YEREL HABERLER - 27 Mart 2012 Salı 17:25

KOCAELİLİ KARATECİLER 15 ÜLKEYİ GERİDE BIRAKTI

A
A
A
KOCAELİLİ KARATECİLER 15 ÜLKEYİ GERİDE BIRAKTI

Kocaeli Büyükşehir Belediye Kağıtspor kulübünün başarılı karatecileri, Dünya Shotokan Karate şampiyonasında 15 final ve 17 derece yaparak, 15 ülkeyi geride bıraktı.
Dünya Shotokan Karate Şampiyonasında Kocaeli Büyükşehir Belediye Kağıtsporlu Karateciler madalyaları topladı. İstanbul Ahmet Cömert Kapalı Spor Salonunda yapılan şampiyonaya 15 ülkeden 3 bin 500 karateci katıldı. Şampiyonada Kocaeli Büyükşehir Belediye Kağıtspor`un başarılı karatecileri adeta şov yaptı. 15 final yapan mavi beyazlı karateciler dokuz altın, altı gümüş, iki bronz olmak üzere toplamda on yedi madalya kazandı.
Şampiyonada mavi beyazlı karateciler zorlu rakiplerini yenerek en çok final yapan ve en çok altın madalya kazanan kulüp oldu. 35 kiloda Merve Tekin, 54 kiloda Umay Tokcan 30 kiloda Berke Başaran, 50 kiloda B. Alperen Yazıcı, 35 kiloda Yuşa Öntürk, 45 kiloda Enes Bulut, 55 kiloda Tuba Yenen, 55 kiloda Hidayet Yıldırımer, + 59 kiloda Nurbanu Çelik birinci olarak altın madalyanın sahibi oldu.
47 kiloda Beyza Güney, + 59 kiloda Ebru Aydın, 58 kiloda Erva Topçu, 30 kiloda İclal İbiş, 30 kiloda Hamim Tamyüksel, 48 kiloda İrem Başoğlu ikinci olarak gümüş madalyanın sahibi oldular. 25 kiloda Rıdvan Gürel ve 45 kiloda Mert Raifoğlu ise üçüncü olarak bronz madalyanın sahibi oldu. Öte yandan Karate Federasyonu Başkanı Esat Delihasan, Türkiye`de Karatenin gözde kulübü olarak gösterdiği Kocaeli Büyükşehir Belediye Kağıtsporlu karatecileri başarılarından dolayı tebrik etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Bulgaristan’daki direnişin sembolü ’Türkan bebek’ Edirne’de anıldı Bulgaristan’ın Kırcaali şehrinde 1984 yılındaki asimilasyon girişimi sırasında çıkan olaylarda 17 aylıkken annesinin kucağında katledilen, totaliter rejim döneminde direnişin sembolü haline gelip ’Türkan bebek’ olarak anılan Türkan Feyzullah, vefatının 40. yılında Edirne’de düzenlenen törenle anıldı. Asimilasyonun 40’ıncı yıl dönümü dolayısıyla Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından Eski Göçmen Evleri olarak adlandırılan bölgede Türkan Feyzullah bebeğin adını taşıyan parkta düzenlenen anma töreni yoğun iştirakle gerçekleşti. Bulgaristan’dan çok sayıda soydaşın katıldığı anma töreninde, soydaş öğrencilerin ’Türkan bebek’ anısına okuduğu şiirler duygu dolu anlar yaşattı. Şiirlerin okunması sırasında duygu dolu anlar yaşandı. Çelenk sunumu ile başlayan anma töreninde, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Törende konuşan Edirne Valisi Yunus Sezer, yönetimlerin verdiği kararların en fazla masum insanları etkilediğini ve onların en büyük mağdurlarının aslında dünyadan hiç haberi olmayan çocuklar, yaşlılar ve masum insanların olduğunu aktardı. "Türkan bebekleri unutmamamız lazım" Türkan bebeğin de bu masumlardan birisi olduğuna değinen Vali Sezer, "Hepimizin ismini andıkça içimizi sızlatan ve kardeşlerimizin o dönemde yaşamış oldukları zulmü, eziyeti bizlere hatırlatan bir sembol olmuştur. Bugün Bulgaristan’la çok güzel ilişkilerimiz var, Bulgaristan’da çok güzel hamleler var ama tekrar aynı acıları yaşamamamız için bizim Türkan bebekleri unutmamamız lazım. Bizim milli değerlerimizi unutmamamız lazım. Bizi biz yapan değerleri bir kere daha bu sembol isimlerle beraber o tarihe dönerek hatırlamamız lazım. Daha kısa süre önce Suriye özgürlüğüne kavuştu ama Aylan bebeği hiç unutmuyoruz. Denizin kıyısına vurmuş olan masum bir bebek boğulmuş ve kıyıya vurmuş. Bugün Suriye’den göç edenler dediğimiz zaman, oradaki zalim iktidarın yapmış olduğu katliamdan dolayı kaçanlar dediğimiz zaman, Aylan bebeği hiç unutmayacağız. Çünkü o da bir masum bir çocuktu ve yine aynı şekilde o masumiyeti bizim yüreklerimizi dağlamıştı o zaman" ifadelerine yer verdi. Türk milletinin kültürüne, milli ve manevi değerlere sahip çıkmanın bedellerini hep acı bir şekilde ödediğini söyleyen Vali Sezer, Bu acı bedelleri ödememek için Türkan bebeklere, Aylan bebeklere sahip çıkılması ve onların hiçbir zaman unutulmaması, unutturulmaması gerektiğini ifade etti. Son 10 yıldır dünyada gelişmekte olan bir sürü savaş olduğunu ve katliamlar yapıldığını söyleyen Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cevat Güneş, bundan tam 40 sene önce Türkan bebeği Bulgaristan’daki totaliter baskıcı rejim dolayısıyla şehit verdiklerini belirtti. "Dünyada olup bitene seyirci kalmıyoruz" Türkan bebeğin Türklük için, Müslümanlık için, adı için ve birçok daha insani haklarını korumak için sessiz protesto esnasında annesinin kucağında şehit olduğunu hatırlatan Güneş, "2011 senesinden bu yana Suriye’de de bir savaş devam etmekteydi. Nihayetinde şimdilik son buldu gibi gözüküyor. Bizim ümidimiz Balkanlar’daki 1990 senesinden sonra oluşan barış ikliminin, genel demokrasinin diğer coğrafyalarda da vuku bulmasını temenni ediyoruz. Çünkü orada da bizim soydaşlarımız mevcut. Türk dünyası sadece bu o kadar ibaret değil, biz Suriye’de de varız orada Türkmen kardeşlerimiz de var. Azerbaycan’da var olduğumuz gibi, Gagavuzya’da var olduğumuz gibi, Kosova’da olduğumuz gibi, Sırbistan’da olduğumuz gibi. Bu minvalde bizim için oradaki insanlarla, Balkanlar’daki insanlar aynı kefede. Dünyada olup bitene seyirci kalmıyoruz. Filistin’de çocuklar ölüyorsa biz bunu onaylamıyoruz, bunları kınıyoruz. Geçmişi göz ardı etmeyip oradaki acılarımızı düzeltip geleceğe daha sağlam barış ve huzur içinde Bulgaristan’daki olayları görmek istiyoruz" ifadelerine yer verdi. "40 yıl unutmadık, 40 yıl hüzün içerisinde ağladık" Bulgaristan Kızılağaç Belediye Başkanı Şinasi Süleyman, Türkan bebeğin vefatını üzerinden 40 yıl geçtiğini ve o yılları unutmadıklarını ve 40 yıl hüzün içerisinde ağladıklarını aktardı. Şehitleri unutmadıklarını ve unutmayacaklarını belirten Süleyman, birlik ve beraberliği koruma çağrısında bulundu. Konuşmaların ardından Bulgaristan’dan gelen soydaş öğrenciler şiirler okudu. Türkan bebek ve şehitler için dua edilmesinin ardından protokol üyeleri, soydaş öğrenciler ve vatandaşlar, Türkan Feyzullah’ın anısına yaptırılan heykele karanfil bıraktı.
Ankara BTK Akademi’den “Yapay Zeka Zirvesi” Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Akademi “Yapay Zeka Zirvesi” düzenledi. BTK Akademi ev sahipliğinde, Google ve Girişimcilik Vakfı iş birliğiyle “Yapay Zeka Zirvesi” düzenledi. Zirveye Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu ve öğrenciler katıldı. Zirvede konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, “Yapay zeka, aslında son 15-20 yılda daha da görünür hale gelse de temelleri çok daha eskilere dayanıyor. Bilgisayar biliminin babası olarak kabul edilen Alan Turing’e kadar gidiyor geçmişi. Kavramsal olarak ise ilk kez 1956’da önemli bilim insanlarının katıldığı bir çalıştayda ‘yapay zeka’ kavram olarak ortaya konmuş ve yapay zekanın temelinde yatan mantık olan otomasyonun tarihi ise Ford’a ve Sanayi Devrimi’ne kadar uzanıyor. Peki neden bu kadar önemli yapay zeka? Bunun birinci etmeni veri, verinin çoğalması. Kimileri yeni çağın petrolü diyor, kimileri altın diyor, bana göre ne dense adeta yersiz kalıyor sanki, o kadar kıymetli. Bir araştırmaya göre insanlığın sadece geçtiğimiz sene ürettiği veri miktarı 100 zetabayt. Bu yıl sadece 150 zetabayta ulaşması bekleniyor. 22 sıfırlı bir ölçü birimi zetabayt. Bir örnek vermek gerekirse dünya nüfusunu 8 milyar olarak kabul ettiğimizde kişi başına adeta her birimizin kütüphanesi olduğunu, kütüphanelerce veri düşüyor öyle düşünün. Nesnelerin interneti ile artık her şeyimiz her adımımız, konuşmamız, nefes alıp vermemiz bile veri” ifadelerini kullandı. “Veri ne işe yarıyor?” sorusunu cevaplandıran Bakan Yardımcısı Sayan, “Anlamlı bilgiye ulaşmaya yarıyor. Sonrasında bu bilgiyi içselleştirmeye ve nihayetinde kendimizi ve çevremizi anlamamıza, yanlışı-doğruyu, iyiyi-kötüyü ayırt ederek en doğru kararı vermeye yarıyor ki buna da ‘bilgelik’ diyoruz. Bilgeliğin, yani her durumda doğru karar vermenin insana ne kadar büyük bir güç katacağını düşünmenizi istiyorum bu noktada” şeklinde konuştu. Küresel ölçekte dijital dönüşümün hızla ilerlediğini kaydeden Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, “Bu dönüşümün merkezinde yapay zeka, nesneleri interneti, büyük veri, blok zincir gibi ileri teknolojiler yer alıyor. Küresel yapay zeka sektörü hızlı bir büyüme gösteriyor. 2024 yılı itibariyle 250 milyar ABD dolar seviyesine ulaşması beklenen bu sektörün, 2030’da 1,8 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe erişileceği öngörülmektedir. Günümüzde yapay zeka sağlık hizmetlerinden, müşteri hizmetlerine, pazarlama ve satıştan, yüksek teknoloji üretimine kadar geniş bir yelpazede kullanılarak sektörlerin dönüşümünü sağlamaktadır” açıklamasında bulundu.