SAĞLIK - 22 Mart 2022 Salı 12:47

Dünyada canlı dokularla oluşturulmuş ilk sanatsal fotoğraf sergisini açtı

A
A
A
Dünyada canlı dokularla oluşturulmuş ilk sanatsal fotoğraf sergisini açtı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Sertaç Ata Güler; atık olarak görülen hastalıklı, tümörlü ve kanserli organları fotoğraflıyor. Tıbbi fotoğraflarıyla hem öğrencilerin eğitimine hem de bilimsel makalelere ışık tutan Güler, dünyada canlı dokularla oluşturulmuş ilk sanatsal fotoğraf sergisini de açtı.


KOÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanlığı Öğretim Üyesi Dr. Sertaç Ata Güler, tıbbi fotoğrafçılık alanında bazı çalışmalar yürütüyor. Hastalıklı, tümörlü ve kanserli dokuları ameliyat sırasında alan Dr. Güler, organları temizledikten sonra fotoğraflarını çekiyor. Güler’in çektiği fotoğraflar hem akademik konularda, bilimsel kitaplarda, yayınlarda hem de öğrenci ve asistanların eğitiminde kullanılıyor. Öğretim Üyesi Dr. Sertaç Ata Güler, geçtiğimiz günlerde dünyada canlı dokularla oluşturulmuş ilk sanatsal fotoğraf sergisini açtı. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlenen ’İçimizdeki Sanat’ isimli sergide 41 fotoğraf yer aldı.



Türkiye’de bir ilk


Tıbbi fotoğrafçılık alanında yaptığı çalışmalarla adından söz ettiren Sertaç Ata Güler’in öncülüğünde Kocaeli Üniversitesi Tıbbi Görsel Dokümantasyon Birimi de kuruldu. Türkiye’de ilk kez Kocaeli Üniversitesi’nde kurulan birimde, doku fotoğraflamanın kuralları konusunda bilgiler veriliyor. Dr. Sertaç Ata Güler, "Bu birim; hasta ve doku fotoğraflamaları için kurulmuştur. Bunların temel amacı aslında sanatsal olmak değil. Akademik konularda, bilimsel kitaplarda ve yayınlarda; öğrenci, asistan ve uzman eğitimlerinde kullanılmak üzere daha kaliteli ve daha doğru fotoğrafların nasıl elde edileceği konusunda eğitimler hakkında çalışmaktayız. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde bu dersleri vermekteyiz. Buradaki temel hedefimiz, tıp fakültesi eğitiminde ilerde akademik anlamda da çalışacak olan öğrenci arkadaşlarımızın uzman olduktan sonra da kurumlarını daha kaliteli fotoğraflarla temsil etmesini istiyoruz" dedi.



"Kanserli dokulara estetik boyut kazandırmaya çalıştık"


’İçimizdeki Sanat’ isimli sergiyi hem öğrencileri bilgilendirmek hem de farkındalığı artırmak için açtığını söyleyen Dr. Güler, "Bu sergi biraz işin içine sanatsal boyutta katıyor. Gezici bir sergi olarak ayarladık ve ‘İçimizdeki Sanat’ ismini verdik. Atık olarak gördüğümüz hastalıklı, tümörlü, kanserli dokuların birer sanat objesi haline getirilebileceği, estetik bir boyut kazandırabileceğini göstermeye çalıştık. Burada Kocaeli’yi temsilen, 41 tane fotoğraf sergiliyoruz. Her organı ameliyatta hastadan çıkar çıkmaz fotoğrafladık. Bunlar canlı dokular, formol denilen kimyasal maddelere girmemiş, anatomi laboratuvarına gönderilmemiştir. Ameliyattan sonra üzerinde çalıştıktan sonra onları temizliyor ve fotoğrafa uygun hale getiriyorum. Ameliyathane ortamında özel bir platform üzerinde bu fotoğrafları çektim ve sergi için hazırlıklarımı sürdürdüm" diye konuştu.



"KOÜ Tıbbi Görsel Dokümantasyon Birimi Türkiye’de bir ilk"


Organları fotoğraflamanın zor olduğunu söyleyen Dr. Güler, "Tüm organların fotoğraflarını çekmek çok mümkün olmuyor, bu çok zor. Bu serginin belki en önemli fotoğrafı kalp, benim için de en değerli fotoğrafım. Organ nakli hastasının işlemlerinden sonra bu kalbi temin edebildik. Kocaeli Üniversitesi bünyesinde kurduğumuz Tıbbi Görsel Dokümantasyon Birimi Türkiye’de bir ilk. Özellikle doku fotoğraflamalarının kuralları konusunda bilgi veriyoruz. Bu birimimiz farklı üniversiteler tarafından çok fazla ilgi çekti. İnşallah bu birimimizi de hızlıca geliştireceğiz, daha farklı boyutlar katmayı düşünüyoruz. Temel amacımız fotoğraf çekmekten çok bu işin akademik olarak eğitimlerini vermektir" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’in doğal antibiyotik ve kış yemeği: Şiveydiz Gaziantep’te kış aylarında gribal enfeksiyonlara karşı ilaç niyetine tüketilen şiveydiz yemeği, içerisine konulan sebzelerden dolayı doğal antibiyotik olarak tüketiliyor. Gastronomi kentine has bir lezzet olan şiveydiz, kelle paça gibi sakatat tüketmeyenler vatandaşlar alternatif olarak sıklıkla tercih ediliyor. Zengin ve lezzetli mutfak kültürüyle öne çıkan gastronomi kenti Gaziantep’te kış mevsiminin vazgeçilmez yemeklerinden olan şiveydiz, sofralardaki yerini almaya başladı. Soğuk havalarda gribal enfeksiyonlara karşı ilaç niyetine tüketilen tescilli bir yemek olan şiveydiz, içerisine konulan sebzelerden dolayı doğal antibiyotik deposu sayılıyor. Gastronomi kentine has bir lezzet olan şiveydiz, kelle paça gibi sakatat tüketmeyen vatandaşlar tarafından alternatif olarak çokça tercih ediliyor. Gaziantep’te Şahinbey Belediyesi’ne bağlı Şiveydiz Restoran’da kış mevsiminde menüde vatandaşlara sunulan şiveydizin porsiyonu ise 150 TL’ye satılıyor. “Gaziantep yöresine ait soğan ve sarımsakla yapılan doğal bir yemektir” Şahinbey Belediyesi’ne bağlı Şiveydiz Restoran’da aşçı olan 56 yaşındaki Oya Yılmaz, Gaziantep’e özgü kış yemeğinin püf noktalarını anlattı. Şiveydiz yemeğinin yapımını anlatan Yılmaz, “Gaziantep yöresine ait soğan ve sarımsakla yapılan doğal bir yemektir. Sonbahar ve kış aylarında tüketilen şiveydiz, doğal bir antibiyotik olduğu için Gaziantep’te sık tüketiliyor. İçerisinde et suyu, et, nohut, yeşil soğan, yeşil sarımsak ve yoğurt bulunuyor” dedi. “Kelle paça gibi sakatat tüketmeyenler vatandaşlar için güzel bir alternatif” Şiveydiz yemeğinin faydalarını anlatan usta Yılmaz, “Şiveydiz doğal bir yemek olduğu için grip ve soğuk algınlığına iyi geliyor. Soğan ve sarımsaklı bir yemek olduğu için yerli ve yabancı turistler ilk etapta çekimser davranıyor. Fakat tadına baktıktan sonra çok beğeniyorlar. Bu yemek sadece kış ayında tüketiliyor. Kelle paça gibi sakatat tüketmeyenler vatandaşlar için güzel bir alternatif” şeklinde konuştu. “Hasta olmamak için haftada bir kez yemeye çalışıyoruz” Şiveydizi hasta olmamak için tükettiğini söyleyen müşteri Leyla Şar, “Şiveydizi severek tüketiyoruz. Hasta olmamak için haftada bir kez yemeye çalışıyoruz. Tüm vatandaşlara öneriyorum” diye konuştu.
Gaziantep Zeugma Antik Kenti’ndeki Muzalar Evi 2025’te ziyarete açılıyor Gaziantep’in Nizip ilçesinde yer alan ve dünyanın en önemli antik kentlerinden biri olan Zeugma’da yürütülen arkeolojik çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Zeugma’nın Doğu Konut Sektörü’nde yer alan ve zengin mozaik süslemeleriyle dikkat çeken Muzalar Evi’nin 2025 yılında ziyarete açılması hedefleniyor. Kültürel mirasın korunması için büyük destek 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle başlayan Muzalar Evi kazı çalışmaları, 2012 yılından itibaren Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla hız kazandı. 2014 yılında ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi projeye destek verdi. 2019 yılında kazılar tamamlanarak toplamda 938 eser Gaziantep Arkeoloji Müzesi’ne kazandırıldı. Türkiye İş Bankası’nın Katkıları Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, Zeugma’nın ve Muzalar Evi’nin önemine vurgu yaparak, “2012 yılında Prof. Dr. Kutalmış Görkay ile birlikte Zeugma’daki Muzalar Evi kazılarına destek vermeye başladık. Bu eşsiz kültürel mirasın açığa çıkarılması ve turizme kazandırılması için çalıştık. 2019 yılında kazılar tamamlandı, ardından koruma programı başlatıldı. Şu anda Gaziantep Valiliği ile birlikte korugan yapının inşası devam ediyor. Çalışmalar 2025 yılında tamamlanacak ve Muzalar Evi ziyarete açılacak” dedi. “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında sürdürülmektedir” Muzalar Evi kazılarını yürüten Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kutalmış Görkay ise, “Kazılar 2007 yılında başladı. Muzalar Roma Evi’ndeki nihai restorasyon ve konservasyon çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında sürdürülmektedir. 2012’den itibaren İş Bankası, 2014’te ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi projeye destek verdi. İş Bankası’nın büyük katkılarıyla kazı ve koruma çalışmaları bu noktaya geldi. Şu anda korugan çatı inşaatı sürüyor. Çalışmaların tamamlanmasıyla Muzalar Evi’nin en kısa sürede ziyarete açılmasını bekliyoruz” diye konuştu. "Zeugma, Dünya Kültür Mirası için önem taşıyor" Helenistik dönemde Seleukeia ve Apamea adıyla bilinen Zeugma, MÖ 31’de Roma İmparatorluğu’na bağlanarak “Zeugma” adını aldı. Roma döneminde altın çağını yaşayan kent, mozaikleriyle “mozaik şehri” ünvanını kazanmış durumda. Muzalar Evi, Zeugma’nın kültürel ve sanatsal zenginliğinin en iyi yansımalarından biri olarak ön plana çıkıyor. 2025 yılında ziyaretçilere açılması planlanan Muzalar Evi’nin, Gaziantep ve Türkiye turizmine büyük katkı sağlaması bekleniyor.
Bursa Marmarabirlik’ten 32 milyon dolarlık ihracat Marmarabirlik olarak 2024 yılında 32 milyon dolar ihracat rakamına ulaştıklarını açıklayan Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, 2025 yılındaki ihracat hedefini 37 milyon dolar olarak belirlediklerini söyledi. Asa, 2026 yılında ise 40 milyon dolar eşiğini aşmayı hedeflediklerini ifade etti. Marmarabirlik 2025 yılı ile ilgili dış ticaret hedeflerini kamuoyu ile paylaştı. Yıl sonu rakamlarına göre belirlenen hedeflerin üzerine çıkan Marmarabirlik, takvim yılı bazında 28 Aralık (bugün) itibariyle gerçekleşen ihraç ve ihraç kayıtlı dış ticaret rakamını 32 milyon dolar olarak açıkladı. Hidamet Asa, “Doğal fermantasyon yöntemi ile üretim yapan dünyadaki tek ülkeyiz. Hedef tüketici kitlemiz ağırlıklı olarak etnik nüfus olmasına rağmen ihraç ve ihraç kayıtlı olarak 7 bin ton satışla hedeflediğimiz ihracat miktarına ulaştık” dedi. İhracat yapılan ülke sayısını her yıl arttırdıklarını belirten Başkan Asa, özellikle Lidl, Kaufland, Wallmart, Real, Coles, Woolworths, Auchan, Novus, Metro, X5, Magnet, Azbuka Vkusa, Bingo, Albert Heijm, Rewe, Edeka ve Korzinka gibi ulusal zincir mağazalarının raflarında Marmarabirlik’in yer aldığını ve ürün çeşitliliğini arttırması ile birlikte aranan bir marka haline geldiğini dile getirdi. Hedefimiz Türk Cumhuriyetleri’nde büyümek 2024 yılında Türk Cumhuriyetleri’ni hedef bölge olarak seçtiklerini belirten Asa, 2024 yılında ziyaret edilen Özbekistan, Türkmenistan ile duygusal bağımız olan Bosna Hersek’te yıllık ortalama on tonlar seviyesinde olan satışları, 300 tonlara çıkardıklarını bildirdi. Önümüzdeki yıl 70 ülkeye ihracat yapmayı hedeflediklerini ve Marmarabirlik’in global bir marka olma yolunda hızla ilerlediğini belirten Asa, “Geçtiğimiz yıl hasat edilen ürün iri kalibreli olması, orta ve ince dane olmamasına rağmen satış miktarı ve döviz getirisi olarak Marmarabirlik’e büyük katkı sağlamıştır” açıklamalarında bulundu. 2025’te 37 milyon dolar ihracat Yapılan ihracatın gelirleriyle elde edilen 1,15 milyar TL’lik döviz getirisinin Marmarabirlik’in bütçesine çok büyük destek olduğunu belirten Asa, “Ege İhracatçı Birlikleri’nden alınan verilere göre bir kilogram zeytinin ihracat ortalaması 2,70 dolar olmasına rağmen Marmarabirlik’in yapmış olduğu ihracat 4,91 dolardır. Yine Ege İhracatçılar Birliği verilerine göre ülke olarak 2024 yılında ihracatta zeytin- zeytinyağı sektöründe yüzde 22’lik düşüş yaşanmış olmasına rağmen Marmarabirlik önceki iş yılına göre 32 milyon dolar ile hedeflenen ihracat rakamına ulaştı. Bu başarının yakalanmasında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum” sözlerini kullandı.