KENT HABERLERİ - 22 Ekim 2013 Salı 10:08

Kartal’da çevre bilinci yükseliyor

A
A
A
Kartal’da çevre bilinci yükseliyor

Kartal Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, Yakacık’ta bulunan Dervişoğlu Sitesi’nde çevre konulu bilgilendirme çalışması yaptı.

Çevreye önem veren Kartal Belediyesi, Kartallıları çevre konusunda bilinçlendirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kartal Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, Yakacık Yeni Mahalle’de bulunan Dervişoğlu Sitesi’nde çevre konulu bilgilendirme toplantısı yaptı.

“KARTAL BELEDİYESİ’NİN ATIK YAĞ KAMPANYASI BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ”
Kartal Belediyesi Çevre Müdürü Dr. Dilek Mete, yaptığı bilgilendirmede, Kartal Belediyesi’nin çevreye verdiği öneme ve projelerine değinerek şöyle konuştu: “Çevre kirliliğinin önlenmesine katkıda bulunmak amacıyla bitkisel atık yağ bilgilendirme ve eğitim çalışmaları, özellikle okullarda büyük ilgiyle karşılandı. Bitkisel atık yağların kontrollü olarak toplanması ve geri kazanımı ile ekonomiye katkı sağlanıyor. 5 litre bitkisel atık yağ biriktirenlere 1 litre ay çiçek yağı hediye ediyoruz. Okullarda atık yağ toplama kampanyasında ise 250 lt yağ toplayan okullara bisiklet hediye kampanyasını başlattık. Halen bu kampanyalarımız devam ediyor.”

“KIRMIZI SOLUCANLAR EKONOMİYE KATKI SAĞLIYOR”
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün öncülüğünde Fen Bilimleri Okulları işbirliğiyle Solucan Gübresi Üretim projesini başlattıklarını hatırlatan Mete, “Anavatanı Avusturya olan bu solucanlar, bugün evlerde ve pazarlarda atılan sebze ve meyve kabuklarını yiyerek gübre üretiyor. ‘Kırmızı California Solucanı’ adlı bu tür, günde 1 gram gübre üretiyor. Bu solucanlar evlerimizde de beslenebilir. Evlerimizde saksılara koyduğunuz takdirde sebze veya meyve atıklarını yiyerek gübre üretiyorlar. Böylece ekonomiye katkı sağlamış oluyoruz” dedi.

“E-ATIKLAR KAYNAĞINDAN TOPLANIYOR”
Kartal Belediyesi olarak yapılan çalışmalar kapsamında elektronik atıkların da toplandığını sözlerine ekleyen Mete, “Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Kontrolü Yönetmeliği kapsamında elektrikli ve elektronik atıkları da kaynağından alıyoruz. Vatandaşlar, ellerinde bulunan ömrünü tamamlamış, kullanılmayacak halde olan elektrikli ve elektronik atıkların cinsi ve miktarını, Alo Çevre Hattı’nı (0216 586 87 87) arayarak bildirebilirler. Yerel yönetim olarak çevreci politikalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

“ATIK PİLLER ÇEVREYE VE İNSANLARA ZARAR VERİYOR”
Atık pillerin çevreye zarar verip toprağın yapısını bozduğuna dikkat çeken Mete, “Kartal Belediyesi olarak okullar, kamu kurum ve kuruluşlardan atık pilleri topluyoruz. Atık pilleri çöpe atmamalıyız. Çünkü atık pillerin içerisindeki kimyasal maddeler, çöp depolama alanlarında yeraltı sularına ve toprağa karışarak kirlilik oluşturuyor. Hem bu nedenle hem de atık pillerin geri kazanımı yoluyla doğal kaynakların verimli kullanımını artırmak için atık pilleri, karton kutu ya da kavanozlarda biriktirerek süpermarketlerde, okullarda, muhtarlıklarda, belediyelerin belirlediği toplama merkezlerine vermeliyiz” şeklinde konuştu.
Atık camların toplanması için de projeler üretildiğinin altını çizen Mete, “Kartal Belediyesi atık camları da toplamaya başlayacak. Camların sağlıklı toplanması için sitelere ve uygun görülen mahallelere toplama konteynırları konulacak” dedi.

İSTANBUL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.