğiz. Gençlerimizi Peygamber ahlakı, Kur’an ahlakıyla yetiştirmek zorundayız” şeklinde konuştu. İslam aleminin güçlerini birleştirerek özellikle Gazze’de, Filistin’de çocuk, bebek, kadın demeden masum insanların üzerine bombalar yağdıran zalimlerin birbirine düşmesi için dua eden Başkan Erbaş, “Zalimleri ve onlara yardım edenleri kahruperişan eylesin inşallah. Bütün Müslümanlara birlik, beraberlik, kardeşlik ve uyanıklık nasip eylesin. Bu şekilde Ramazan ayına ulaşmayı hepimize nasip eylesin” dedi. Program, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi’nin yaptığı dua ile sona erdi.
Kırıkkale Sürücüsünün ehliyeti olmayan tır, park halindeki kamyona çarptı Kırıkkale’de sürücüsünün ehliyeti olmayan tır, park halindeki kamyona çarptı. Kazada araçlar hurdaya döndü. Kamyon sürücüsü, "Telefon ışığıyla ikaz verdim ama fark etmedi, arkadan bodoslama girdi" diyerek kazayı anlattı. Kaza, gece saatlerinde Kırıkkale-Kayseri D765 karayolunun 35. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Nazmi İnan, mazotu biten Isuzu marka 06 CUA 778 plakalı kamyonunu yolun banket kısmına park etti. O sırada, iş makinesi taşıyan Y.Ö. yönetimindeki 06 DST 778 plakalı MAN marka tır, park halindeki kamyona arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle savrulan tır, orta refüje devrildi. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarla olay yerine sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan tır sürücüsü, sağlık görevlilerince olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan sürücünün sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Kazada, her iki araçta da büyük çapta maddi hasar meydana geldi. Trafik ekiplerince yapılan kontrollerde tır sürücüsü Y.Ö.’nün ehliyetinin olmadığı tespit edildi. Tır sürücüsüne ve araç sahibine toplamda 37 bin 412 lira para cezası uygulandı. Yapılan işlemlerin ardından araçlar vinç ve çekici yardımıyla otoparka kaldırıldı. "Bodoslama girdi" Kaza anını anlatan kamyon sürücüsü Nazmi İnan, "Keskin yolundaydım. O sırada aracımın mazotu bitti. Dörtlüleri yaktım, bekliyordum. Kendim de arkadaydım. Telefon ışığıyla araçlara ikaz veriyordum. Bu amca (tır sürücüsü) beni fark etmedi, aracı da fark etmedi. Telefonla uzun süre ikaz vermeme rağmen arkadan bodoslama girdi. Daha sonra bu şekilde kaza oluştu. Amcaya koştum, sağlık durumunu sordum" ifadelerini kullandı.
Antalya Ferdi Tayfur, şarkılarıyla uğurlandı Antalya’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden sanatçı Ferdi Tayfur’un cenazesi hastaneden alındı. Hastane önünde toplanan yüzlerce kişi, usta sanatçıyı gözyaşları ve şarkılarıyla uğurladı. Muğla’nın Marmaris ilçesinde yaşamını sürdüren arabesk müzik sanatçısı ve bestekar 79 yaşındaki Ferdi Tayfur, 15 Aralık’ta tansiyon rahatsızlığı sebebi ile ambulansla hastaneye kaldırılmıştı. Yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Tayfur, 17 Aralık’ta ailesinin isteği ve uzman doktorların tavsiyesiyle ilk olarak ambulans helikopterle havalimanına, ardından ambulans uçak ile Antalya’ya sevk edilmişti. Usta sanatçı, organ yetmezliği sebebiyle tedavi gördüğü hastanede akşam saatlerinde hayatını kaybetti Ferdi Tayfur’un vefatının ardından sevenleri hastane önünde toplandı. Sık sık "Ferdi baba" sloganları atan sevenleri, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı. Klasik bir minibüsle hastaneye gelenler de, açtığı duygu yüklü şarkıları sevenlerine dinletti. Şarkılarıyla gözyaşları içinde uğurlandı Tayfur’un cenazesi 23.30 sıralarına hastanenin morgundan cenaze aracına koyulup kalabalığın bulunduğu alana getirildi. İzdihamın yaşandığı alanda Antalya Valisi Hulusi Şahin ve İlker Arslan da alana gelerek Tayfur’un ailesine baş sağlığı diledi. Bu sırada Tayfur’un yakınları ve sevenleri uzun süre gözyaşı döktü, helallik alınması ve duaların ardından Ferdi Tayfur’un cenazesi şarkıları eşliğinde hastane alanından götürüldü. Yine sevenlerine bir esnaf tarafından lokma ikramı yapıldı. Aile mezarlığına defnedilecek Öte yandan Tayfur’un cenazesinin, cumartesi günü saat 12.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek anma töreninin ardından Emirgan Çınaraltı Camii’nde kılınacak cenaze namazı sonrası, ikindi namazını müteakiben Yeniköy’de aile mezarlığına defnedileceği belirtildi.