ASAYİŞ - 01 Ekim 2024 Salı 15:51

Ailesiyle gittiği kayak merkezinde ölmüştü: Sanığa 45 bin TL para cezası

A
A
A
Ailesiyle gittiği kayak merkezinde ölmüştü: Sanığa 45 bin TL para cezası

Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde 50 yaşındaki kadının kayak merkezinde şambrelle kayarken açıklık bulunan tellerden düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davanın duruşmasında karar verildi.

Bilirkişi raporunda yüzde 70 oranında asli kusurlu bulunan işletme sahibine 45 bin TL para cezası verildi.
Edinilen bilgiye göre, 3 çocuk annesi Tuğba Paloluoğlu (50), 14 Ocak'ta ailesiyle birlikte Kartepe'de bulunan kayak tesisine gitti. Paloluoğlu, şambrelle kayarken açıklık bulunan tellerden 2-3 metre yükseklikten düştü. Hastaneye kaldırılan kadın hayatını kaybetti, ailesi işletmenin kusurlu ve ihmalkar davrandığı iddiasıyla şikayette bulundu.

"Biraz kusurum var ancak büyük kusur bende değildir"

Olaya ilişkin açılan davanın ilk duruşması Kocaeli 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuksuz sanık İsmail S. (39), müştekiler Muhammed Yaşık, Murathan Yaşık ve avukatları katıldı. Tutuksuz sanık İsmail T., "İş yerini ben işletiyorum. Olay günü maktul Tuğba, aile bireyleriyle iş yerime geldi. Ateş yakıp piknik yapacaklarını, aynı zamanda kaymak istediklerini söylediler. Ben de şahıslara kaymaları için şambrel isimli simit verdim. Tuğba Hanım'ı da kilosu sebebiyle kaymaması gerektiği hususunda uyarıda bulundum. Bir süre sonra tesisteki tüm insanların kayak pistinden aşağıya koştuklarını gördüm. Ben de oraya koştum. Tuğba Hanım battaniye ile yukarı taşınıyordu. Onu kafe bölümüne alıp ısıtmaya çalıştım. Akabinde ambulansa alıp hastaneye götürdük, sonradan vefat ettiğini öğrendim. Ben bu işi 2006 yılından beri yapıyorum, işletmemde kaygan zemin ve diğer uyarı levhaları mevcuttur. Bu olayda hiç kusurum yok diyemem, biraz kusurum var ancak büyük kusur bende değildir. Yüzde 70 kusurunu kabul etmiyorum. Böyle bir olay yaşandığı için çok üzüldüm, çok pişmanım, keşke bu olay yaşanmasaydı. Beraatimi talep ediyorum" dedi.

"Annem açılan tel örgülerden yaklaşık 2-3 metre aşağıya düştü"

Sanıktan şikayetçi olan maktulün oğlu Muhammed Yaşık, "Kardeşim, annem ve halamlarla birlikte hem piknik yapmak hem de kaymak için olay yerine gittik. Şambrelleri alıp ilk defa kaydığımızda annemin üstünde bulunduğu şambrel tel örgülerden aşağıya uçtu. Annemin eli ve yüzü kara saplanmış şekilde yüz üstü düşmüştü. Annemi hemen kar içerisinden çıkardık, bağırarak etraftan yardım istedik. 5 dakikaya battaniye getirdiler, yaklaşık 10 kişi annemi battaniye üzerinde kafeteryaya kadar götürdük. Annem bize 'Ellerim ayaklarım tutmuyor, ellerim ve omuzlarım kırıldı' şeklinde söylemlerde bulundu. Hemen ambulansa haber verdik, hastaneye götürdük. Hastanede annemin vefat ettiğini söylediler. Olay nedeniyle sanıktan şikayetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum. Pistin en aşağısında tel örgüler vardı ancak annemin kaydığı yerdeki tel örgüler açılmıştı, annem de zaten buradan tel örgü olmadığı için yaklaşık 2-3 metre aşağıya düştü. Annem ile ben de şambrelle kayıyordum. Ben kayarken pistin aşağısındaki tel örgüde açıklık olduğunu görmedim, zaten görsem annemin kaymasına izin vermezdim, ben de kaymazdım" diye konuştu.

45 bin TL ceza verildi

Mahkemede bilirkişi raporuna da yer verildi. Raporda sanığın yüzde 70 asli kusurlu, Tuğba Paloluoğlu'nun ise yüzde 30 tali kusurlu bulunduğu belirtildi. Mahkeme heyeti, sanığın dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları sebebiyle ölüm olayında sorumlu olduğuna ve eylemine uyan taksirle ölüme neden olma suçundan 3 yıl hapis cezası alması gerektiğine karar verdi. Ancak cezada indirim yapılması sonucu, hapis cezası 2 yıl 6 aya düşürüldü ve bu ceza 45 bin TL para cezasına çevrildi.

"İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı"

Karardan sonra açıklamalarda bulunan Tuğba Paloluoğlu'nın kayınbiraderi Sümmani Yaşık, "Karar sebebiyle çok üzgünüz. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Sanık, bilirkişi raporunda yüzde 70 kusurlu belirtilmesine rağmen 3 yıl ceza aldı. Bu 3 yıl cezada ise indirim yapıldı ve 45 bin TL para cezasına çevrildi. Adalet herkes için eşit olmalı, çok üzgünüz. Yüzde 70 kusura rağmen sanık hiç tutuklanmadı ve ilk celsede böyle bir karar çıktı. Karar itiraz edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Fehime Kartal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Talip Apaydın Beylikdüzü’nde anıldı Köy Enstitüleri’nin aydınlarından Talip Apaydın, ölümünün 10. yıldönümünde Beylikdüzü’nde anıldı. Köy Enstitüleri’nin aydını Talip Apaydın, ölümünün 10. Yıldönümünde Beylikdüzü’nde anıldı. Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Kültür ve Sanat Merkezi, Sevgi Soysal Çok Amaçlı Salon’da yapılan anma programına Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık da katıldı. Program, Talip Apaydın’a özel hazırlanan “Bozkırda Açan Çiçekler” isimli belgeselin gösterimiyle başladı. Anma etkinliğinde Prof. Dr. Kemal Kocabaş, Dr. Alper Akçam ve Apaydın’ın kızı Su Apaydın Öge, Köy Enstitüleri ve edebiyat üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi. “İyi ki bu topraklardan Talip Apaydın geçmiş” Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, anma programında yaptığı konuşmada Apaydın’ın Türk edebiyatının önemli bir değeri olduğunu vurgulayarak, Köy Enstitüleri’nin eğitimdeki aydınlanma rolünü hatırlattı. Ayrıca, Gürpınar’da Üç Köy, Üç Meydan projesi kapsamında hayata geçirilecek Kent Enstitüsü projesi ile Köy Enstitüleri ruhunu yaşatmayı da amaçladıklarını hatırlatan Başkan Çalık, “Talip Apaydın’ın Fatih Sultan Mehmet Kültür Merkezi’nde isminin yaşatıldığı Nuri Ulusu Kütüphanesi’nde hatırasını yaşatmaya devam ediyoruz. Apaydın’ın kıymetli eserlerini ve onun özel eşyalarını sergileme imkanını bize sağladığı için kızı Su Apaydın Öge ye yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki bu topraklardan bir Talip Apaydın geçmiş” şeklinde konuştu. Öte yandan Beylikdüzü Belediyesi, Talip Apaydın’ın çocukları tarafından bağışlanan 6 bin 695 kitabı Beylikdüzü Nuri Ulusu Kütüphanesi’nde sergileyerek yazarın hatırasını yaşatmaya devam ediyor.
Eskişehir Prof. Dr. Benligiray son yolculuğuna uğurlandı Eskişehir’de bilim, eğitim ve araştırma alanına sunduğu katkılar, İİBF’de özveriyle yürütmüş olduğu idari görevler çerçevesinde sunduğu hizmetlerle, akademi dünyasına çok değerli ve derin izler bırakmış olan Prof. Dr. Yılmaz Benligiray düzenlenen tören ile son yolculuğuna uğurlandı. Törende ailesi, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Aslı Afşar ve Prof. Dr. Alper Tolga Kumtepe başta olmak üzere, akademik ve idari personel bir araya geldi. Anma töreninde doktora tez danışmanlığını yaptığı İİBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Banu Başar, İİBF İşletme Bölümü Muhasebe Finansman Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Coşkun, İİBF Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celal Hakan Kağnıcıoğlu, İİBF Maliye Bölümü emekli öğretim üyesi ve üniversitenin eski Rektörü Prof. Dr. Engin Ataç, İİBF İşletme Bölümü emekli öğretim üyesi ve İİBF eski Dekanı Prof. Dr. Ferruh Çömlekçi, merhum hocamız Prof. Dr. Yılmaz Benligiray’ın eşi, İİBF İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Benligiray ve İİBF Dekanı Prof. Dr. Elif Dağdemir duygu ve düşüncelerini paylaştı. Prof. Dr. Yılmaz Benligiray hakkında 5 Mart 1944’de Eskişehir’de doğan Prof. Dr. Yılmaz Benligiray, 1962 yılında Eskişehir Ticaret Lisesi’nden, 1967 yılında Anadolu Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezun olmuştur. ’Otel işletmelerinde kâr planlaması ve maliyet kontrolü’ başlıklı tezi ile 1976 yılında doktora eğitimini tamamlamıştır. 1980 yılında ’İnşaat taahhüt işletmeleri muhasebe sistemi’ doçentlik tezi ile İİBF İşletme Bölümü Muhasebe Finansman Anabilim dalı, Muhasebe Bilim dalında doçentlik unvanını almıştır. ’Konut kooperatiflerinin finansmanı ve finansal yönetim’ başlıklı profesörlük araştırma eseri ile 1991 yılında ile İİBF İşletme Bölümü Muhasebe Finansman Anabilim dalı, Muhasebe Bilim dalında profesörlük unvanını almıştır.1985-1994 yılları arasında Anadolu Üniversitesi İİBF Dekan yardımcılığı, 1998-2004 yılları arasında Anadolu Üniversitesi İİBF Dekanlığı yapmıştır. Genel muhasebe, şirketler muhasebesi, konaklama işletmeleri, ihtisas muhasebesi gibi pek çok alanda değerli eserleri bulunmaktadır. Muhasebe bilimine sağladığı pek çok katkı ve yetiştirdiği akademisyenlerle çok önemli değerler oluşturmuştur.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb’u resmi törenle karşıladı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb’u resmi törenle karşıladı. Konuk Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb’un içinde bulunduğu makam aracını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önündeki caddede karşılayan süvariler, Stubb’a protokol kapısına kadar eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Stubb’u Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ana giriş kapısında karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Stubb’un tören alanındaki yerlerini almalarının ardından, 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşları çalındı. Stubb Muhafız Alayı Tören Kıtası’nı ’Merhaba Asker’ diyerek selamladı. Törende, tarihte kurulan 16 Türk Devletini temsil eden bayraklar ve askerler de yer aldı. Heyetlerini birbirine takdim eden Erdoğan ve Stubb, merdivenlerde Türkiye ve Finlandiya bayrakları önünde gazetecilere poz verdi. Baş başa görüşmeye geçen Erdoğan ve Stubb, ikili ve heyetler arası gerçekleştirecekleri görüşmelerin ardından ortak basın toplantısına katılacak. Törende, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz, Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dış Politika Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ile Ankara Valisi Vasip Şahin de yer aldı.
Balıkesir Naciye Kabakçı Anaokulu’ndan Anlamlı Program Karesi İlçesi Naciye Kabakçı Anaokulu, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında düzenlediği programla milli ve manevi değerleri miniklerle bir araya getirdi. Karesi İlçesi’nde Naciye Kabakçı Anaokulu, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde "Erdem, Değer, Eylem" planına uygun olarak özel bir program düzenledi. Programa Karesi İlçe Kaymakamı Metin Arslanbaş, Karesi İlçe Milli Eğitim Müdürü Sami Günnü, Muharip Gaziler Derneği Balıkesir Şube Başkanı Ali Hulusi Karakuz ve gaziler katıldı. Etkinlik, vatan, bayrak ve ecdat sevgisinin ön planda tutulduğu anlam dolu bir atmosferde gerçekleşti. Miniklerin sergilediği gösteriler, milli ve manevi duyguları pekiştirirken, şehitlerimizin anıldığı ve gazilerimize duyulan şükranların ifade edildiği duygu dolu anlara sahne oldu. Programda çocukların coşkulu performansları, katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı. Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, çocukların bu yaşta böyle bir bilince sahip olmalarının kendisini mutlu ettiğini belirterek, programın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. Kaymakam Arslanbaş, ayrıca gazilere saygılarını sunarak, onların fedakarlıklarının unutulmaması gerektiğini vurguladı. Bu tür etkinliklerin, genç nesillerin milli bilinçle yetişmesi açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Arslanbaş, miniklerin gösterilerinin sadece eğlenceli değil, aynı zamanda öğretici ve anlam dolu olduğunu da sözlerine ekledi.